ABD'nin tek başına dünya egemenliğini sürdürmek istediği ve bir hayli başarılı olduğu bilinen bir gerçektir. Bunun yolu, Büyük Orta-Doğu Projesi (BOP) dediği projesini gerceklestirmekten buluyor. Bu savaşta başarıyla çıkmak için Orta Doğu, Kuzey Afrika’yıda içine alacak Arap yarımadası, Kafkasya ve Orta Asya gibi geniş bir coğrafyaya hakim olmak zorundadır. ABD, böylelikle Çin, Rusya ve Hindistan'ı ablukaya almaya çalışmaktadır. ABD'nin bu hesabı tutar mı, tutmaz mı zaman gösterecek ama bunun savaş başlangıcı Afganistan ve Irak işgaliyle verilmiş bulunuyor. Şimdi ise sırada Iran ve Suriye var. Bu planın sürdürülmesi ve başarısı Yahudi ve Kürdlerin çıkarlarınadır. Kürdlerin böylesi durumlarda tarafını ABD gibi dev bir emperyalist ülkeden yana değil de, Iran veya Suriye’den yana yapması aptalca olur, çünkü bu tür bir çatışma ve soğuk savaş hali hazırda yapılıyor. Kürdlerin yapması gereken ise emperyalitler arası bu çelişkilerden yararlanarak çıkarına göre olanı yapmak en doğrusudur. Kürdlerin, bazı Kürd komünistleri gibi dünyayı kurtarmaya kalkmaları, halkların kardesliğinden dem vurmaları, dünyaya refah ve iyilik istemeleri ( düşünce olarak belki en doğru „insani“ tavırda olsa) şimdilik bu lüxü yoktur.
Tüm bu nedenle Orta-Doğu'da, Arap, Fars ve Türkler gibi vahşi, kahpe ve puşt halkların arasında yaşamanın tek yolu İsrail'in yaptığı şekildedir. Düşmanına acıyan şavaşı zaten başından kaybetmiştir. Kürdlerin en zayıf noktası bence çok naif ve merhametli olmalarından kaynaklanıyor. Bir savaşta bir gerilla komutanının kalkıp İran gibi vahşi ve despot bir rejimin bir generalin ölümüne üzülmesini dile getirmesi dünyada bir tek Kürdler de rastlanır, çünkü daha ondan bir kaç gün evveli Kürd savaşçıları İran tarafından idam edilmişti, diğerleri ise sırada bekliyorlar.
Bana göre şu an dünyayı yöneten, ona yön veren ABD ve İsrail'dir. ABD ve İsrail politiklarına ters düşen İran ve Suriye gibi ülkeler ezileceklerdir. Bu durum şimdi bir gerçektir. Kürdler düşmanlarının ezilmesine PKK ihanetçileri gibi üzülmemeli, tam tersine sevinmeli ve ABD ve İsrail'i desteklemelidir, çünkü bu durum yukarıda da belirttiğim gibi Kürdlerin çıkarlarınadır.
Türkiye'nin Orta Doğu'da „süper güç“ olmasını isteyen de yine ABD'dir, çünkü ABD Türkiye üzeri gelecek yıllar için Orta Doğu'daki Arap ülkeleri üzerinde hakimiyetini ele geçirmek ve daha rahat yönetmek istiyor. ABD, Arap ülkelerine „Ilımlı İslam Türkiye“ yi bir „model“ olarak sunmak istiyor. ABD'nin burada amacı Arap ülkelerini de kendisine göre dizginlemektir.
Özünde Türkiye’nin öz gücü sıfırdır ve Türkiye göbekten ABD'ye bağlıdır. Örneğin Türkiye'nin askeriyesi ve ekonomisinin %80 ABD'nin denetimindedir ve Türkiye'nin diğer yandan bir NATO ülkesi olduğunuda unutmamak lazım. Bilindiği gibi Brezilya ve Turkiye Iranla bir nukleer takas antlaşması imzaladılar ama bu sözde antlaşma gerek Batı, gerekse ABD tarafından hiç ciddiye alınmadı. ABD ne derse Türkler onu yapacak ama şu da var: ABD, Türkiye'ye ben seni güçlendireceğim ama sen de bu gücü bana karşı kullanmayacaksın diyor. Bu nedenle Kuzey Kürdlerinin muhatabı özünde Türkler değil, ABD'dir. ABD şimdilik efendi, Türkler ise onların en aşağılık uşağıdır. Kürdler uşakla değil „efendiyle“ masaya oturmalıdır. Bu da ABD'ye karşı silalı savaş ile olmaz, diplomasi ile olur. Barzani ilkin ABD ve Batı ile görüşerek en doğrusunu yaptı, çünkü şimdilik ABD ve Kürdlerin çıkarları bire bir örtüşüyor, biri diğerine ihtiyaç duyuyor, yoksa ABD'ye körü körüne güvendiğimden değil. ABD sosyal bir kurum değil ki Kürdlere öyle keyfine göre yardım etsin. ABD her ne yapıyorsa başkasının kaşının gözünün güzelliği için değil, kendi çıkarları için yapıyor. Kürdler de artık kendi çıkarları doğrultusunda herhnangi bir sömürgeci devlete taşaronluk yapmadan hareket etmeleri gerekiyor. Eğer buğün Barzani, Türkiye'yi ziyaret etmişse bu yine ABD'nin isteği üzerine olmuştur, çünkü ABD'nin çıkarları şimdilik Orta-Doğu'da kargaşa değilde istikrar arz ediyor. BU bağlamda Türklerin Barzani'yi devlet düzeyinde ağırlamaları ABD'nin dayattığı mecburiyettendi.
Kürdler Santraç masasında piyon değil, bizzat aktör olmak için çaba sarfetmeleri gerekiyor.
Diğer bir hususta ABD'nin PKK ile masaya oturmadığı gerçeğidir, çünkü ABD, PKK güvenmediği için onun tasviye edilmesinden yanadır. ABD ve Israil bilindiği gibi dünyanın her yerinde „sosyalist düşüncelere“ karşı oldukları biliniyor ama çıkarına uygunsa El Kaide, Saddam Hüsseyin gibi kökten dinci ve sözde „sosyalist“ maskesi takmiş Saddam gibi pislikleride destekler. ABD'nin PKK'yi desteklememesinin diğer bir nedenide PKK'nin kendisidir. PKK, ABD ile hiç bir dönem sağlıklı ilişkiler içerisinde olmadı, dün olduğu gibi buğünde sırası geldiğinde ABD'ye karşı Iran gibi faşist ve despot ülkeleri desteklemekten geri durmadı, ABD'ye saldırdı durdu. Zaten Türkler PKK'yi kabul etse, PKK Türklerin elini ayağını yalayarak Ankara'ya gider. PKK'nin özünde Öcalan itirafçısından bir direm farkı bile yoktur.
İşte Kürdlerin de Orta Doğu Cehennem’inde yaşamaları için en az İSRAİL gibi savaşmaları lazım. Aksi taktirde Arap, Fars ve Türkler, Kürdlere yaşam hakkı asla tanımız. Eğer İsrail modern silahlar ile donanmamış ve elinde 150'yi aşkın Atombombası olmasaydı bugün Orta Doğu'da bir tek Yahudiye rastlamazdınız. Araplar ve Farslar onları silip süpürmüş, haritadan yok etmişti. Bana göre Kürdler bu gerçeği kavramadıklarından hep kaybediyorlar. Sahtekarca sıkça dile getirilen „Din-Kardeşliği“ safsataları ise Kürdlere hiç geçmedi. Buda Arap, Fars ve Türklerin bir diğer aldatmacasıdır. Eee ... Kürdler de zaten ahmakta çok!
Bu yazıyı anlamak için her Kürd'ün en azından günde bir kez Nuri Dersimi'nin „Geçliğe Hitap“ ve Qasi Mıhemmed'in vasiyetnemesini okuması lazım ki, Arap, Fars ve Türklerin ne mal olduğunu anlasınlar. Kürdlerin düşmanlarından nefret etmeleri için daha nelerin olması lazım? Düşmanına karşı kin ve nefret duyamayanların onlara karşı kararlı bir savaş vermeleride mümkün olmadığı için her savaşı kaybetmeleri kaçınılmazdır.
Üzerinde özgürce yaşayacağı bir karış toprağı bile olmayan bir halkın fertlerinin dünyayı kurtarmaya soyunmaları, aniden humanist kesilerek düşman için göz yaşı dökmeleri ise yapılacak en büyük aptallıktır. Kürdlerin eline tarihi bir fırsat geçmiştir. Bu tarihi fırsatı değerlendirmek gerekir diye düşünüyorum. Geç geleni tarih asla afetmeyecek, cezalandıracaktır. Zaten Kürdler tarihlerin de bu fırsatları kaçırdıkları içindirki, şimdi cezasını çekiyorlar.
Sonuç olarak Türk, Arap ve Farsın gebertilmesi beni sahsen sevindiriyor, çünkü bizim onlardan çektiğimiz az mı? Israil Kürdlerin dostu değil ama düşmanı hiç değil. Ya Türkler, Araplar ve Farslar? Neymiş efendim? Siviller öldürülmezmiş! Sanki Halepçe, Anfal da ya da son 30 yılda kuzeyde katliamdan/soykırımdan geçirenlerin mazlum ve masum Kürdlerin hepsi gerilla/peşmergeydi ve bunların içinde hiç sivil öldürülmedi. Yoksa Arapın, Farsın ve Türkün canı canda Kürdlerin canı ise patlıcan mı?