Ana içeriğe atla

FIRSATLAR VE RISKLER

 Eger insanlarin daha iyi bir gelecek için besledikleri ümitlerini silerseniz, onlari sadece sizin istediginiz gelecegi yok etme iradesiyle bas basa birakirsiniz Catismalari tetikler, intihar bombacilari olusturursunuz”.Türk devlet’nin tarihsel Kürt politikasinin, inkâr, imha oldugunu hepimiz yasadik, biliyoruz.Sömürgeci zorun gücüyle denetlenen Kürt milleti; ulusal felsefesi, sosyolojik gelecegi hakkinda ümidini yitirirse, tarihsel kültürel hayatinda koparilirsa sadece savasmak zorunda kalmaz, her yönteme bas vurur. Aklin yolu, Milletlerin esaretini sonsuzlastirmayarak orta yolu bulmustur. Bu önemli bir firsattir.Türk yöneticileri kürtlerin ulusal kimligini yasaklayarak krim asimilasiyon, inkâr siyasetini sürdürmekle etnik çatismanin bütün kosullarini olusturmustur. ABD, AB Emperyalistlerin her türlü yardim ve destegiyle klasik sömürge sürecini keyifle yasayip, fasist kemalizm siyasetini bikmadan usanmadan 85 yil boyunca (Kürtleri’de sopa zoruyla sürükleyerek) yürütmüstür. Bilindigi gibi küresel emperyalizm ABD önderliginde sistemlesmistir. Sistem disi ülke ve bölgeler riskli, risksiz kategorisiyle siniflandirilmistir.Ulusal sorunlari çözülmeyen, Türkiye, Iran Süriye gibi diktatör ülkeler; anti demokratik konumlariyla kitlesel siddetin yogun oldugu terörist ülkeler olarak yaptirimlara tabii tutulacaklari günü bekliyorlar.a) Ekonomik ambargo. b) Ekonomik pazar iliskisiyle nufuz etme, hükümet veya muhalefetlerle düzeltme c)1990 li yillarda Yogoslavya’da; Bosna, Makedonya ve Kosova örneginde oldugu gibi her türlü yardimla iç muhalefeti enternasiyonalize etme veya askeri müdahale stratejisiyle yönetimleri dönüstürme, degistirme biçiminde yaptirimlar olacaktir. Marksist literatöre göre, bu politikanin adi emperyalist demokrasi terbiyesidir. Bence hiç yoktan iyidir.Türkiye, Iran, Süriye ve benzer ülkeler; Ulusal kimlik, ve farkli kültürlerden kaynakli ayrilik çeliskilerini, uluslarin hak esitligi temelinde demokratikleserek yönetememeleri, sistem disi, riskli ülkeler kategorisiyle hedeftedirler. Artik Kürtler; Ulusal kimliklerini yok sayan, zengin kaynaklarini gasp eden bu isgalci devletleri, Ekonomik kaynaklarindan faydalanma temelinden’de olsa Ulusal haklarina saygili devletlere tercih etmezler. Bütün mesele Kürdistan halkini ulusal menfatleri dogrultusunda ikna etmek, egitmek ve dogru yönlendirmektir. Kürt halki bütün halklar gibi kendi devletini kurma hakkina sahip oldugu güveni verilmelidir. Bunlar psikolojikte olsa ezilen uluslarin kurtulus mücadelesinde tayin edici rol oynadigi kanitlanmistir.Kürtleri zorbalariyla birlikte yasamaya kafa yoranlar,yanlis yapiyorlar. Bir birlik fikriniz varsa önce ait oldugunuz milletinize uygulayin ki, ciddiye alinasiniz!.Bu yaziyi kaleme aldigim saatlerde, devlet organizeli linç Ardahan’da tekrarlaniyordu. Iki gün öncede Erzurum’da olmustu. Erzurum’da akrabalarim aramisti; Sivil polis MHP isbirligiyle kimlik kontrollerin yapildigini, Ermenilerin akibetine ugratilacaklari belirtilmis. Devletin resmi, sivil güçleri sokak fasistleriyle birlikte linç siyasetiyle kürtleri terörize ediyor.Türk zulmu kürtlerin tutumuna göre biçim alarak sürdürülecegini herkes iyi anlamali ve ona göre konusup tutum almalidir. Kürtler; örgütlenmede ulusal, kimligiyle ayriliklarini esas alarak siyaset yapmali. Etnik konumundan dolayi linç ve her türlü saldiriya maruz kaldigi herkesçe biliniyor. Saldirilarin dehset verici boyutlara ulastigi, BM, AP,AK AB, ve belli basli devlet baskanlarina, konsoloslarina kimlik bilgileriyle, kitleler halinda mektup göndererek,heyetler biçiminde görüsürek türk devletine müdahale talebinde bulunmalari istenmeli. Bu durum örgütlü sistemli yapilmazsa sonuç alinamaz. Erzurum ve Ardahan’daki Linç çok önemlidir. Daha önce yogun olduklari türk sehirlerinde, mahalelerinde Kürtleri linç ediyorlardi. Simdi Kürt sehirlerine tasiriyorlar. Yoksa Kürtleri linç etme partileri mi hazirlaniyor ?TC’nin kürtlerle dansi bol çesitlidir. CHP adina alevi Kürd’ü Kiliçdaroglu, AKP adina süni Kürd’ü FIRAT’i, horuz gibi dövüstürmesi; tartistiklari konuya vakif olmalarindan kaynakli degil, devletin seçim yatirimidir. Önümüzdeki dönem, Küresel Fetullah’lar, Kemalist’lerle devam edecekler. Kürt kitlelerini sömürgeci parti ve kurumlara devsirten gazeteci Ali BULAC, Mehmet METINER ve benzerleri’de tv. programlarinda; allah-u ekber FETULLAH, ERDOGAN rehber misali kürtlerin nasil kurtulamayacagini ayni argümanlarla; (“kürtler devlet, federasiyon vs. istemiyor. biz din kardesiyiz”) biçiminde bol bol anlatiyorlar. Sormak gerekir; peki Kürtler ne istiyor.? Kürtlerin tarihi neden isyan ve katliamlar tarihidir ?Türklerin arkasinda daha düzenli namaz kilsinlar diyemi ayaklaniyorlar?Sizde biliyorsunuz ki; bütün milletlerin dincileri, dinsizleri ulusal bagimsizliklari için mücadele etmisler. Sizce dünyada ulusal haklarini isgalcilerine bagislayan bir halk varmidir.? Beyni dagitilarak zalim devletlere esir düsmüs, yardima muhtaç çaresiz hale getirilmis bir halkin ümitleri, inançlariyla oynamak hem ahlaki degil, hemde tehlikelidir. Kürtleri türklerin kiliç kültürüne ortak etme suçunu islemeniz yanlistir. Kürt köylülerinin en fakiri kendi topraginda uç bes koyunu, evi bir parça topragi oldugunu hepimiz biliyoruz. Kürtler gelenekleri itibariyle saf,humanist, çaliskan bir millettir. Simdi bu insanlari dilenir hale getirenler, Ulusal kimlik arayislarini, mücadele geleneklerini; fakirlik, ekonomik geri kalmislik adi altinda çarpitarak, sabote ederek çözeceklerini mi zanediyorlar. Türk isgal, inkarinda kurtulmak istemenin, fakirlik, zenginlikle ne alakasi var.? [email protected]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.