Ana içeriğe atla

Selahaddin Eyyubi(1137-1193)(2)

    Selahaddin Eyyubi, 1137 yılında Tikrit Kalesinde dünyaya geldi.. O, dönem kalede görevli olan Selahaddin’in amcası Şêrko kale sorumlularından birini öldürüyor... Bağdat yönetimini elinde bulunduran Mucahidin Behroz Selahaddin’in babası Necmedin Şadi, amcası Şêrko’yu ve çocukları ile beraber Tikrit’ten uzaklaştırıyor.. Selahaddin ve ailesi Musul’a daha sonra Şam’a gidiyorlar..Selahaddin’in babası Necmedin Şadi ve General Şêrko o dönem Şam’da hüküm süren Nureddin Mahmud’un hizmetine giriyorlar... Selahaddin o dönemin büyük din alimlerinin yanında ciddi bir eğitim alıyor ve askeri olarak amcası Şêrko’nun yanında yetişiyor... Selahaddin’in ailesi Kürd Hezbani aşiret federasyonun bir kolu olam Rewadilere bağlıydı.. Bilindiği gibi bu aşiretin farklı kolları 10 ve 12 yüzyıllarda bugünkü Ermenistan ve Azerbeycanı denetim altında bulunuyorlardı... Rewadiler “Aran” şehrini kendilerine başkent yapmış Azerbeycan’da hüküm sürüyorlardı, Şeddadilerde daha önceleri “Dwin” ve daha sonra “ Anı”ye kendilerine başkent yaparak asırlarca bölgede dönemin tüm güçleri tarafından resmi olarak tanınan devletler olarak varlıklarını sürdürdüler... Zaten bu bölgeler M.Ö ve daha sonraki süreçlerde “Küçük Med” olarak biliniyorlardı.. Selahaddin döneminde yaşıyan tarihçilerden İbni El Esiri, İbni Şeddad, El İsfahani ve daha sonra yaşıyan İbni Xaliqan gibi tarihçiler “Selahaddin’in Hezbani aşiretinin Rewadi koluna bağlı olduğunu” yazıyorlar.. Selahaddin’in dedesi “Şadi” Şeddadi Kürd devletinin hizmetindeydi... Şeddadi Kürd devletinin Rewadi, Hesenewi ve Merwani Kürd devletleri gibi Selçuklular tarafından yıkılmasından sonra, Şadi ve ailesi Bağdat’ta yerleşiyor(belkide zorunlu göç) Asuri tarihçisi Bar Hebraeus(1226-1286) Selahaddin ailesinin kökeni hakkında şöyle diyor: “ Selahaddin’in babası Necmeddin ve Şerko’nun babaları Şadi Dwin’den geliyor............. Kürd ırkına mensuptu.... Tikrit Emiri Mucahadin Behroz’un hizmetine giriyorlar... Şêrko Behroz’un çok sevdiği bir Hıristiyanı öldürdükten sonra iki kardeş Musul Zengilerine sığınıyorlar” diyor.. (akt. E.İ Yousif, Les Syriaques Racontent Les Croisades, p. 183-184)Musul’dan sonra Halep ve Şam’a yerleşen Selahaddin’in ailesi kısa süre içinde iktidar merdivenlerini tırmanıyorlar... Selahaddin’in babası Necmedin Şam’da hüküm süren Zenki’lerden Nureddin Mahmud’un baş danışmanı ve Şêrko ise “Genelkurmay” diyebileceğimiz bir yetki ile generalı oluyor.. Bugüne kadar bir çok Kürd çevresinin Selahaddin’e ve mirasına ilişkin sordukları negatif anlamda sorulardan biri “Niçin Kürdistanı bırakıp Arap ülkelerine gitti ve onları savundu? Yada “Kürdlerin oralarda ne işleri vardı?” gibi sorulara cevap vermek için konuya çok detaylı bir şekilde girmek gerekir.. Bu kısa yazıda buna imkan yok...Kürdlerin Suriye’ye yada Mısır’a göçü Selahaddin veya amcası Şêrko’nun alanda bulunmalarıyla ivme kazanabilir... Selahaddin döneminde askeri, siyasi, ekonomik ve dinsel kurumlara bakıldığı zaman Kürd aşiret yada aşiret federasyonlarından gelen (Bashnawi, Hakkari, Humadiye, Hezbani, Zarzari, Celali, Hemawendi, Şarezori) şahsiyetler çok önemli hatta motor rolunu oynuyorlar.. Kürdlerin söz konusu alanlara daha önce yığılması var... Kaldiki bazılarının “Arap Diyarı” diye lanse ettikleri o alanlar hiçte “Arap diyarları” değillerdi.. Sonradan o bölgeler araplaştırıldı ve bölgede bulanan bir çok halk tümden asimile oldular...Haçlı Savaşları ve Selahaddin Eyyubi üzerine 3 kitap ve bir çok akademik makale yazan Prof. Dr. Muhsin Muhammed 1981 yılında yazdığı Doktora çalışmasında tarihi kaynaklara dayanarak Selahaddin Ordusunda “Arapların olmadığını” söylüyor...(Selahaddin Eyyubi, Gewretir le Rexnegrani, Giftugoyek le gel Prof. Dr. Muhsin Muhammed, r. 18) Arap asılı Dr. Said Abdulfetah Aşiwiri Selahaddin ve ordusu üzerine yaptığı bir çalışmada “tek bir Arabın Selahaddin’in ordusunda olmadığını” söylüyor..(age)Aslında Kürdler Selahaddin’den çok önceleri bölgede varlardı ve etkili bir pozisyonlara sahiptiler. Selahaddin’in alana gitmesinden önce “ 11. yüzyılda Kürdler Homs ve Hamah yollarını kontrol ediyorlardı.. Hamah 12. yüzyıla kadar Buridler döneminde Kürd Ali diye biri tarafından idare ediliyordu”. (J. M Mouton, Damas et sa principaute sous les Seldjoukides’den akt B. James) Yine o dönem yaşamış olan İbni El Qalanisi “ Damas Emiri Şems El Mülk’ün Kafir Bedran adlı Homs bölgesinden bir Kürdü hizmetine aldığını ve etkisi altına girdiğini” söylüyor(akt. J.M. Mouton, age) Buridler döneminde Şam’daki “Kürd birliklikleri Emirlik yapan Mucahadin Bozan bin Yamin/ Mamin El Kurdi” diye birinden söz ediliyor(akt. B.James) Buridler döneminde “Şam’daki Kürd birliklerinden” söz edilmesi Kürdlerin bölgedeki tarihçesinin çok eskilere dayandığı açıktır. Yine bu aileden gelen ve Şêrko döneminde Serxad Emiri olan Muhamed Yêzdan bin Mayin El Kurdi, Şêrko ile Mısır seferine çıkarken Bilbays savaşında yaşamını yitiriyor.. Ayrıca 1148 yılında Mısır’da iktidar olan Fatimi devletinin baş veziri Adil Abu Ali Hasan bin İshaq ibni El Salar El Kurdi idi.(akt J. M Bouton age) İbni El Qalanisi Kürd Kafir Bedran’ın “zalim olduğunu ve islamı ve kurallarını bilmediğini” söylüyor.. Selahaddin öncesi Buridler döneminde İsmaililerin(Alamud kalesi hatırlatmak için) Şam’daki lideri Ebu Vefa El Kurdi idi( Ebu El Vefa El Kurdi büyük bir feylesof ve siyaset adamıydı.. Ayrıca onun yaşamı ve eserlerini anlatmak lazım)  Devam edecek.. Rojgar Merdoxi 

sayin rojgar merdoxi yaptiginiz bu degerli arastirma icin once tesekur etmek isterim. boyle kisa ama detayli bilgileriniz, okuyan herkezi aydinlatiyor saniyorum. yanlizca bilgilerinize vede arastirmaniza kucuk bir bilgi eklemek isterim Salah-a Din in ordusunda arap olmadigi soyleniyor bazi okudugum kitaplarda bende buna rastladim bir cok yazara gorede boyle(les croisades vu par les arabes Amin maluf; le livre de Salah-a Din Tariq Ali; le prince Kurde Michele Mouton; etc..)fakat bunu Salah-a Din in var olan butun ordusuna degilde ,kendi kurdugu cegirdek yapidan bahsediliyor ornegin korumalarinin ,habercilerinin , bir cok generalinin ozellikle kurt olmalari gibi. fakat bunu kudusu fet ederken var olan ordusunda araplarin olmamasini dusunmek saniyorum o zaman nin sartlarinda imkansiz gibi b ir sey olsa gerek. Birde Salah-a Din in kurt lere ne yapti diyen bir cok kesime kucuk bir ornek Salah-a Din hukumdarligi eline alir almaz ilk yaptigi butun cevredeki turkleri kovmak olmustur saygilar vede devaminin gelmesi dilegi ile basarilar ReZo

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.