Sevgili Ferzende Serhedi,
Oncelikle kusura kalmayin, yazinizi yeni gordum. O yuzden cevabim gecikti. Bana getirdiginiz ’bardagin dolu tarafina baktigim' elestirisi dogru olabilir. Cunku hakikaten normalde de oyle biriyimdir. Kendimce bu ozelligimi dengelemeye calisirim ama sonucta dengelemeye calisan da kendim oldugu icin basarili olamayabilirim tabii ki. Ama zaten boylesine onemli konudaki gorusler de zaten tek bir kisinin gorusu ile hersey netlik, aciklik kazandiramaz. Genel de degisik goruslerdeki insanlarin fikirlerinden ortak dogru cikar. O yuzden hep diyorum Kurdlerin en buyuk eksigi ’think tank“ kuruluslarinin olmamasi. Ancak bu tarz orgutlenmeler sonucunda dogru siyasi ve politik analizler yapilabilir ve dogru askeri tavsiyeler ortaya cikar. Kulaklari cinlasin PKK'nin yillarca ve halen boyle orgutlere ihtiyac dahi duymadi!
Yani demem o ki ben sizin yazinizi okurken kendimin goremedigi noktalar ne diye okudum ve ona gore kendi goruslerimle karsilik verecegim. Sevgili Ferzende Serhedi ben bir cok Kurdun yaptigi gibi ne ozgurluk edebiyati ile kendimi ikna etmeye calisirim ne de baskalarini. Kurdlerin cikarina olmasi kendimi ikna etmem icin yeterlidir. Baskalarini ikna etme dedigimiz sey de zaten iknaya degil, cikar iliskilerine dayandigina gore ozel terimler uretmek icin ugrasmayalim bosa. Irak'daki kendi varligini isgal diye niteleyen ABD ve batinin, bu terimlerden etkilenecegini de hic sanmiyorum. Benim bildigim bir sey var o da Kurdler Kerkuk'u gerekirse askeri olarak isgal ederek almalilar. Sonra tarih yazarken kullaniriz o suslu sozleri ve Kerkuk'un nasil ozgurlestirildigini:-)
2003 yilinda tarihi firsat miydi bilemiyorum? Yani ben o kadar emin olamiyorum ondan. Hakli olabilirsiniz tabii ama sonucta sizin ki de bir varsayim. Yani ABD'ye ragmen guney Kerkuk'e girseydi, Kurd-ABD muttefikligi ne alemde olurdu, Kurdistan bu kadar yatirim alir miydi, bu kadar ulke Kurdistan'da elcilik acar miydi bilemiyorum? Yani eger cevaplar bilsek ki evet, tabii ki siz hakli olursunuz, tarihi firsat kacmis olur. Ama dedigim benim bu sorulara cevabimin oyle kolaylikla ’evet' olmadigi. Oyle olunca da sizin gibi dusunemiyorum 2003'un tarihi firsat olmasi konusunda.
Ama size su konuda katiliyorum guney bence de Kerkuk icin el altindan elinden geleni yapmadi. Geri gidecek Araplara odenegi Irak merkezi hukumetinden bekleyecegine kendisi verebilirdi pekala gitsinler diye. Ayni sekilde bir cok Kurd'e kredi musluklarini acabilirlerdi yerlerini satmak isteyen Turkmenlerden ve Araplardan yerlerini alabilsinler diye. Ustelik geri getirdikleri Kurdlerin bir kismina bile dogru durust yasam kosullari saglayamadilar. Yani Erbil'de bir kac sitenin yapimindan daha onemli adimlar olurdu bunlar. Hatay'in nasil Turkiye'ye baglandigini inceleseler yapacaklarini cok net olarak gorebilir aslinda. Ama bunlari yapmakda eksik kaldilar bana gore.
Sn. Talabani'nin bazi aciklamalarini begenmedigim bir gercek. Ama ben onun ’hain' gibi sifatlarla yipratilmasina da karsiyim. (Bu lafim size degil, ustunuze alinmayin). Gerci bizim cografyanin ozelligidir cok kolay insan harcama ama ben de o da yoktur. Bir zamanlar Talabani'yi satilmis, hain diye niteleyenler soruyorlar mi acaba kendilerine nasil durduracaklardi bu oldu bittiyi onsuz? Yani soylemek istedigim su, Talabani her konuda istediginiz gibi dusunmeyebilir, tavir almayabilir ama onun gucunu dogru kullandiginiz surece saglayacagi yararlar zarardan fazladir. Bir kac kez Sn. Talabani'nin ABD'lilerle birlikte roportajini izlemistim, onlari etkilemeye calisan bir tavri vardi. Burada aslinda yabancilarin cogunun yaptigi bir seydir bu. ABD'lilerin nabzina gore serbet verirler, kizdiklari (veya kizmalari) gereken yerde dahi gulumserler,duygularini belli etmezler falan. Ayni tavirlari Talabani'de de gozlemistim. O yuzden bazi konularda Kurd cikarlarindan once kendi kisisel cikarlarini koyacabilecegini rahatlikla tahmin edebiliyorum. Ama simdi Talabani boyle diye kaldirip bir koseye atacak luksumuz yok tabii ki. Aslinda sadece Talabani icin degil bu dedigim yetistirdigimiz degerlerin tumu icin gecerli. Bileceksiniz karsinizdakinin zaaflarini, guclu yanlarini ve dogru yerde kullanacaksiniz o kisiyi. Gerci bizimki gibi yiginlarin, gozunu bile kirpmadan, dogru mu yanlis mi diye dusunmeden bir kisinin arkasindan kosabilen toplumlarda benim dediklerim ne kadar uygulanabilir o da ayri mesele. Ama ben kisisel olarak, Sn. Talaban'iye getirdiginiz elestirilere katilmakla beraber, ozellikle su son vetosundan sonra kendisine karsi inanilmaz sevgi duydugumu gizleyemecegim. Hatta gecen gun ABD'ye kontrole geldigini okudum vallahi “Allah uzun omurler versin“ diye dua ettim! Allah basimizdan eksik etmesin kendisini, ozellikle su gunlerde.
Gelelim Kerkuk'deki siddet olaylarina. Turkmenlerin ve Araplarin, El-Kaide'nin gelecekteki kargasa gunleri icin orgutlendikleri, silahlandilari konusunda en kucuk suphem dahi yok. Yani hakikaten biz bunlari cok iyi okumaliyiz. Ama ayni zamanda bu siddet olaylarini Kerkuk'e ek pesmerge gucu gondermek icin bahane olarak da kullanmaliyiz. Akilli olmaliyiz derken bunlari kastediyorum. Yani sonucta Kerkuk bize tepsi icinde sunulmayacak ve kanla alinacak. O zaman kendimizi en sonacareye gore ayarlamali ve hazirlik yapmaliyiz. Kerkuk'un karismamasi, provaokasyonlardan uzak durmasi gerek o yuzden de ek pesmerge gucun getirilmesi son derece dogal. Hatta belirli bir gucteki pesmergeyi de ’sivil' olarak getirmeliyiz Kerkuk'e. Bu konuda benim dusunduklerim yapilmiyorsa eger buyuk eksikliktir guney acisindan.
Sevgili Ferzende Serhedi, buradaki bir cok kisiden farkli olarak ben sonradan Kurd olmus, sonradan Kurd tarihini okumus biriyim. Tabii dogal olarak ilk sordugum soru ’neden bunca mucadeleye ragmen Kurdler basarili olamamislar?“. Bu soruya bir cok sekilde cevap verebilirsiniz. Benim kendimce benimsedigim cevap ise “ I. dunya savasi sirasinda da Kurdlerin onune tarihi firsat cikti ama kullanacak kadar akilli olamadilar“ olmustur. Bir cok kisi bana kizabilir ama ben boyle goruyorum olayi. Dedelerimiz biraz daha akilli olsalardi bugun biz bu konuda olmazdik. Eger bizde akilli olmazsak gelecek nesillerin bir daha sansi olmayabilir. O yuzden surekli diyorum kendi cikarlarimiza hedeflenelim ve geregi ne ise yapalim. Ozgurlestirmek gerekiyor ozgurlestirelim, isgal etmek gerekiyorsa isgal edelim. Goruslerimi soyle netlestireyim. Kurdler tarihde surekli ’satildiklari' icin su anda da ayni sey olacak diye korkuyorlar. Dikkat ederseniz satilma kelimesini tirnak icine aldim, cunku ben olaya bu sekilde bakmam. Ben kendimizi elestirmeyi tercih ediyorum ve akilli olamamisiz diyorum. Yani is bizi satmayacak dusman bulmakta degil, kendimizin akilli olmayi basarmamizda.
Sevgiyle kalin,
Hanife
Re: Sevgili Hanife ve HeK,(Kerkük devam)