'Derin Sol' öldü, yeni aktör kim olacak?
Terör örgütü DHKP-C'nin lideri Dursun Karataş, Ergenekon bağlantısı sebebiyle kendi çevresinde ’Derin Sol' sıfatıyla anılıyordu. Karataş, kanser tedavisi gördüğü Brüksel'de öldü. Şimdi yerine geçecek aktörün kim olacağı konuşuluyor.
--------------------------------------------------------------------------------
Bundan birkaç yıl önce, soğuk bir kış akşamı ve Fransa sınırında bir yer. Düzgün traşlı, bir seksen boyundaki adam, yakaladığı kişinin kafasına silahı dayamış bir takım sorular soruyor. “Artık yeter, sonun geldi.“ dediği sırada cep telefonu çalıyor. Kafasına silah dayanmış ölümü bekleyen kişi, sert bir ifadeyle, “Telefonuna bak salak!“ diyor. Telefondaki ses, düzgün tıraşlıya bağırıyor: “Geri zekâlı biz sana ’adamı takip et' dedik, ’vur' demedik.“ Bu gizemli telefondan sonra her şey tersine dönüyor. Az önce kafasına kurşun sıkılmayı bekleyen adam elini kolunu sallayarak olay yerinden uzaklaşıyor.
Bu vaka Türk istihbaratının arşivine ’gayr-i resmî' şekilde kaydediliyor. Kafasına silah dayanan şahsın terör örgütü DHKP-C'nin lideri Dursun Karataş olduğu daha sonra anlaşılıyor.
Karataş'ın hayatında yukarıdaki gibi birçok ’tuhaf hadise' bulunuyor. Bu yüzden, radikal sol çevrede bir takım güçlerle olan ilişkisinden dolayı ’Derin Sol' olarak da biliniyor. Bu bir kod isimden ziyade kendisine yakıştırılan sıfat.
Bu lakabın sahibi Dursun Karataş, geçen hafta (11 Ağustos) kanser tedavisi gördüğü Brüksel'de öldü. Ancak ölümüyle ilgili bir takım iddialar var. Karataş'ın bir an önce ölmesi için ’ilaçlarının verilmemeye başlandığı' söyleniyor. Uzmanlar, Karataş'ın hasta olduğunu; fakat örgütün, ölümü bu kadar erken beklemediğini vurguluyor. Bu da ’tasfiye şüphesi'nin yersiz olmadığını gösteriyor. Birçok eylemin talimatını veren Karataş'ın ölmesi aslında Ergenekon yapılanmasını da rahatlatmışa benziyor. Çünkü, çok sayıda suç Karataş'ın üzerine yıkılmış ve örgüt ile derin yapının irtibat noktası kesilmiş oldu.
Kırmızı bültenle aranan terörist Dursun Karataş için hazırlanan ve 200'e yakın ülkenin istihbarat birimlerine gönderilen bilgi notunda, kimliği açıklanırken yerli ve yabancı terör örgütleriyle bağlantılı olduğu vurgulanıyor. Söz konusu bilgide Karataş özetle şöyle tanımlanıyor: “DHKP-C'nin Genel Sekreteri ve tek önderidir. DHKP-C terör örgütünün düzenlediği eylemlerin tamamının bizzat talimatını vermiş despot ve acımasız bir kişiliğe sahiptir...“
YENİ LİDER TAYFUN MU?
12 Temmuz 1991'de Türkiye'den kaçan terörist Dursun Karataş, 17 yıl sonra İstanbul'a gömüldü. Bundan sonra örgütün liderliği için en az Karataş kadar derin Aslan Tayfun Özkök'ün adı geçiyor. 1955 İstanbul doğumlu Özkök, kod ad olarak Musa'yı kullanıyor. Çok sayıda cinayet ve soygun olayında adı geçen ancak kamuoyunda pek bilinmeyen Özkök ile ilgili Emniyet'in kendi personeli için hazırladığı bilgilendirme notunda ilginç noktalara dikkat çekiliyor: “Uzun boylu, atletik yapılı. 1981'de polisle girdiği silahlı çatışmada dizinden yaralandı. Sigara ve içki içmez. Acımasız ve Dursun Karataş'a kayıtsız şartsız bağlıdır...“
DHKP-C İLE MÜCADELEDE ASALA MODELİ
Terör örgütü DHKP-C Türkiye'de olduğu kadar Avrupa'da da güçlü durumda. Türkiye, şu anda örgütte önemli noktalarda bulunan çok sayıdaki DHKP-C'liyi tutuklayıp yargılamak istiyor. Ancak Avrupa ülkeleri bu konuda gerekli hassasiyeti göstermiyor. Özellikle Fehriye Erdal konusu bir krize dönüşmüş durumda. Avrupa ülkeleri terörist listesi konusunda isimlerin aynı olmadığını ileri sürüp yapılacak operasyonları engelliyor. Oysa bir terörist birden fazla kod isim ve kimlik kullanabiliyor. Türkiye'nin bunun önüne geçmek için geçmiş tecrübesine dayanarak Ermeni terörü örgütü ASALA'ya karşı yürütülen sistemi yeniden devreye sokacağı belirtiliyor. Buna göre, tespit edilen örgüt mensupları görüntüye alınıp onlar hakkında detaylı bilgiler sağlanacak. Elde edilen deliller o ülkenin polis ya da istihbarat birimine teslim edilecek. İşlemin uzaması durumunda ise görevlendirilen özel kişiler tespit ettikleri teröristleri etkisiz hale getirmek için devreye girecek.