Skip to main content
Submitted by hasanyildirim on 3 October 2009

„Kürt sorunu“ denildi olmadı.

“Demokratik açılım“ dendi o da tutmadı.

Olsa bile ne yazar?

Bizim anladığımız sorunun çözüm biçiminin kendisi değil.
Buna rağmen ikisi de Türk çözüm biçimine göre biraz geniş geldi.
Sağından, solundan, altından, üstünden kesip biçtiler.

Ortaya nurtopu gibi tanıdığımız ve yabancısı olmadığımız ama, bir türlü içimize sindirip kabullenmediğimiz Türk “Milli Birlik Projesi“ çıktı.

Çıktı çıkmasınada fikir babalarının dışında kimsenin anladığı bir şey yok.

Piyasaya servis edilmesine rağmen şifreleri bir türlü ortak bir akıl ile çözülemedi.

Aslında çözen var. Bunlar, kimi Kürd çevreleri olur. Onlarında sesleri kendileriyle sınırlı. Kimseye ulaştıramıyor.
Sistemin değişik kesimleri özünde farklı şeyler söylemiyor. Ayrılık teferuatadır. Onunda sisteme getireceği getiri ve götürü boyutunadır.

Kimin ne dediği, ne yapmak istediği aslında belli.

Sistemin ne söylediği ve yapmaya çalıştığı sahipleri tarafından biliniyor.
Bilmeyen, bunun ötesi anlamak istemeyen sistem dışı kimi kesimlerdir.
Sistem sahipleri çalıyor, sistem dışı bu kimi çevreler oynuyor.

Bunların başını özelikle kimi Kürd siyasi kesimleri çekiyor.
Bir oyalamadır başını almış gidiyor.

Oynanan oyunun ne zamana kadar devam edeceği ve sonunda kötü kokuların saçılacağını kavrayan kimi Türk yazar ve çizerler yapmayın etmeyin beyler deselerde sistem sahiplerinin ne yapmak istedikleri belli.
Yapmak istedikleri bu kimi çevrelerin bekledikleri şeyler değildir.

Alavere dalavere Kürd memet nöbete hesabıdır.
Buna fit olan geniş 'siyasi' bir Kürd kesim de var.
Hem de güle oynaya kendilerine nöbet yazdırıyorlar.
Herkesin faklı gerekçeleri var. Haklı olanları ve yalakalıkta terfi edeni var.
Bu tiplemeler yeni döneme mahsus değildir.

Kürd milli mücadelesi ne zaman başladı bir tarih vermek mümkün olmasada biz o günü baz alalım ve o günden bu güne yaşamımızın bu lanetli kırlangiçları var.

Düşmana sevdalı mı, sevdalılar.

Kürd milletinin millet olmasından doğan vazgeçilmez haklarını istemezler.
Kimi istemleri, isteme gibi yaptıklarından da altını çize çize bunun “Türk devlet çıkarı“ gereği için söylediklerini eklemyi ihmal etmezler.

Şimdi anlaşıldı mı bunca bedele karşın bize reva görülen “çözüm“.
Kimse ne kendini kandırsın, ne de bir başkasını.
İsmi her ne kuzulkurtsa kimse “iyi şeyler“ beklemesin.
Siz hiç hiç iştiniz mi Türk'ün tarihinde Kürd lehine bir şey yapıldığını?
İşitmemişsiniz!

Bundan sonra da işitmiyeceksiniz.

Aklınızı başınıza toplayın.

Katırı doğurtamasınız.

03 Ekim 2009

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.