Skip to main content
Submitted by Rojhat Badikî on 21 October 2009

[i][b]’' Barış Elçileri''ini sosyal-duygusal ve insani sorun olarak değerlendirmek ve bu açıdan soruna yaklaşmak benim tavrım değildir. Soruna bun açıdan yaklaşmadığım gibi sorunu, bariş-adalet,hak-hukuk, yürekler yanmasın-ocaklar sönmesin....vs duygusal açıdan dramatizme etmek te benim işim değil. Ben soruna duygusallıktan ziyade realist olarak yaklaşmak istiyorum. TC ve Öcalan' ın olayı dramatize etmenin yanında olay uluslararası ilişkiler ağı boyutu ile ele alındığında daha sağlık sonuçlara ulaşılabilinir. ’' Barış elçileri'' olayının Kurdistan ulusal sorunun çözümünde bir ilk adım mı? Yoksa Kurdistan sorunun bütün olumlu koşullara rağmen yeniden yeniden sisteme, sömürgeci sisteme entegre etme olayı mı olduğu daha iyi anlaşılır.[/b][/i]

Doğu blokunun dağılış süreci ile birlikte, yeni bağımsız devletlerin dünya coğrafyasında yerini alması ile birlikte, Balkanlarda yeni devletlerin haritalarda belirlenmesi ile birlikte, demokrasinin beşiği diye lanse edilen Avrupa' da yeni bağımsız devletlerin ortaya çıkması sürecini hızlandırdı. Bu gün olması bile bir kaç yıl sonra Bask, Katalan, Korsika....vs devletlerinin Avrupa göbeğinde tarih sahnesinde yerini alması kaçınılmazdır.

Bağımsız Filistin devletinin kurulmasının tartışıldığı ve sınırlar noktasında tıkanıklığın yaşanıldığı bir sürecte, tarihin en eski ve ortadoğunun temel halklarından Kürt' lerin bağımsız bir devlet olma olgusunun red edilmesi oldukça zor. Bu zorun aşılması Lozan' da olduğu gibi Kürt' lerin elleleri ile yapılması durumunda, sömürgeci güçler açısında rahatlama soluklanma açısında zorunlu bir gereklilikti. Saddam rejiminin yıkılmasından sonra Kürt' lerin yeniden Irak' a entegre edilmesi, Kürt halkının Bağımsız Kurdistan kurma istemlerinin yok edilmesi, Kürt önderliğine çizilecek misyonla mümkündü. Irak' taki güçlerin Bağımsız Kurdistan olgusuna karşı savaşması bir yana ona karşı duracak 3 silahlı milisinin olmadığı bir ortamda ABD' nin Kürt halkının istemlerine karşı durmasi mümkün değildi. Mam Celal' ın Bağdat' ta gönderilmesi, Güney Kurdistan' ın Kek Mesud' ın tekeline bırakılması ile Bağımsız Kurdistan olgusu bertaraf edildi. Güney Kurdistan liderleri sahip oldukları imtiyazlara dokununulmaması karşılığında, TC' nin ’'Açılımını'' desteklediği Kurdistan' ın güneyinde yaşanılanların küçük ve kötü bir kopyası Kurdistan' ın kuzeyinde tekrarlanılıyor. Hiç kimsenin, hele Kürt siyaset, aydınlarının olaya duygusal açıdan bakma hakları yoktur. Kürt ve Kurdistan sorunu sosyal ve insani sorunu aşan, bir ulusun kendi topraklarında egemen olma, bütün dünya halklari gibi sınırları belirmiş özgür ve bağımsız yaşama sorunudur.

TC' nin kuruluş ve iç yapılanması Kurdistan sorunun çözülmesi açısında uygun değildir. Yeni bir tarihin, Kemalizm, Osmanlılık...vs tarihlerin yeniden yazılması gerekir ki, Türk ve Türkiyelilik olgusunun tartışmaya açılarak taşların yerli yerine oturtulması gerekir. Oysa ne Kemalistlerin, ne İslamcıları, nede Demokrat, Solcu, Sosyalist, liberallerin konumu buna uygun değildır.Sömürgeci Türk devleti, uluslararası çelişkileri, özellikle Ortadoğu ve Kafkasya ( İran, İrak, Azerbayca, Ermenistan, İsrail...vs) çelişkilerini ustaca kullanarak, bölgesel giderek uluslararası alanda önemli bir güç olma yolunda günümüzde büyük adımlar atmaktadır. TC' nin uluslararası alanda önemli bir güç olduğu sürece Kurdistan ulusal sorunu bir iki küçük rütuşla çözebileceği konusunda iknadır. TC. Kurdistan ulusal sorununda kısa dönemli bir rahatlama sorununu yaşarken, rahatlık TC' nin iç sorunlarını açığa çıkarma ve derinleştirmede de önemli bir etken olacağıda aşikardır. TC' de Asker-sivil; çıkar ve iktidar çatışması, AKP –TSK çıkarları ne zamana kadar birlikte yürüyeceği ortada büyük bir soru işareti olarak durmakta.

Bastırılmış, ’' çözülmüş'' Kürt sorunu, TC' deki iç sorunları açığa çıkarma ihtimalı mevcut olduğundan, TC Kurdistan sorunun PKK varyantlı olarak sürdürülmesinden yana, TC Ocalan ve PKK' nin Kurdistan' da gündemde tutmak için dönem dönem, kahraman, dönem dönem Terörist ilan edecektir. TC, PKK' nin varlığını devam etmesinden yanadır. Çünkü Ocalan ve PKK, Kurdistan' ın kuzeyi ve uluslararası arenada, TC için güvenlik şeridi görevini görmekte. Ocalan duruş ve konumu itibarı ile Kurdistan' da yeni güç ve dinamiklerin filizlenip gelişmesi önünde engeldir. Kurdistan' ın kuzeyinde farklı görüş ve düşüncelerin özgür ve eşit bir şekilde Kurdistan ulusal mücadelesinde yer almadığı sürece, ulusal dinamikler kör ve topal bir şekilde TC' nin varlik hanesine yazılacaktır. Kurdistan' da iç dinamiklerin tasfiye olması, Kurdistan ulusal kimlik ve ulusal bilincin zayıflaması, Bağımsız Kurdistan devletinin kurulması umutlarının yok olması ile Kürt bireyinin sömürgeci Türk devletinin kapılarında hizmetçi ama Türkiyeli bir hizmetçi olarak varlığını sürdürecektir. Varılmak istenilen, hedeflenen budur.

Savaş ve barışın ne olduğu, hangi koşul ve şartlarda yapıldığı, tarafların çeşitli arabulucular yada doğrudan görüşmelere başlaması ve konumlarının ne olduğu bilinen bir şey, ikide bir bunu tarif etmek, işlevini işlevsizleştirmekten öte bir fonksiyonu yoktur.

Tüm PKK' lilerin dağdan inmesinden yanayım. Daha önce yazdığım makalelerde bu konuya defalarca değindim. Dağdaki gerilla, Bir ülkenin ulusal bağımsızlığı için konumlandırılmamıştır. Dağdaki gerilla rehin ve kobaydır. Bu insanlara hakaret etmek gibi bir niyetim yok, çünkü bu insanlarımızın Bağımsız bir Kurdistan kurmak için dağlara gitme konusundaki inanç ve samimiyetlerinden zerre kadar kuşkum yoktur. Ama realitesi ise bu insanlarımız, genç ve körpe beyinlerimiz, geleceğimiz olan yeni kuşaklar TC ordusu için savaş kobayları olarak kullanılmaktadır. Kobay olarak kullanılmasının ötesinde dağ mitolojisi adı altında Kurdistan' da yeni seçenek ve oluşumların ortaya çıkması önünde bent görevini de görmektedir. Bunun için dağda hiç bir PKK' linin bulunmasından yana değilim, bir saat bile gecikmeden dağdan inmeleri ve mümkünse bunların Kurdistan' ın güneyine indirilerek,güney toplumuna entegre edilmeleri projeleri oluşturulmaldır. Kurdistan' ın kuzeyine getirilmelerinin ( TC hiç bir şekilde bunu kabullenmeyecektir) faturası ağır olacaktır.

Öz itibari ile ’' Barış Elçileri'' tasarlanılıp sahneye konulan ve faturası Kurdistan halkı için çok ağır olan bir ’'show'' dır.

[email protected]

نەناسراو (not verified)

Thu, 10/22/2009 - 00:04

Geri dönen guruplar simdiden amaclarina ulastilar.Google nin aninda ceviri sistemi sayesinde dis dünyada uyandirdigi yanki bile bunun tarihsel bir adim oldugunu gösteriyor. Bundan sonra olacaklar sa devleti daha sora sokmanin disinda bir ise yaramayacaktir. O insanlar gelirken bu kadarini beklemiyordu.Onlar ihtimalin en kötüsünü göze alip geldiler.Baslarina gelebileceklerinin korkusunu tasimis olsalardi gelmezlerdi.Demekki her seyi göze almislar.

başkasını boş ver sen ne zaman "her şeyi göze alıp" gidiyorsun? madem her şeyi biliyorsun zavalıları göndereceğinize önlerine düş istanbula bir sefer yap bildiğin her şeyi basın önünde ortaya koyarsan serokta olursun hazır serokunuz bırakılmadan hakkın olan o koltuğa ds kurulursun hani fena da olmaz her şeyi bilirim diyorsun ama inaniyorumki bu aklına gelmemişti bu iyiliğimide unutma karşılık istemez sana kıyağım olsun birde giderken şu ensesi kalın ve her geçen gün göbek büyütenleride sakın yanına almayı unutmayasın çantanı taşırlar harem bekçiliği yaparlar havlu tutmayi iyi bilirler organizatörlük yaparlar hiç merak etme onlar o tür işlere alışıktırlar bizlere gelince barışı sağlayacağınıza göre demokrasi geleceğine göre kürtlerin hakları verileceğine göre sahi bize niye dağın yolunu gösteriyorsun? yoksa dediklerinize inanmıyor musun? tüh be aklıma zaten bende öyle düşünmüştüm sizden bir bok çıkmaz her şeyi yüzünüze gözünüze bulaştırırsınız baksanıza dede katilinizi bile demokrat ilan ettiniz anlamadın mı? amada zır cahilmişin sende mıto'dan bahsediyorum mısto'dan bilmediğin bir şey olursa sakın utanmiyasın hani laf aramızda hukukcuyumda o nedenle sor sorunu ve cevabını alırsın nede olsa bizi temsilen barış elçisi olarak yolcusun haydi kolay gelsin

Tabi baska emrin arzun varmi. Daga giden ben,bavulumu toplayan ben,yasayan sen,kani dönere takip palaslanan sen olasin diye. Merak etme kosullar olgunlassin dönecem,basi dik halkin arasinda gezecem.Ülkeme,sevdiklerime,anneme,kardeslerime kavusacagim günü dört gözle bekliyorum.Ben dönecegim günü sabirsizlikla beklerken,sen ise bana ne olacak kaygisiyla kafayi siyiracaksin,gör bak

olmadı şimdi sana serok olma yolu gösteriyorum sen bunu bile tersten anlıyorsun bir de kalkmış bana her şeyi bilirim diyorsun vay mala mıne döner mi dedin epocuların binlerce döner yeri var ben mi bırak döercilik yapmayı döner yiyenlerle aynı masada bile oturmam kokusu rahatsız eder de ha şuna inan şartların olgunlaşmasını ve sevdiklerine kavuşmanı canı gönülden istediğimide bilesin varsın ben kafayı sıyırayım bu da sana ikinci kıyağım olsun ama bu son olsun sabrında bir sonu var

serif abi serif abi,su bir bilenden nerden kacti ben nerden bileyim.gecenin bu vakti sokaklarda dolasirken, illada düdükmü calayim.hani yakin takiptesin anliyorum da,abi su döner mevzusunu etmesen.inan bende hem kokusundan hemide tadindan nefert edenlerdenim.ah keske söyle bir kebapta olsaydi degilmi.su her seyi bilen varya serfi abi,aslinda kendi acisinda hakli be abi.farkli bir renk katiyor.biraz daha sabir serif abi

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.