Ana içeriğe atla

Nawşirwan Mustafa, Suleymaniye olayları ve bazı Kuzeyli Kürdler.....(5)

Gorran Hareketinin çıkış ve taleplerine ilişkin en önemli eleştiri ve suçlamalardan biride "Kürdleri içten bölüyor", "zamansız bir çıkış yaptı" ve bazende " Körpe Kürdistan skazanımlarını ve tecrübesini tehlikeye soktuğu" yönündedir.
Bu tip eleştiri ve suçlamalar daha çok Güney Kürdistan iktidar çevrelerince seslenlendirmektedir. Buna benzer suçlamalar bazı Kuzey Kürdlerince de yapılmaktadır.
Gerçekten Gorran Hareketi yaptığı çıkışlarla Özgür Kürdistan kazanımlarını ve tecrübesini tehlikeye mi sokuyor?
Bu konuda Nawşirwan Mustafa ne düşünüyor?

Nawşirwan ve Kürdistan Kazanımları

Nawşirwan Mustafa bu iddia ve eleştirilere cevap verirken herkesce bilinen bir söylemi aktarıyor: " Hey özgürlük senin adına ne suçlar işlendi? Hey demokrasi senin adına ne suçlar işlendi?"
Ve ardından ekliyor: " Hey körpe Kürdistan tecrübesi senin adına ne kabahatlar yapıldı?"
Nawşirwan'a göre Kürdler bu "körpe Kürdistan tecrübesi" ibaresini sözlüklerinden çıkarıp atmalılar. Ona göre Kürdistan Bölge Hükümetinin kuruluşundan 20 yıl sonra yapılan her hangi bir eleştiri karşısında Kürdistan tecrübesi körpedir ve Kürdistan tecrübesi tehlikeye düşüyor demek makul değildir. Hâlâ 20 yıl sonra Kürdistan tecrübesinin körpe çocuk olduğunu söylüyorlar. Eğer bir insan 20 yıl sonra hâlâ körpe çocuk ise zeka olarak geri kaldığını, mongol olduğunu söylemek gerekir. O zaman da tedavi için gereken kurumlara teslim etmek yada hastaneye yatırmak lazım, diyor. Bu konuyu matematik, fizik, kimya ve diğer toplumsal bilimcilere sormak lazım. Eğer bir tecrübe 2 yada 3 deneğe tabii tutulduğu zaman, başarılı ise kural yada yasa haline getirilir ve tatbik edilir. Yok eğer başarısızsa vazgeçmek lazım.
Nawşirwan Mustafa son 20 yıl Kürdistan tecrübesini irdelerken, Kürdistan tecrübesinin, siyasi, kanuni ve anayasal olarak başarı gösterdiğini söylüyor. Ona göre Kürdistan Bölge Hükümeti bu tecrüben itibaren oluştu. Kürdistan Bölge Hükümeti anayasal olarak Irak hükümeti tarafından tanınıyor. Komşu devletler Kürdistan hükümetini tanıyorlar. Dünyanın büyük super güçleri tanıyorlar. Kürdistan hükümetinin dünyanın bir çok yerinde temciliği var. Kürdistan tecrubesinin yasama, yürütme ve yargı yetkisi var. Öyle bakanlıklarımız var ki 100 bin çalışanı var. Kürdistan hükümeti var ve devam edecek.... Kürdistan hükümetinin bazı sorunları var ve bizim bu sorunları aşmamız gerekir diyor.
Nawşirwan Mustafa göre tehlikede olan Kürdistan tecrübesi değil, tehlike giren Kürd partilerinin tecrübeleridir, iktidar partilerinin tecrübesidir, Kürdistan gelir kaynaklarını halktan gizleme tecrübesidir, bütceyi gizleme tecrübesidir, toplumu partileştirme tecrübesidir, dikta partilerinin ve tek parti mantığına dayalı yaklaşımları temel alan tecrübe tehlikedir. Gizli antlaşmalar ve iş kontratları tecrübesi tehlike düşmüştür. Bağdat'tan gelen bütçe ve Kürdistan gümrüklerinden elde edilen gelirlerin gizlenmesi tecrübesi tehlike düşmüştür. Bunların hepsi Kürdistan'da yolsuzluklara kaynaklık ediyor. Partilerin üniversitelere, camilere, pazara, ticarete, hükümet kurumlarına müdahale tecrübesi tehlikeye düşmüştür. Nawşirwan'a göre Kürdistan kazanımları ve tecrübesi tehlikededir dedikleri zaman partilerinin tecrübesinin tehlikede olduğu kastediyorlar.
Nawşirwan'a göre bugün Kürdistan'da tehlikeye düşün siyasal rekabet ve rakip partileri silah zoruyla tasfiye etme tecrübesi tehlikeye düşmüştür. Ona göre zaten partilerin bu tecrübesi iç savaşlara neden oldu ve yenilgi aldı.
Sonuç olarak Nawşirwan tehlike de olan Kürdistan hükümeti tecrübesi değil, yenilgi alan ve tehlike de olanın parti asayiş güçleri ve parti devleti tecrübesi olduğunu söylüyor.
Ayrıca Nawşirwan partilerin tecrübesinden hareket ile parti mediyacılığınında yenilgi aldığını ve tehlike düştüğünü söylüyor. Yine söz konusu olan yazısında Nawşirwan, bazıları haklı olarak Gorran'ında parti mediyası var diye eleştirebilirler. Ve devamla eğer bir ülkede bağımsız media yoksa her parti kendi arzusuna göre hükümetin parasıyla, milletin parasıyla ve devletin parasıyla kendi parti medyalarını kuruyorlar. Bu anlayışda yenilgi almış ve tehlikeye düşmüştür. Parti medyacılığı halkın parası ve yalan üzerine oturmuştur. Bu tecrübe tehlikeye düşmüş, bir yada bir kaç yıl sonra sona erecektir, diyor.
Nawşirwan Mustafa, partilere bağlı medyayı incelerken komunist, faşist, totaliter ve islami partilerinin kendilerine bağlı medya çalışmalarına vurgu yapıyor.
Ona göre bu madya anlayışı 3 şeyi hedefliyor. Birincisi, gerçekleri halktan gizliyerek, yalan ve yanlış bilgilerle halkı aptallaştırma, ikincisi, iktidar çevrelerininin yaptıkları tüm gizli ve kapalı toplantılar hakkında hiç bir bilgi vermeyerek ortalığı karartma ve üçüncüsü ise şefleri devleştirme girişimidir, diyor.
Bu konuda bir hayli örneklerde veriyor, bu tecrübeninde yenilgi aldığını ve tehlikeye düştüğünü, söylüyor.

Devam edecek...

Rojgar Merdoxi

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.