Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 27 April 2010

Kerkük Patlamaya Doğru Gidiyor

Rêbîn Fetah'ın Kerkük'ten gönderdiği rapor

Kerkük'ün güvenlik durumu günden güne kötüleşmeye doğru gidiyor. Kerkük güvenlik sorumluları şehirde „tehlikeli“ bir durumun olduğunu gizlemiyorlar. Kerkük güvenlik güçlerinin eline geçen bilgilere göre terörist gruplar ve bunların içindede en belirginleri olan Baasçılar Kerkük bölgesinde kendilerini yeniden örgütlemişler ve gereken anı bekliyorlar. Bu ise tamda Sehwe(Rabun)nin saflarındaki yüzlerce kişi polis teşkilatı içinde görevlendirildiği bir döneme tekabül ediyor.

ARAPLARIN POLİS TEŞKİLATI İÇİNDEKİ ORANLARI ARTIYOR..

Irak'ın özgürleşmesinin hemen ardından, Kürdler Kerkük'te askeri ve güvenlik açısında hakim oldular. Şimdi durum tersine dönüyor. O günden bu yana Arapların oranı polis teşkilatı içinde artarken, yeni hiç bir kürd polis teşkilatı içinde görevlendirilmedi.
Başlangıçta Kerkük polis teşkilatı Kürdler, Araplar, Türkmenler ve Asuriler arasında belli oranlarda paylaşılmıştı. Kürdlerin oranı %42, Arapların %29, Türkmenlerin %28 ve diğer kısım ise Suryani-Asurilere verilmişti. Fakat bu son yıllarda Kerkük vilayetinde Arap milletine ait yoğun bir şekilde polisler işe alındı. Aktüel olarak polis teşkilatının yapısı eskisi gibi değil, büyük bir değişikliğe uğramıştır. Irak merkezi hükümeti yavaş yavaş onlarca ve yüzlerce Arap polisinin görevlendirilmesi için talimat verdi. 2006 ve 2009 yılları arasında çeşitli aşamalarda ve bazende Kerkük Polis Teşkilatının yöneticilerine dahi haber vermeden çok sayıda Arap ve Türkmen işe alındı.
2006 yılının başlarında Kerkük'ün Hewice kazasında Araplardan 400 ve Türkmenlerden 300 polis işe alındı. Daha sonra yeniden 300 Türkmen daha alındı. Geçen yılda şehidlerin aileleri adı altında „Taze“ nahiyesinde bir başka polisler işe alındı. Yine geçen yıl bir seferde 106 ve başka bir seferde 26 tane Arap subayı polis teşkilatında görevlendirildi.

Kerkük vilayetinin kaza ve nahiyelerinin polis teşkilatının genel sorumlusu General Serhad Qadir yaptığı açıklamada başta Kerkük'te yaşıyan etnik yapılar arasında polislerin görevlendirilmesi konusunda varılan oran antlaşması bir kenara bırakılırsa şimdiye kadar tek bir Kürd işe alınmadı, diyor.

Fakat, polis teşkilatı dışında Kerkük'ün siyasi ve güvenlik durumundan dolayı 2003 yılının başlarından beri bazı Kürd tarafların şehirde varlıkları mevcuttur.
KDP ve YNK Asayiş güçleri gibi..

Fakat, bu güçlere daha çok partilerin güçleri olarak bakılıyor. Kerkük'teki Araplar ve Türkmenler Asayiş Güçlerinin Kerkük'ten çıkarılmasını istiyorlar.

Bu güçlerin dışında 2003 yılının başlarından itibaren YNK bir tugay Peşmerge'yi Kerkük bölgesine yerleştirdi. Bu Peşmergelerin idaresinde sorumlu olan General Şerko'dur. YNK'nin bu askeri güçü Suleymaniye'yi Kerkük'e bağlayan ana yol ve Kerkük kapısına kadar olan alanda bulunmaktadır.
Bu yılın başında Peşmerge bakanlıklarının birleşmesinden sonra KDP'de Kerkük bölgesine bir tugay peşmerge yerleştirdi. KDP tugayida Hewler'den Kerkük'e giden anayol boyunca Kerkük kapısına kadar olan alanda bulunuyor. İki parti , tugayları partilerle ilişkisi olmayan güç olarak gösterme çabası var. Bu iki tugayın komuta kademesinde bir çeşit birleştirme oluştu. YNK'ye bağlı tugayın başına bir KDP sorumlusu ve KDP'ye bağlı tugayın başına bir YNK askeri sorumlusu getirildi.

SEHWE POLİS UNİFORMASI ALTINDA

Kerkük'te yaşıyan etnik yapılarının hepsi askeri ve silahlı güçlere önem veriyorlar. Güvenlik durumuna bakıldığı zaman silahlar bahane...

Bir kaç yıl önce Amerikalı güçlerin desteği ile Arap için Kerkük vilayetinde bazı bölgelerin güvenliğini sağlama bahanesiyle SEHWE oluşturuldu. Yarı resmi bir şekilde silahlandırıldı. Bu güçler başlangıçta 11000 cıvarındaydı. Zap bölgesinden Taze nahiyesine kadar olan bölgeye yayılmışlardı. Millet açısında ezici çoğunluğu Araplardan oluşuyor. Fakat, Taze nahiyesi sınırlarında 500 Türkmende Sehwe'nin saflarında bulunuyor. Ayrıca tek tük Kürd te Sehwe'nın saflarında bulunuyor. General Serhad'a göre sayıları bir elin parmaklarını aşmıyor.

General Serhad Qadir Sehwe'nin askeri güçlerini 3 gruba ayırıyor. Bir kısmı „samimi“dir, polis ve güçleriyle beraber çalışıyor. Diğer bir kesimi ise Amerikalılarla birlikte çalışıyor. Son grup ise hala teröristlere yardım ediyor ve onlarla ortak hareket ediyor.

General Serhad Qadir'ın anlatımlarına göre „Sehwe'nin saflarında yer alan yüzlerce kişi teröre karşı yasanın 4.maddesinden, adam kaçırmayi cezalandıran 421.maddeden ve adam öldürmeden(436.madde) dolayı mahkeme tarafından istenmektedir. Fakat, güvenlik meselesinden dolayı kendilerine dokunulmuyor“ diyor.
Sehwe'nin bu askeri güçlerini Kerkük polisine katmak için büyük bir çaba var. Daha önce de Sehwe'nin bu askeri güçlerinden 400 kişi Kerkük polis teşkilatında görevlendirildi. Geçmişte Sehwe'nin 3000 askeri gücünü Kerkük Polis Teşkilatında görevlendirmek amacıyla General Serhad Qadir'ın başkanlığında bir komisyon oluşturulmuştu. General Serhad Qadir diyor ki „Komisyon geçmişte Baasçı olmayan ve teröristlerle ilişkisi olmayan kesimleri seçip ve görevlendirmek içindi. İsimler tespit edildikten sonra Bağdat'ta gönderildi. Şimdi Bağdat, bu silahlı güçlerden 1600 kişinin Kerkük Polis Teşkilatında görevlendirilmesi için talimat göndermiş „ diyor.

Polis yöneticisi General Serhad Qadir bize yaptığı açıklamada „Biz Bağdat'tan eğer bu oranda Arabı görevlendirmek istiyorsanız, Kürdler ve Türkmenlerden de yeni polisler alınmalıdır. Çünkü, bu yeni atamalar Kerkük polis teşkilatının yapısını değiştiricek“ dedi.

Kerkük bölgesinde toplam olarak 11 bin polis var. Bunlardan 3500'u Kerkük'ün kaza ve nahiyelerine bakan polis yönetimine bağlı. Bu alanın sorumlusu olan General Serhad Qadir göre kaza ve nahiyelerde görev yapan polis teşkilatında Arapların oranı %46, Kürdlerin ise %26 oranındadır. Ona göre Kerkük şehrinin içindeki orana bakıldığı zaman Kürdlerle Araplar arasında belli bir balans ve eşitlik var. Polislerin bir toplantısında bir yöneticinin açıklamasına göre acil müdahale gücü olan bölümde yönetici bazında Türkmenlerin oranı Kürdlerden fazladır.
General Serhad Qadir göre „Kürdlerin Kaza ve Nahiyelerdeki Polis Teşkilatında sayılarının azalmasının nedenlerinden biri daha fazla Arap asılı polislerin işe alınmasıdır. Diğer bir nedeni ise Kürd polisler Arapların oturduğu bölgelere gitmek istemiyor. Fakat Arap polislerin Kürd bölgelerinde görev almama gibi bir sorunları yok. Kürd polisleri Azadi, Rahimawa, Şiwan ve Pirde'de görev almak istiyor. Fakat bu böyle olmaz. Kürd polislerinin diğer bölgelere ve mahalelere gitmeleri gerekir. Fakat, Araplar kendi görevlerinin bilincindeler ve sorunları yok“ diyor.
General Serhad Qadir Kerkük'te görev yapan bazı Kürd subaylarını eleştiriyor ve diyor: „7 yıldan beri Kerkük'te görev yapmalarına hala sicillerine ilişkin evrakları yok. Bazen de öyle hareket ediyorlar ki beni şaşırıyorlar“ ...

KÜÇÜK BİR ALAYDAN BİR TÜMENE..

2003 yılının başında Kerkük bölgesinde Abdulamir Malik komutasında Irak ordusunun küçük bir alay oluşturuldu. Asker sayısı 1000 cıvarındaydı. Fakat bu alay kısa bir süre içinde gelişti, tugaya dönüştü ve aktüel olarakta Irak ordusunun 12 . Tümeni haline geldi. Asker sayısı ise 14 bin cıvarındadır.

Ayrıca onların danışma alayının dışında istihbarat alayıda Kerkük bölgesindedir. Ayrıca Kerkük'ün kaza ve nahiyelerinde 4 tugayları var.

12. tümeninin eski sorumlusu Adbulamir bir kaç gün önce görevden alındı ve yerine başka birisi geldi. O baştan itibaren Kerkük'e bir alayı yerleştirmek için çok uğraştı. Bir askeri gücü de Şiwan, Daraman ve Pirde'ye yerleştirmek istiyordu. Fakat, onun çabaları başarısızlıkla sonuçlandı. Aynı zamanda Kerkük Güvenlik Komisyonunun Başkanı olmak içinde çok çabaladı, fakat reddettik. Bizim temenimiz gitmeden önce halkın teşekkürünü almak için iyi bir şey yapmasıydı. Fakat, halkın ezici çoğunluğu onun gitmesinden memnundur“

Kürdlere göre Abdulamir'in çabalarının arkasında siyasi nedenler vardı. Fakat onlar bu çabalarını şehirdeki güvenlik olayına bağlıyorlardı.

Siyasi boyutun dışında 12. Tümen başından itibaren bölge halkından insanları tutuklamaya başladı. Son girişimleri ise Selahadin Üniversite'sinde arkeoloji bölümünün 3.sınıfında okuyan A. M'yi tutuklamasıdır. A.M eğitimi için Dubiz bölgesinde bulunan eski bir yapı üzerine araştırma yapmak için gitti. O, 12. Tümen tarafından hukuksuz bir şekilde tutuklandı ve Bağdat'taki Musenna hapishanesine gönderildi. Şimdiye kadar mahkeme kararı olmadan tutuklu bulunuyor.

Kerkük Kaza ve Nahiyelerinin Polis Teşkilatının sorumlusu General Serhad Qadir de 12. tümeninin halktan insanları tutukladığını gizlemiyor ve diyor : „Bir çok defa basın toplantısı yaparak 30 terörist yakaladıklarını söylüyorlardı. Tutukluları polis karakoluna getirdikleri zaman görülüyordu ki çok kötü işkenceye uğramışlar ve hiç biri terörist değil. Onlar, Savunma Bakanlığına yazı yazarak bunlar teröristler diyorlardı. Bizde hiç birinin terörist olmadığı yazıyorduk ve mahkemeler onları serbest bırakıyordu.

GÜVENLİK DURUMU KÖTÜLEŞMEYE DOĞRU GİDİYOR

Irak Parlementosu seçimlerinden önce Irak'taki Amerikan Askeri Güçlerinin komutanı General R. Odierno Kerkük ve diğer koparılan bölgelerde polis, ordu ve Amerikalı güçlerinden oluşabilecek ortak bir gücün önerisini yapmıştı. Irak Başbakanı Maliki ve Kürdistan Başkanı Mesud Barzani bu öneriye onay vermişlerdi.
Bu güç 132 kişiden oluşturuldu ve Kerkük şehrine gelen yolların giriş bölümlerine yerleştirildi. Bunun kontrol noktaları oluşturuldu. Her ne kadar bu kontrol noktaları seçim propagandaları ve seçim süreci için öngörüldüyse de , fakat bu kontrol noktalarının niçin çabuk bir şekilde kaldırıldığına dair hiç bir bilgi yok.

Her ne kadar bu kontrol noktaları Kerkük etnik yapılarının birbirlerini ateşli bir şekilde suçlamaları ve emniyet güçlerine suçu yüklemeyi sona erdirilmesi bahanesiyle yapıldıysada, bazı çevrelere göre bu işin arkasında Irak ordusu vardır. Irak ordusu bu noktaları kontrol ederek Kürdler için büyük bir tehlike oluşturur.

Tüm bunlara rağmen, Kerkük'ün güvenlik durumu karışmaya ve patlamaya gidiyor. Son bir kaç gün içinde Kerkük içinde ve çevresinde bir kaç terör olayı oldu. 19 Nisan'da Kerkük içinde bir polis yöneticisine saldırı yapıldı ve ağır yaralandı. 20 nisan da ayarlı bir bomba patladı. Bir polis uzun menzili ve dürbinli bir silahla vuruldu. Polisler Hey Seneha bölgesinde yaptıkları aramalarda bir kaç kişiyi tutukladı. Bu arada şehir içinde ve dışında iki terörist grup yakalandı ve 3 terörist ölü ele geçti. Yine bu günlerde Kerkük şehrinin müftisi Ela Tikriti tutuklandı.

İki hafta önce terörist gruplara ait 500 ve 600 arasında yayınlara polis tarafından el konuldu. Hepsi 2003'ten günümüze kadar olan Baasçıların faaliyetlerini konu ediyor.
General Serhad Qadir şöyle diyor: „Belgeler öyle gösteriyor ki Baasçılar terörist faaliyetlerini gerçekleştirmek için kendilerini çok iyi bir şekilde yeniden organize etmişler. Bunların uygun bir anı bekledikleri korkusu var. Saklamıyorlar da ... Güvenlik durumunun kötüleşmesini bekliyorlar..

Çev: Aso Zagrosi

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.