Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 15 November 2009

Lélé bémal, lélé bémal

Sevdalıka cavé teme,

Ez heyrana beşna teme“

Bingöl ün Karlıovası nda, Bahçe diye bir köy vardır. Dengbejler diyari Kanireş in Bahçe köyü.

Bahçeli Dengbej Sıdo Bozo nun klamları, kulaklarda ve dillerdedir hala.

Sıdo dan önce köyde Dengbej Ali diye bır ozan yaşarmış. Sesiyle olduğu kadar, bağlama çalmasıyla da ünlüymüş. Sazendeler ve dengbejler, zaman zaman Ali nin divanında toplanır, çalar söylerlermiş.

Dengbej Ali kabuğuna sığamamış. Kanireş, sazının ve sözünün yankısına dar gelmiş. Ailesini alıp Diyarbekir e yerleşmiş. Diyarbakır daki evinde de Dengbej sesleri eksilmemiş.

Dengbejler mescidine dönen bu evde büyüyen Dengbej Ali nin kızı Ayşe ŞAN, klamlar ve bağlama sesiyle sarılmış sarmalanmış. Müziğin efsunlu tınıları ruhuna işlemiş. Başlamış kendisi de çalıp söylemeye.

Müzik olmasa da olur diyen bu diyarlarda , bir genç kızın çalıp söylemesi kabul görmemiş. İlk tepki kendi ailesinden gelmiş. Ne yapmışlarsa engel olamamışlar müziğin sevdasına. Müziğin mecnunu olan Ayşe, sanatını dünyaya haykırmak için terk u Diyarbekir eylemiş.

Mahal sürgünü kadın sanatçı Antep e yerleşmiş. Ailesi onu dışlamış, bir daha evlat olarak anılmamış aile meclisinde.

Bütün yaşamı sürgünde geçen Ayşe ŞAN, Antep ten sonra İstanbul, Almanya, Bağdat, Hewler de sanatını icra etmiş. İzmir son mekanı olmuş.

Şimdi mezarı İzmir de, kimsesiz ve duasız. Ölüsü bile sürgün olan bu efsanevi kadın sanatçımızın 1938 te başlayan hayatı 1996 da son bulmuş ölümün sürgününde..

Kendi ses güzelliğinin keşfi; okuduğu mevlitlerin, Diyarbakır surlarında yankısıdır önceleri .

9 yaşında babası Karlıovalı Dengbeğ Ali yi kaybeden Ayşe ŞAN, sahipsizlikte ahkam kesenlerin hısmına uğrar. Kadın şarkı söyleyemez kültürünün mağduru olmuştur. Annesinin ölümünde bile, taziyeye gelmesine engel olur bu kardeş baskısı.

Annesinin ölümü üzerine o yanık, ateş gibi sesiyle “Dayiké “türküsünün sözleri kalbinden diline akar. Daha sonraları bu parçayı Şıvan Perwer ve birçok sanatçı söyler.

Devlet radyolarında Türkçe şarkı da söyleyen Ayşe ŞAN, daha sonra Almanya ya gider. Kürt müziğinin ilk kadın seslerinden olan ŞAN, burada şöhretin doruğuna ulaşır. Sonra tekrar İstanbul a gelir.

1980 öncesi Bağdat a giden Ayşe ŞAN, Bağdat radyosunda Kürtçe şarkılar söylemeye başlar. Bağdat ta iken Hewler Valisinin daveti üzerine, Hewler iline yerleşir. Burada Muhammed Arif Cızrawi ile bir süre müzik çalışması yapar. Birlikte konserler verir.

Ayşe ŞAN ın dillerden dillere dolaşan ve günümüzde birçok sanatçı tarafından söylenen türkülerinin sözleri de kendisine aittir. En ünlü parçaları şunlardır. “ Lê lê bêmal, Lorkê lorkê, Daykê qurban, Qederê yar, Cemîle here were, Xezal, Lê lê dînê, Xivşê, Kirasê te melese, Yar Meyro, Derdê hewiyê, Hepsîyo, Min tu dibu, Memê Alan, Nazliyê ve Wey Saliho... “

Döneminin efsanevi sesi olan bu sanatçımızın türküleri, hala aynı tat ve zevkle dinlenilir. Bingöl ün öz evladı olan bu değerli sanatçımızın fazlaca bilinmemesi üzücü bir eksikliktir..

Özellikle matemde, kadınlarımızın ağıtlarında birçok kez Ayşe ŞAN parçaları dinledim. İç yakan ağıtlar. Çoğu kez, kime ait olduğu bilinmeden söylenen ağıtlar.

Ruhun Şad olsun Bingöllü sürgünler kraliçesi Ayşe ŞAN

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.