Ana içeriğe atla

İbrahim Güçlü ile dayanışma:PKK‘ nin teslimiyet ve ölüm tehditlerine hayır

HPG resmi sitesinde Aram Masis adlı yazar tarafindan, Kürt siyasetçisi ve TEVKURD genel sekreteri sayin İbrahim Güçlü‘ nun TAK‘ çilara öldürülmesi için hedef gösterilmesi, PKK‘ deki siyasi ve ahlaki çürümenin dışa vurumudur. PKK makaleyi tezkip edici yada tasvip etmedikleri şeklinde bir görüntü çizse bile, Aram Masis‘ in yazdığı makale ve Sayin İbrahim Güçlü‘ yü hedef gösterme siyaseti, PKK‘ nin resmi siyasetidır. PKK bugüne Kadar gerek parti içi, iç infazlar ve gerekse Kurdistani parti örgüt ve aydın-yurtsever kişilere karşi uyguladığı geleneksel siyaset gözönüne alındığında İbrahim Güçlü‘ nun hedef seçilmesi süpriz sayılmamalıdır. PKK açık yada gizli bunu hep yapmıştır, Kürt halkına, dışındaki güçlere, muhaliflerine gencecik körpe beyinleri Kemalizm Ajanlığı suçlaması ile uygulamaya alınarak binkevir edilmiştır.Önce ölüm kararı alınır sonra buna zemin hazırlanır, teorik iddianname ‘‘ Derin Devlet‘‘ bağlantısı vurgusu yapılırak ‘‘Suç‘‘ Kemalizm suçlaması ile Kurdistan tarihinin en büyük cinayet şebekesine börünerek, Kürt halkının en yiğit, fedekar gençleri ya öldürülmüs yada Türk ordusuna kobay yapılmıştır.Öcalanin asli yerine, eğitildiği yuvasına döndüğünden günümüze değin insanlarımız Kemalist ajan suçlamasından ziyade, Kemalizmi anlamamak suçlaması ile suçlanıp öldürülmeye başlanılmıştır. Sayın İbrahim Güçlü‘ de Kemalizmi anlamadığı, Kemalizme biat etmediğinden, hakkında ölüm kararı alınıp ölüm fermani TAK‘ çilara havale edilmiştır.Aram Masis‘ in HPG resmi sitesinde Kürtçe yazdığı makalede bir sürü Klassik suçlamalardan sonra makalesini ‘‘ Pir gotin ne pêwîst e ku bê gotin. Ciwanên welatparêz baş dizanin û dinasin, çawa ev seyên ku xwe gur dihesibînin û dizûrin bêdeng bikin.‘‘ şeklinde noktalayarak kendinden emin bir şekilde Ölüm fetvasını vermiştır.Sayın İbrahim Güçlü‘ nın kişiliği ve siyasi, Politik yaşamına ,ilişkin değerlendirme yada onu savunucu makaleler yazmaya gerek yok zaten yaşam ve mücadelesi ile gözönündedir.Sömürgeci güçlerin bütün imkanlarını Kurdistan halkının ulusal bağımsızlık mücadelesine karşi harekete geçirdiği bir süreçte, kendine Kürdüm diyen hiç bir şahsın, başka bir Kürt hakkında ölüm kararını veremez……. Düşmanın kim olduğu, kim yada kimlerin ülkemizi işgal ettiği kimin sömürgeci-işgalcı güçlere hizmet ettiği tartışılmayacak Kadar açık ve net bir şekilde ortadadır.Bir Kürt olarak,insanlık suçu işlememiş her kim olursa olsun ölümle tehdit edilmesi halinde, tehdit edilenlerleyim onların saflarındayım, hele, hakkında ölüm kararı çikarilan kişi, bir Kürt yurtseveri ise herşeyimle onunla birlikteyim. PKK‘ nin Kemalizm suçlaması ile yok ettiği Kürt gençlerinin kanı kurumudan, lideri önderi Öcalan Kemelizmin kapısında bekçi köpeği olmaktan gurur duymakta olduğu bir dönemde, Kürt yurtseverlerinin ölümle tehdit edilmesi anlamlıdır.Kontraların tehditleri karşisında sayın İbrahim Güçlü ile birlikte olmak, onu savunmak her Kurd’ ın görevidir, PKK’ nin Kürt evlatlarına karşi uyguladığı şiddeti durdurmak, siyasi cinayetlerin önüne set çekmek İbrahim Güçlü ile birlikte olmak onu savunmak onunla dayanışmadan geçer.

tehdit birsey kazandirmaz.yanliz gerillaya karsi yapilan prowakasyonlarda ayip seyler.nedir bu kin nefret kürtlerin arasinda anlamiyorum.tc her yeri bombaliyor dayanismaya cagiran olmuyor,kürtler hersey den önce kendileriyle barismalari lazim.onu kütülemek bunu kütülemek le bir yere waramayiz.iki taraf da hatalidir baska bir sey gürmüyorum.aydinlarimiz böyle seylere tek taraf olmamalari lazim.yol göstermeleri lazim.ama ilk önce onlar parliyor.yasasin birati gelen kurd.

Kimi niye destek vereyim. Ibrahim Güclü güclü oldugu dönemlerdeki zamanlarinda az fatura kesmedi.Eh simdi geldi namlu ona döndü. Sizinde isiniz gücünüz yok bunlari yaziyorsunuz..AYIP... NE PKK NEDE IBRAHIM GÜCLÜ.. DESTEK YOK !!! ADALET VERMESEN, ADALETTE ISTIYEMESIN !!!

Rıza ALTUN Avrupa sorumlusu olduğu dönemde eli kanlı çetecileri Hüseyin BAYBAŞİN'in üstüne salıyor.Kavgalar tutuklanmalar vurmalar kırmaların sonunda Baybaşınin ailesi ve akrabaları bu işin böyle olmayacağını anlıyarak Ankara'da Rıza ALTUN'un kız kardeşini bi geceliğine kendilerine misafir ederler ve Rıza beye telefon açıp kız kardeşinin eline verirler. Hanım kızımız telefonda abiciğim buradaki abiler beni emanete aldılar şimdilik her hangi bi tatsızlık söz konusu değil der ve telefonu kapatır. Bu olayın sabahında sorun tatlılıkla çözülür ve çeteler tuz buz olurlar.

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.