Kek nanxwer, yazımı asıp çıktım. Eve yeni döndüm. Asmen'in yazısını son astığın yazınla birlikte okudum. Tabii ki, Hahife ve diğer katılımcıların yazılarınıda.
Kimi yazının uzunluğundan, Hanife ise bir yandan başlığa kafayı takıp hemen cevap bulamadığından hareketle sıkıcı, ama öte yandan yaşanan süreçte Türk ve Kürdler açsından kazanç ve kayıpların niye dökümü yapılmamasından şikayet etmektedir.
Şimdi yazılan nihayetinde bir makale. Uzun olması değerini ne azaltır, ne de fazlalaştırır. Kimi sıkıcı bulur, kimisi için önaçıcı bir iş görür. Bunu geçiyorum.
Sorun yazılanların kabul edilip, edilememezliği. Yazarın yaklaşımı bana yabancı değil. Ben konuyu yazsaydım belki bir eksik, bir fazlalıkla aynı şeyleri yazardım. Yazdıkları yanlış değil. Şu an yazmasıda yanlış değil.
Aslında bu tür yazılar daha önceleri daha fazla yazılsaydı ve gereği yapılsaydı, kesin emin değilim, ama belki bu kadar tahrifat yaratılmıyabilirdi.
Bu mesele daha önceleride değişik platformlarda çok tartışıldı. Kimi haklı sesler çıksada, çoğunlukla “zamanı değil“ argümanını kullandı. Beklenen zaman ne zaman gelecekti, kimse açıklıyamadı. Sen ve Hanife bakılırsa bu zamanın daha henüz gelmiş olmadığıdır. Neden mi? Bakın ne diyorsunuz?
“hanifenin apo ile mücadelede kürdlerin nasil bir yol izlemesi gerektigi cok güzel bir sekilde analiz etmis.“ demişsin, ama nasıl etmiş ben göremedim. Belkide anlıyamadım. Hanife güzel cümle kurmuş, fakat kapalı devre konuştuğundan olsa ben anlıyamadım. Belkide bir şey anlatmak istememiş.
“biz kürdlerin apoyu elestirirken nasil bir yol ve yöntem izlememiz gerektigi,apo taraftarlarini nasil düsünmeye sevkedebilecegimizi net bir sekilde ortaya koymus hanife,bu konuda hanifeden farkli düsünmüyorum.
bunu yazmamin sebebi,kürdlerin öcalanin etkinligi kirmalarinin yolu öcalan taraftarlarinin düsünmeye sevkedilmesinden gectigi bir gercektir“
“sayin eyübe cüleri ve benzeri yazilar yazanlarin yaptiklarina cok büyük deger vermekle birlikte,yazdiklarinin sadece biz öcalan muhaliflerini tatmin ettigini,esas etkilenmesi gereken ve halki öcalan konusunda hic bir düsünceye sevketmedigini tam aksine öcalana inanan bu halkin tepkisine sebep oldugunu günlük diyaloglardanda anliyoruz.“
Söyledikleriniz bunlar? Mesele Öcalan'a destek veren insanların nasıl ikna edilip onun etki alanından kurtarılmasıdır. Bu konudaki kaygılarını anlıyorum, ama bu kaygılar 30 senedir dilendirilir.
Sorunu her iki yönüyle bakıldığında her iki bakışında bir etkisinin olmadığı görülür.
Kek nanxwer, sorun çok boyutlu.
Birincisi, kim ne kadar doğru söylerle söylesin silahların tozu-dumanı ortamında bir etkisi olmaz. Öcalan'ın etkisiz kılmanın yolu söz söylemenin ötesindedir. Düşman ülkesinde, düşmanın anladığı dildir.
İkincisi, birincisi yapılamıyorsa, Öcalan destekliyecileri dahada kemikleşir kaygısından hareketle ihaneti eleştirmenin henüz zamanı gelmedi dememek gerekir. Birileri bunu dile getirilmeli. Bu yanlış değildir.
Üçüncüsü, Kürdler Öcalan'ı destekliyenlerle sınırlı değildir.
Bu listeyi çoğaltabilirsin.
Yazı uzun oldu. Şimdilik bu kadar diyelim.
Sorunu tartışarak ortak bir noktada sağlıklı bir neticeye varmayı umuyorum.
Re: kek nanxwer