Skip to main content
Submitted by Anonymous (not verified) on 18 April 2008

PKK, yıllarca, Türklüğün Kürtlük üzerine giydirilmiş Kemalizmin kanlı gömleğine karşı mücadele yürüttü. Herkesin kendi çıkarına göre yorumladığı Kemalizm belası altında yetim kalmış Kürt halkı, işte bundan dolayı en değerli varlıkları olan evlatlarını PKK'ye armağan etti.

PKK'nin bütün yayın organları Kemalizm'in Kürt halkına karşı işlemiş olduğu tarihsel suçların dökümünü içerir.

Kemalizm; PKK'nin deyimiyle, Türk ırkçılığının Kürt halkına karşı işlediği suç ve günahların adıdır.

Kemalizm masum bir hareket değildir; Kemalizmin, Kürt halkına karşı işlemiş olduğu tarihsel suçlarının mazeretinin Kürt halkı açısından bir geçerliliği yoktur.

Herhangi bir batı ülkesinde bir işkence, bir insan hakkı ihlali gündeme geldiğinde hükümet sorumluluğu üzerine alarak istifa eder.

Doğru olan budur. Hükümetin kuşatılmışlığı, hükümetin sallantıda olması, başbakanın herhangi bir nedenden dolayı içine kapanmış olması, o hükümet altında işlenmiş olan insanlık suçunun sorumluluğundan hükümeti kurtarmaz.

Kürtlerin, Mustafa Kemal ve onun ideolojisi olan Kemalizmi Kürde karşı işlemiş olduğu suç ve günahlardan arındırmaya çalışması, onun davranışlarına bazı tarihsel mazeretler yüklemeye kalkması kapışma halinde olan fillerin ayakları altında ezilen karıncaların ölürken filleri koruma telaşına benzemektedir.

Teori şudur:

“Şuradaki zalim fil, öteki fili bana doğru itmese ayağı altında kalıp can vermeyecektim!“

Ezilenlerin ve ölenlerin buna ihtiyacı veya takati var mıdır?

85 yıldır Türkiye'yi Kürdistan ile birlikte çalıp çırpmanın felsefe ve eylemi olan Kemalizmi suçlarından arındırma işi Kürtlere mi kalmıştır?

Yani mağdurlara... Yani 85 yıldır ağız dolusu anadilini konuşamayanlara... Korkusuz tek gün ve gece geçirmemiş olanlara... Son 30 yılda en az 40 bin ölü verip, 4 bin köyünden olanlara...Dersim, Zilan, Koçgiri'de kana belenenlere mi kalmıştır?

Sahi Türkiye'de gerçek Kemalistler kimlerdir? İşkenceci Mehmet Ağar mı? Irkçı Bahçeli mi? Takkıyeci Erdoğan mı? Darbeci generaller mi? Bir askerden daha baskıcı fikirlere sahip olan Baykal mı? 22 kişilik mitinglere Atatürk kalpağı ve resimleriyle koşan Perinçek mi yoksa?

Kim?

Türkiye'de Atatürkçü olan kimdir?

Eğer bunlardan hiçbir gerçek Kemalist değilse? Türklüğün varoluş ideolojisi olan Kemalizme yeni biçim vermek ana dili yasak Kürtlere mi kaldı? Arapların, Türklerin ve Farsların fütuhat ve rant kapısı haline getirdikleri İslam'ı kurtarma işi doğup büyüdüğü coğrafyanın adını kullanamayan Müslüman Kürtlere mi kaldı?

Birileri Kemalist olabilir. İsteyen İslamcı da olabilir.

Fakat Türklerin ırk ideolojisinin mimarı olan Kemalizmi kimse bize Kürtlük adına sevdirmeye kalkmasın.

Yine Arapların, Farsların ve Türklerin fütuhat kültürü haline getirdiği İslam'ı bize Kürtlüğün kurtuluş felsefesi olarak sunmasın.

Herkesin dini, imanı, inancı, mezhebi ve sempati duyduğu kişilikler kendisine kalsın...

Kürtlerin kadim ülkesi Kürdistan nice dinler, mezhepler, krallar, imparator ve generaller gördü. Yine Kürdistan ülkesi, her din, mezhep, inanç ve hükümrana methiyeler düzen nice kişilikler gördü.

Ancak bunların hiç biri yok şimdi. Adlarını anan da yok.

Fakat Kürdistan ülkesi var ve sömürgeci barbarların işgal altındadır.

Kürt devleti istemiyoruz diyenlere yanıtımız şudur:

Kürt devleti isteyenler var.

Yine PSK, HAK-PAR ve TEV-KURD gibi Kürt hareketlerinin her bildiri ve açıklamalarında tekrarladıkları bir söz var:

“Kürt sorununun çözümü askeri değil, siyasidir!“

Hayır, Kürt sorununun öncelikli çözümü askeridir. Kürdistan, Türk askeri birliklerinin işgali altında can çekişmektedir. Bugün gündemde olan Türk siyaseti, Türk askeri işgalinin kılıfından başka bir şey değildir...

“Kürt sorununun çözümü askeri değil siyasidir,“ diyenler, Kürdistan ülkesini ve geleceğin Kürt nesillerinin can ve mal güvenliğini kimin askeri birliklerine emanet etmek istediklerini açıklamak zorundadırlar...

Kastamonulu çavuşun Cizre halkının suratını ezen postalını nasıl kaldıracaklarını Kürt halkına tarif etmek zorundadırlar...

Ne Kemalizm ne muğlalık...

Kürdistan yetimleri, Kürt nesillerine, korkusuz tek gün ve gece yaşatmak için dahi olsa, işgal altındaki ülkeleri Kürdistan'ın iadesini istemeyi sürdüreceklerdir...

*****

1.Not: 19 Nisan Cumartesi günü saat 17 de Cenever Halk Evinde, politika ve edebiya üzerine bir sohbet toplantımız olacak... İlgi duyan arkadaşlar davetlidir...

****

2.Not: Bu duyrumuz yazılarımızı yeni okuyan arkadaşlar içindir... Avrupa veya dünyanın değişik ülkelerinde yaşayan arkadaşlardan ilgi duyanlar "Dönüşü Olmayan Yol" adlı romanımı isim ve adres bildirerek benden isteyebilirler...

saygılarımla...

Hasan Bildirici
[email protected]

butun bu kepazelikleri onumuze koyan apo adindaki ciddi bicimde tibbi mudahaleye (sinuzut tedavisi degil-ruhsal denge tedavisi) ihtiyac duyan adam ve bunun ne dedigi uzerine dusunmeden banko destekleyen guruhtur. bu adam ve bu guruh arasindaki lider-kitle destegi baglantisi bir sekilde kirilmadan (hangi sekilde?) HB ve hepimizi daha cok YAKINMA yazisi yaza yaza irmagin kanarinda kumla oynariz

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.