Ana içeriğe atla
Submitted by Aso Zagrosi. on 5 March 2010

[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6360]Seçimler, Yaşgünü, Yeni Site vs...vs..

7 Mart günü Güney Kürdleri Irak Parlamentosuna temsilcileri seçmek için sandık başına gidecekler. Yurt dışında ise 5,6,7 Mart Günleri Kürdler ve Iraklılar sandık başına gidecekler.
12 Şubat'tan beri Güney Kürdistan'da kıran kırana bir seçim propagandası var.

Nede olsa 25 Temmuz 2009 seçimlerinden beri KDP ve YNK iktidarına karşı bir opozisyon gücü, yani Goran Hareketi var.

Güney Kürdistan'da opozisyonun çıkması değil, çıkmaması anormal olurdu. Güney Kürdistan'da 1992 seçimlerden sonra iç savaş süreci hariç tutulursa hep KDP ve YNK koalisyonu oldu. Bu iki oluşum diğer tüm partileride iktidara monte ediyorlardı.

Goran ile birlikte her şey tartışılmaya açıldı. Kürdistan Bölgesi ile Bağdat ilişkileri, Peşmerge Güçlerinin tek komutanlık altında yeniden birleştirilmesi, bütçe, petrol
gelirleri, yolsuzluklar, Kerkük Meselesi vs.vs..

Tüm bu seçim kampanyaları esnasında bir dizi hoş olmayan şeyler oldu. Fakat, seçim sürecini bozacak ve Kürdleri yeniden çatışmalara çekecek boyutlarda değildi. Taraflar arasında bazen sert tartışmalar olsada Kürd toplumunun geleceği açısından bazı temel taşlar adım adım yerleşiyor.

Kerkük ve Peşmergelerle ilgili sert tartışmalar oldu. Goran milletvekilinin konuşması ardından Peşmerge -Milis ilişkisi gündeme geldi. Kürdistan Başkanı dahil tüm taraflar bu tartışmaya katıldı. Kürdistan Başkanı'nın „Peşmerge'ye milis diyenlerin bu ülkede yerleri yok“ anlamındaki cümleside bir dizi tartışmalara neden oldu. „Kürdistan Başkanı'nı seven binlerce insandan biri bu milletvekiliye yönelik silahlı saldırıda bulunursa bunun sorumlusu kim olacak? „ diye çok hassas bir nokta gündeme taşırıldı.Goran Fraksiyonuna bağlı milletvekili Kürdistan Parlamentosu Başkanlığına ve Kürdistan Başkanlığına birer mektup yazarak „konuşmasının bilinçli bir şekilde çarpıtıldığını“ iddia ederek bir soruşturmanın açılmasını istedi. Sanıyorum bu konuda bir soruçturma komisyonu kuruldu. Keşke Kerkük ve Peşmergelerle ilgili yapılan tartışmayı olduğu gibi Kuzey Kürdlerine aktarsaydık. Güney Kürdistan'da Milis kavramı yanlış bir şekilde kullanılıyor. Milis kavramını Güney'de esas anlamından öte çok kötü kullanılması söz konusudur. Milis eşitir çete...vs. Aslında dünyada milis güçleri çok farklı anlamda kullanılıyor, negatif değil(merak edenler sözlüklere baksın)

KDP ve YNK Goran Hareketini Türkmen Cephesi, Musul Valisi ve Maliki ile ilişki içinde olduğuna dair çeşitli suçlamalarda bulundu.. Goran'ın da bu suçlamalara yazılı cevapları oldu.

Kürdistan İttifakı Listesi, önceki gün Goran ve Yekgirtuyi İslami Listelerine karşı bir açıklama yayınladı. Dünde Goran, Yekgirtuyi İslami ve Komelay İslami KDP ve YNK'ye karşı ortak bir açıklamada bulundular. İki tarafta birbirlerini suçluyorlar.

Bunların hiç biri Kuzey kamuoyuna aktarılmadı. Yada tek taraflı aktarıldı.

Tüm tarafların seslendiği güç Kürd halkıdır.

Herkes halkı kazanmaya çalışıyor.

Kürd halkı hakem pozisyonuna geçmiştir.

7 Mart'ta hakem, yani Kürd halkı karar verecektir.

Seçime katılan tüm güçler „Anayasal Güçlerdir“ KDP ve YNK'nin başını çektiği Kürdistan İttifakı Listesi, Nawşirwan Mustafa'nın başını çektiği Goran Listesi, Yekgirtuyi İslami Kürdistan Listesi vs. vs.. hepsi Irak Anayasası çerçevesinde düşenen ve hareket eden güçler.

Arap ırkçılarının Kürdlerin Anayasal haklarını yoketmeyi düşündüğü ve bunu açık bir şekilde ifade ettiği bu ortamda bağımsızlıkçı Kürdistani bir gücün olması çok iyi olurdu.

Fakat böyle bir opoziyon çıkmadı.

Güney Kürdistan'da çok listenin seçimlere katılması Kürdistan'da iç demokrasinin gelişmesi ve yerleşmesi açısından çok önemlidir.

Artık hiç bir Kürd lideri Kerkük veya Kürdlerin başka ulusal talepleri konusunda gelişi güzel konuşamaz. Goran'ın ortaya çıkması KDP ve YNK içinde iyi oldu. Bu partilerin halka hesap vermeleri, kadrolarını yeniden gözden geçirmeleri ve konuşmalarına dikkat etmelerini sağladı.

Geçmişte bu iki partiye ait bazı yöneticiler yurtdışına çıktıkları zaman gittikleri şehirlerde kendi yandaşı olan kadroları dahi görmüyorlardı. Şimdi ise gittikleri ülkelerde saldırıya uğrasalar dahi(Mela Baxtiyar'ın İsveçte domates sadırısına uğraması gibi) toplantılar yapıyorlar, halk ile konuşuyorlar.

Bunlar olumlu gelişmelerdir.

Şunuda vurgulamak gerekir. Her ne kadar YNK ile Goran arasında sert tartışmalar ve ciddi suçlamalar yapılsada YNK bazı hatalara rağmen iyi sınav verdi. YNK'nin kadroları bölündü, kitlesi bölündü ve var olan örgütü ciddi bir şekilde bölünmesine rağmen Goran'ı düşman ilan edip askeri olarak tasfiyeye girişmedi.

YNK'nin eski etki alanı olan bölgelerde hala Peşmergeler üzerine kontrolu var. Zanyari gibi bir gizli istihbarat örgütü var. Yine kontrolu altındaki bölgelerde hükümet olanakları var.
Bu imkanlarına rağmen, YNK Kürd örgütlerinin bölünmeleri esnasında takındıkları tavrı takınmadı. Tamam bir çok yerde Goran çevresine oy verenleri işten attı, üzerlerine baskı kurdu ve yer yer tutuklamalara girişti. Hawlati, Awene, Livin, Rojname vb.. gazeteler üzerine baskılar var. Bu durum dünya basınına yansıdı. Ama tüm bunlara rağmen YNK iyi bir sınav verdi. Tartışma kanallarını esas aldı.

Bazıları ABD'nin bölgedeki rolünü ve Goran Hareketinin sahip olduğu gücün caydırıcılığını gündeme getirebilirler. Fakat, ben partilerin çıkarları için dünyaları küçülen ve en yakın arkadaşlarını tasfiye eden çok Kürd oluşumunu gördüm.

Bu mantalite Kürdler içinde hala esas akımdır.

Güney Kürdistan'daki seçimler hakkında Kuzey Kürdlerine yönelik ciddi bir bilgilenme olmadı. Bir çok tartışma ve gelişmeler Kuzey Kürdlerine aktarılmadı. Bazı tartışmalarda tek taraflı ve çarpıtılarak verildi. Aslında yapılması gereken tüm tarafların dediklerini olduğu gibi aktarmaktı.

Bunun için kadro lazım, imkan lazım ve ulusal bir perspektifle gelişmelere bakan kurumlar lazım.

Fakat, hala bundan uzağız.. Sanki, Kuzey ve Güney Kürdistan iki ayrı ülke ve iki ayrı millet gibidir. Güney Kürdleri yeni partiler kuruyorlar PSK, PRK gibi..... Bu partilerin Kuzeydeki partilerle hiç bir ilişkileri yok.

Tamam KAWACILAR kendileri gibi Maocu olan KOMELA'yı 30 yıl önce „Sosyal Faşist“ ilan edebiliyordu.

30 yılın üzerinden çok şey geçti, hala dar kalıplar aşılmış değil.

Umudum o ki Güney Kürdleri 7 Mart günü fazla seçime hille karıştırmaksızın ve tek bir Kürd'ün burnu kanamaksızın başarılı bir seçim gerçekleştirirler.

Tüm dünyanın gözleri onların üzerindedir.

Bizimde gözümüz onların üzerinde olsun...

YAŞ GÜNÜMÜ KUTLAYACAĞIM!!!!

İnsanın ömrü ilerledikce zamanın değeri de artıyor. Bir dönemler arkadaşlarım arasında en gençlerinden biriydim. Bazı arkadaşlarım abilerimin yaşlarındaydılar. Hatta bir çokları yaşları daha yüksek gösteriyorlardı. O arkadaşlar „siyasi abi“ olmak istiyorlardı. Eskide Kürd hareketinde yaşlı kadrolar çok azdı. Bundan dolayı „bir kaç fazla yaşa“ sahip olan insanların değerleri artıyordu. Yani bu meselenin „talebe“ ve „çolluk-çocuk işi“ olmadığını dünya aleme yaymak için bir kaç yıl yaşlı olan insanlar ön plana çıkarılırdı.

Zaman herkese rağmen akmaya devam etti. Atasözün dediği gibi „yarını beklesekte beklemesekte gelir“. 12 Eylül 1980 darbesi döneminde 20 yaşında olan gençler şimdi 50 yaşlarına vardılar.

Benim yaşım ilerledikce „eski abilerimin“ yaşları ya donduruldu yada geriye çekilmeye başladı. Aramızda 10 yaş farkı olduğunu düşündüğüm „abilerimin“ yaşları günden güne küçülmeye başladı. Hatta bazıları yaşlarını öyle bir dondurdular ki, ben onları geçtim. Artık onların bana „abi“ demeleri gerekir!!!

Artık „kokim“ yada „ihtiyar“ olmanın bir kiymeti kalmadı.. Şimdi genç olmanın zamanı!!!

Geçenlerde benim ailem bir çok dostu davet ederek bana bir yaş günü partisini örgütlemek istedi.

Ben hemen karşı çıktım ve yeni bir öneri yaptım.

Bizim iki dostumuz bir akademik çalışma yaptılar. Bu akademik çalışmaları esnasında benimle konuştular. Ben bu çalışmayı okuduğum zaman onların Kürdlere bir hayli yontuklarını gördüm.

İki dostumuz çalışma yaptıkları alanda doktora sahibiler,çalıştıkları alanlarda sözleri dinlenen ve sevilen insanlardır. İkisi 10 yıl önce yaşları 50 cıvarındayken evlendiler. Onlar sadece bizim aile dostlarımız değil, geçen mayistan beri bize komşular. Bir güz bize gelmişlerdi.. Bizim üstümüzdeki dairenin boş olduğunu gördüler, hemen gidip özel mülkiyetleri olan evlerini kiraya verdiler ve gelip bize komşu oldular.

Ben yaş günümü onların çalışmasına adadım. Bunun için 6 Mart günü 70 cıvarında Kürd ve Alman dostları yemeğe davet ettik.

Bizim iki dostumuza Aso'unun yaş günü diyoruz!!! Diğer katılımcılara da dostlarımızın çalışmasını kutlamak için yaptığımızı söylüyoruz.

İki dostumuz yaş günüm için Avrupa'nın bir ülkesine geliş-gidiş uçak biletini hediye ettiler!!!

Umut ederimki diğer dostlarımız parti sırımızı saklamışlar.

Herhalde yarın ki buluşma onlar için iyi bir sürpriz olur.

Yemeklerin hepsini dostlar ve akrabalar üstlendi.

Benim içecekleri çözmem lazım.

Bu partiden dolayı seçimler için fazla bir şey yapamayacağım!!!!

ARTIK YENİ SİTEMİZİN SON ÇALIŞMALARI YAPILIYOR!!!

Yine site çalışmaları yapıldığından beri ben kendimi Newroz.Com'da taşınmaya hazırlanan kiracı olarak görmeye başladım.

Bu ruh haletimi Siteyi yapan genç arkadaşlara söylediğim zaman gülüyorlar.
Ama, beni anlıyorlar.

Bizim gençler burada büyüdüler, akademik kariyer yapıyorlar.

Newroz.Com'u hazırola geçirmek istiyorlar!!!

Yani anlayacağınız her şeyi kontrol altına almak istiyorlar.

Sansür konusunda bize rahmet okutmaya adaylar.

Şimdi orta yolun peşindeyiz!!!

Sonuç olarak hepinizi selamlıyorum!

Aslında Soranca( Aşağı Kurmancası) „Em Katitan Baş“ diye bir selamlama var, onu kullanmak istiyorum. Yani bu selamlamanın „ iyi akşamlar, iyi sabahlar ve iyi gecelerle ilişkisi yok. Tam anlamı içinde bulunduğun zaman diliminin iyi ve hoş olması istemidir.

Şimdi saat 14.00 ...

Hiç bir selamlama „em katitan baş“ kadar oturmuyor.

Em Katitan Baş!!

Aso Zagrosi[/url]

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.