Ana içeriğe atla

Şimdi, temel mesele bir metni nasıl ya da hangi niyet ve paradigma bağlamında okuduğunuz ve ele aldığınız önemli. Bir kitap düşününüz ve buna 'Kuranı Kerim' diyelim. Bu kitabı Mevlana da okudu, Usame Bin Laden'de okudu. Pratiğe baktığımızda, aynı kitabın cümleleriyle ne kadar farklı algılamalar ortaya çıktığı görülür. Bir okur mahlaslı ve diğer Kürd kardeşlerimizde sanırsam burada ne yazıldığından ziyade, kendi önyargılı paradigmasıyla yazıları direk ham biçimi ile algılıyor ve harekete geçiyor. Ben yukarıda ki yazımda geri adım atma gibi bir durumum yok, sadece aşağılarda Einstein örneğini verirken satır arasında eksik cümlelerle bir anlam eksikliği meydana gelmiş kaygısıyla düzeltmeye çalıştım. Halbuki, o yazıda verdiğim örnek yazının genel boyutu ile beraber algılansaydı ne demek istenildiği anlaşılırdı. Ama birileri metinleri Mevlana gibi değil, Usame Ladin gibi art niyetli okuma taraftarı. Diğer bir konu ise Bir okur mahlaslının yukarıda ki yazısı bende yabancı olmayan bir refleksi hatırlattı!. Yazıyı okurken, tıpkı Öcalanı eleştiren bir özne ve buna karşı PKK'nin militan kafalı birinin karşı taaruzuna benzettim. İkircisiz, cümlelerde esnemeye pay bırakmayan, keskin....bir söylem misali gibi arkadaşta Bilimci ve Tübitak'ın millitan profesör refleksini gördüm. Biri kalkar, kuru kuru ajitatif bir dil ile Mazlum Doğanlardan, Kemal Pirlerden... başlar Şehidlere ve Zilanlara gelerek PKK'nin kronolojik tarihini, insanın yüzüne vurarak sözüm ona diyemeyeceğim gerçektende akıl tutulması yaratarak düşünce ve duyguları sömürür. Öteki, yani Bilimci kafalı militanlarda Bilimin o 'kutsal' ve değerli tarhinden Pisagor, Galileo...dan başlayıp Thomas Kuhn, Maxwell, Max Planck kronolijisi ile karşısındakini afalamaya çalışır. Yukarıdaki her iki mantıkta aynı üründür, sadece alanları birbirinden farklıdır. Hayır, ortada gerçekten Einsteinin fikirlerini tartıştığımızda yok, sadece dehalık ve özel imgesel bakış konusunda bir karşılaştırma yaptım. Neymiş efendim, Einsteini sen nasıl metafiziğe, kendine has imgesel düşünme....gibi vahiy ve ayetlere indirgersin. Ama bu konuda emin olduğum bir şey var, o da Einstein aşağıdaki benzetmemi; "Einstein, binlerce tarihi yazıları, fiziksel problemleri, kendinden önce yüzlerce bilim adamın eserlerini ele alarak İzafiyet teorisine ulaşmadı. O sadece kendine has olan imgeleme ve düşünme kabiliyeti ile İzafiyet teorisini çözdü. Bir örnek verirsek, kendisi daha lise zamanlarında "ben bir ışığın üzerine atlayarak seyahat etseydim, o hızla dünyayı ve eşyaları nasıl görürdüm" gibi basit ve keşfetici imgelerle teorisini yazdı." okusaydı benim bu benzetmeme karşılık aşağıdaki gibi bir cevab vermeyeceğinden eminim; "bildiklerini yaz iyi oluyor einstein a atlayica cahilce seyler soyluyorsun" Neyse bu yazıyı yazdığım sırada Alan Lezana verdiği cevabı görünce, aslında tüm bunlara değmez biri olduğunu anladım. Aynı zamanda da Bilim millitanlığı değil küstahlığıda insanlara karşı gerçekleştiriyorlar.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.