KÜRTLER IÇINTARIHI BIR GÜN
Kürtler için tarihi bir gün
Pazar günkü seçimlerde Iraklı Kürtler tarihte ilk kez ülkelerinin kaderinde söz sahibi olacak. Kürtler Kerkük'ü, siyasi ve iktisadi başkent yapma niyetinde
Tarihte ilk kez, Kürt azınlık, Irak'ın geleceğini belirleme şansına sahip. Irak'taki ilk seçimler öncesinde terör, ülkenin büyük bölümünün nefesini keserken, Irak Kürdistanı'ndaki yetkililer hava durumu yüzünden endişeli. Önümüzdeki pazar günü kar fırtınası bekleniyor. Seçime katılım oranının yüzde 90'ın altına düşmemesi için dağlık bölgelerde kar temizleme makineleri hazırlandı. Irak'ın geri kalanında seçim günü sıkı bir araba kullanma yasağı olacağından, Kürt yönetimi seçmenleri belli bölgelerden sandık başına getirecek otobüsler ayarladı.
Kürt bölgelerinde seçim günü nispeten sakin ve güvenli geçebilir. Ülkenin geri kalanı ne kadar kargaşaya gömülse, Kürdistan, işadamlarının yeni yapılan otellerin barlarında sakince oturdukları, yeni turların düzenlendiği ve patlamalarla silahların insanları nadiren korkuttuğu başka bir dünya olarak kendini gösteriyor. 1991'den beri ABD'nin koruması altında kendini yöneten Kürtler, asla cehennemin içine çekilmek istemiyor.
Seçim komisyonu, Saddam Hüseyin zamanında Kerkük'ten sürülen 100 bin Kürdün şehirde pazar günkü seçimde oy kullanmasına izin verdikten sonra, Kürt yönetimi seçimi boykot etme tehdidini geri aldı. Kerkük'te
yaşayan Araplar ve Türkmenler kızgın ve boykot tehdidinde bulunuyor, çünkü bölgedeki etnik dengenin tamamen Kürtler lehine değişmesinden korkuyorlar. Saddam'ın devrilmesinden beri Kürtler, Iraklı Araplar ve Amerikalılar, Kuzey Irak'ın bu petrol yatağı kentinde bir iç savaş çıkmasından korkuyordu.
Ama şimdiye kadar -birkaç şiddet eylemi hariç Kerkük sakindi.
Kerkük özel öneme sahip, çünkü Kürtler, Türkmenler ve Araplar şehri sahipleniyor. Kürtlerin Kerkük'ü "Kürdistan'ın kalbi" olarak gördüğüne kuşku yok.
Saddam Hüseyin, bu talebi yok etmek için on yıllarca yoğun bir Araplaştırma politikası izledi. 300 binden fazla Kürt, birçok Türkmen ve Süryani sürüldü ve yerlerine ağırlıklı olarak Güney Irak'tan gelen Araplar geçti. Kerkük, Kürtlerin kendi yönettiği, 3.5 milyon nüfuslu üç Kuzey Irak eyaletini kapsayan bölgenin dışında kalıyor. Kürt yönetimi, Kerkük'ü yeni Kürdistan'ın politik ve iktisadi başkenti yapmaya ve yaşanan haksızlığı biraz olsun düzeltmeye kararlı.
Kürtler pazar günü, sadece Irak Parlamentosu üyelerini değil, aynı zamanda kendi meclislerini ve yerel yönetimleri seçecek. Bu yüzden iki büyük Kürt partisi, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ve Kürdistan Yurtsever Birliği (KYB), Islamcı parti Islami Birlik ile bir blok oluşturdu. Tüm nüfusun sadece yüzde 15-20'si Kürt olmasına rağmen, 275 sandalyeden
65-70'ini almayı umuyorlar. Bu da milletvekillerinin yüzde 25'i demek.
Yerel hükümetin eski başbakanı ve şimdiki Irak Başbakan Yardımcısı Barham Salih "Bu tarihimizde heyecan verici bir an" diyor.
"Ilk kez biz Kürtler de Irak'ın geleceği için karar vereceğiz".
Kürtler seçimlerde iyi bir sonuca varırlarsa, Cumhurbaşkanı veya Başbakanlık görevlerini isteyecek. KYB lideri Celal Talabani buna hazır bile. Aralarında bölünmüş Şiilerin çok zor ulaşabileceği, geçiş anayasasında belirtilen ulusal meclisin üçte iki çoğunluğuyla alınabilecek tüm kararlarda Kürtler etkili olacak.
Bunlara rağmen, Kürtler geleceğe kaygısız bakamıyor. Saddam Hüseyin'in yok etme hamlelerinin travması derinlerde duruyor. Şii çoğunluğun bir teokrasi kurabileceği düşüncesi, Sünni Kürtler için bir kâbus.
Ayrımı önlemek için, 1.7 milyon Kürt BM'ye dilekçe yazdı: Kürdistan'da bağımsızlık için bir referandum yapılmasını istiyorlar. "Biz Irak'ın bir parçası olmayı hiç istemedik" diyor Kürt entelektüel Azad Sedik.
Kürt gazeteleri ise, "Irak'ın birliği kutsal değil" diye yazıyor. Kürt siyasi liderleri, eğer Iraklı Araplar Kürtlere ikinci sınıf muamele yaparsa ülkenin geri kalanından ayrılacakları tehdidinde bulunuyor. (Isviçre gazetesi, 26 Ocak 2005)