Sayın Halis Acar,
Değerli kürt dostu İsmail Beşikçi Hoca'yla birlikte kürt aydınları İbrahim Güçlü ve Selim Çürükkaya'ya yönelen tehditler size yapılan çirkin saldırı ile devam etti. Bu saldırı talimatlarının PKK'nin devlete endeksli liderinden çıktığını düşünenler olabilir. Ancak şurası bir gerçekki İmralı Kuşu tehdit ve saldırıların başlatılmasında devletin talimatlarını PKK'ye aktaran bir kuryeden başka hiçbir şey değildir. Kürdistan'a bağımsızlık talep eden yurtseveler toparlanıp güçlendikçe devletin uykuları kaçıyor. Tarihte ilk kez eline geçirdiği kürt örgütünün tabanıyla birlikte İmralı ihanet odağı ve hempalarının elinden çıkarak gerçek sahiplerine dönmesi ihtimali devleti ve PKK yönetici şürekasını birbirine daha da kaynaştıran etmenlerin başında geliyor. Sizlere yöneltilen tehditlerin sizden sonra birçok değerli Kürdistan evladını ve gerçek kürt dostlarını kapsayarak genişlemesi muhtemeldir. T.C. bu beklentiyi haftalar öncesinden Demirel'in bir mülakatıyla "[i]ilgili mercilere[/i]" deklare etmişti. Derin devletin sözcüsü durumundaki Süleyman Demirel'in beyanı kuşkusuz hükümet kadar PKK yönetiminin de durumdan vazife çıkarmasına vesile olmalı ki Avrupa sathında devletin istihbari güçleri ile PKK'nin çapulcu ağı işbirliklerini koyulaştırarak son günlerde dikkatle izlediğimiz tehdit ve saldırılarını tırmandırmaya koyuldular. PKK'nin taşeron rolünü kınamaktan farklı tepkiler geliştirmenin gereklerini önümüze koymamız gereken bir dönemi yaşamakta olduğumuz aşikardır.
Size geçmiş olsun dileklerimi sunarken yukarda isimlerini zikrettiğim muhterem şahsiyetlerle her koşul altında dayanışma ve beraberlik içinde olacağımı, devlet ve taşeron örgüt kaynaklı saldırılar hangi vatansevere yöneltilirse yöneltilsin aynı şekilde karşı duracağımı bir kez daha yineliyorum.
Saygılarımla.
Yüreğim sizlerle, varlığım sizlerle Değerli Halis Acar