Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 24 February 2010

Kurd sorunu ne yeni bir sorundur nede zorlamalarla tarihsel mecrasindan cikarilabilecek bir meseledir. Mevcut verili siyaset anlayisiyla surdurulen siyayet Kurd sorunun cözumunde yeterli olmadigi gibi yegane yöntemde degildir. Tarihsel olarak Kurdler bir cok defa özgurlugun kapisindan dönmusler. Her dönusun akabinde yapilan tartismalar ve neden nicin iliskilerinde görulen sey ise kurdlerin politik amaclarindaki belirsizlikler hep bir kilometre tasi olmustur. Kurdistan tarihi incelendiginde ilk ve tek olma anlaminda oldukca önemli olan 1925 ayaklanmasinin arka plani disinda Kurdistani yani dört parcayi hedefleyen ve bagimsizlik gibi bir prejesi olan ikinci bir yaklasin veya hareket yoktur. yine 1925 sonrasi kadarda hic bir dönem Kurd hareketi okadar tirpanlanmamistir. 1925 hareketi gerek örgutlenme anlayisi gerekse örgutlulugu ve sahip oldugu kadrolar anlamindada Kurdistan tarihinde önemli bir yer tutar. Yine Kurd tarihinde önemli bir kilometre tasi olan 1925 hareketinin arka plani bugun hala asila bilmis degildir. Ne politik olarak nede ulusal bir sorunun cözumunde gerekli olan bagimsizlik cizgisi anlaminda asilamamistir.

1925 yenilgisinin neden nicinleri yazimizin konusu degil ama söz konusu yenilgi sonrasi denenen irili ufakli bir kac direnis söz konusudur. 1938 Dersim katliamiyla beraber ölu bir topraga burunen Kuzey Kurdistan karanlikta igne yöntemiyle bir yol arayisina girip ve 1970 yillara geldiginde ölu topragin ters yuz edildigi bilinen bir gercektir.

Kurd hareketi politik öngörusunu kayip ettigi her dönemde bir yerlere yamanma cabasi icine girdigi ise yine bir gelenek olarak hep var olmustur. Bu gelenek daha cok verili durumun asilmaz olarak algilanmasini bir görus olarak yansitirken Kurd halk kitlelerinde hic bir dönem vucut bulmamistir. Burda uzerinde durulmasi gerekli olan sey ise Kurd halk kitlelerinin talepleri ve verili duruma teslim olma aliskanligindan kurtulamayan Kurd siyasal örgutlenmelerinin icinde olduklari durum olmalidir.

Ulusal sorunlarin cözumunde öncelikle olan sey ulusal bir projenin olusturulmasidir. Bu anlamada Kurd hareketi uretken degil tam tersine tuketendir. Ulusal projesi olmayan bir ulusal Kurtulus hareketinin neyin kurtaricisi olacagi elbette tartismalara aciktir. Lakin aciklik bu sorunun cözumunde hakli ve olmasi gerekli olan talepleri haksiz veya ulasilamaz oldugu anlamina gelmez.

Kurd sorunu ulusal bir sorundur. Bu sorun alisila gelmis ulusal sorunlardanda oldukca farklidir. Öncelikli olarak Kurdistanin cok parcali uluslar arasi bir sömurge olmasi ve yine uluslar arasi emperyal andlasmalarla bu statuye tabii kilinmis olmasi Kurd sorununda muhataplarininda göz önunde bulundurularak cözum yollari aranmalidir. Bu cözum yollari aranirken Kurdler ulusal bir projeye sahip olmak zorundalar. Kurdlerin ulusal projesi Kurdistanin somut durumunun reddi anlaminda yani butunselligini savunan bir proje olmak zorundadir. Bu zorunluluk Kurd sorunun Kurdler acisindan olmazsa olmazi olmak zorundadir. Cunku ulusal bir sorunda ulke toprak ve millet gibi butun kriterleri olan bir Kurdistan kendi gercekliginden baska sunni ve dayatmaci yaklasimlarla ne bir ulke nede bir devlet olma sansina sahip olmaz.

Kurdistan bugun icinde bulundugu kosullar itibariyle hicte kötu bir yerde degildir. Yine bir sey unutulmamalidir Kurdistan uzerinde ne ölu bir toprak nede birikimden yoksun bir halde degildir. Kurdistan tarihinde bu gun oldugu kadar hic bir dönem guclu ve örgutlu olmamistir. Kurd halk kitleleri tarihin hic bir döneminde bugun sahip oldugu ulusal bilincede sahip olmamistir. peki neden bir cok artisi varken Kurd sorunun cözumunde Kurdler verili duruma teslim olmayi bu kadar cok seviyorlar. Bu handikap nerden kaynaklaniyor veya bizler bundan ne kadar sorumluyuz.

Kurd hareketinin örgutlulugu veya bu örgutlulugu elinde bulunduran siyasal sinif veya tacirler gurubu Kurdlere ragmen nasil böyle bir vurdum duymazlik icinde olabiliyor. Asil sorun burdan kaynaklaniyor deyip uzerinde durulmasi gerekli olan seyde budur. yani Kurd siyasal harekenin neden bir ulusal proje yaratmadigi ve kurd sorununda ulke esasli politikalar gelistirmedigi espirisinde gizlidir.

Bu gun egemen olan yapilar Kurd sorunun cözumunde ulke esasli politiklardan cok statikonun devami sayilacak politikalarla yollarina devam ederken gelecegi degil gunu kurtarma gibi bir saplanti icindeler. yine bu statikocu yapilar gunu kurtarirken kurdun gelecegini karartan ulke ve toprak sorununda ulusal kurtuluscu degiller.

Mevcut verili duruma Kurdler cebhesinden bakinca iki temel seyin gözden kacmasi mumkun degildir. Birincisi Kurd siyasal örgutleri Kurd sorununa bir ulke ve bir ulus penceresinden bakamiyor oluslari ve akabinde icine girdikleri politik öngörususluktur. Ikinci durum ise mevcut kurd siyasal örgutlerine ragmen Kurd halk kitlerinde Kurd sorunun bir ulke ve bir millet gercegi bilincinin hatiri sayili bir bicimde guclu olmasidir.

Guney Kurdistan bu konuda oldukca önemli bir yaklasimi her kesin gözune sokarcasina ortaya koymusken Kurd kitlelerinin ulusal bilinc ve benzerlerinden yoksunlugunu veya yeteneksizligini dillendirmek ise siyasl körluk olmaktan cok statikoculuktur. Guney Kurd hareketinin sorunun cözumunde kilitlendigi noktayla halkin talepleri örtusmuyor. Nitekim %93 gibi bir kitle bagimsizlik derken neler yaptiklari acik degilmi guney Kurdistan önderliginin.

Kurd sorunun cözumunde Kurdler tek ulke ve tek ulus gercegini ulusal bir proje olarak olusturamadiklari surece BAGIMSIZLIK GIBI BIR RUYA BILE YERSIZDIR.

Verili mevcut durum Kurd sorunun cözumunde Kurd siyasal hareketinin capsizligini ortaya koyarken bu capsizligi kurd halkina ithaf etmek ise buyuk bir yanlislik olur. Tarihte butun uluslarda ulusa ragmen benzeri bir cok seylerle karsilasmak mumkundur. Burda sorunun teshisi ve cözum yollaridirki sonuc alacak olan sey.

Kurd siyasal örgutlenmelerine ragmen Kurd sorununda tek ulus ve tek ulke olma gercegi dillendirildigi oranda yarinlarin olusumunda katki sahibi olabiliriz. Bu unutulmamlidir.

Mevcut verili durumdan hareketle Kurd sorununun cözumu diye kabul gören sey aslinda Kurdlerin mevcut durumunun devami olan seyin ta kendisidir. Bu kendisi gibi diye adlandirilan sey ise KURDLARIN DÖRDE BÖLUNMUSLUK HALININ DEVAMI OLAN SEYIN TA KENDISIDIR.

Mevcut verili duruma teslim olma yerine Kurdlerin hakli taleplerini hayatin her alaninda savunmak ve Kurd siyasal projesinin olusumu icin bireysel cabalarin bir potada bulusmasina inanmak ve böyle bir caba sarf etmek bile yarinlara inanilmayacak kadar katki sunar. Ulusal projeler karanlikta igneyle dari bulma becerisini gösterenlerin eserleri oldugu gercegi unutulmazsa tabiki.

Sevgi ve Saygilar.

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.