Son yıllarda Kürdistan'ın farklı parçalarında "Ulusal Kongre" ve "Kürdistan Kongresi" gibi girişimlerden söz ediliyor. Fakat bugüne kadar Kürd kamuoyunda bu konuda ciddi bir tartışma yaşanmış değildir.
Bundan dolayı biz Newroz.Com olarak farklı biçimlerde ve farklı alanlarda yıllardan beri Kürd siyasal yaşamının içinde yer alan arkadaşların "Ulusal Kongre"ye ilişkin düşüncelerini almak istiyoruz.
1- Aso Zagrosi:Genel olarak "Ulusal Kongre'den ne anlıyorsunuz. Başka ülkelerde yaşanan "Ulusal Kongre" tecrübeleri hakkında bize ne söyleyebilirsiniz?
Sedat Günçekti:Ulusal kongre genel olarak sömürge ve hakları gaspedilmiş halklar için bir mücadele aracı olarak tarih sahnesine çıkmıştır. Bunun örnekleri-kendine özgü yanları olmakla birlikte--Güney Afrika ve Filistin´de yaşanmıştır. Güney Afrika´daki ulusal kongre´nin yüzyıllık bir geçmişi var. FKÖ ise 1970´lerde kurulmuştur. Kanımca FKÖ, Filistin´in uluslararası temsil ihtiyacına karşılık olarak yapılandırılmıştır. Filistin´lilerin güçlü bir desteğini aldığı için sonuçta BM tarafından da resmi kabul görmüştür.
Bütün iç dinamikleri parçalanmış ve fiziken dört parçaya bölünmüş Kürdistan gibi bir ülke için Ulusu temsil edecek ve onu yönlendirecek demokratik bir Ulusal Kongreye fazlasıyla ihtiyaç vardır.
Ulusal Kongre, ulusal demokratik güçlerin siyasal, diplomatik vb ortak temsilini sağlar. Ulusun Kendi Kaderini Kendisinin Tayin Etmesi Temelinde, bütün yurtsever, devrimci güçlerin imkan ve enerjilerini belirlenen ortak hedefe yönlendirir. Ulusal Kongre, ulusun ortak iradesi anlamına gelmektedir.
Bu belirlenimden olarak(Bu belirlemeden hareketle): O, yalnızca ulusun siyasi, diplomatik temsilini değil, aynı zamanda halkın gündelik yaşamında gerekli gördüğü kararlar da alır. Sözgelimi FKÖ, egemen olduğu yerlerde yönetim gücü olma kararı almıştır. Kürdistan Ulusal Kongresi de Kürd toplumuna dönük çeşitli hukuki ve siyasi kararlar alarak, sömürgeci otoriteye karşı fiili bir otorite geliştirebilir.
Kürdistan´da parçalar arası dayanışma ve geçici ilişkiler dışında ulusun iradesini temsil edecek, merkezi bir hareket yaratmaktan ne yazık ki söz edemiyoruz.
2- Aso Zagrosi: Tarihsel olarak Kürdlerin "Ulusal Kongre" girişimleri oldu mu? Eğer Kürdlerin böyle girişimleri olduysa bugüne kadar neden başarılı olmadı?
Sedat Günçekti:Bilebildiğim kadarıyla Kürd konferansları ve cephe çalışmaları bir çok kez olduysa da "Ulusal Kongre" girişimleri hiç olmadı.-Niyetler ebetteki oldu-
Lokal düzeyde ve kısa erimli olan kalan cephe çalışmaları da ileri gidememiştir.PKK´nin doğarken öldürülen KUM´u ise, oluşum ve mantık itibarıyla ulusun demokratik iradesini temsilden uzaktı.Burada parantez açarak söylemek gerekir ki: Öcalan yakalandığı dönemde PKK öncülüğünde içinde pek çok Kürdistani parti ve örgütü barındıran KNK oluşturulmuş, -ki bu adla hareket eden bir oluşum hala var- ancak PKK’nin bildik tavırları ve Öcalan’ın Türk mahkemesi karşısındaki tutumu dolayısıyla önemli oranda işlevsizleşmişti.
35-40 milyonluk bir ulus halen ortak bir irade oluşturamamışsa bunun ebetteki köklü nedenleri vardır.
Değilmi ki ulusumuz halen ortak bir alfabe ve gramerden bile yoksundur. Her bölge ayrı bir alfabe kullanıyor.
Kim ne derse desin, Kürdistan´ın fiziki parçalanmışlığı, ruhsal parçalanmayı da beraberinde getirmiştir. Sürekli baskı ve zulüm altında. Böl parçala-yönet politikalarına da maruz kalan Kürd ulusu, bu tahribatları ne yazık ki ortadan kaldıramamıştır.
Sözgelimi Kürdistan´ın her dört parçasında da örgütlülüğü bulunan PKK´de bile parçacı düşünüş hep egemen durumda olmuştur.
Kürdistan´ı sömürgeleştiren yönetimlerle girilen olumsuz ilişkilerin bu talihsizliğin yaşanmasında büyük bir payı vardır.
3- Aso Zagrosi: Kürdistan gibi parçalanmış bir ülkede "Ulusal Kongre" ne anlama geliyor? Kürd siyasal yapıları tüm dünya halklarının sahip oldukları ulusal hakları talep etmek için bir "Ulusal Kongre" de birleşmeye hazırlar mı?
Sedat Günçekti:KCK/PKK´ nin oldukça ısrar ettiği, YNK ve PDK´nin ise pek de istekli olmadığı "Ulusal Kongre" fikri bana kalırsa Kürdistan kaygısından ziyade örgütsel bazı sıkıntılarını gidermek için ortaya atıldı. ”Terörist ilan edilerek cok yönlü baski ve tecrite maruz kalan PKK, Güney parçasındaki üslenmesini korumak için YNK ve PDK´yi “kendisiyle ortak zemine” çekmeye çalışıyor.
KCK/PKK bu kuşatmayı Kürdistan hükümeti aracılığıyla aşmayı tasarlıyor. KCK biliyor ki "Kürd Ulusal Kongresi"nde Kürdistani bir güç olarak yer aldığında YNK ve PDK ya da Kürdistan hükümeti kendisine Qandîl´i boşalt diyemeyeceği gibi, farklı yaptırımlara gitmeye de zorlanacaktır(Farklı yaptırımlara gitmesi zor olacaktır).
Buna karşın PDK ve YNK´nin, kendilerine bir faydası olamayan, güven duymadıkları PKK´yi sırtlanmayacakları ortadadır.
Hiçbir parçada farklı Kürd yurtsever yapılanmalarına saygı ve demokratik yaklaşım göstermeyen, dahası ne bağımsız ne de özgür bir Kürdistan programı olmayan KCK/PKK´nin “Kürdistan Ulusal Kongresi” fikrini ortaya atması ve bunda ısrar etmesi tamamen taktiktir.
YNK ve PDK, bu süreçte Ulusal Kongre değil de en fazla bir konferansla PKK´nin bu “yarma hamlesini” boşa çıkarmaya çalışacaktır.
Yukarıda işaret ettiğim üzere KCK/PKK kendi konumunu korumanın ötesinde herhangi bir Kürdistani kaygı taşımamaktadır. PDK ve YNK ise “Kürdistanı kucaklamak” için elini taşın altına sokma durumunda değil.
Tek cümle ile belirtmek gerekirse: Her dört parçadaki Kürdler Ulusal Kongre oluşumu için hazır değiller… Ağırlığı olan örgütlerin ortak Kürdistan fikri zaten yok.
Kürd Konferansı özgür, demokratik bir ortamda yapılırsa, bunun her şeye rağmen yararlı olacağını düşünüyorum. Gizli, saklı bazı niyetlerin açığa çıkmasına belki vesile olabilir…
4- Aso Zagrosi:Kürdistan'ı işgal eden ve sömürgeleştiren ülkelerle farklı parçalardaki Kürd partilerin girdikleri ilişkilere bakıldığı zaman dünya Kürdlerinin gerçek talepleri nasıl programlaştırılabilir.?
Sedat Günçekti:Kürdistan´daki siyasal parti ve örgütler genel olarak Bağımsızlık, Federasyon ve Özerklik istemekteler. (KCK´nin “Demokratik özerklik” ini saymazsak)
Bu bağlamda Kürdler´in ortak zemini: Kürd Ulusunun Kendi Kaderini Kendisinin Tayin Etmesi Hakkı olarak kabul edilebilir. Uluslararası hukuk ve BM tarafından da kabul edilen bu hak öne çıkarılabilir. Kürdlerin kendi vatanlarında kendilerini yönetme hakkı bütün Kürdler için vazgeçilmez bir istek olarak ilan edilebilir.
5- Aso Zagrosi:Daha somutlaştırmak gerekirse Türkiye ve İran ile ciddi ekonomik ve siyasal ilişkiler içine giren Kerkük, Xaniqin ve Musul gibi Kürdistan toprakları meselesinde Irak Araplarıyla ciddi problemleri olan Güney Kürdleri, Kuzey ve Doğu Kürdistan Kürdlerinin "Ulusal Talepleri" konusunda ne önerebilirler?
Sedat Günçekti:Kürdistan Bölgesel yönetimi yukarıda da işaret edilen realite nedeniyle bugüne dek “dengeci” bir politika izledi. Ne sömürgeci devletlerin politikalarına destek oldu, ne de Kürd kardeşlerine yeterince yardımcı oldu.
PDK ve YNK Kürdistan´ın diğer parçaları için muhtemelen- şimdiye kadar olduğu gibi- “barışçıl demokratik” mücadele yöntemleri içinde kalarak hak mücadelesini sürdürmelerini önerecektir. Sömürgeci devletlere de inkar ve imha siyaseti yerine de demokratik yaklaşım ve diyalog yolu önerecektir.
Sömürgeci devletlerle Kürd örgütleri arasında “arabuluculu” olmaya hazır olduklarını da deklere edeceklerdir.
Özcesi bu güne dek değişik tarihlerde yapılan açıklamalar tekrar edilmiş olacaktır.
6- Aso Zagrosi: Arap Kürdü, Fars Kürdü ve Türk Kürdü ya da bu devletlerin sınırlarını temel alan ve bu sınırlar çerçevesinde "Kürd Sorunu" çözmeye çalışan anlayışların hakim olduğu bir "Ulusal Kongre"ye ihtiyaç varmı? Böyle bir "Kongre" geleceğe ilişkin Kürd kuşaklarını zor durumda bırakmazmı? Onların iradelerini ipotek altına almaz mı?
Sedat Günçekti:Nihai hedef olarak Bağımsız Birleşik Kürdistan’ı önüne koymayan bir “ulusal kongre”nin Kürdlerin ihtiyacını karşılayamayacağı ortadadır.
Parçacı yaklaşım ebetteki geleceği kendi eliyle güdükleştirme riski içerir.
Bununla birlikte Kongrenin kararlar ve perspektifini “değişmez, tamamlanmış” bir süreç olarak ele almamalıyız. Projeler, kararlar, anlayışlar değişikliğe açıktır.
7- Aso Zagrosi: "Ulusal Kongre"ye ilişkin çıkan çeşitli haberlere bakıldığı zaman daha çok sömürgeci güçlere kullanılacak mücadele biçimleri ön plana çıkıyor. Siyasal hedeflerden ziyade mücadele biçimleri konusunda bazı kararlar alınırsa ve uygulamaya konulsa Kürdler arasında yeni çatışmalara neden olmaz mı?
Sedat Günçekti:Mücadele biçimlerini sınırlamak, ya da dondurmak doğru değildir. Kürd halkının evrensel, demokratik değerler içinde kalarak, barışçıl ya da değil, direnme hakkı vardır.
PDK ve YNK, KCK/PKK´ye silahlı mücadeleden vazgeçmesini pek çok kez önerdiler. PKK´nin halihazırdaki talepleri silahlı mücadeleyi gereksiz kılsa da, bundan kolay kolay vazgeçmeyeceği görülüyor.
PDK ve YNK´nin “silahlı mücadele terk edilmelidir” açıklaması daha çok PKK´nin özgür Kürdistan Bölgesindeki askeri üslenmesi nedeniyledir.
Kürdistan hükümeti Türkiye ve İran´ın-müttefiklerinin- yoğun baskısıyla, hatta fiili saldırılarıyla karşı karşıyadır.
Sömürgeci devletler ona diyorlar ki: madem ki bölge senin otoriten altındadır, PKK´yi oradan çıkarmalısın. Bunu sen yapmazsan biz yaparız…
Öte taraftan hukuki açıdan bakıldığında: PKK´nin üslenmesi ve pratiği Kürdistan hükümetinin otoritesini tanımama anlamına da geliyor.
Özgür Kürdistan Bölgesinde hiçbir yapıcı, dayanışmacı konumu olmayan KCK/PKK´nin, üstüne üslük bölgeyi istediği gibi
kullanması,“Medya savunma alanı” diye kendisine mal etmesi çatışmaya davetten öte bir şey değildir.
8- Aso Zagrosi: Türkiye'de bazı çevrelerin "Kürd Ulusal Kongresine" "pozitif" yaklaşması gibi bir izlenim var. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sedat Günçekti:Kürde ve Kürdistan´a düşman bu çevrelerin yegane beklentisi PKK´ye silah bıraktırılmasıdır. Silah bıraktırma üzerinden KCK/PKK ile PDK ve YNK´yi karşı karşıya getirip çatıştırmak istiyorlar.
9- Aso Zagrosi: Eğer Güney Kürdistanlılar Kerkük, Musul, Xaniqin ve Mendeli'nin içinde yer aldığı Bağımsız Kürdistan'ı ilan ederse ve Irak Araplarıyla çatışma içine girerse diğer parçaların Kürdleri belli bir dönem "Bağımsız Güney Kürdistan" için Güneylilerin istemleri doğrultusunda hareket edebilirler mi? Buna hazırlar mı?
Sedat Günçekti:Sağlam yurtsever bilici almış hiçbir Kürdün Bağımsız Kürdistan fikrine karsı çıkacağını sanmıyorum. Kimliklerine, kişiliklerine kültürlerine yabancı, işgalci yönetimler altında acı çeken Kürdlerin hayalinde Bağımsız, özgür vatana kavuşma isteği vardır.
PKK/KCK yönetimi hariç hemen hemen bütün Kürdlerin Güneydeki kardeşleriyle kucaklaşacağını düşünüyorum. Bağımsızlığı korumak için gerekli özverilerde bulunacaklarından kuşku duymuyorum.
10- Aso Zagrosi: "Ulusal Kongre" siyasal Kürd partilerinin mi Kongresidir yoksa tüm Kürdlerin mi kongresidir? Böyle bir kongre yapılsa hazırlıkları nasıl yapılabilinir? Diyaspora Kürdleri nasıl bir rol alabilir?
Sedat Günçekti:Ulusal Kongre, sömürgeciliğe karşı olan bütün kurum ve kuruluşları, hatta şahsiyetleri kucaklamak durumundadır. Kongreyi hazırlayacak olan komite, ulusun en geniş birliğini sağlamayı hedeflemelidir. Sayısına, gücüne bakılarak hiçbir oluşum dışarıda bırakılmamalıdır. Temsil edilmek istenen her yapının iradesi Kongreye yansımalıdır.
Özcesi parti ve örgütlerin yanında, sivil toplum kuruluşları, sendikalar, kadın ve gençlik örgütlenmeleri vb´lerinin temsili hedeflenmelidir.
Diasporanın, dünyayla -pek çok alanda- bağların kurulması ve mücadelenin tanıtılmasında tarihi bir misyonu vardır. Diaspora Kürdleri, Kürdlerin dostlarını çoğaltırlarsa ülkeye büyük bir hizmeti yerine getirmiş olurlar.
11- Aso Zagrosi: Bu kısa söyleşi için teşekkür ediyorum. Ayrıca eğer söylemek istediğiniz ek bir şeyler varsa buyurunuz...
Sedat Günçekti:Bu önemli konuyu gündemleştirip, Kürdlerin ne düşündüklerini yansıtmaya çalıştığınız için ben teşekkür ederim.
Sedat Günçekti
16 Nisan 2012