Bilindiği gibi asırlardan beri Ortadoğu'da Newroz Bayramı Kürdler, Farslar, Beluciler, Afganlar ve başka halklar tarafından 21 Mart günü kutlamaktadır. Bu hakların bir çoğu Newroz'u bir eğlence günü olarak görüyor ve kutluyorlar. Kürd ve Newroz ilişkisi ise diğerlerinden farklı “mücadele“ ve “hak talebi“ daha çok ön plandadır..
Kürdlerdeki Newroz “mücadele ve eğlence“ içiçe geçmiş ve çok farklı bir senteze ulaşmıştır.
Newroz'un Kürdler tarafından bu şekilde kutlanmasının tarihsel, toplumsal, siyasal ve ulusal gerekçeleri vardır.
Bu gerekçelerden biri, Fars şairi Firdewsi'nin 1000 yıl önce “Kawa'nın Kürd ve Kürdlerinde Dehak'ın kıyımından kurtarılan çocuklardan oluştuğu“ yönündeki söylemidir. Buradan ve başka verilerden hareketle Kürdlerin Newroz'a etnik bir içerik vermesidir.
Diğer bir gerekçede Kürdistan parçalanması, Kürdlere soykırımlar ve Newrozların yasaklanmasıydı.
Newroz'un direnişçi özü, Kürdlere ve Kürdlerin kültürlerine karşı yapılan kıyımlara cevaben bir silah durumuna geldi.

21 Mart günü tüm dünya Kürdleri kendi ulusal konumlarını iyileştirmek için bir hak talep etme günü olarak kutluyorlar. Kürdler, Newrozlarda binlerce şehid verdiler. Newroz ayı Kürdistan tarihinde kanlı bir dizi olaya tanık olmuştur. Kürdlerde sanki tarihlerini Newroz'a sığdırmak için özel bir çaba harcamışlar.
Sonuçta Newroz'u ve tarihsel anlamını kazıdığımız zaman
binlerce yılla dayanan İnsanlığın Kültürel bir mirasıyla karşı karşıyayız.

Newroz'u, kendilerine yeni yılın başlangıcı olarak alan, Newroz'un kültürel değerlerine sahip çıkan on binlerce insan Münih şehrinde yaşıyor..
Münih Belediyesi "çok kültürlü", "çok renkli" ve "toleranslı" bir şehir
konseptini hayata geçirmek için şehirde var olan kültürlere sahip çıkmak amacıyla çeşitli etkinlikler düzenliyor.

İşte bu yıl 20 Mart akşamı, Münih tarihinde ilk defa Münih Belediyesinde "Newroz Empfang"ı yapıldı.

Bu girişime ön ayak olanlar geçen yıl Münih Belediye Meclisine seçilen Gülseren Demirel, Yaşar Fincan ve Orhan Akmandı.
Belediye Meclis üyelerinin amacı Newroz Bayramına Münih Belediyesi bünyesinde resmi bir biçim vermekti. Her yıl Münih'te yaşıyan ve Newroz'a sahip çıkan farklı etnik gruplardan kesimleri Newroz günü Belediye'ye davet ederek Newroz eğlencelerini düzenlemekti.

Bu yıl bu girişim başlatıldı. Yukarıda isimlerini verdiğim Belediye Meclis üyeleri Belediye'nin Küçük Salonu'nu bu bayram için ayarlamışlardı.
Salon dar olduğundan dolayı Kürd, Fars, Afgan, Ermeni, Uygur ve Türk kökenli kesimlerden çok az bir çevre davet edilmişti. Buna rağmen Münih'te yaşıyan ve farklı kesimlerden gelen Kürdler davetlilerin ezici çoğunluğunu oluşturuyorlardı..
Newroz'a sonradan sahip çıkanlar gelmemişti. Münih Kürdleri Newroz'un böyle bir “resmi statüye“ kavuşmasından çok memnundular. Herkes te uğruna büyük bedeller verilmiş, insanlığın en eski kültürel değerlerinden olan Newroz'un Belediye'nin çatısı altına taşınmasında memnunluk vardı..
Belediye'nin bu girişimi insanlarda şehirleri olan Münih ile ilişkilerini de yeniden tanımlama imkanı verdi.
Şehir idaresi Münih'te yaşıyan insanların kültürlerine sahip çıkarken, insanlarda “şehire ait olma“ duygusunu ön plana çıkarıyor.

Ben bu şehirliyim, şehrin kararlarına katılabilirim, bu şehir benim kültürüme de sahip çıkıyor duygusu renkleriyle ve farklılıklarıyla barış içinde birlikte yaşama koşullarını daha da kolaylaştırıyor.

Gecede yapılan konuşmalarda esas olarak bu tema üzerine şekillendi.

İlk önce Gülseren Demirel söz alarak davete katılan katılımları selamladı, Newroz Eğlencesinin hazırlanması sürecine ve amaçlarına değindi.. Ayrıca Eğlenceye katılan Belediye Başkanı Christian Ude'ye ve diğer katılımcılar olan SPD, Yeşiller,(Sigi Benker, Fraksiyon başkanı, Dr. Florian Roth, Meclis üyesi, )Sol Parti(Brigitte Wolf, Meclis Üyesi) ve CSU'nün (Josef Schmidt, Fraksiyon Başkanı) yetkililerine teşekkür etti..

Orhan Akman ise Newroz'un tarihçesi “Kawa ve Dehak“ olayı hakkında katılımcıları bilgilendirdi.

Yaşar Fincan ise konuşmasında sürece değindi, 21 Mart günü evlendiğini ve bu anlamda kendisinin özel yaşamındada özel bir anlamı olduğunu söyleyerek Beledeyi Başkanına teşekkür ederek sözü ona verdi.

Daha sonra Belediye Başkanı Christian Ude söz alarak uzun bir konuşma yaptı.. Ude konuşmasında daha çok “barışçıl bir şekilde bir arada yaşama“ temasını işledi. Münih'te yapılan Newroz eğlencelerine yardımcı olduklarını söyledi. Konuşmasına devamla Newroz ile ilgili yasaklanmaların neticesinden Newroz'un kazandığı içeriğe dikkat çekti. Ayrıca Newroz'u Münih'de yaşıyan etnik ve dinsel kavgalara bulaştırmamak gerekir dedi.. Münih Belediyesinin farklı dinsel ve etnik yapılanmalarının bayramı olan Newroz'a kültürel bir kazanım olarak kapılarını açtığını ve “önümüzdeki yıl Belediye'nin Büyük Salonunda kutlayabiliriz “ dedi.

Daha sonra Belediye Meclisi'nin sunduğu soğuk Büfe ve içecekler eşliğinde katılımcılar kendi aralarında sohbet ettiler.

Sonuç olarak güzel bir akşamdı. Newroz'un Münih Belediyesinin çatısı altında kutlanması bir ilkti. Önemli olan bu girişimi sistemleştirmektir.. Belediye başkanıda bu yönde söz verdi.. Önümüzdeki yıl Belediye'nin Büyük Salonunda kutlanacaktır.

Bu Newroz kutlaması bir gerçeği açığa çıkardı. Eğer biz getolarımızdan çıkıp kaldığımız ülkelerin sosyal ve siyasal yaşamına katılırsak , kendimize ait bazı kültürel değerleride resmileştirebiliriz. Kendimizi kabul ettirebiliriz.

Sonuç olarak böyle bir geceği düzenlediklerinden dolayı Gülseren Demirel'e, Orhan Akman'a ve Yaşar Fincan'a teşekkürler.

Mikail Canpolat