[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6199]Değerli Newroz.Com okuyucuları!!!
16 Ocak 2010 yılında Irak parlamentosu seçimleri var. Bu sefer Güney Kürdleri farklı listelerle seçimlere katılacaklar. Bu seçimlere başında Nawşirwan Mustafa'nın bulunduğu Goran hareketi de ayrı bir liste olarak seçimlere katılıyor.
KNN televizyonu Nawşirwan Mustafa ile seçimlere dair bir söyleşi yaptı ve söyleşi metni « Sbeiy » Web sayfasında tam olarak yayınlandı.
Bu röportajı çevirerek Kuzey Kürdlerin hizmetine sunmak istiyoruz.
Saygılarımla
Aso Zagrosi
KNN: Irak seçimleri yaklaşıyor. Sizin Goran Hareketi olarak bu konuda ne gibi hazırlıklarınız var?
Nawşirwan Mustafa: Evet, biz gelecek Irak Parlamentosu seçimlerine katılmak için hazırlıklar içindeyiz. Her şeyden önce seçimlere girmek için siyasal bir yapı olarak Goran ismi adı altında Yüksek Seçim Kuruluna başvurduk ve ismimizi yazdırdık. Bunun dışında biz bu seçimlerde seçim işlerini idare edecek bir Seçim yapılanmasını oluşturduk.. Aktüel olarakta seçim programını, seçim platforumunu ve Irak Parlamentosuna göstereceğimiz adaylar listesini hazırlıyoruz.
KNN: Yani siz bu seçimlere büyük bir önem veriyorsunuz?
Nawşirwan Mustafa: Kuşkusuz.. Bizim açımızdan bu seçimler önemlidir. Çünkü Kürdistan Irak devletinin bir parçasıdır. Öyle görünüyor ki Irak Parlamentosu seçimleri, bazı açılardan Kürdistan Parlamentosu seçimlerinden daha önemlidir. Çünkü, Irak Parlamentosu Kürdlerin Irak'ın siyasi karar mekanizmalarına, Irak devletine, Irak bütçesine, Irak'ın dış siyasetine ve Irak ordusuna katılması kararını veren Bağdat'taki bir kurumdur.
KNN: Genel olarak sizin konuşmalarınızdan çıkardığım şey siz Irak seçimlerini Kürdistan seçimlerinden daha önemli görüyorsunuz?
Nawşirwan Mustafa: Evet. Yukarıda da sözünü ettiğim gibi Irak Parlamentosu tüm Irak için yasama görevini yerine getiriyor. Irak Parlamenosu her yıl kanunla yıllık bütçeyi onaylıyor, bakanları seçiyor, Cumhurbaşkanını seçiyor, Parlamento başkanını seçiyor ve Irak Başbakanı'nı seçiyor. Bizim Irak Anayasa'sında bir grup ulusal haklarımız yer almıştır. Öyle görünüyor ki Bağdat Parlamentosu ve Hükümeti bu Anayasal haklarımızın tatbik edilmesi için çaba sarfetmemiz gereken yerlerdir.
KNN: Siz Irak seçimlerine ayrı bir liste olarak katılıyorsunuz?
Nawşirwan Mustafa: Evet, biz bağımsız bir liste olarak katılacağız.
KNN: Fakat sizin rakipleriniz, sizin ayrı bir liste olarak seçimlere katılmanızı Kürdlerin ortak diskursunu bozmaya ve Arap şövenistleri ile ittifak kurmak çabaları içinde olduğunuzu yönünde suçlamada bulunuyorlar?
Nawşirwan Mustafa: Evet bu onların bizi karşı yürütükleri propagandalarının bir kesitini oluşturuyor.. Ben bu söylemlere karşı halkımızı şahit olarak kabul ediyorum. Bize karşı yapılan bu suçlamaların nasıl yalanlara dayandırıldığını görecekler. Seçimler esnasında kimlerle ittifak kurup kurmadığımızı görecekler. Biz şimdiden itibaren seçimlerin huzur ve güven içinde geçmesi, temiz ve hilesiz olması ve daha fazla seçmenin seçim sandığına gitmesi için, seçimlere katılan tüm taraflarla ortak bir anlayışa varmak istiyoruz. Fakat biz Goran listesi olarak mevcut süreçte ne Kürdistan'da ve ne de Irak'ta hiç bir tarafla ortak bir liste yada siyasi bir ittifaka girmeyeceğiz.
KNN: Niçin Kürd güçleriyle yapmıyorsunuz?
Nawşirwan Mustafa: Kürd güçleri ile bizim siyasi söylemimiz ve Bağdat'ta çalışma stratejimiz farklıdır. Onların realite ile alakası olmayan görünüşte ulusal olan bir söylemleri var.
KNN: Fakat, ayrı bir liste olarak seçimlere katılmak Kürdlere zarar vermez mi? Yada Kürdlerin Irak'taki varlığına zarar vermez mi?
Nawşirwan Mustafa: Bize göre Kürdlere en büyük zararı veren taraflar Suleymaniye'yi Hewlêr'i ve Duhok'u parçaladılar, iki idareyi kurdular, şimdiye kadar olduğu gibi iki Peşmerge, iki asayiş gücü, Parastin bir tarafta ve Zanyari(KDP ve YNK İstihbarat örgütleri) diğer tarafta .. İki Maliye Bakanlığı, iki Peşmerge Bakanlığı, iki İçişleri Bakanlığı ile onlar bunu Kürdistana yaptılar. Kürdistan'dan Kerkük'e gidelim, ki 70 ve 80 yıldan beri Kürd tarihinde herkesi meşgul eden en önemli sorunlardan biri olan Kerkük'te de durum farklı değildir. Kerkük'te de Kürdçülük çalışma programı edilmemiştir. Yani Kürdistan vatantaşlığı çalışma programı yapılmamıştır. Kerkük'te de idareyi ikiye böldüler, iki partinin idarelerini kurdular. İki partinin farklı asayış güçleri, farklı polis güçleri, hatta asker ve memurların bir kesimi Hewlêr , bir kesimide Suleymaniye idaresi üzerinedir. Yani pratikte biz değil, onlar Kürd milletinin birliğine zarar verdiler. Mevcut olan durumda Şiiler bir kaç farklı liste ile seçimlere katılıyorlar, Şii Arap ve Sünni Araplar bir kaç farklı liste oluşturuyorlar. Kürdler de farklı listelerle katılıyorlar ve Irak Parlamentosunda gelecek için aralarında muşterek şeyler bulurlar.
KNN: Bu muşterek stratejik şeyler üzerine daha önceden bir şey yapılmaz mı?
Nawşirwan Mustafa: Öyle görünüyor ki çok kimse bu soruyu sormuştur. Sen nasıl gelecek 4 yıl için siyasal bir güç ile siyasal ittifaka gidersin, ki her gün insanları işlerinden atıyor, eğitim sektörünü harebeye çeviriyor, yöneticileri, yardımcılarını ve öğretmenleri arzularına göre partilerinin çıkarlarına göre getirip götürüyorlar. Kaymakamlara ve nahiye yöneticilerini siyasal düşüncelerinden dolayı cezalandırıyorlar, Peşmergeleri, asayiş güçlerini ve subayları işten atıyorlar. Nasıl bunlarla böyle bir ortamda işi yapmak için ortak bir dil ve ortak bir program oluşturabilirsin. Nasıl bunlara güvenebilirsin gelecekte bu tip şeylerin yenilenmemesi için...
KNN: Evet sizin onlar kadar hiç kimse Kürdlerin birliğine zarar vermedi sözünüze dönmek istiyorum... Nasıl?
Nawşirwan Mustafa: Evet daha öncede söyledim. Irak Kürdistan'ında bir idare adına iki idare var. Bizim üzerinde çalıştığımız şeylerden biri nasıl peşmerge, asayiş ve polis güçlerini bir parti gücünden ulusal ve hükümet gücüne dönüştürebiliriz? Nasıl içişler bakanlığı tek bakanlık, peşmerge bakanlığı tek bakanlık, maliye bakanlığı tek bakanlık haline getirebiliriz? Bu iki partinin Bağdat ile olan ilişkileri parti ilişkileridir. Kerkük sorununda particilik yaptılar. Eğer Kürdistan'da birileri bu partilerden birinde değilse önemli bir göreve getirilemez. Bağdat'ta ise Kürdlerle Bağdat'taki merkezi hükümet ilişkileri, iki partinin Bağdat merkezi hükümet ile olan ilişkileri haline getirmişler. Bu ilişki iki millet, Arap ve Kürd ilişkisi, Kürdistan Bölge Hükümeti ile Bağdat merkezi hükümeti arasındaki ilişki olmasına rağmen, parti ilişkisine çevrildi. Yani bu ilişki realitede Kürd milleti ile Bağdat merkezi hükümeti arasındaki ilişkidir, iki parti ile Bağdat ilişkisi değildir.
KNN: iyi eğer iki idare varsa , iki partiye bağlı farklı bakanlıklar varsa ve hatta iki siyasi bölge varsa niçin o kadar tek liste çağrısı yapılıyor?
Nawşirwan Mustafa: Evet tek liste çağrısını yapanların amacı partilerinin hizmetinde birleşik bir gücü oluşturmaktır. Şimdi öyle bir duruma getirilmiştir ki parti çıkarları ulusal çıkarlardan daha önemli hale gelmiştir. Partiler içinde de birinci kişi ve yakın akrabaları daha önemli hale geliyor. Biz gerçek manasıyla ve fikri ile Kürdistan vatandaşlığının Kürdistan'da aşiret, aile, din ve mezhep kökenine bakılmaksızın yerleşmesini istiyoruz.
KNN: İyi..bu güçlerle en azından üzerine ittifak edilebilecek veya ortaklık kurulabilecek bazı ortak noktalar bulunmaz mı?
Nawşirwan Mustafa: Evet bulunur.. Fakat daha önce sözünü ettiğim gibi onların gerçekle alakası olmayan sözde bir ulusal söylemleri var. Gelin bu önderlerle şu son 5 yılın hesap ve kitabını yapalım. Bu kardeşlerimizle bir hesap ve kitap yapalım ve bakalım onlar Kürdistan koparılan bölgelerin geleceği için 140 maddenin uygulanması için ne yaptılar? Onlar Irak Dışişler Bakanlığında ve Büyükelçiliklerinde Kürd payı açısından Kürdistan Bölgesinin temsilciliği olması gerektiği noktasında ne yaptılar? Onlar , şimdi parti milisi durumunda olan Peşmerge güçlerini partilerin denetimden çıkararak, eğitim, silahlanma ve örgütlülük bakımından nizami bir güç haline getirmek için Irak Anayasa'sında Kürdlere tanınan hakların uygulanması için ne yaptılar? Gelin şimdi bunun üzerine hak ve hesap yapalım. Eğer onlar bu son 5 yılda bunun çalıştılar o zaman neden gerçekleşmedi? Fakat onlar için önemli olan kimin Bağdat'ta hangi üst göreve geleceği ve ne yapacağı daha önemlidir, partilerinin bunda kazancı nedir ve bu yolla ne kadar partilerine hizmet edebilirler, daha önemlidir.
KNN: Afedersiniz. Siz Bağdat'ta ne yaptılar diye soruyorsunuz. Ben bir gazeteci olarak bu soruyu biraz daha uzatalım. Yani Kürdistan çapında Hewlêr, Suleymaniye ve Duhok'u birbirine bağlamak en asgarisinden ne yaptılarsa, benzer sorunlara buradada zemin hazırlamazlar mı sizce?
Nawşirwan Mustafa: Evet bir defasında yine bunun üzerine durmuştum. Eğer sen bir milleti, millet olarak göstermek istiyorsan, senin farklı bölgeler arasında birliktelik yada ortak yaşam için çaba sarfetmen lazım. Örneğin Suleymani, Hewlêr ve Duhok arasında bir çeşit ekonomik kaynaşma için çaba sarfetmelisin. Duhok, Suleymaniye ve Hewlêr arasında bir çeşit kültürel birliktelik sağlanması gerekir. Daha öncede söylemiştim Duhok iş sahiblerinin ve tucarlarının Suleymaniye'ye gelip iş yapmalarına engel ne? Suleymaniye iş sahiplerinin Hewlêr ve Duhok'ta iş yapmalarının önündeki engel ne? Bir kaç bin Duhok ve Hewlêrli öğrencinin Suleymaniye üniversitelerinde okumaları ve Suleymaniye'li bir kaç bin öğrencinin Duhok ve Hewlêr'de okumalarının önünde engel ne? Var olan bölgeler arasında bir kaynaşmanın sağlanması için ne engel var? Örneğin onlar öyle yaptılar ki, Suleymaniye'de çıkan bir gazete, Suleymaniye sınırını aştığı zaman çok az satışı yapılıyor. Hewlêr'de çıkan bir gazetenin Suleymaniye ve çevresine ulaşması i çok zahmetlidir. Duhok'daki gazeteler hiç Suleymaniye ulaşmıyor. Suleymaniye'nin ki ise Duhok'a... Bu ise Kürdistan'ı bir kaç zona bölmüştür. Hewlêr kendi başına, Duhok kendi başına ve Suleymaniye de kendi başına bir şeydir. Bu durum Kürd milletinin ulusal çıkarlarına aykırıdır. Kürd ulusal çıkarları bu bölgeler arasında bir çeşit ortak yaşamı ve kaynaşmayı gerektiriyor. Var olan bölgeci ve onu andıran sınırları aşmak lazım.
KNN: Seçimlere dönelim. Öyle görünüyor ki seçimlerden önce ittifak ve ortak listeye dair sorunuz var. Seçimlerden sonra böyle bir şey mümkünmudur?
Nawşirwan Mustafa: Evet biz kendimizi Kürd milletinin haklarını savunma noktasından hiç kimseden eksik görmüyoruz. Biz bugünde ve yarında kendimizi Kürd milletinin ulusal haklarını tavizsiz savuncuları olarak görüyoruz. Biz bu alanda birilerinin bizi taşlamasına izin vermeyiz. Onlar 5 yıldan daha fazladır Bağdat'ta iktidar sahibiler. Irak Daimi Anayasa'sında var olan Kürd haklarının tatbik edilmesi için ne yaptılar? Örneğin bu hakların tatbiki için biz Bağdat Parlamentosundaki grubumuza onların Kürd dilinin resmileştirilmesi için, 75 Irak Büyükelçiliğinde Kürd temsilciliğinin açılması için, Peşmerge güçlerinin modern bir şekilde düzenli orduda yerlerini alması için ve Kürdistan'da koparılan bölgelerin geri dönmesi için ne yaptıklarını soracağız. Bu konulara dair Irak Parlamentosuna ve Irak hükümetine kaç kanun projesi sunduklarını ve eğer reddedilmişlerse bize anlatmalarını istiyeceğiz. Eğer bir şey yapmamışlarsa niçin yapmadıklarını soracağız. Bize göre onlar onlar ulusal kazanımlardan ziyade parti kazanımlarına önem vermişler.
KNN: Kak Nawşirwan sürekli olarak şu eleştirilerden sözediliyor yada size yönelik şu eleştiriler var. Halk içinde de sürekli size yönelik aynı eleştiri mevcut. Deniliyor ki Nawşirwan Mustafa uzun bir dönem Kürd siyasi önderliğinde yer aldı ve önde gelen şahsiyetlerden biriydi. Fakat niçin geçmişte bu işler için çalışmadı, bu işleri düzeltmeye çalışmadı yada bu konuda çaba sarf etmedi deniliyor.
Nawşirwan Mustafa: Benim ve arkadaşlarım için her dönemin bir önceliği var. Bizler 1992 yılından sonra Kürdistan'da var olan idari, ekonomik ve güvenlik boşluğunu doldurmakla karşı karşıyaydık. Kürdistan Bölgesinde Parlamento, Hükümet, polis, asayiş ve peşmerge güçlerinin oluşturulması ve yerleştirilmesi sorunu vardı. Baas rejiminden sonra ortaya çıkan boşluğu doldurmak çok önemliydi. Kuşkusuz bunlar gerçekleştirildi. Her ne kadar Kürdlerin talihsizliği olan iç savaş üstüne geldiysede.. İkinci aşama Irak Anayasa'sına Kürdlerin ulusal haklarını nasıl yerleştireceğimiz sorunu vardı. Kürdlerin ulusal haklarını Irak'ın daimi anayasasına yer alması için nasıl bir çaba içine girmesi meselesi vardı. Bu konuda iyi bir dereceye kadar bizim katılımımız oldu. Ben ve yoldaşlarım imkanlarımız dahilinde Anayasa'nın yazılımına katıldık. Baas rejiminin yıkılışında sonra az yada çok bir grup Kürd haklarını Irak Anayasa'sına yerleştirebildik. Irak Anayasa'sının yazılışından sonra bize göre Irak Kürdistan'ında başka bir dönem başladı. Bu dönem ise “ Kürd Evini“ yeniden düzenleme dönemidir. Yani Irak Kürdistan'ının idare ve yönetiminde var olan eksikliklerin çözümü gerekiyor. Kürd evinin içini Kürd milletinin çoğunluğunun istemleri doğrultusunda daha iyi bir şekilde düzenlemesi gerekiyor. Ben ve yoldaşlarım olanaklarımız dahilinde bu konuda projeler sunduk ve önerilerden bulunduk. Uzun bir süre parti içindeki değişimler yaparak iktidar içindede değişime gitme umudunu taşıdık. Eğer parti içinde bir değişim sağlamış olsaydı, bu iktidar içinde de bir değişimin başlangıcı olabilirdi. Fakat ne yazık ki, biz YNK içinde değişim iradesini oluşturamadık, bundan dolayı YNK dışına çıktık ve şimdi kendimizi bu hareket çerçevesinde örgütledik , yani Goran Hareketi adı altında çalışmalarımızı sürdürüyoruz.
KNN: Fakat, Kak Nawşirwan deniliyor ki Kak Nawşirwan'ın Goran Hareketinin oluşumu dışında önünde başka bir dizi yol vardı?
Nawşirwan Mustafa: Mesela hangi yol?
KNN: Deniliyor ki sizin YNK'nin birinci adamı olan sayın Mam Celal ile uzun yıllara dayanan ilişkiniz ve yoldaşlığınız var. Deniliyor ki bu uzun yıllara dayanan yoldaşlık yoluyla var olan sorunlara bir çözüm bulabilirdiniz?
Nawşirwan Mustafa: Evet doğrudur. Biz yaşamımızın uzun yıllarını birlikte siyasi faaliyetlerde geçirdik. Fakat gerçekten bizim sorunumuz barışma ve daralma meselesi değildir. Yani ben birinden aciz olursam gideriz barışırız. Bize göre bu yanlış bir yaklaşımdır, siyasi meseleleri kişiselleştirme ve şahısların sorunları haline getirme olayı. Bana göre 2005 yılından sonra ülkenin idare edilmesi hususunda bizim siyasi felsefemizde ve Bağdat'ta çalışma stratejimizde ayrılıklar ortaya çıktı. Biz bu meselelere dair ortak bir anlayışa varamadık. Bundan dolayı biz YNK'yi bıraktık. Ayrıca bizim kişisel sorunlarımız yoktur. Bizim sorunlarımız, siyasi, idari ve kanunidir.
KNN: Bu farklılıklar nelerdir?
Nawşirwan Mustafa: Kürdistan'da Kürdistan Bölgesinin idare edilmesi biçiminde aramızda ayrılık var. Onlar var olan kurumları partileştirmek istiyorlar, biz ise vatandaşlık fikri/konsepti Irak Kürdistan'ına yerleştirmek istiyoruz. Bağdat'ta ise bizim stratejimiz var olan Kürdlerin anayasal haklarını pratiğe aktarmadır. Onlarla çalışma biçimi konusunda ayrılığımız var. Onlar için başka bir şey değil, hükümete hangi yüksek mevkiyi alacakları çok önemlidir. Bunun dışındaki şeyler için ciddi bir faaliyet içine girmezler. Bizim için Irak Anayasa'sında tespit edilen Kürdlerin anayasal haklarının tatbik edilmesi stratejisi önemlidir. Benim için Bağdat'ta kimin Arab'ın yada Kürd'ün hangisinin yüksek bir mevkiyi alması önemli değildir. Benim için önemli olan Irak devletinin siyasal karar mekanizmalarında, kim ve hangi dereceye kadar Kürdlerin ulusal haklarının savunuculuğunu yapıyor meselesi ön plandadır.
KNN: Evet sizin için sorun kişisel değil yada kişi meselesi değil. Bir soru çok tekrarlanıyor. Eğer siz Bağdat'ta giderseniz Goran hareketi olarak Cumhurbaşkanlığı görevi için Mam Celal'a oy verecekmısınız?
Nawşirwan Mustafa: Bana göre bu soruya şimdiden cevap vermek çok erkendir. Daha önce de söyledim benim için kimin Bağdat'ta hangi yüksek mevkiye gelmesi önemli değil, önemli olan kim Kürd milletinin ulusal haklarının savunuculuğu yapacak ve Kürd milletinin anayasal haklarını tatbik etmek için çabaladığı meselesidir.
KNN: Son soru. Bize sorulan sorulardan biri deniliyor ki, Kak Nawşirwan bu son seçim çalışmalarında halka karışacak mı? Aşağılara halkın içine inecekmi?
Nawşirwan Mustafa: Evet bunu bir çok defa bende kendi kendime soruyorum. Bizim basın ve yayınımızın çalışma biçimi diğer taraflardan farklıdır. Diğer tarafların yöneticileri başkalarıya görüştüklerinde ilk haber olarak televizyon, radio ve gazetelerin manşetlerine taşıyorlar. Biz her gün onlarca insanla ve hatta bazen yüzlerce insanla görüşüyoruz. Fakat bizim için bu görüşmelerin haber kiymeti yoktur. Basın ve yayınlarımızı takip edenler bu tip haberlerle karşılanmıyorlar. Fakat sözünü ettiğim gibi biz günlük olarak Kürdistan'ın her tarafından Kürd toplumunun farklı sınıf ve tabakalarından yüzlerce insanla görüşüyoruz, şikayetleri ve eleştirilerini dinliyoruz ve onlarla tartışıyoruz. Fakat eski zamanlarda olduğu gibi bunun çevresinde fazla gürültü koparmıyoruz.
KNN: Afedersiniz, soru daha çok seçim propagandaları esnasında halk kitlelerinin toplantılarına katılıp katılmamayla ilgili olacaktı. Acaba bu sizin şahsınızla mı yoksa Goran Listesinin uyguladığı stratejiye bağlıdır?
Nawşirwan Mustafa: Biz bir grup insanız ve birbirimizle danışarak çalışıyoruz. Burada halka bir çağrı yapmak istiyorum. Ben yaşamımın büyük bir kesimini halkımın hizmetine adadım. Şimdi ise kendimi milletimin hizmetcisi olarak görüyorum. Milletime hizmet günlük olarak çarşıda dükandan dükana ziyaret ise yaparım. Halkımızın çıkarı neredeyse onu yapmaya çalışırım. Eğer başka bir şekilde ise onuda yaparım. Fakat, Goran hareketinin seçim çalışma programını oluşturan insanlar gelecek seçimler için hangi kararı alırlarsa onu uygulayacağım.
Çeviri: Aso Zagrosi
[/url]
Sayin Nawşirwan Mustafa Ve Goran Hereketine Basarilar Diliyorum