Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 5 October 2009

Siz hiç kayıp yakını oldunuz mu?
Dünyanın birçok ülkesinde kayıp olayları yaşanıyor. Bu, bugün yaşanıyor ve yarın da yaşanacak. İnsanlık yaşadıkça, sınıflar mücadelesi varoldukça, ulusal mücadeleler sürdükçe gözaltında kayıplar da olacak...
Kayıplar hakkında birçok yazarın, aydının, insan hakları savunucularının, uluslararası kurum ve kuruluşların çalışmaları var kuşkusuz. Bunlar değerli ve kayda değerdir. Ama bir kayıp yakınının duygu ve düşünceleri çok daha farklıdır. Öyle bir fark var ki, bu kaybedilen insanların duygularından bile farklıdır. Kaybedilenler bir defa kayıp ediliyor, acıyı bir an, ya da bir gün, bir hafta çekiyor. Fakat yakınları o acıyı, o vahşeti her gün yaşıyor. Hüseyin Toraman kayıp edileli yaklaşık 17 yıl oldu, ama Hatice ana her gün onu yaşıyor, her gün ondan bir haber bekliyor. Acı ama ziyaret edeceği bir mezar taşını arıyor. Salih Bozışık yaklaşık 71 yıldır kayıp, ama onun yakınları halen ondan bir haber beklemekteler.
Ülkemizde bu tür kayıp olayları binlerle ifade ediliyor. Ya kayıp yakınları on binlercedir, her gün o acıyı yaşamaktalar. Onları anlamak için, aynı acıları birlikte paylaşmak için sizin oğlunuzun ya da kızınızın kayıp olması gerekmiyor... Kayıp olayları son bulsun, bu acılar yaşanmasın istiyoruz. Ama bunun için de insanların duyarlı olması gerekli, olmak zorundayız. Bunun kavgasını vermezsek yarın sıra bizim oğlumuza ya da kızımıza geldiğinde yanı başımızda kimseyi göremeyiz...
11yıl önce kaybedilen dörtler neredeler?
Ey insanlar siz hiç kayıp yakını oldunuz mu?
Ya da kısa bir an kendinizi Hatice ananın yerine koyun. Ya da Emine ananın... Hani ya oğlu 21 Mart'ta kaçırılan, uzunca bir süre aranan, 17 Mayıs'ta da cesedi kimsesizler mezarlığında bulunan Hasan Ocak,ın anasının yerine koyun.?
Kısa bir süre kendinizi onların yerine koyun ve düşünün... Geçen yıllarda Hasan'ın yokluğuna daha fazla dayanamayıp yitirdiğimiz Baba Ocak olun. Sizin yüreğiniz ne kadar dayanabilirdi?
Ya da kendinizi Balkanlar'da yaklaşık 11 yıl önce kaybedilen dörtlerin Aydın Şahin, Sevim Adıbelli, Levent Büker, Sedat Bayraktar'ın Avukat İhsan Durukal,ın yakınları olarak düşünün. Yaklaşık 11 yıldır kayıplar ve hiçbir iz yok. Bütün çabalarımıza rağmen, kendileri kayıp, akıbetleri sır!.
Kayıp edenler suskun, kör ve sağırları oynuyor?
İnsan hakları kurumları suskun, kör ve sağırlar hakırışlarımıza kulaklarını tıkamaktalar vicdanlarını karartmış durumdalar.
Bu sır çözülmeli, kayıp edenlerden hesap sorulmalı. Sizleri bir dakika için kendinizi kayıplar ve yakınları olarak düşünmeye çağırıyorum. Siz olsaydınız ne yapardınız? Ne beklerdiniz insanlardan düşünün....
İnsanlık onurunu yitirmemiş parti, örgüt, kurum ve bireylere sesleniyoruz... Balkanlar'da kaybedilen Aydın Şahin, Sevim Adıbelli, Sedat Bayraktar, Levent Büker'in Avukat İhsan Durukal,ın akıbetlerinin açığa çıkartılması için bize yardım ediniz. Aydın Şahin'in ailesi olarak sizi bu olaya duyarlılık göstermeye, bu kayıp olayının açığa çıkartılması için bize destek olmaya çağırıyoruz. Kardeşimizle birlikte kaybedilen Sedat Bayraktar ve Levent Büker'in Avukat İhsan Durukal,ın ailelerini tanıyan ve nereli oldukların bilenlerin; bu kayıp olayını, kayıpların akıbetlerinin açığa çıkartılması için söyleyecek tek sözü olanların aşağıdaki telefon numarasına bilgi vermelerini rica ederiz.
Devrimci-demokrat ve yurtsever
kamuoyuna açık çağrı:
Bu dört insan Balkanlar'a, Avrupa'ya çıkmak için gelmediler. Bu insanlar dağda kurda kuşa yem edilsinler diye de yola çıkmadılar. Bu insanlar idealleri ve umutları için yolla çıktılar. Onlar özgürlük için yola çıktılar, ama karanlığı sevenler onları karanlığa gömdü. Öylesine gömdüler ki kendileri kayıp akıbetleri sır...
Siz halen susacakmısınız?
Bu sır çözülmeli bu karanlık kayıp olayı aydınlanmalı!..
Kalender Şahin
0041.76.416.89.17
[email protected]
[email protected]

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.