Fazla lafı dollandırmadan sorduğum soruya “evet” cevabını vermek zorundayım.
Yıllardan beri Kürd ve Kürdistan tarihine ilişkin yazılan kitap, makale ve söyleşileri amatörce de olsa takip etmeye çalışıyorum.
1925 Devrimi ve Xalid Begê Cibrî’nin önderliğinde kurulan “AZADİ” Kürdistan Devriminin tarihinde çok önemli bir kilometre taşı konumundalar. Bu sürece ilişkin bazı Kürd araştırmacıları kendi kişisel çabalarıyla değerli veriler ortaya çıkardılar.
Fakat, hâlâ büyük boşluklar ve eksiklikler vardır. En basiti 1925 Hareketi’nin beyni konumunda olan Xalid Begê Cibrî’nin Yusuf Ziya Bey ile birlikte yargılandığı Bitlis Mahkemesinin tutanakları dahi elimizde yok.. Türkler bu sürece ilişkin bir çok belgeyi ya yok ettiler yada gizliyorlar. Bu durum ise ister istemez yapılan araştırmalar üzerine negatif etki yapıyor.
Bugün Kuzey Kürdistan’da Kürd ve Kürdistan tarihine ilişkin araştırmalar yapan ulusal kurumlarımız yok. Aslında bu kadar kanlı bedel, maddi imkanlar ve kendi tarihini öğrenmek istiyen insanlarımızın olması böyle kurumların çoktan oluşması gerekiyordu. Fakat, tarihine karşı sorumsuzluk ulusal siyaset olunca bu tip kurumlaşmaların yolunu da kapatıyoruz.
Bir noktanın altını çizmek istiyorum: 1925 Devrimi , Ararat Hükümeti, Dersim Direnişi ve diğer Kürd devrimleri hakkında yapılan araştırmalar ve belgelendirme girişimlerinde Kürd bireylerinin özel girişimleri çok önemli bir pozisyona sahiptir.
Özellikle bu devrimler sürecinde lider ve önemli rollere sahip olan ve şehid düşen Kürd kadrolarının aileleri ve yakın akrabaları belgeleme ve arşiv oluşturmada bazen subjektifliğe de kaçsa hayati rol aldılar.
Burada cesaretli davranıp Kürdistan şehidlerine sahip çıkan ve bildiklerini Kürd kamuoyuna aktaran/paylaşan şehid ailelerine ve yakın akrabalarına kendi adıma teşekkür ediyorum.
Hâlâ konuşmayanlarda var ve bir dizi bilgiyi beraberlerinden mezara götürüyorlar.
Kürdlerin ulusal araştırma kurumlarının olmayışı ve ulusal bir arşiv yokluğu Kürd araştırmaları konusunda ciddi handikaplar yaratıyor.
Kürdistan’da her hangi bir konuda yayınlanan bir kitap, basımı ile birlikte içerdiği yanlışlıklar ve eksiklikler hemen görülüyor. Çünkü, aynı olaya ilişkin bilgiler ve belgeler farklı alanlarda bulunuyorlar.. Bireysel araştırmacılar bu bilgilere ulaşamıyorlar. Kitabın yada makalenin yayınlamasından sonra gelen eleştirilerin ardından yeni bilgilerle karşı karşıya kalıyorlar. Başka ülkelerde de bu yaşanıyor, fakat zaman dilimi bizimki gibi değildir.
1925 Devrimi ve Azadi Partisine ilişkin araştırmalar ve makaleleri okuduğum zaman Qolağası Kerem Bey/Kerem Begê Zirk(î)anî hep bir yerlerde var.
Bir bakıyorsun Kerem Begê Zirk(î)anî’nin Ruslarlar yapılan savaşta cephede gösterdiği başarılarından söz ediliyor.
Bir bakıyorsun Hamidiye Alayları meselesinde gündeme geliyor.
Bir bakıyorsun Kerem Begê Zirk(î)anî’nin Mustafa Kemal’ın örgütlediği Erzurum ve Sivas kongrelerine resto çektiğini duyuyorsun.
Bir bakıyorsun Kerem Begê Zirk(î)anî “Azadi Partisi”nin ilk kurucu “Kırk Kahraman” larından biri.(İsmail Hakkı Şawês)
Bir bakıyorsun Kerem Begê Zirk(î)anî , Hasananlı Miralay Xalid Bey ve Ferzende ile birlikte Xalid Begê Cibrî’yi Türklerin elinden kurtarmak için planlar yapıyor.
Bir bakıyorsun Kerem Begê Zirk(î)anî 1925 Devrimi sırasında bir çok cephede işgalci Türkleri kovmak için savaşıyor..
Bir bakıyorsun 1925 devriminin yenilgisinden sonra İran’a geçmek zorunda kaldıklarında Türklerle işbirliği yapan Kürd aşiretleriyle kavga içinde..
Ve bir haber geliyor Kerem Begê Zirk(î)anî ve arkadaşları İran devleti kendilerini silahsızlandırmaya çalışırken reddediyor ve çatışarak ölüyor.
Mezarı dahi nerede olduğu bilinmiyor.
Bir bakıyorsun Kerem Begê Zirk(î)anî Kürd ulusal kahramanlarından Ferzende ile birlikte Kürd dengbêjlerin dillerinde Stran olmuş dilden dile gönülden gönüle Kürd milletinin ulusal hafızasında unutulmaz yerini almıştır.
Sözü Kürd dengbêjlerine bırakıyorum:
Le axao hey li min li min li min
Bê maqûlo hey li min li min li min
Le Asyayê bi sê denga bang lê dike
Dibê de lê lê Besrayê rebenê sibe ye
Şereka li me çêbû
Qaleka li me qewimî
Le Kil İskender
Li sûr û bedena Salim Begê
Li hewşa kafirê Emer Tûman
Dayê rebenê vê sibê
Li ser kaniyê way ax way
Le belê ji êvara Xwedê ve
Li gohê min xweş tê
Dengê gula topê li me sil kir
Sewtêna mîrata vê boriyê
Gule û barûdê vî kafirî
Li me dibare dayê mînanî
Tevana gelo li ber taviyê
Le Asyayê bi sê denga bang lê dike
Dibê de lê lê Besrayê
Hey lê agirê Helebê
Bi derê mala bavê te ketê
Tu rabe li ber çoka Ferzende rûnê
Tu bêje Ferzende mala te xirab be
Lo bila mala min jî pê re
Te digo ‘Ez Ferzende me ez Ferzende me’
Ez bavê Elfezya Siwarê Eznawir im
Xwedanê kuçik çapliya me
Rojê qale qalê oxirmê giran
Li welatê ‘ûçincî ordiyê’ de
Mêr di ser min re qet tune ne
Evya ne şerê me û Hesenan e
Ne şerê Heyderan e
Ne şerê Cibiran e
Ne şerê Sînikan e
Ne şerê duwazdeh bavê eşîratê giran e
Evya ecem e ‘bêşincî mezheb’ e
Ne dîn e ne îman e
Li gorî qarşî şerîeta Mûhemed
Li qarşî me disekine me dixapîne
Ji êvara Xwedê ve
Cinazê Silêmanê Ehmed
Bi tevî komê Hesenan ve
Gelo li pêş miqabilî çavê min e
Ezê bi du gulê tometîka vî kafirî
Birîndar im
Destê min têtikê mîrata modoliyê
Modoliyê nagire dayê rebenê
Pêçîka min a şahidê li min nagere
Heyfa min nayê li kuştina mêran û şêran
Heyfa min tê li wê heyfê
Çar heb ji tûxayê vî kafirî
Li ser me re sekinîne
Ji milê Silêmanê Ehmed
Bavê Kazim digirtin
Dixistin nîşanê Hemîdiyê
Le Axao wile nabe bile nabe
İşev sê şev û sê roj e
Şer ketiye ser milê Keremê Qolexasî
Mêrekî çê tê kuştinê
Bi du gula birîndar e
Bi sonda mezin sond xwariye
Tê kuştinê lo bira jê venabe
Erz û eyalê Mala Emer
İşev sê şev û sê roja
Li kavila İranê digere nagere yêr nabîne
Ji xwe re li ser pişta kihêl û malekiyan
Lo bira peya nabî
Kerem dibê wez Kerem bim
Ez Kerem bim
Ez firar û qaşqûrê mehkûmê
Dewletê bim
Berxê Mala Emer bim
Ezê bi maleka weka Mistefa Begê re mal bim
Evî kafirê li bira qesr û qûnaxê me girtine
Dibên tivingên destê xwe deynin
Nasıl oluyor şimdiye kadar Kerem Begê Zirk(î)anî ‘nin yaşamı ve mücadelesini konu alan tek bir makale yayınlamadı.
Bilebildiğim kadarıyla Kerem Begê Zirk(î)anî’nin 3 kızı vardı. Bir dizi torunu var.
Niye bir tanesi bu konuda bir şey yapmıyor.(bunlardan biride benim arkadaşım)
Zirkanlardan bir tanesi niye bu konuya eğilmiyor?
Kerem Begê Zirk(î)anî bunu mu hak etti?
Benim ki sadece bir Hawar!!!!
Kim Kerem Begê Zirk(î)anî hakkında ne biliyorsa yazsın.. O da bir çok 1925 devriminin kahramanları gibi tüm bilgilerle hak ettiği yeri alsın..
Silav û rêz
Aso Zagrosi
Kek Aso