Skip to main content

Şeyh Ubeydullah Nehri, Bağımsız ve Birleşik Kürdistan Fikri(13)


Bu antlaşmalara karşı o dönem İstanbul’da bulunan Haci Qadri Koyi’nin tepkisini yukarıda aktarmıştım. Şeyh Ubeydullah’ın tepkisine dair İngiltere Van Konsolosu Yüzbaşı Clayton’un Erzurum Konsolosu Binbaşı Trotter’e 11 Temmuz 1880’de Başkale’den gönderdiği mektupta şöyle ifade ediliyor:

“Buraya geldiğim zaman buranın Mutasarrıfı Tosun Paşa’nın bana anlattıklarına göre kısa bir süre önce bir subayı emirle Şeyh Ubeydullah’ın yanına gönderiyor. Şeyh Ubeydullah konuşmasında ‘ Bu nedir? Duyuyorum ki Ermeniler Van’da bağımsız bir devlet kuracaklarmış ve Nesturiler İngiliz bayrağını yükselteceklermiş ve kendilerini İngiliz tebaası ilan edeceklermiş. Buna hiç bir zaman izin vermeyeceğim. Gerekirse kadınları da silahlandıracağım.’ Aynı zaman süreci içinde Şeyh Ubeydullah Türk hükümetine karşı savaşmak amacıyla Mar Şimon’a ve buradaki Ermenilerin Başpapazına haber göndermiş ve kendilerini koruyacağını da söylemiş.”(Le Tarikewe bo Ronaki, sayfa 13)

Sadece Kürdlerden bu tepkiler gelmiyor. 1878’de bölgeyi gezen İngiliz Generali Baker, Ermenilerin 6 Vilayette ilişkin hayallerini “aptalca” ve “tehlikeli” buluyor. Ona göre “Ermeniler her yerde azınlıktadır. Genel olarak nüfusun üçte biriyle beşte birini oluşturuyorlar”(Bilal N. Şimşir, age sayfa 158-159)

Ermeni istemleri öyle yabana atılacak ve tepkilere neden olmayacak istemler değildi.

Ermeniler adına Ermeni Patriki Nerses açık bir şekilde “Erzurum, Sivas, Elazığ, Van, Bitlis ve Diyarbekiri Ermeni Vilayetleri” olarak görüyor ve bölgelerde Berlin Antlaşmasının 61. Maddesinin tatbik edilmesini talep ediyordu.

Bir örnek olarak “Ermeni Reform Projesi”nin Erzurum Vilayetine ilişkin önerdiği reformları aktarmak istiyorum. 12 Nisan 1879 tarihinde İstanbul’da İngiliz İşgüderi Malet’in Lord Salisbury’ye gönderdiği Ermeni isteklerini içeren mektup bir dizi şeyi açık bir şekilde ortaya koyuyor. Malet, Ermeni Patriği Nerses’in Erzurum vilayetine ilişkin istemlerini şöyle aktarıyor:

“Erzurum Vilayeti dört sancaktan kurulmuştur. Merkez sancağı, Erzincan, Beyazid ve Bayburt sancakları.
Vali atanmasında ve görevden alınmasında patriğin görüşü alınmalıdır.

Mutasarırıflarda patriğin görüşü alınarak atanmalıdır.
Erzincan ve Beyazid mutasarrıfları Ermeni olmalıdır.
Şu kazalara Ermeni kaymakamlar atanmalıdır:
Merkez sancağından Pasin, Hınıs, Kığı ve Tercan;

Erzincan sancağından Kemah, Kurucay, Kuzucan, Ovacık ve Mazgirt;
Beyazid sancağından Diyadin, Karakilise ve Eleşgirt;
Bayburt sancağından İspir, Guisguim, Kilkit ve Seyran.
Kaymakamlar ise valinin onayı alınarak Vilayet İdare Meclislerince atanmalıdır.

Vilayet İdare Meclisinin 3 Türk-Müslüman ve 3 Ermeni üyesi olmalıdı.(Kürd üye yok)

Sancak Meclisinin 2 Türk-Müslüman ve 2 Ermeni üyesi olmalı(Kürd yok)

Halk tarafından seçilecek Vilayet Genel Meclisi üyelerinin yarısı Türk-Müslüman, yarısı Ermeni olmalı(Kürt yok)
Vali muavinine bağlı Vilayet İstinaf Mahkemesi: Bir Müslüman başkan ile 6 üyeden oluşmalı: 3 Türk-Müslüman, 3 Ermeni üye(Kürd üye yok)

Vilayet Bidayet Mahkemesi: Bir Ermeni başkan ile 6 üyeden oluşmalı: 3 Müslüman-Türk, 3 Ermeni üye (Kürt yok)

Sancaklarda da birer bidayet mahkemesi olalı, bunlarda yukarıdaki gibi oluşturulmalıdır.
Kaza bidayet mahkemeleri 4’er üyeden kurulacak: 2 Türk, 2 Ermeni. Kazanın Kaymakamı Ermeni ise bu mahkemenin başkanı Türk, değilse tersi olacak.

Vilayette, Vali yardımcısına bağlı bir ticaret mahkemesi olacak; başkanı Babıali tarafından atanacak, 4 üyeden ikisi Müslüman Türk, diğer ikisi Ermeni olacak.
Vilayette, güvenliği sağlayacak ölçüde güvenilir kişilerden bir jandarma teşkilatı kurulacak. Bu teşkilatın yarısı Müslüman Türk, diğer yarısı Ermeni olacak. Kürd ve Çerkez gibi barbarlar bu teşkilata alınmamalıdır.. Halen(1879’da) polis ve jandarmada hizmet edenler de yeni teşkilatta bulunmamalıdır. Yetenekli jandarma subaylar yetiştirilinceye kadar bu teşkilatta . çalıaşacak albay, yarbay ve binbaşıların Avrupalı olmaları, yüzbaşı ve daha aşağıdaki subayların yarısı Müslüman-Türk, yarısı Ermeni olmalıdır”

Ve “Kürdlerin Patronluğu Mutlaka Kırılmlıdır” (Bilal N. Şimşir, age sayfa 168-169)

Ermeni Patriği hızını almayarak daha da ileri giderek “Birer zalim kral olan Kürdleri ve özellikle bey ve ağa denilen bu kimseleri hükümet buralardan sökmelidir........................ Uzak memleketlere sürülmeli ve bunların bir daha geri dönmelerine asla izin verilmemelidir”(age, sayfa 169)

“Ermeni Reform Projesi” Kürdistan’ı Kürdsüzleştirme projesidir. Kürd ileri gelenlerini hepsini devlet kurumlarından ve vatanlarından uzaklaştırma projesidir. Kürdler yok edildikten sonra “Büyük Ermenistan”ın yolu açılabilirdi. Düşünün tüm tarihi boyunca Osmanlı devletinin giremediği Dersim’e Merkez Kaza olan Erzincan’a Ermeni mutasarrıfları, Erzincan sancağından Kemah, Kurucay, Kuzucan, Ovacık ve Mazgirt’te Ermeni Kaymakamlar atanacak!!!!!! Dersim’de bir dizi Kürdistan bölgesi gibi Osmanlı Kaymakamlarından nefret ediyordu. Bir de Ermeni kaymakamlar eksikti... Zaten bu zihniyet 1908-1914 yılları arasındaki Ermeni ve İttihat ve Terakki Kutsal Paktına götürdü ve felaketle sonuçlandı.

Daha önce çevirisini yaptığım ve Newroz.Com’da yayınladığım “Dersimli Kürd Beyi Şah Hüseyin Vakası(5)” yazısında görüldüğü gibi bölgeden Kürd ileri gelenleri kovmak ve yerlerine Ermenileri görevlendirme projesinin bir parçasıydı. https://www.newroz.com/tr/forum/352320/dersimli-k-rd-beyi-ah-h-seyin-vakas-5

Devam edecek

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.