Skip to main content

BAGIMSIZ KÜRT DEVLETI YASAYAMAZ MI?

Bazi seyleri yeniden irdelemenin zamanidir. Dönem 1990 öncesi soguk savas dönemi degildir. Dönem birinci ve ikinci dünya savasi paylasim dönemi gibidir. Dünya yeniden paylasilmakta ve yeni bir düzen getirilmeye calisilmaktadir. Bu iste ülkemizin merkezinde oldugu cografyada baslatilmis durumdadir.

Kürtler, siyasal bir aktör olarak bu degisimde agirligini görmek zorundadir. Herkesten öte bunu Kürtler görmek zorundadir. Kürtler dislanarak hic kimse tek basina Ortadogu´ya bir cekidüzen veremez. Cünkü Kürtler, ortadoguda anahtar siyasal bir aktör konumundadir.

Böylesi bir konum, agirligimiz ve rolumuz var. Kürt politik cevreleri buna uygun bir politikayi olusturma görevleri var. Acikcasi ülke, ulus ve iktidar politikasi yapmanin kosullari var. Kürt politik cevreleri bunu görmeme gibi büyük bir hata yapamazlar, yapmamalidirlar.

Kürtler, bugüne kadar ortadogu´da istikrars?zl???n sebebi olarak görüldü. Bugün bu zihniyet bazi cevrelerce savunulsa bile ABD ve müttefikleri tarafindan bölgenin istikrari icin önemli bir aktör olarak kabul görülmaktedir. Bu baglamda Kürt milletin Bagimsiz Devlet olarak tarih sahnesine cikmasinin tüm verileri ortaya cikmis bulunmaktadir. Kürt milletinin Bagimsiz Devlet olarak tarih sahnesine cikma istemi gerceklige dönüsmektedir.

Güney Kürdistan Kürt önderligin ikidebir „Bagimsiz Kürt Devleti Yasamaz“ tekerlemesini seslendirmeleri düsman politikalarina haklilik kazandirma politikasi olmasinin ötesinde Kürt milletine güvensizligin ifadesidir.

Sunu görmek gerekir. Kürt milletini Türk, Arap ve Farslarin kapisina baglama politikasi Kürt milletine yapilacak en büyük haksizlik ve kötülüktür. Bu politika Kürt milletine bir sey kazandirmayacagi gibi, ayaga gelen firsatida kaybetmeye yol acar.

Bugün Bagimsiz Kürdistan´in yasamasi icin tüm kosullar mevcuttur. Yeter ki, Kürt politik önderligi buna uygun bir politikada israr etsin. Kuskusuz Güney Kürt önderliginin basardigi ve ulastigi cok önemli mevziler büyük kazanimlardir. Bagimsiz devlet olmanin önkosullarini olusturmuslardir. Bu konuda emin adimlar atilmakta ve zaman kolladiklarida bir gercektir.

Irak'ta federal bir yapinin kurulmas?, Kürtlerin en asgari iste?idir. Fakat azami istemleri bagimsizliktir. Küsdistan halkinin istemi de budur. Resmi olmayan referandum da iradesini bu yönde ortaya koydu. Güney halkimizin ortaya koydugu iradesini hic kimsenin görmemezlikten gelme hakki yoktur. Hele hele Kürt siyasal önderligin böylesi bir politikasi kabullenilemez.

Güney Kürdistan Kürt siyasal önderligin ikidebir „Bagimsiz Kürdistan Yasayamaz“ tekerlemesi kabullenilemez. Bu düsmanin iddiasidir. Düsmanin iddiasini ikidebir tekrarlanmasi Kürt milletinin politikasi olamaz.

ABD´nin BOP´ni ve özeliklede Israil devlet politikasini iyi okumak gerekir. Bu politikalarda Bagimsiz Kürdistan projesi vardir. Ama hic bir zaman bu iki ülke Bagimsiz bir Kürt devletini destekliyoruz demedi, demeleride gerekmiyor. Kimi cevreler özelikle ABD´den bunu beklediler. Bu konuda böylesi bir aciklamanin samimiyetin ölcüsü olarak algilandi. Fakat ABD, böylesi bir aciklamanin kendisine yükleyecegi zorluklari bildiginde hic bir zaman bu oyuna gelmedi, gelmez. Ama gelismelere baktigimizda ABD´nin BOP´da Bagimsiz bir Kürt devleti kurmayi öngördükleridir. Dahasi Israil devletinin bu konuda büyük bir caba icinde oldugunu görmek gerekir.

Bu gerceklige karsin ikidebir „Bagimsiz Kürdistan Devleti Yasayamaz“ demenin anlami olmamali. Belki pusuda bekleyen düsmanlarimizin tepkisini aza indirme amacli olabilir, ama bu yaklasimin Kürt milleti üstünde cok olumsuz etkide bulundugunu unutmamak gerekir. Bu nedenle Güney Kürt önderligin hicte mecbur olmadiklari böylesine bir söylemi ikidebir tekrarlamalari dogru olmasa gerek.

Su bilinmelidir ki, bizim düsmana ihtiyacimiz yok, ama düsman bize muhtactir. Avantajli olan düsman degil biziz. Bunu görmek gerekir.

Bakiniz! Petrol zengini bir ülke olmamizin yanisira, en az petrol kadar degerli olan su zengini bir ülkeyizde. Firat ve Dicle nehirlerinin kaynagi Kürdistan´dadir. Gelecekte sahip oldugumuz bu zenginlik, en asagi petrol kadar bize avantaj saglayacaktir.

Bunu görmek gerekir. Bu avantajimizi iyi kullanmak gerekir. Buna uygun bir taktik ve strateji belirlemek gerekir. Millet olmamizin geregi olarak ülke, ulusal egemenlik ve iktidar politikasini yapmak gerekir. Geri politikalardan kendimizi alikoymak gerekir. Dahasi büyük oynamak gerekir. Böylesi bir yaklasim Kürt milletine kazandirir.

Kuzey Kürdistan Kürt politik önderligi ise kendini TC kapisina baglayarak, Akdenizdeki kurbagalari koruma haklarini bile asmayan Kopenhag Kriterlerine göre kendilerini geri politikalara tabi kilamazlar, dahasi kilmamalidirlar.

Avrupali devletler Kürtleri, "insan haklari, demokrasi" masallari ile uyutmaya calismaktadir. Bu politikalariyla hangi kirli hedeflerin pesinde kostuklarini görmek için biraz etrafimiza bakmak yeterlidir. Bu parlak sözler bir tarafa birakilir ve yasamin somut gerceklerine bakildiginda bu güclerin hicte Kürt „dostu“ olmadiklari ortadadir.

Avrupali devletler, Kürt ulusuna karsi hicte masum degildirler. Dogrudur, gecmise takilmayalim, gecmisi bir yana birakalim, ama su anki politikalarina bakildiginda izlenen politikanin hicte Kürt ulus cikarina olmadigi görülecektir. Avrupali devletler, ikiyüzlü bir politika izlemektedirler. Kürdistan´i sömürgelestiren devletlere ve Kürt milletine karsi yaklasimlari bilinmektedir. Sömürgeci güclere her türlü yardimi sunan Avrupali gücler sorun Kürtler olunca döktükleri sadece timsah gözyaslaridir. Avrupali güclerin bu sahtekarliklarina kanan “Kürt dostlari” da yok degildir.

Bu ne anlama geliyor? Kürtler, eyyamcilik yaparak bir yere varamaz. Millet ismimizi bile telefuz etmeyi cesaret edemeyenlerin dayatigi „Kopenhang Kriterleri“ ne kendini endeksleyen Kürt politik cevrelerin izledigi siyaset KUKM´yle bagdaslastirilamaz. Bu cevrelerin nasil bir gaflet icinde olduklari desifre edilmeden yol alinamaz.

Türk hassasiyetleri gözetilerek Kürtlere dayatilan ne idügü belirsir „Kopenhang Kriterleri“ne tapinmaci Kürt politik cevreleri tipik bir asagilik kompleksinin örnegini veriyorlar. Dahasi „Daha ileri gitmeyelim Türk kardeslerimiz, Avrupali Dostlarimiz kizmasin.“ kisiliksiz politikalarini Kürt milletine empoze edenlerin seyretikleri kurt kapan zemini iyi irdelemek gerekiyor.

Bugün Avrupa dünyasinda Kürtlere yer yoktur. Avrupa politikasinin Kürt ulusuna öngördügü köleliktir. Cikari Kürt ulus egemenlik gaspi yüklü ortadogu´daki mevcut statükonun korunmasindan yatmaktadir. Kürt milleti, kendini kölelestiren, bogan bu statükoya yöneldiginde Avrupali devletleri karsisinda bulmaktadir.

Kürt-Kürdistan´i parcalayan, kölelestiren statükoyu degistirmeye calisan ABD ve mütefik gücleridir. Kürt milletinin cikari bu cepheyle birlikte hareket etmeyi öngörmektedir. Kürt ulus cikari bunu gerektirmektedir.

Robert Pollock´un „Wall Street Journal'da cikan makalesi cok onemlidir. ABD yönetiminin anlayisini dile getirmistir. ABD-Türkiye arasindaki dostlugun bittigini söylemektedir. Aralarindaki uzlasmaz celiskilere dikkat cekmektedir. Kürt milletinin ortadogu´daki rolune isaret etmektedir. Dünyanin super gücünün önemsedigi Kürt millet gücünü Kürt politik cevreleri görmemezlikten gelemez. Kürtler, kücük degil, büyük oynamalidirlar.

ABD Hava Harp Akademisi'nin Türkiye Masas? Sefi Albay Michael Robert Hickok, ise bir makalesinde sunlari demektedir.

"Türkiye'nin ihtirasl? ulusal güvenlik stratejisi ve kan?tlanm?? askeri yetenekleri, tüm bölgede yeniden bir jeopolitik yap?lanmay? zorlamaktad?r…Türkiye'nin bölgesel hakim güç (hegemon) olarak ortaya ç?kma olas?l???, Bat? için müspet ve menfi taraflar? olan karma??k bir durumdur. (...) Türkiye'nin müttefik olarak gerçek de?eri artarken, Ankara daha az güvenilir bir güvenlik orta?? olmu?tur"

Türkiye´nin 40.000 askerle Kerkük´e gireriz diyerek ortami yoklamasi, sinira yiginak yapmasiyla ABD-Türkiye arasinda zaten varolan gerginlik giderek gerildi. Bunun üzerine 17 Subat 2005 tarihinde ABD´nin Ankara Büyükelcisi Edelman, yaptigi bir aciklamayla Türkiye´yi tehdit etti.

"Türk Ordusu'nun Kuzey Irak'a müdahale edece?i konusunda spekülasyon yarat?lmas? sorumsuzca bir davran??t?r. Irak'?n kom?ular?ndan herhangi biri taraf?ndan yap?lacak olan askeri bir harekât istikrar? sarsacak ve daha geni? kapsaml? anla?mazl?klara yol açacakt?r. Türkiye bunun bilincindedir ve bizim Türkiye'den böyle bir eylem beklememiz için herhangi bir neden yoktur."

Bu tehdit karsisinda Türkiye sesiz kalmayi tercih etti. Sanki bir kac gün evel asan kesen onlar degildi gibi arazi olmayi yegledi. Hani bir söz var. Deli delinin dilinden anlar. Görüldü ki, Türkiye´nin kabadayligi bes para etmiyormus. Disleri cekilmis ve kapiya baglanmis. Elinde bir kozu kalmis. Havlamak. Bununda kimseye zarari yok.

ABD Savunma Bakanl???’n?n üc numaral? yetkilisi Doug Feith’?n yakin zamandaki Ankara ziyareti s?ras?nda yapt??? bir mülakatta sunlari söylüyordu.

„Irak konusunda aram?zda görü? ayr?l?klar? var. Türkler bizim kendileri aleyhine davrand???m?za inan?yorlar. Biz ise her iki taraf?n da ç?kar?na hareket etti?imize inan?yoruz. O zaman ikimizden biri hata yap?yor demektir. Bizim Türkiye’nin aleyhine bir ?ey yapmam?z söz konusu de?il. Ama böyle bir alg?lama varsa, demek ki biri hata yap?yor.“

Doug Feith’e göre hata yapanin Türkiye oldugu acik. Türkiye bu hatanin faturasini ödüyor, ödeyecek. Aslina bakilirsa Türkiye hata yapmiyor. Yüzyildir izledigi politikayi sürdürüyor. Bu politikasi ABD dahil tüm dünya devlerinin destegini aliyordu. Fakat dönem eski dönem degil. 1990 sonrasi dünyada büyük altüst olusumlar oldu. Taslar yerinde oynadi. Oynanan taslar döneme uygun dünya super gücü tarafindan yeniden döseniyor. Bu taslar düsenirken bir cok devletin cikarlariyla catisiyor. Cikarlari catisanlardan birisi ABD-Türkiye. Türkiye bunu dile getiriyor. Ama dile getirilenler ABD politikasiyla celisiyor. ABD bildigini okuyor. Türkiye´de keza. Mesele Türkiye´nin ABD´ye karsi sansinin olmayisi. Bu da Kürt milletinin cikarlari hanesine yaziliyor.

ABD Disisleri Bakan Yard?mc?s? Richard Armitage, "Kerkük’e gelen Kürt göçmenler oy kullanabilir" aciklamasi üzerine, artik Kerkük konusunda Kürtlerin kafasinda soru isaretleri yok olmaya basladi. Kürtler, bu aciklamayi bir bayram havasinda kutlarken, Türkler, panige kapilircasina bildik „hassasiyet“, „kirmizi cizgilerimiz“„stratejik dostluk yara aldi“ gibi zirvaliklari dilendirip kendi kendilerini mastürbasyon yolunu tuttu.

Diger yandan da ayni döneme dek gelen Hewler toplantisi döneminde ileri sürülen bombalama eylemini gündemde sicak tutarak Kürt liderlerin akibeti belli degil iddiasi esliginde bir tarafta Kürtlere karsi psikolojik savasi tirmandirirken, diger tarafta kendi kamuoyunu yanlisa endeksleme yolunu secti. Bu politikalariyla hem kendi, hem dünya kamuoyu nezdinde itibarlarinin daha da yara almalarina yol acti. Anlayacaginiz bir kez daha dünya aleme rezil-u rüsva oldular.

Kim ne yaparsa yapsin. Mevcut ABD yönetimi politikasi acik ve net. BOP´nde Bagimsiz Kürdistan projesi var. Güney Kürdistan Kürt önderligi bunu görmüs ve buna uygun politika izlemektedir. Su an „Begimsiz Kürt Devleti Yasamaz“ „Federasyondan Yanayiz“ söylemine bakip kimse yanilmasin. Izledikleri politika dogru okundugunda Bagimsiz Kürdistan politikasi yapildigi ortada. Bunu görmemek ya sig bir anlayisa sahip olmak, ya da bilincli olarak buna karsi durularak Kürt milletini sömürgecilerin kapisina baglamayi siyaset edinmek gerekir. Ama her halükarda Bagimsiz Kürdistan hedefi karsisinda olmak demektir, bu.

Biz, bu gercekleri dile getirdigimiz icin birileri k?r?labilir, k?zabilir, bozulabilir. Ama kimse kusura bakmas?n, biz buyuz. Cünkü Kürt ve Kürdistan cikarlarina duydugumuz hassasiyet böyle davranmamizi zorunlu kiliyor. Günlük hesap pesinde kosmuyoruz. Bunu kimseyede tavsiye etmiyoruz. Inancimiz odur ki, uzun vadede kazanacak olan KAWA´in bu durusudur.

Tüm veriler ve gelismeler Kürt milletinin lehinedir. Güney Kürdistan özgürlesti ve bagimsizlik yolundadir. Sira Iran ve Suriye egemenligindeki parcalardadir.

ABD-Iran veya ABD-Suriye catismasi kacinilmaz mi? Bunu demek henüz erken, ama su veya bu bicimde Iran ve Suriye yönetimlerini hizaya getirecegi kacinilmazdir. Her halükarda bu gelismeler Türkiye´yide olumsuz etkiliyecegi asikardir.

Suriye dosyasi kapanmis degil, henüz yeni acilmis durumda. ABD, Lübnan´in eski Basbakani Refik Harriri´nin bir suikast sonucu öldürülmesini Suriye´yi sorumlu tutuyor. Bu olay, ABD´nin Suriye´ye karsi her hangi bir yaptirima gitmesi halinde uluslararasi alanda bir mesruiyet kazandiriyor.

Suriye´ye yönelik izleyecegi politikasini hemen gündeme tasidi. Bu nedenle ABD Suriye´deki Büyükelcisini geri cekti. Suriye´den Lübnan´daki askerlerini geri cekmesini istedi. Bu konuda BM Güvenlik Konseyinin kararida var. Ve Suriye hemen bunun geregini yapti. Istediginden degil, mecburiyeten efendim.
Suriye´de muhalefet örgütleniyor. Dahasi ABD´nin Suriye´ye ambargo uygulama düsüncesi var. Bunlar bir arada degerlendirildiginde Suriye´nin isi zor.

ABD, ?ran'?n nükleer program? nedeniyle hedef tahtasina koymus bulunuyor. Almanya, Fransa, Rusya ve Cin Iran´i utangacta olsa destekliyor. Bu konuya iliskin karsilikli temaslar sürüyor. Ikinci körfez savasi öncesi yasaniyor. Iran mollalarinin teokratik sisteminin yikilmasi gündemde. ABD önderligindeki müttefik güclere karsi yer alan devletler, Iran mollalarinin teokratik sisteminin devamini istiyorlar, ama daha fazla sürmesini saglayamayacaklar.

Bu baglamda Iran molla yönetimine geri adim atma telkin ediliyor. Iran geri adim atmasa ABD sorunu BM´lere götürmeyi düsünüyor. BM, önce Iran´i uluslararasi yasalara uymaya cagiracak. Bu bile Iran´in suclu olmanin resmidir. ABD´ye Iran´a saldirmasi icin bu yeterli. Gerisi fasa fiso. Geride olanlarin yapacagi pek bir sey yok. Bir kac kinama disinda. ABD´nin buna aldirdigi yok.

Olasili muhtemel bu gelismeler Kürt milletine sonsuz olanaklar sunacaktir. Bagimsiz Kürdistan hayal olmanin ötesinde Birlesik Kürdistan dogacaktir. Kürt milletinin rüyasi gerceklesecektir.
Kürt milleti emin adimlarla zafere yürüyor. Tüm gelismeler KAWA, RIZGARI ve BAGIMSIZ BIRLESIK DEMOKRATIK KÜRDISTAN diyen bagimsizlikci güclerin öngörüsünü dogruluyor.

19 Nisan 2005

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.