Skip to main content

Türk Operasyonlarına Güney Kurdistan iç çeliskileri kısmen zemin hazırlamıştır-1

YNK Türkiye temsilcisi Bahroz Gelali’ nin Güney Kurdistan’ da yayınlanan haftalık Medya gazetesi ile yaptığı röportajda ‘’ Türk güçleri sadece sınır boyunca operasyon yapıp geri dönecek Güney Kurdistan’ da işgalcı olmayacak ve Güney Kurdistan ve Türkiye arasındaki ilişkilerin de umutlu olduğunu ileriye doğru olumlu gelismeler yaşanacak’’ demeçleri ile amed’ te yapılan protestoda "  Mam Celal heke em şîv bin tu jî paşşîvî" pankart dikkatımı çekti ‘’Bu iki tutum ve bu iki tavır aslında biz Kürt’ lerin tarihsel trajedilerinin, iki sözcük, iki pankartla özetlenmsidir, çeliski ve handikaplarımızın dışa vurumudur. Türk devletinin, dünyanın neresinde olursa olsun, Kürt halkının kazanımları karşindaki tutumu açıktır. Tarihsel belgeler ortaya çiktikça, Türk devletinin Osmanlıdan tutun günümüz, jenosid Cumhuriyetlerine Kadar, Kürt sorunu karşisında ne kadar hasas ve acımasız oldukları daha da netleşiyor. Türk devletinin kendi varlığını, Kürt halkının imha ve inkarı temelinde gördüğü tartışılmaz bir gerçekliktir. Arjantinde de Kürt kazanımı karşisında sessiz kalmayacaklarını açıklayan Recep Tayyip Erdoğan ve Ordu’ nun yanı başinda uluslararası alanda da resmiyeti kabul gören Kurdistan Federal Bölgesine sessiz kalmasını düşünmek siyasal körlüğün ötesinde Öcalanciliktir…! PKK’ nin, genelkurmay planlaması ve Öcalan talimatı ile Kurdistan’ ın güneyine çekilmesi ve dönemsel olarak ihtiyaca göre eylemlilik dozajlarının artılıp-düşürülmesi, Kuzey Kurdistan ve Kürt Politik arenasının iktidarsızlığını gözler önüne sermektedir. Kurdistan’ ın kuzeyindeki alternatifsizlik ve Politik örgüt ve partilerin, tabela dönüşmesi İmrali misafiri Öcalani alternatifsizleştirmektedir. PKK Kuzey Kurdistan’ da tek güç ve bu gücün İmralı aracılığı ile , Kurdistan’ ı sömürgeci Sisteme entegre etme işlevinden öte bir fonksiyonu yok. Doldur boşaltmalar ve olan yurtsever dinamik güç işlevsizleştirilmektedir.Kabullenmesek bile ulusal ve uluslararası alanda, Kurdistan’ ın kuzeyi Kemalizm ve Türkiyeciliğin yedek gücü konumuna düşürülmüştür. Türk ordusunun Güney Kurdistan’ a müdahalesi ve Güney Kurdistan hükümetinin tutumu, benim açımda hayal kırıklığı yaratan bir gelisme değildır. YNK temsilcisi Medya gazetesi ile yaptığı röportajda Türk ünüversiteleri güney Kurdistan üniversitelerinin eğitim, kültür ve akademik çalismalalar için işbirliği içinde çalisacaklarini Türk üniversitelerinin eğitim tecübelerinden yararlanacaklarını belirtmesi bazi ipuçları açısında önemlidir. ABD Türkiye’ ye Kurdistan’ ın güneyine müdahele etmesine yeşil ışık yakmıştır, bu yeşil ışık her nekadar Kurdistan başbakanı Sayın Neçirvan tarafından hayalkırıklığı ile karşilanılmışsa da, realist ve gerçekçi bir yaklaşim değildir. ABD^nin TC’ ye yeşilışık yakma ihtimalinin olabaileceğini en iyi bilden güney Kurdistan siyasi önderligi olmalıydı.Her nekadar ABD Mam Celal aracılığı ile Güney Kürtlerini AKP hükümetine yakınlaştırıyorsa da buk yakınlaşma Kürt’ lerin lehine debil aleyhlerine sonuçlanacağı açık. Kurdistan sorunu konusunda AKP ve Ordudan farklı bir bakış açısına sahip değildır. Bu bakış açısı altında Türk Ordusunun Kurdistan’ ın güneyine müdahalesini değerlendirmede bir iki satırla Güne Kurdistan önderliginin tutumunu ele almak gerekir. Güney Kurdistan önderligi iç sorun ve çeliskilerini gidermeleri durumunda TC ve İmralı planlarını boşa çikarma ve Ortadoğu dengelerini sarsabilecek konuma sahip olabilecek pozisyona sahip olurlar. Kürt’ lerin Türkvari bakış açıları ile soruna yaklaşma tarzlarını terk etmek zorundadırlar. Bütün başarısızlık ve hayalkırıklıklarını düşmana bağlamak, karşilaşilan sorunları çözmede bir katkısı olmuyor. Düşmanın tutum ve yaklaşim tarzını kanıksamadan, esas olarak iç handikaplara yönelip bu konuda çözümleyici adımlar atmak gerekir. İçte sorunlu ve daüınık olanların dışarıya karşi başarı şansı olamaz.Güney Kurdistan önderligi 2003 yılında Baas rejimin yıkılması ardında yakalmış oldukları altın fırsatları kişisel ve pari çikarlarina feda ediyorlar. Her ne kadar dışbakışta Güney Kurdistan önderligi kendi içinde bütünlüklü bir politikaya sahip oldukları izlenimi veriyorsada gerçekte ise, Güney Kurdistan önderligi bütünlüklü ulusal bir politikaya sahip değildir kendi içinde çeliskilidir. Baas rejimin yıkılması öncesi ve sonrasi her alanda dikatte alinan Güney Kurdistan önderligi, bu ağırlığını küçük partizan hesaplarından dolayı yitirmiştır….. Devam edecek.. 

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.