Skip to main content

Her şeye rağmen, Lozan yürüyüşü başarılı geçti..

Alliance Des Kurdes’in Lozan Antlaşmasına ve Türk ırkçılarının İsviçre’de yaptıkları konferans ve yürüyüşe karşı miting, her şeye rağmen başarılı geçti...

Aylardan beri Türk derin devleti tüm kurum ve kuruluşlarıyla 24 Temmuz günü Lozan’da yapacakları etkinlikleri duyurmuştu..

İsviçre kamuoyunda, histeriye kapılan Türk ırkçılarının Kürdleri yadsıyan, Ermeni kıyımını inkâr eden girişimleri büyük rahatsızlara neden olmuştu... Türklerin Isviçre’de örgütledikleri faaliyetleri yasaklamak için bir dizi girişim olmuştu..
Lozan Belediye Başkanı dahi Türklerin gerçekleştirdiği faaliyetlere “ sempatiyle bakmadığını” açık bir şekilde deklere etmişti.

Isviçre basını haftalarca, Türkler ve Kürdlerin Lozan Antlaşmasına ilişkin antagonist tutumlara sahip olduklarını ve gerekçeleriyle yazıp çiziyordu..

Avrupa’da milyonlara varan Kürd ve Kürdistan kitlesi, böyle bir ortamı daha mantıklı ve Kürdlere karşı 82 yıl boyunca yapılan jenosidin ortaya konulması ve teşhiri vesilesi yapabilirdi...

Ama ne yazık ki, diyasporada bulunan Kürd örgütleri, kurumları ve hatta Kürd bağımsız şahsiyetleri gereken ulusal sorumluluğu, ulusal refleksi ve tutumu göstermediler.

Her gelişmeye ilişkin olur olmaz bildiri ve açıklama yapan örgütlerimiz ne ortak ve ne de kendi başına Lozan Yürüyüşüne çağrı yaptılar...

Meydanı Türk faşistlerine ve Kürd milletinin cellatlarına bırakma tutumu içine girdiler.

Bu sessizlik ve tavırsızlık tutumu,ulusal kaygısı olan kişiler için ve Kürd milletinin ulusal baığımsızlık istemi olan çevreler için utanç vericiydi...

Kürd çevrelerinin bu sorumsuz tutumuna karşılık, Türk devleti ve Lozan Antlaşmasına dokunulmamasını istemeyen Türk çevreleri, Türk Genel Kurmayından Başbakanına ve Hükümet yetkililerine, Cumhurbaşkanınından farklı renklerden siyasal partilerine kadar herkes hareket halindeydi..
Türkler, kendi zülum, terör, jenosid ve kıyımlarının “tapusu” olarak gördükleri Lozan Antlaşmasını yeniden sağlamlaştırmak için kendi “Kürdlerini” de bulmuşlardı ve onları Lozan’da basının önüne çıkarıyorlardı...

PKK çevreside açık ve gizli olarak lozan Antlaşmasının yandaşları olduklarını, Lozan Yürüyüşünü gerçekleştiren “Alliance Des Kurdes”in insiyatifini “provokasyan” olarak değerlendirip efendilerinin uslu çocukları olduklarını bir daha gösterdiler.. Onlar etkiliyebildikleri Kürdleri aynı gün örgütledikleri toplantıya kanalize ettiler.

Türk cellatlar hem suçlu ve hem de güçlüydüler...

Sesleri daha güçlü çıkıyordu.. Tüm basın ve yayınlarını harekete geçirmişlerdi...

Kürdler ise sessizdi... kendilerini oyalıyacak ve başka Kürdleri de perspektifsiz bırakmak için yapay gündemler oluşturma çabaları içine girdiler..

Böyle bir ortamda Lozan Yürüyüşü gerçekleştirildi..

24 Temmuz günü ulusal duruş ve refleks gösteren, Lozan Antlaşması hükümsüzdür mantığını taşıyan Kürdler Lozan’ın Palais de Rumine’in önünde toplandılar....

Sayıları Kürdlerin Avrupa’daki kitlesi göz önüne alındığında azdı... Isviçre basınına göre “300”, Kürd çevrelerine göre “700 ve 1000” arası bir kitle alanda toplanmıştı...

Palais de Rumine’in önünde toplanan Kürdlerin tek bir renkleri ve tek bir amblemleri vardı: Kürdistan Bayrağı....

Tek şiarları vardı... Lozan Antlaşmasını tanımıyoruz!!

Lozan’da toplanan bu kararlı ve kendi imkânlarıyla gelen Kürdistan kitlesi, 82 yıl boyunca Kürdistan halkına yapılan soykırımın teşhir edilmesi ve Lozan Antlaşmasını tarihin çöp sepetine atılması için Kürdistan halkının ve istemlerinin gerçek temsilcileriydiler.

Isviçre Devleti ve yetkilileri de bunun bilinciyle hareket ettiler..

Isviçre Güvenlik YetkilileriKürdlerin toplandıkları alanla, Türklerin toplandıkları bölge arasına çok ciddi güvenlik tedbirleri almıştı..(Le Matin 24.07.05)

Kürdlerle Türkler arasına tam bir emniyet duvarı örülmüştü.

Biz de Lozan’a kendimizle Türkler arasına sınırları koymak, istemlerimizi seslendirmek için yığıldık...

Biz Kürler Kürd halkının istemlerini imkanlarımız oranında temsil ettik... Biz halk olarak haklı ve meşru istemlerle Lozan’da olduğumuzdan dolayı, istemlerimiz Isviçre basınında yankı yaptı ve sempatiyle karşılandı...

Alliance des Kurdes Adına Kürdçe konuşan Rojhad Badiki, Fransızca konuşan şêxmuz ve PKE adına konuşan Aziz Alış istemlerimize, Kürd halkının tarihsel taleplerine tercüman oldular..

Kürdler, çok dar imkanlarla Türk cellatlarının planlarını boşa çıkardılar, haftalarca Kürd halkının haklı istemlerini Isviçre’nin gündemine taşıdılar...

Türk devleti, derin devletin adamı Doğu Perincek göz altına alındığında Dışişleri Bakanı Abdullah Gül aracılığıyla tepki gösterdi...

Isviçre Devleti, Hasan Hüseyin YIldırımı Basel gümrüğünden içeri sokmadı.. Bizim tepki gösterecek bir devletimiz yok..

Sonuç olarak; Lozan Yürüyüşüne sorumluluk duyarak gelen, Türk devletinin hesaplarını boşa çıkaran tüm Kürdistanlılara saygılar ve sevgilerimi sunuyorum...
25.07.05
[email protected]

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.