Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 29 November 2008

Işık Kolejleri 14 yıldır Kuzey Irak'ta barış ve kardeşliğe hizmet ediyor

Kuzey Irak'a kan, gözyaşı ve kaos hâkimdi; ama birileri sessiz sedasız gül tohumları ekiyordu. O tohumlar çoktan meyveye durdu. ’İran sınırında, Erbil'e dört saat uzaklıkta Çoman diye bir ilçe var. Sene başında oradaki milli eğitim müdürünü ziyarete gittik. Kaymakam, Işık okullarından geldiğimizi duyunca bizimle tanışmak istediğini söylemiş. Hemen bulunduğumuz yere geldi. Çok heyecanlı olduğu her halinden belliydi. Kısa bir tanışma faslından sonra çocuğuyla ilgili tecrübesini anlatmaya başladı: Çocuğumu nerede okutacağım diye düşünüyordum. Yavrumun en iyi okullarda okumasını istiyordum; ancak aklıma gelen bir yer yoktu. Ona nerde okumak istediğini sordum; nereden duymuşsa ’Ben Işık Koleji'nde okumak istiyorum' dedi. Bunun üzerine ben de okullarınızı araştırmaya başladım. Sonunda içim çok rahatladı ve geçen hafta çocuğumu sizin okula yazdırdım. Anladım ki siz, din, dil, ırk ayrımı yapmadan barış, huzur ve insanlık için eğitim veren bir topluluksunuz. İyi ki buradasınız, lütfen bu eğitim ağınızı genişletin.'

Aylardır sınır ötesi operasyonla anılan Kuzey Irak'taki Türk okullarını Türkiye ne kadar tanıyor? Irak-Türk Okulları Genel Müdürü Talip Büyük'ten dinliyoruz yukarıdaki ifadeleri.

Ve ekliyor Talip Bey: “Gittiğimiz her yerde böyle hadiselerle karşılaşıyoruz. Binlerce insan okullarımıza kayıt yaptırabilmek için sıraya giriyor; ancak biz sadece çok az sayıdaki kişiyi alabiliyoruz. Keşke burada daha çok öğrenci okutabilsek.“

BİZ OKUTAMAYINCA BAŞKALARI SAHİPLENİYOR

Erbil'de yaşayan eğitimci Talip Büyük'ün anlattıkları, sadece oradaki okullarla ilgili değil elbet. Onun aktardığı çok önemli bir ayrıntı daha var: “Mezun ettiğimiz çocukları Türkiye'deki üniversitelerde okutma konusunda sıkıntılar yaşıyoruz. Şartlar çok zor. Burada misyonerlik faaliyetleri had safhada. Amerikalılar yıl sonunda lise mezunlarına bir sınav yapıyor. Her yıl belirli seviyedeki 10 çocuğu alıp bir yıllığına Amerika'ya götürüyorlar. Amerikalı üst düzey yetkililer onlara vakit ayırıyor. Ne olurdu sanki biz de Türkiye'de rahatlıkla okutabilseydik. Bizim din, kültür ve akrabalık bağımız var burayla. Türkiye bu avantajı kullanmalı.“

Türkiye ile Kuzey Irak'ı birbirine bağlayan çok sayıda bağ var elbet. Türkiye, Kuzey Iraklılar için ışıldayan bir büyük ülke; herkesin hayalini kurduğu bir fırsatlar ülkesi. Aradaki suni soğukluğu gidermek için bir el uzatmak yetiyor. Bunu fark eden bir grup eğitim gönüllüsü, savaşlarla yoğrulan bölgeye tam 14 yıl önce gidip okullar açmaya başladı. Şüphesiz, onca yıl barut kokusu soluyan bir diyarda okullar açıp eğitim vermek hiç de kolay değil. Okullar açılmaya başladıktan sonra burası üç savaş geçirdi. Körfez Savaşı, Kuzey Irak'ı ele geçirmek isteyen Mesut Barzani ve Celal Talabani arasındaki savaş ve Irak işgaliyle başlayan son kanlı dönem... 1990'lı yıllarda bölgeye egemen olan Saddam Hüseyin korkusu da iyice zorlaştırıyordu eğitim gönüllülerinin işini. Ancak açılan Türk okulları hiçbir şekilde kapanmadı ve gönüllü eğitimciler hiçbir zaman okullarını terk etmedi. Saddam Hüseyin'in kimyasal silah atacağı korkusuyla Erbil'in boşalıp dağlara kaçtığı günlerde bile okullar eğitim-öğretime ara vermeden devam etti. Bu yüzden Kuzey Irak'ta Işık okullarını kime sorarsanız sorun hep şu yorumu duyarsınız: “Türk okulları en zor zamanımızda yanımızdaydı. Biz de onları hiç yalnız bırakmak istemiyoruz.“

GÖNÜL KÖPRÜLERİ GENİŞLEMELİ

Sessiz sedasız büyük işlere imza atan ve bir gönül köprüsü oluşturan yüz akı okulların fonksiyonu içinden geçtiğimiz zor dönemde daha iyi anlaşılmaya başlandı. CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Kuzey Irak insanına eğitim elinin uzatılması gerektiğini, mesela bu gençlerin Türkiye'deki üniversitelerde okutulabileceğini söylüyordu geçtiğimiz günlerde. 20-30 yıl sonrası düşünülerek kapsamlı ve kucaklayıcı politika izlenmesini salık veriyordu

CHP lideri.

Irak-Türk Okulları Genel Müdürü Talip Büyük, Kuzey Irak'a yönelik kapsamlı bir eğitim hamlesinin sonuçları için 20-30 yıl beklemek gerekmediğini söylüyor. Okullarımızdan mezun olan çocukların Türkiye'de üniversite okuması sağlansa bu bile yeterli olacaktır. Bizden mezun olanların yüzde 40'ı, 50'si Türkiye'deki üniversitelerde okusun istiyoruz. Türkiye'yi tanıyan, Türk kültürünü öğrenen Kürt çocuklarının yüksek eğitimde de bunu yerinde öğrenmeleri yeterli olacaktır.“

TÜRKİYE'Yİ VE TÜRKLERİ ÇOK SEVİYORUM

Kuzey Irak'taki Türk okullarından şimdiye kadar 599 öğrenci mezun oldu; ancak bu öğrencilerin çok küçük bir kısmı Türkiye'de üniversite okuyabildi, okuyabiliyor. Diğer öğrenciler ya Batı ülkelerinde ya da Kuzey Irak'taki üniversitelerde okudu, okuyor. Halihazırda 2 bin 200 öğrencisi bulunan Işık Kolejleri'nde okuyan çocuklar, lise seviyesine geldiklerinde Türkçeyi çok iyi öğrenmiş ve Türkiye'yi yakından tanır duruma geliyorlar.

Erbil'deki Işık Koleji'nde okuyan lise üçüncü sınıf öğrencisi Sakar İsmail, çok güzel Türkçe konuşanlardan sadece birisi. Okulunu ve hayalini şöyle anlatıyor İsmail: “Burası benim evim gibi. Öğretmenlerimiz de birer ağabey gibi. Sınıfta öğretmen-öğrenci, dışarıda da ağabey-kardeş gibiyiz. Türkçeyi ve İngilizceyi burada öğrendim. Bir Kürt olarak Türkiye'yi ve Türkleri çok seviyorum. İmkânım olursa Türkiye'deki bir üniversitede okumak istiyorum.“

Ortaokul ikinci sınıfa giden Ahmet Yasin'in durumu da farklı değil. Türkçeyi çok iyi konuşabilen yüzlerce arkadaşı adına konuşuyor Ahmet: “Türkçeyi herkes biliyor. Çoğu zaman Türkçe konuşuyoruz. Biz şimdi Kürtçe, İngilizce ve Türkçe konuşuyoruz. Buradan mezun olduktan sonra Türkiye'deki herhangi bir üniversitede mühendislik okumak istiyorum. Ama İstanbul olursa daha iyi olur.“

AİLEMİZ DE TÜRKÇE ÖĞRENDİ

Türk okullarında okuyan öğrenciler Türkiye'yi çok yakından tanıma fırsatı yakalıyorlar. Türk kültürüne yakından aşina oluyor bu gençler. Türkiye'deki akranlarından çok farkları yok aslında. Mesela her öğrencinin tutuğu bir Türk takımı var. Galatasaray, Fenerbahçe ve Beşiktaş Kürt gençlerinin yakından takip ettiği kulüpler. Küçük bir araştırma bile öğrencilerin Türkiye'yi çok yakından tanıdıklarını anlamaya yetiyor. “Türkiye'de nereyi görmek istersiniz?“ sorusunu cevaplarken Safranbolu, Abant gibi yerleri zikretmeleri oldukça dikkat çekici. Oysa Iraklılar Türkiye'de genel itibariyle sadece Antalya gibi yerleri
görmeyi tercih eder ve oraların ismini bilirler. Işık kolejleri, öğrencilerin Türkiye merakını gidermek amacıyla bir formül geliştirmiş bu yüzden. Her yıl 20-30'lu gruplar halinde öğrenciler Türkiye'ye getirilip önemli mekanlar gezdiriliyor. Bu seyahatler, öğrencilerin Türkiye'yi tanıması adına büyük ufuk açıyor.

Öğrencilerin sadece kendileri değil, onları bu okullara gönderen aileleri de Türkiye'yi daha yakından tanımaya başlıyor. Selahattin Üniversitesi ekonomi bölümünde okuyan Ahmet çok iyi Türkçe konuşuyor. “Türkçeyi nereden öğrendin?“ sorusuna şöyle cevap veriyor Ahmet: “Benim kardeşim Işık Koleji'nde okuyor, Türkçeyi çok iyi biliyor. Ben de ondan öğrendim. Ailem de şimdi Türkçe biliyor. Kardeşim bütün aileyi etkiledi. Okulu bitirip Türkiye'de mastır yapmak istiyorum; ama bu nasıl olacak bilemiyorum.“

IŞIĞI, KENDİ OKULLARINA TAŞIYORLAR

Işık Kolejleri, verdiği mezunlarla çoktan meyveye durmuş. Bu okullardan mezun olan çok sayıda öğrenci Kuzey Irak'ta önemli işler yapmaya, görevler almaya başladı. Işık Kolejleri'nden mezun olduktan sonra kendi okullarına dönenler de var. Bu sefer öğrenci değil, birer eğitimci olarak tabii. Işık Okulları'ndan mezun 18 öğretmen, “okullarımız“ dedikleri eğitim kurumlarında kendileri gibi pırıl pırıl öğrenciler yetiştiriyorlar şimdi. Bu öğretmenler Türkiye'yi iyi bilen, Türkçe konuşabilen birer eğitim gönüllüsü olarak yeni kuşaklara örnek teşkil ediyorlar.

4 yıldır Işık Okulları'nda Arapça öğretmeni olarak çalışan İsmail Hüseyin, bir Türk okulunda çalışmanın çok avantajlı olduğunu söylüyor: “Bu okullar sıradan okullar gibi değil. Farklı bir konseptle iyi insan yetiştirmeye önem veriyorlar. Bu sistemin bir parçası olduğum için çok mutluyum.“

Türkiye'nin değişik illerinden 95 öğretmen, Işık Kolejleri'nde bölgenin bir paçası olmayı çoktan başarmışlar. Öğrencileriyle iyi diyalog kuran eğitim kadrosu, kendilerini halktan soyutlamamaya da özen gösteriyor. Halkla içi içe yaşayan öğretmenler yeni komşular edinip yeni dostluklar kurmuşlar bölgede. 3 yıl önce İstanbul'dan Kuzey Irak'a gidip kolejlerde öğretmenlik yapmaya başlayan Adem Çayır bunlardan biri. İngilizce öğretmeni Çayır, aynı zamanda Erbil'deki Işık Koleji'nin 2-B sınıfının da rehber öğretmeni. Rehberlik dersinde konuşulan tek dil Türkçe. Adem öğretmen Türkçe anlatıyor dersi ve soruyor: “İyi insan nasıl olunur?“ Kürt gençleri de Türkçe cevap veriyor.

İlki 1993 yılında Kuzey Irak'ın Erbil kentinde açılan Işık Kolejleri geçtiğimiz günlerde hizmete giren anaokuluyla birlikte bölgedeki okul sayısını 8'e çıkarttı. Işık Kolejleri Kuzey Irak'ın önemli kentlerine yayılmış durumda. Süleymaniye'de ilköğretim, biri kız diğeri erkek lisesi olmak üzere 3 okul bulunuyor. Kerkük'te bir lise, Erbil'de ise anaokulu, ilköğretim, erkek ve kız lisesi olmak üzere toplam 4 okul bulunuyor. Bu okullarda halihazırda toplam 2 bin 200 öğrenci okuyor. Kolejlerin sayısı önümüzdeki eğitim dönemi daha da artacak. Kerkük ve Dohuk'ta birer lise açılması planlanıyor.

Kuzey Irak'taki Işık Kolejleri uluslararası olimpiyatlarda kazandığı madalyalarla da göz dolduruyor. Madalya ve başarı belgeleri okulun girişindeki vitrinde gururla muhafaza ediliyor. Sadece olimpiyatlarda değil, üniversiteye girişte de zor erişilecek bir başarı sergiliyor bu öğrenciler. Geçtiğimiz yıl Işık Kolejleri'nden mezun olan 132 öğrencinin tamamı çeşitli üniversiteleri kazandı.

IŞIK ÜNİVERSİTESİ YOLDA

Kuzey Irak'ta eğitim hayatına ışık veren Türk okulları kendi öğrencilerini kendi üniversitelerinde okutabilmek için önümüzdeki dönemden itibaren Erbil kentinde “Işık Üniversitesi“ açmayı da planlıyor. İlgili resmi işlemlerin tamamlandığı üniversite için çalışmalara hız verilmiş durumda. Böylece 5 yaşında Işık Kolejleri'ne başlayan Kuzey Iraklı bir öğrenci üniversiteden mezun olana kadar Türk eğitim kurumlarında yetişebilecek. Bölgede faaliyet gösteren Işık Kolejleri'nden mezun öğrenciler, burada bulunan önemli üniversitelerin iyi bölümlerini kazanıyor. Bu öğrencilerin Türkiye'de okuyabilmesi biraz zor; ancak buna rağmen kolejlerin başarılı öğrencileri YÖK'ün düzenlediği Yabancı Dil Sınavlarına girip belirli puanları alarak Türkiye'de öğrenim görebiliyor. Şu anda bu yolla birçok öğrenci Türk üniversitelerinde öğrenimini sürdürüyor. Kolejlerdeki Türkmen öğrenciler ise “Türkiye Cumhuriyeti soydaşları“ statüsünden faydalanıp Türkiye'deki üniversitelerde öğrenimlerini sürdürebiliyor. Kuzey Irak'taki Işık okullarında çok sayıda Türkmen öğrenci de bulunuyor.

Irak Kürdistan Demokrat Partisi Genel Sekreteri Fazıl Mirani:SİLAHLA HALLEDİLECEK BİR ŞEY KALMADI; OKULLARIN SAYISI ARTMALI

Türkiye ile çok eskiden beri dostuz. Tarihî bir geçmişimiz ve komşuluk ilişkilerimiz var. Bunun ötesinde ekonomik bir bağımız da var. Erbil'den Basra'ya kadar Türk şirketleri çeşitli hizmet alanlarında faaliyet gösteriyor. Işık Kolejleri de eğitim alanındaki boşluğu dolduruyor. Türk işadamları tarafından açılan bu okulların sayısının artırılmasını istiyoruz. Çünkü burada silahla halledilecek bir şey kalmadı. Türkiye bölgede sözü geçen ve sözüne itibar edilen bir ülke, bunu kullanmalı. Bize kimsenin selam vermediği dönemlerde Işık Okulları burada eğitim hizmeti veriyorlardı. Biz bunu asla unutmayacağız. 14 yıl önce başlayan bu eğitim ağında emeği geçen herkese şükran borçluyuz. Dostluk ve kardeşliğimizin daha da pekişmesi için bu okullar çok önemli. Şimdi çocuklarımız olimpiyatlarda derece alıyor, Türkçe öğreniyor ve Türkiye'yi yakından tanıyor. Bunun kadar güzel bir şey olamaz.

Erbil Valisi Nevzat Hadi:TÜRK OKULLARIYLA KADER BİRLİĞİMİZ VAR

Türkiye'nin bölgedeki yardımları inkâr edilemez. Okullardaki öğretmenler zor günlerimizde hep yanımızdaydılar. Buradaki eğitim bizim okullarımızdaki eğitimden çok çok üstün. Bölgeye eğitim alanında modern sistemler getiren bu okullar Kuzey Irak'a ışık saçıyor. Türk okullarında okumak bir ayrıcalık. Öğrencilerimiz de bunun farkında. Okullardan mezun olacak öğrenciler bölgenin kalkınması için en iyi yerlerde görevler alacaklar. Bu bizi ayrıca mutlu ediyor. Öğretmenler sayesinde Türkiye'yi yakından tanıma imkânımız oluyor. Geçmişten gelen bir kader birliğimiz var ve yıllar sonra bu tarihî bağı Işık Kolejleri canlandırma gayreti içinde. Her türlü desteğimiz ve gönlümüz bu okullardan yana. Çocuklarımızı ölmek ve öldürmekten kurtarmak istiyoruz. Bu yüzden de birbirimize yardım elini uzatmamız gerekiyor. Bu okullar dünyanın dört bir tarafında bulunuyor. Burada da bulunmasından dolayı büyük mutluluk duyuyoruz.

YÜKSEK ÖĞRETİMDE YABANCILAR SÖZ SAHİBİ

Türkiye, Kuzey Irak'la ticari ilişkiler ve yatırım konusunda şimdiye kadar önemli adımlar attı; ancak eğitim alanında beklenen hamleleri gerçekleştiremedi. Oysa hemen yanı başımızdaki bu coğrafyada binlerce kilometre uzaktan gelen yabancıların açtığı ciddi eğitim kurumları, bölgede bu sektörü ele geçirmeye başlamış.

Kuzey Irak bölgesel yönetimiyle iyi ilişkileri olan ABD, bu ilişkiyi eğitim alanına da taşımış. Süleymaniye'de açılan Irak Amerikan Üniversitesi şimdiden bölge insanının dikkatini çekiyor. ABD Kongresi'nin bağışladığı 10 milyon dolarlık yardımla 100 milyon doları geçen bir maliyetle hizmete giren üniversite, Beyrut ve Kahire'deki Amerikan üniversitelerini model alıyor. İngilizce eğitim veren üniversitenin bir yıllık ücreti 10 bin dolar.
Erbil'de ise Fransız-Lübnan Üniversitesi bulunuyor. Lübnan'dan bilimsel destek alacak olan üniversite İngilizce eğitim veriyor.

“Yarı yabancı“ sayılan diğer bir üniversite ise Kürdistan Üniversitesi. Bu üniversite üst düzey diplomat ve siyasetçi yetiştirmeyi hedefliyor. Bu yüzden üniversitenin Uluslararası İlişkiler ve Siyaset Enstitüsü'nde 350 öğrenciye özel eğitim veriliyor. Kürt milliyetçiliğinin de aşılandığı üniversitenin eğitim kadrosu içinde çok sayıda yabancı akademisyen bulunuyor. Üniversitede öğrenim dili İngilizce.

Kuzey Irak'ta yabancı kolejler de dikkat çekiyor. Dohuk'ta Fransız koleji bulunurken, ABD'nin Erbil ve Süleymaniye'de Media Koleji, Lübnanlıların ise Şüheyfat Okulu bulunuyor.

K.IRAK'TA ÜNİVERSİTE OKUYAN TÜRK ÖĞRENCİLER

Sadece Kuzey Iraklı gençler Türkiye'deki üniversitelerde okumuyor, Türkiye'den gidip orada okuyan üniversite öğrencileri de var. Türkiye'de üniversite kazanamayan Türk kökenli öğrenciler Erbil ve Dohuk'taki üniversitelerde öğrenim görüyor. Bunlardan biri de adının Leyla olarak yazılmasını isteyen Ankaralı bir genç kız. Selahattin Üniversitesi'nde okuyan Leyla, bu yıl ikinci sınıfa gidiyor. Leyla, Kürtlerle bir problem yaşamadıklarını, kendisinin Kürt yönetimiyle ilgisinin bulunmadığını, kendisi gibi Türkiye'den gelen birçok arkadaşının Kuzey Irak'taki üniversitelerde okuduğunu vurguluyor. Oysa Türk medyası sadece Barzani tarafından burslu okutuldukları söylenen Kürt kökenli öğrencileri gündeme taşımıştı.

Kuzey Iraklı üniversite öğrencileri:

TÜRKİYE, KENDİ EVİMİZ GİBİ SIMSICAK

Kuzey Irak ile Türkiye arasında eğitim alanında sınırlar çoktan kalktı. Bugün Erbil'den, Süleymaniye'den, Dohuk'tan, Kerkük'ten gelen çok sayıda öğrenci Türkiye'deki değişik üniversitelerde eğitim alıyor. Kuzey Irak'tan gelen yaklaşık 100 Kürt kökenli öğrenci Ankara ve İstanbul'daki üniversitelerde eğitim görüyor. ODTÜ ve Bilkent gibi kamuya ait veya özel üniversitelerde öğrenim alan Kuzey Iraklı gençler, Türkiye'ye minnettar. Bunlardan biri de Fatih Üniversitesi'nde okuyan Razee Hussein Jamal. Razee, Süleymaniyeli bir Kürt kızı. Türkiye'deki eğitim kalitesini beğendiği için yabancı dil sınavına girerek ülkemizde okumaya başlamış. Bilgisayar mühendisliği ikinci sınıfta okuyan Razee, aynı üniversiteden 4 Türk kız arkadaşıyla aynı evi paylaşıyor. Çok iyi Türkçe konuşan Razee, İstanbul'da en çok tarihî yarımadayı sevdiğini anlatıyor: “Türkiye'yi herkese anlatıyorum. Ailemi özlüyorum; ama burası da çok sıcak ve kendi evim gibi. Türk arkadaşlarımı çok seviyorum ve bir problem yaşamıyorum. Arkadaşlarıma Türkiye'de üniversite okumalarını öneriyorum.“

Erbil'den gelen Omed Abdulselam Raşid de arkadaşı Razee'den farklı düşünmüyor. Çevre mühendisliğinde okuyan Omed, gençlerin siyasete alet edilmemesi gerektiğini söylüyor: “Siyasiler farklı şeyler düşünebilir; ama bizim Türkler ve Türkiye ile bir problemimiz yok. En yakın arkadaşlarım Türkler. Zaman zaman gidip evlerinde kalıyorum; anneleri bana annem gibi davranıyor.“ Türklerle Kürtlerin tarihî bağlarını da hatırlatan Omed, duygularını şöyle dile getiriyor: “Osmanlı'dan gelen ortak bir kaderimiz ve kardeşliğimiz var. Güncel konulara bu tarihten gelen birliktelik kurban edilmemeli. Ben İstanbul'da Erbil'den gelen bir Kürt olarak rahat bir şekilde okuluma devam ediyorum. Hiçbir problem yaşamıyorum. Hatta bazı arkadaşlarım benim Kuzey Iraklı olduğuma inanmıyor bile. Türkiye'den Kuzey Irak'a gidip okul açanlar önemli işlere imza atıyorlar. Türk okulları orada bir prestij oluşturmuş durumda. Şimdi biz Türkiye'de okuyoruz. Sayımız her geçen gün artarsa çok güzel şeyler olur.“ Omed, İstanbul'un gündelik hareketliliğine de alışmış durumda. Boğaz turları vazgeçemediği tutkuları arasında.

TÜRKİYE'Yİ GÖRÜNCE DEĞİŞTİK

Endüstri mühendisliği bölümünde okuyan Shoaeb Ramathan ise Türkiye ile ayın kültürü paylaştıkları için burada yabancılık çekmediklerini, her şeyden önce din birliğinin çok önemli olduğunu dile getiriyor: “Türkiye'deki kardeşlerimiz bize çok iyi davranıyorlar. Hiçbir sorun yaşamıyoruz. Bizler Türkiye'yi gördükten sonra fikirlerimiz çok değişti. İnsanlar bizi bilmeden bizim hakkımızda yorum yapıyorlar; bu da sorun oluşturuyor.“
Türkiye'de üniversite okuyan öğrenciler, eğitimlerini tamamladıktan sonra kendi memleketlerine dönüp orada önemli vazifeler alacaklar. Bir vazifeleri de gönüllü Türkiye lobisi yapmak olacak elbette. Erbilli Omed de bunu söylüyor: “Türkiye'yi yanlış tanıyanlara doğruları anlatıp diyalogların daha güçlü kurulması için aracı olacağız.“
HAŞİM SÖYLEMEZ- AKSİYON

Fezalar.org

نەناسراو (not verified)

Sat, 11/29/2008 - 14:06

doldurur. tum yaziyi okumadim - o kadar fazla enerjim yok. basliktan cikarak yaziyorum o sozunu ettiginiz kolejin kapisinda sevdigim bir kurd dostumun kendi ellleri ile cocugunu homurdana homurdana kayit ettirdigi bir andi. cocuk orda egitim aldi. o an icin ve ne yazik ki halen dogru durust egitim veren tek okul oydu (ingilizce egitim, dogru durust fen ve sosyal bilimler, komputer ivir ziviiri ile egitim imkanlari acisindan kurdlerin kendi kurduklari felaket derecede kotu okullardan fersah fersah iyi idi ve bu hizmetlerinin karsiliginada (aldiklari parayi da bir yana koyarsak) turkce ve turkiye agirlikli islam misyonerligi yapmaktaydilar. onlarin egitimini alan coccuklarin arasindan yuzde 10 unun kazanabilmek icin muhtemelen-% 90 hala ortada. parayi vveren dudugu calar- kurdler bu tur egitim kurumlari kurmaya muktedir mi? bilmiyorum muktedirler de kuramiyorlarsa gariplik daha da buyuk. kaynaklari ekonomik olarak yerinde-bunu biliyorum. kadrolari ne alem bundan cok haberdar degilim. suleymaniye ve erbil de iyi standardlarda isik koleji ile yarisabilecek birer okul kuracak kadroyu henuz kotarmamislarsa kaynaklarini onceliklere gore kullanmayi becermediklerini rahatlikla soyleyebiliriz. tek tuk buna dair izlenimlerim oldu. inanilmaz yetenkte (simultane kurdce ingilizce ceviri yapabilen bir sahistan bahsediyorum-konferansta tanistim-benim ingilizce anlatiklarimi aninda kurdceye ceviryor kurdce sorulan sorulari mukemmel bir ingilizce ile kurdce bilmeyen bizlere aktariyordu. ve bu isin egitimini filan almis da degildi. kendi basina ogrenmisti. yasi yaklasik 45-50 civarinda eskiden memeuriyyet yapan o an icin de issiz olan biriydi. benim bazi kisileri tanidigimi dusunerek bana ona bir is bulmam icin cok urkekce rica da etti.utaniyordu. utanilacak durumda olan o muydu baskalari mi? bu tur yetenekleri issiz birakip bir suru gibekli cammbazi olmadik yetkilerle donatan bir yerde oldugumuzu soylemek isterim. sabirlilar ekibi zamanla islerin rayina oturacaagini soyleyeceklerdir, 50 yasinda engilizceyi inanilmaz bicimde beceren bir kurdu ne kadar bekleteceksiniz ve isik kolejinden ne hakla yakinacagiz? barzani alcak gonullu efendi iyi bir lider. budan cok fazla kusku duymuyorum. ancak onun etrafini sarmalamis kdp liler icin bu kadar olumu seyler soyleyemeyecegim. dohuk gibi kasaba irisi bir yerde bile bu tayfanin mariifeti ile ev fiatlari neredeyse iskandinavyadaki mustakil evlerin duzeyine gelmis durumda idi. suleymaniye ile barzan bolgesi arasinda seyhatte koylerinden saddam doneminde toplama kamplari turunde yapilasmis duzzensizz kasaba iirisi yerlere surulmus insanlarin yasadigi yerler toz camur icinde idi-rewanduz gibi eski durumu carpici guzelikteki kasabalarin bir adim otesinde berbat bir karmasa ile bicimlenmis yerlesim yerlerinin etrafinda yollarda bol miktarda SUV de gorunuyordu. paranin oldugunu bilyoruz. peki ala nerede egitim kurumlari? nerde buralarda calisacak insanlari rekrute edecek inisiyatif? universitleri anlatmayacagim-orda birinci elden hayalkirikliklarini anlatarak kirilgan oldugu gibi elestiriken de erkenden saldirgan olan kurdlere kotu dusunceler sacmak istemiyorum-henuz zamani degil. ancak universitelerin de durumu pek iyi degil. ancak orda isler ilk orta ve lise egitimi kadar acil degil ve zamana daha fazla ihtiyac var. dua edin fetullah orda da orta ve lise egitiminde yarattigi cekicilgi yaratmasin! boylle boyle giderse kurdistan hayallerinizde tasavur ettiginizden bir hayli farkli mecraya ilerleyebilir. benim habire siyasal orgutlere kafaayi takmislara nacizane onerim kurdlerde ihtiyactan fazla siyasi kadro oldugunu kabul edip (belkide bu sebeple bir aaraya gelip harmoni kuramiyorlar) guney de ticaret-girissimci-sanatci egitimci- gercek hayatin icinde bir fonksiyonu olan islere yonelebileceklerin bu islere kalkismasini saglayacak bir isbirligi agi kurmaya cabalamalaridir. avrupadaki kurdlerin vakiflar vasitasi ile hem is yapip hem fetullah turu kurumlasmalari becermeleri mumkun-almanya da zibil gibi kurd var bir kismi da yiyecek sektorunde epey para yapmis durumda. baslarken onlari bekkleyen muhtesem hayalkirikliklari olacak-pesinen soylemek isterim. ancak inatla devaam etmeleri gerekir. isik kolejine ve galiba bir de uni versitesi kuruldu, ona reel alternatif belkide boyle becerilebilir baskasinin becerdigine kizmak yerine bir takim isleri becermeya cabalamak iyidir. kuzey de bu tur seylerin onu kapali-turkler bu isi farketikleri icin kurdlerin vakiflar yolu ile kurd olarak varolmalari cok zor. ancak guney de bu is cok rahat yapilabilir. HeK

98 yilinin sonlarida dogru suleymaniye de komela rencderan'in eski kadrolarindan bir dostumun evindeydim.bana Kurdistandaki egitim sisteminin Saddam dôneminde kalma oldugunu cocuklarini Gûlenin okullarina gônderdigini sôyledi. cok tartistik, gülen'in misyon ve amaclari ve Kurdistan'in gelecegi acisindaki tehlikeleri konusunda ikna edemedim. Hedef acik ve net Kurdistan'in gûneyinde Tûrk_islam ideolojisi dogrultusunda devsirme kadro ulusturmak;cünku o okullara gidenler elit tabakanin cocuklari ve yarin devleti yönetecek olan kadrolardir. YNK ve KDP' nin TC ile iyiliskiler icin yaristiklari bir dönemde sÖylem ve girisimlerimiz havada kalir: Weli Abbas gibi degerli bir Prf. Kurdistan universitesinin basndan uzaklastirildi hemde Tûrk Prf'lerin görev yaptigi bir s=urecte sanirsam Weli Abbas'in gôrevinden uzaklastirilmasinda Tirklerin parmagi vardi. Weli Abbas Yurtsever ve Kürtü Gûnünuz bilim ve teknolosi-bilgisayar dünyasinda basarili bir egitim sistemi kurmak pek zor olmasa gerek. Para' nin güc ve Kudreti ile en degme egitim kadrolari disardan getiririlir. Güney Kurdistan da para mi inan ki para icinde yüzüyorlar.... Sorun sistem sorundur. sanirsam güneyli kardeslerimiz körfez emirliklerini örnek aliyorlar Sayin Mam Celal-Necirvan Barzani bunun icin uygunlar ve Tirklerle ''iyi'' iliski kurmak icin taviz vermeye hazirlar. Mam Celal Bagdat' ta gittigi gün Kürtler cok sey kaybetti. KDP deMam Celal'in Bagdat'ta gitmesini istiyordu Kurdistan kendilerine kalacakti. Yanlis hesap MAALESEF bAGTAN'tan dönmedi. Kek Mesud Tipik bir Kürt'tur. Kurdistan politikasina yön verenler Mam Celal ve Necirvan Barzani ikilisi ve kadrolaridir; Bir etkimiz olabilir mi bazi seylerin degisimi icin; biraz zor. Kuzey Kürtlerin bir cogu bu ikilinin kadrolari ile isbirligi yapiyor.....

Değerli F.Dicle, Yazınızda bahsettiğiniz Prf.un ismi Weli Abbas değil doğrusu: Abbas Vali'dir ve kendisi Wales Üniversitesi, SWansea, Siyaset ve uluslararası İlişkiler Bölümünde modern Ortadoğu siyaseti profesördür. 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Sosyoloji bölümünde misafir öğretim görevlisi olarak ders veriyordu. Şu anda son durumu nedir bilmiyorum? Selam ve saygıyla G.G

Degerli G.G Uyariniz icin tesekur ederim. Sayin Abbas Weli Kurdistan üniversitesi dekani idi daha sonra bu görevden alindi. Kendisi hakkinda Newroz com ve Navkurd'den kisa bir özgecmis sunuyorum. Saygilarimla F.D Abbas Weli, 1949 yılında Doğu Kürdistanın Mahabad kentinde doğdu. Öğrenimini İran da tamamladı. 1973 yılında İran'dan ayrıldı. İngiltereye yerleşerek yaşamını İngiltere de sürdürdü. Abbas Weli, Wales Üniversitesi, Swansea, Siyaset ve Uluslararası Îlişkiler Bölümünde Modern Ortodoğu Siyaseti Kürsüsü'nde profösörlük yaptı. İngilterede olduğu sırada birçok akademik çalışmada bulundu. Siyaset teorisi dalında kırka yakın akademik makale, d ört adet ingilizce kitap Bunlardan ilk ikisi Pre-kapitalist Iran: A theoretical history(1993)ve Modernity And Stateless: The Kurdish Question in Iran (2003)dır. Kitapları çeşitli dillere çevrildi. Bir buçuk yıl İstanbul Boğaziçi Üniversitesinde öğretim görevlisi olarak çalıştı. ABBAS WELİ siyaset bilimi, siyaset tarihi ve teorisi, idooloji ve politika alanında bölgemizin en önemli uzmanlarındandır. ABBAS WELİ ana dili Kürtçenin dışında (kurmanci, sorani ve hawramani lehçeleri dahil) Farsça, İngilizce, Azerice ve kısmen Türkçe biliyor. ABBAS WELİ'nin türkçeye çevrilmiş iki adet kitabı vardır. Bunlardan Kürt Milliyetçilğinin Kökenleri adlı kitabı 2005 yılında avesta yayınlarından çıktı. Bir kitabı da türkçeye çevrilmiş ve baskıya hazırlanmaktadır. Mahabad Kürt Cumhuriyeti Îran'da Devlet ve Siyaset ve Kürt kültürüyle Kürt milliyetçiliği alanında kitapları bulunan ABBAS WELİ halen güney Kürdistanın hewler kentinde Kürdistan Üniversitesi'nin rektörlüğünü yapmaktadır. Bu röportaj Kürtçenin soranca lehçesiyle yapılmış ve daha sonra türkçeye çevrilmiştir. Aşağıdaki söyleşi uluslararası bir üniversite olan ve tüm branşlarda öğretimi ingilizce yapılan Kürdistan Üniversitesinin rektörü sayın ABBAS WELİ makamında ziyaret edilerek yapılmıştır. BBC'den bir gazeteci Prof. Weli'ye “ Peki ama siz İranlı bir Kürdsünüz.. Otuz yıldan beri İngiltere'nin itibarlı okullarda ders veriyordunuz, niye buraya geldiniz“ diye sormuştu.. Abbas Weli sorulan soruya cevaben: “Bu benim açımdan, mensup olduğum Kürd toplumuna borcumu kismen de olsa ödemenin bir yoluydu..................... Kısaca bu benim için hem kişisel, hem siyasi ve hemde akademik bir misyon“ demişti..

ben kurdlerin kurd olarak yaptiklari hatalardan bahsediyiorum. bunlari illa planli turk parmagiyla yapilmis isler olarak algilamak dogru degil. ustelik ortada kanitin k si yokken bu tur akil yurutmeleri kullanmak cok berbat bir aliskanlik. terkedelim bu aliskanligi. torklarin oyle omniprensetn her herde hazir ve nazir olabilecek ne yetenekleri ne de cesaretleri var. olan biten bunyemize bir sekilde yapismis kendi hatalarimiz. bu berbat seylerin daha buyugune parlemantidan cikan iki karililik yasasinda gorduk. barzani talabani nin etrafi bir ssuru anakronik kafali irili ufakli koy despotlari ile cevrili. ufuklari aliskanliklari kadar genis. her isi evirip cevirip turk iliskisi baskisi tavizine baglamak akla da uygun degil. abbas weli olayi da baska boyutlari olabilir. neyse alinacak cok uzun yol oldugu kesin. fazla iyimser olup her sey zamanla yoluna girer rahatligi da kotu. uyanik olunmazsa ati alan uskudari gecer ondan sonra da tersinmez bazi durumlarla karsilasabiliriz. kurdistan da ilkeliklere hoshgoru gostermek dogru degil.

yazdigim yazida ilaki herseyi Tc ile baslatmak, dunyanin onlarin merkezinde döndügünü onlarin herseyi yönlendirdigini özellikle belirtmedim. Bir sey acik ki TC`nin yani basinda kendi varligini riske sokacak bir yapilanma karsisinda sessiz kalmasini beklemek fazla iyimserlik. ben bu kadar iyimser deigilim. kanit mi, bu kanita ulasak kanallerim olsaydi, burada kalabilecek zamanim da herhalde olmazdi...Abbas Weli olayini da bu cervede degerlendir. Kendisi Kurdistan üniversitesinde bulunan Tirk görevli ile bir kac kez kavga etti...Bu sürecte görevden alinmasi manidardir Kurdlerin kurd olarak yaptiklari hatalari belirtigimi saniyorum Saygilarimla

su m cumleyi tersinden okuyalim "u kanita ulasak kanallerim olsaydi, burada kalabilecek zamanim da herhalde olmazdi.." yani kanitlarla calisan ciddi isleri olanlar disindaki bosh ve vakti bol kisler buralar icin zaman buluyor dogru mu anladim acaba? bunu geciyorum bogazici universitesinde gorev yapacak bir migdeye sahip kurd bilimcisine hafif kuskuyla bakarim. hakli nedenlerim vardir vaktiyle tork akedemsiyenlerle yakindan calismisligim vardir benimki iranli bir kurd olup ingiltereden istanbula gelmek gibi bir SECENEK degil mecburiyetti ya abbas hocayi bogazicine ceken neydi? bunu hakli olarak merak ederim. dolaysiyla abbas weli nin turk bir hoca ile hewlwr de tartiosmasi hikayesi bana inadirici gelmedi. kanit var mi kanit? kanit yoksa kanita vakit ayirmakda yara var. buralari da aceleylede olsa kaliteli iddalari hakkeden yerler kaliteli iddalar da kanitlar veyaa direk gozlemlere dayandirilmasi gerekmez mi? veselam turkler yuzunden abbas weli nin gorevinden alindigi hikayesi kanitsiz ve inandirici sezgilere de yol acmayacak turden. abbas weli nin bilimsel yeteneklerini bilemem. ancak hewler de onu varoluslarina tehdid olarak goren uretkenlikten yoksun ama ceversi genis baska hocalarin kiskancligi bile gorevden uzaklasmasina yol acmis olabilir-ancak bu da bastan sonra seninki gibi bir spekulasyon. gercek olan bir ssey var ki kurd egitim ogretim sisteminin her yonden elestrile katkilara destege canlanmaya ihtiyaci var. kdp nin perifersinde coreklenmis ve parlementodan iki kariligi cikartacak kadar yuzsuzlesmis ekip bunu ne yapabilir ne de kafaya takar. barazaniyei genel olarak ulusal cikarlari daha saglam kollamkat desetklesem de aydinlanma hususunda suleymaniye ekibinden daha fazla umutluyum. iyiki guney de boyle ikilik var. bugune kadar hep dezavantajlarini gorduk bu hsusuta avantajlarini gorecegiz. ben elestirel yaklasirim ama cok da umutluyum guneyden. hurmetler HeK

Ilahi Hocam, Kurdistan'in güneyin'de 4.5 kademede bulunan göbekleri sis kocaman adamlar bazi konularda neler olup döndügünün farkinda degilken siz tuturmus kanit isterem kanit..diye Hersey önce kanit sonra hareket temelinde olsaydi fikir teatisine dde gerek kalmazdi, biizim gibi gibi kit akanat imkanlara sahip olanlar hapi yutmustu, kanit olmadan ne bir yorum ne de baska bir sey, seyirci olurdu.. Tirkolara kafayi takmamak elde degil, sabah gazteseinde mi cikmisti tam hatirlamiyorum anatolia ve Kurdistanda, toplam tirki orjinlilzrinin % 5 besi gecmedigini yaziyordu ve koskaca bir cografya ya hukmediyorlar hergun ruhumuzada fatiha okuyrlar basimiza bela ettigi bir abdoyla bile bas edemiyoruz, bizden daha ileri ve organizelidirler durduk yerde gunye karsi yari havuc politikasini devreye sokmazlardi adamlarin ne kadar organizeli olduklari carqurnaya gidersen anlarsin ves selam siz bildiklzrinizle ben bildiklerimle Tirko Kurdistandaki efendiligi cok mu uzun olur onu bilemem osmanli roma yikildi bir gun tirkolarda kurddistan defedilir Kanit mi Onu da tarihe birakalim Saygilarimla

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.