Ana içeriğe atla

Kuzey Kürdistan’da kişilikler,

  Dersim hareketinin 1938 yılında sömürgeci Türk devleti tarafından kanlı bir şekilde bastırılmasından sonra, 1970‘lere kadar küçük çıkışlara raĝmen Kürdistan’da tam bir ölüm sessizliĝi hüküm sürdü...60‘ların sonlarında ve 70‘lerin başlarında yapılan çıkışlar, 70‘lerin ortalarında dünyaya meydan okuyan örgütleri ortaya çıkardı... Tüm siyasal yapılar, 70‘lerin sonlarına doĝru Kürdistan’ın tüm alanlarına ulaşarak büyük kitlelere kavuştular... Ama tüm siyasal yapılarımiz tecrübesizliklerinden dolayı 12 Eylül darbesine çarptıklarında büyük oranda kan kaybına uĝradılar..PKK 1984 tarihinde silahlı eylemlere giriştiĝi andan itibaren Kürd toplumuna pek yabancı olmayan „Evet efendimci“ diyebileceĝimiz Kürdistan tiplemelerinden biri şekillenmeye başladı... Bu tiplemenin Kürd toplumunda zemin bulması çok kolaydı.. Çünkü, dinden, feodal yapıdan kaynaklanan alt zemini vardı... Bu tiplemeye giren Kürdlerin bir bildiĝi vardı... „Başkan ne dese odur“ diye... Başkan „baĝımsız, birleşik Kürdistan“ dese de doĝrudur, başkan „baĝımsızlık, federasyon ve otonomi ilkel millieyetçiliktir“ dese de doĝrudur...Yani, bu çevrenin tek doĝrusu başkan gerisi yalan!!!Kürdistan’da ikinci tipleme, Kürd özgürlük mücadelesinde savaşmadan yenilen gruplar ve çevreler.. Bu grup ve çevreler yenilgi psikolojisi ortamında kendi saflarında hep „suçluları“ aramaya başladılar... „Oturanlar“ kısmen kalanlardan daha şanslıydılar.. Çünkü, oturanlar „demlenirken“ kalanlar „sorumsuzlaşmaya“ başlıyorlardı... Bir suçlu aranırken hep kalanların saflarında aranmaya başlanır... Gruplar ve çevreler gün geçtikçe atomize olmaya başladılar..... „Ben bilmez, başkan bilir“ diyenler silahlar eşliĝinde kitleselleşirken, „ben bilir, kimse bilmez“ler dahada daralmaya başladılar... Kuzey Kürdistan’da atomize olan grup ve çevrelerin, en büyük rakibi kendisine en yakın olanların yolunu kesmek oldu... Küçük bir insiyatif oluştursan dahi herkes „hura“ der işin içine girer daha fazla adamımı nasıl içine yerleştiririm hesaplarıyla...O küçük ruzgar diner ve herkes evine gider..Atomize olan yapılanmalar, atomize olmuş bireyler yarabildiler... O bireylerde başkasını bulmasalar kendileriyle kavga ederler..Kürdistan 3. Kişilik ise „baĝımsızlar“.... Bu baĝımsızların büyük bir kesimi bir aralar PKK tarafından „ aydınlaştırılmışlardı“... Her „köyde“ „aydınlar birliĝinin „ üyeleriydiler.... Bunlarda kendi içinde çeşitliler... Bir kısmı işler kötüye gitiĝinden dolayı „ örgütlere“ hakaret etmeyi meslek seçmiş... Bir kısmı „utangaç Apocudur“... Bir kısmı yarınlarına yatırım olsun diye hem „ben her şeyi bilirim“ diyenlerle hemde „her seyi başkan bilir“ diyenler arasında yayık gibiler..Son yılların kadro manzaraları böyle gözüme çarpmaya başladı..... Siz nasıl görüyorsunuz?

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.