Tümüyle yurtsever duygularla ve iyi niyetle kaleme alınmış bir yazı. Ancak düşüncelerımı eklemeyı faydalı bulacağınıza inanıyorum. Genel anlamda küzeyi ile güneyi ile Kürtler 2000 li yıllarla birlikte kendilerıne biçilen rol ile kazanımlarından habire ödün vermeye devam ediyorlar. Kürdistanı bir bütün olarak yalnız biz değil ABD ve AB ülkeleride kabul ederek politikalarını bunun üzerınde oluşturuyorlar. Dünyadaki gelışmeler ve mevzilenmelrın arap israil yada siyonizm ile islam fundamentalizminin karşı karşıya değerlendırılmesı sonucu Kürdlerın payına ortadoğuda Amerikancı ve AB ci bir çizgide yürümek düşmüştür. Ancak kendi içinde hiç bir politik varlık gösteremeyen milli bir duruş sergileyemeyem kürt parti ve siyasi önderlıkler siyasetlerını mevki ve maddi menfaatler üzerınde oluşturmaya devam ettıler. Kürdistan bu süreçte adeta yeniden bir iç talanla karşı karşıya.Kuzeyde Apo nun icazetı kullanılarak oluşturulan parti ve demokratik kuruluşlar belediyelerde, parlementoda, hatta köylerde oluşturdukları oluşumlarla kişilere peşkeş çekılerek oluşturulan siyasi ve ekonomik rantın devletle ortaklaşa nasıl paylaşıldığı konusu uzun bir yazı ile detaylarına inilerek izah edilinebilinir. Güneyde ise feodal yapı yada saddamın kopyalarının KYB ve KDP nın desteğını arkasına alarak dış desteklı şirketler yardımıyle oluşturdukları talan birliklerının millilikle hiç bir alakasının olmadığı ve bunların esasında vatan savunması ilede ilgilerının olmadığını yakından biliyorum. Ellerıne kleşnikov vererek asker elbisesı giydırdıklerı ve 200 dolar maaşa mahkum ettıklerı kişiler bile onları koruyamayacak kadar acz içine düştüklerını gördüm yaşadım. Mele Mustafa Barzani dönemınde Küretlerın belkidew %5 lık bir oranı yurtseverdı peşmergeydı dağlarda canı pahasına ülkesının kurtuluşu için mücadele ediyordu. Bugün onlar küstürülmüş atılmıi yerlerıne saddam dönemı zenginlerı yeniden iş başı yaptırılarak baskı mekanizması oluşturmuşlardı. Yurtseverlığın zerresını oralardas bulmak mümkün değildir halk ekonomik sıkıntılardan bizar yöneticilerden şikayetci sadamın yedi cedıne rahmet okumakta olduklarını gördüm. Süleymaniye ağasının Kürtlük adına saddamın makamını işgal etmesı kürtlerın gururunu okşamakta düşmanı rahatsız etmekte ancak partisinin kendi bölgesındeki hakimiyetının ve talan payının verdığı rahatsızlık Süleymaniye Ünüversitesındeki genç öğrenciler tarafından defalarca protesto edıldığını biliyoruz. Güneyde boy gösteren bütün muhalefet partilerıne devlet tarafında yer verılmış yüksek maaşlara bağlanmuşlardır orada gerçek anlamda muhalefet görmenın şansı kalmamıştır. Bütün gazeteler devlet desteklıdır Türkiydeden beter. Kerkuk teki referandumun dumura uğratılması Türkiyenın saldırılarına Kürdistanın açık tutulmasının nedenı bu ülkede demokratik bir toplumun tesisi edılmemesıne bağlamak ve siyasetsız olduğuna bağlamak gerektığıne inanıyorum. Siyaset adına ortaya çıkmış bu ortaçağ ilkellerını başımızdan indırır ülkemıze sahip çıkarsak ABD de AB de diğer sömürgeci güçlerde iç dinamikleri ile ayakta olan bu ülkeye gereklı saygıyı duymaktan geri kalmayacaklarına inanıyorum..... Zerdeşt Seyda
Re: Kim Ne Kazandı, Ne Kaybetti?