Skip to main content

13 Eylül'de hayatın değişecek çocuk!/Memo Şahin

Tarihi bir gün olacak 13 Eylül. Tarih bugünü kemalist devrimlerin sonu,
recebist devrimlerin başlangıç günü olarak sayfalarına geçecek. Ve seninse
çocuk, hayatın tümden değişecek. Artık aydınlık ve güzel bir gelecek var
önünde. Yaşanılası ve ağız dolusu gülünesi bir gelecek(!)

13 Eylül günü otuz yıl önce darbeyle iktidara el koyan generallerin silah
zoruyla yürürlüğe koydukları anayasanın 26 maddesi daha Türkiye'nin en
çalımcı Başbakanı'nın ısrarlı çabaları sonucu büyük bir ihtimalle değişmiş
olacak. Bundan önce 16 paketle 85 maddesi değiştirildiği halde özü ve
karekterinden birşey yitirmeyen anayasa, son değişiklikle ırkçı ve faşist
özünden arındırılıp demokratikleştirilmiş olacak(!)

Salt bu değil çocuk, ben anlamamışım. Şiddetli karşı çıkmalara rağmen
yürürlükteki anayasanın 26 maddesi değil, 177 maddesinden 174'ü değişse ve
geriye sadece 3 maddesi kalsa dahi, bu anayasanın ırkçı, tekçi ve
türdeşleştirmeye dönük öz ve karekterinden birşey yitirmeyeceğini aklım
erdiği, dilim döndüğünce anlatmaya çalıştım. Hatta "yetmez ama evet diyoruz,
çünkü değişim, demokrasi, barış, özgürlük ve bu kirli savaş bitsin
istiyoruz" diyerek ortalığa düşenlerden bir kısmını utangaçca, "yetmez ama
yan cebime koy!" diyorlar diye itham etmiş, Türklere olmasa da Kürtlere
büyük bir iyilik yaptığımı sanmıştım.

Gel gör ki yanılmışım çocuk. Suçun büyüğü bende. Ama birazı da altı ay
öncesine kadar tersini anlatan kekêlerimizde. Yıllarca da değil, tam 30 yıl
boyunca "faşist anayasa, ırkçı anayasa, tekçi anayasa" diyenler, "bu anayasa
demokratikleşme ve Kürt sorununun çözümü önünde engeldir" diye bas bas
bağıranlar, bundan önce değiştirilen 85 maddenin tümüne "kozmetik
değişiklikler" diyerek karşı çıkanlar, ani bir dönüşle bulundukları
yörüngeden çıkıp farklı limanlara yelken açınca, benim gibilerin feleği
şaştı.

Gerçi anlamalıydım çocuk. Dedim ya ahmaklık bende. Son bir yıldır "Erdoğan
ve AKP açılıyor, açılım politikaları ile askeri vesayete son verecek,
Kürtleri Kemalizmin Kılıcı Ergenekon'dan kurtarıp bu kirli savaşı bitirecek"
diyorlardı. Bense bu açılımı naiflikte bulunarak burkadan nikaba ince geçiş
diye yorumlamış, karşı çıkmıştım.

Ne bileyim, MGK'na, YÖK'e, Diyanet'e dokunmayan, değiştirilmesi teklif dahi
edilemez denen ilk üç maddesine el sürmeyen, Kürtçe'nin anadil olarak eğitim
kurumlarında kullanılmasını yasaklayan, TC'ye vatandaşlık bağı ile bağlı
olanların tümünü Türkten sayan ve girişinden son maddesine kadar ırkçılık
kokan bu anayasanın, bunları teğet geçen 26 değişiklikle demokrasi, barış ve
özgürlüğe hizmet edeceğini, hatta 30 yıldır süren kirli savaşın bitmesine
vesile olacağını!

Yine de kafam karışık. Biliyorsun, PKK referandumun selametiyle ramazan
ayını da düşünerek silahlarını tek taraflı susturmuştu. Ramazan bayramından
tam bir gün önce, 8 Eylül tarihinde müslüman Gül'ün komutasındaki Türk ordu
birlikleri menzilin dışına çıktıkları halde 9 Kürt gencini katletti. Acaba
böylelikle referandumda evet için Kürt sorununun çözümü önündeki son
pürüzler temizlenmiş mi oldu? İstersen bunu herşeyi bilen kekêlerine bir
sor.

13 Eylül'le birlikte askeri ve adli vesayet son bulacak, Recep Tayyip
Başbakanlık ofisinin kasasındaki raporda adları sıralanan Apê Musa'nın
katillerini sekiz yıldır koruma altında tutsa da, babanın ve onyedibin amca
ve teyzenin devletten maaşlı katillerini yargı önüne taşıyacak; sen olmasan
da altı yaşındaki kuzenin Azad bilmediği yabancı bir dilde eğitime
zorlanmayacak; nenen torununu almak için okula gittiğinde müdürle Kürtçe
konuşacak; hemşire hastahanede "çawa nî" diye soracak, zındandaki binlerce
abi ve ablan özgürlüğüne kavuşacak ve dağa giden ve yıllardır kokusuna
hasret kaldığın ablan Amed'e dönüp emniyetin başına geçecek. Ablanın
yoldaşlarından herbiri Kürdistan'da önemli görevlere gelerek kimi parlamento
başkanı, kimi başbakan ve bakan, kimi ise askeri birliklerin başına geçecek.

Gerçi bu yukarda saydıklarımı 13 Eylül devrimine imza atacak değişim ve
dönüşümün mimarı Erdoğan ve ona destek çıkan yetmişini devirmiş Kürt kekêler
Ergenekoncu ve statükocuları ürkütmemek için şimdilik söylemiyorlar, ama
yine de sen bil bunları. 13 Eylül'de olmasa da 14'ünde bunların tümünü
yapacakmış Erdoğan. Kimi Kur'an, kimi Marx'ın Kapitali, kerameti kendinden
menkul kimileri de bildikleri dokuz türkü üstüne yemin ederek.

İçin rahat olsun çocuk. Artık senin için yeni bir dönem başlıyor. Hayatın
değişecek, tüm ezberlerin tuzla buz olacak, çektiğin tüm acı ve sıkıntılar
son bulacak. Ve Türkiye demokratikleşip Kürdistan özgür olacak! Daha ne
istersin?

Add new comment

The content of this field is kept private and will not be shown publicly.

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.