Skip to main content

Değerli Hanife Kürtler müslüman denizinde yaşayan ezici çoğunluğu müslüman bir halktır. Etrafları müslüman halklarla çevrilidir, işgalci devletlerin resmi dini ise islamdır. Ayrıca İran diğer işgalcilerden farklı olarak şeriatle yönetilen bir islam devletidir. Kürtlerle işgalcileri arasında dini ayniyet varolmakla birlikte, kürtler islam vasıtasıyla bağımlı bir halk durumuna düşürülmüş, 20. yüzyılın başlarına kadar islami safsatalarla aldatılarak sömürgeci devletlerin işagalinde tutulmuşlardır. Kürtler işgalciler tarafından bugün de en ağırlıklı araç olarak dini ideolojinin yardımıyla kandırılmakta sömürge statüsünde tutulmaya çalışılmaktadır. Kosova'nın bağımsızlaşması sandığınız gibi din aracılığıyla kotarılmamıştır. Eski Yugoslavya'ya ilişkin konjunkturel değişimden çıkar uman USA-EU mutabakatı Kosova'ya bağımsızlık getirmiştir. Kosova'nın hemen yanıbaşında birleşme isteği gösteren bağımsız bir Arnavutluğun bulunduğunu da hesaba katınız. Salt islam yada dini farklılaşma bağımsızlık getirse daha aktif ve daha köklü bir mücadele geçmişleri olan filistinlilere getirirdi. Sovyet enkazının altında kaç tane bağımlı müslüman halkın kaldığı ise yarı bir karşı örnektir. Kosova albanları hristiyan denizinde müslüman bir halktır. Bosnalılar gibi dini farklılıkları hristiyanlarla zıtlaşmalarının dinamiklerinden birini oluşturmuştur ama kurtuluşlarının değil. Kosova halkının müslümanlığı, dini zıtlaşma anlamında kürtlerde gördüğü işlevin tam tersi bir rol oynamıştır. Aslolan milletlerin bağımsızlaşma isteğidir. Sömürgecilerle farklı dine sahip olunması siyaseten doğru kullanıldığında bağımsızlık dürtüsünü yükseltmede olumlu bir rol oynayabilir. Kürtlerin böyle bir şansı yok. Kosovalı müslümanla sırp hristiyanın egemen millet-sömürge çelişkisine ilaveten dini zıtlaşma içeren farklılaşmaları kürtlerin kendileriyle aynı dinden olan müstevlilerini kıyaslamada bu nedenle ölçüt alınamaz. İki farklı olguyu eşitleme yanılgısına düşmüşsünüz. Bir ideoloji olarak din ancak farklı dinler önünde dinamik bir niteliğe sahiptir. O da ancak kışkırtıcı rolünü layıkıyla oynayabildiği zaman. Diğer durumlarda din her zaman statik bir değer yargısı olarak düşünülmelidir. Sözde imanlı özde aldatılmış kürdü din kardaşlarının üzerine sürmenin zorluğunu bilmediğiniz anlaşılıyor. Üzülmeyin zamanla bunu da öğrenirsiniz. Selam ve hürmetler.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.