Ana içeriğe atla

Irak ve Kürdistan secimleri üzerine

  15 Aralik günü, Irak ve Kürdistan halklari yogun bir sekilde, secim sandiklarina giderek oy kullandilar.. Bir yil icinde Iraklilar ve Kürdistanlilar 3 defa secim sandiklarina gittiler.. 30 Ocak günü, Anayasa’yi hazirlayan ve bir nevi Kurucu Meclis rollünü oynayan Irak Parlamentosu üyelerini, Kürdistan Parlamentosu ve Eyalet meclisi üyelerini secmek; 15 Ekimde Anayasa icin referandum ve en son olarak 15 Aralikta 4 yil boyunca yasama görevini üstlenecek Federal Irak Parlamentosunu secmek icin oy kullandilar..Araplari bir kenara birakirsak, Kürdler cephesinde bu secimlere bakildigi zaman, 30 Ocak secimlerine Kürdistanlilar, tam bir bayram havasinda katildilar.. Hem Irak Parlamentosuna gidecek Kürdistanli Parlamenterleri, hem Kürdistan Parlamentosu üyelerini ve Mahalli Meclis üyelerini ve hemde % 98 oranda Kürdistan’in bagimsizligina evet oyu kullanarak parelel bir referandum yaptilar.Daha sonra 15 Ekimde yapilan Anayasa referandumuna Kürdler’in bir kesimi katilmadi ve Kürdler icin biraz buruk gecti diyebilirim... Nedeni ise Kürdlerin söz konusu olan kesimi Anayasa’da „Kürdlerin haklarinin garanti altina alinmadigini“ düsünüyor ve „Araplarla yapilan bu birlik girisimlerinin Kürdlere ve Kürd davasina zarar verdigine“ inaniyorlardi.. Bu son secimler de ise Kürdistan’da alabildigine ciddi tartismalar gündeme geldi. .. Bir aydan beri Kürdistan toplumunun gündeminde olan ve büyük tartismalara neden olan sorunlarin basinda, „ idari yolsuzluklar“, „haksiz kazanc“, „ iki idarenin birlesmemesi“, „Kürdistan Parlamentosunun islevsizligi“, „elektrik, su vb..“ temel ihriyaclarin giderilmemesi gelmekteydi..YNK ve KDP bu secim süreci icinde cok ciddi elestirilerle karsi karsiya kaldilar. Onlarda tüm basin, yayin, hükümet olanaklarini ve örgütlerini seferber ederek, yapilan elestirilere cevap vermeye, gerceklestirdikleri projeleri anlatmaya basladilar.Buna ragmen elestiri yapanlarin tümden haksiz olmadiklari ve bir cok elestirinin yerinde oldugu KDP ve YNK de kabul ediyordu.. Kürdistan Ittifaki Listesi cevresinde toplanan gücler, Kürdistan aydin ve akademik cevreleri de Kürdistan’da yasanan olumsuzluklara dikkat cekiyor ve „Bagdat karsinda Kürdlerin tek ses ve tek irade“ olarak cikmasini savunuyorlardi.. Bu cevrelerin„Kürdlerin ic sorunlarini tartisma zemini ve siyasal partileri ‚cezalandirma‘ vesilesi Kürdistan Parlamentosu secimleri olmalidir“ yönündeki tutumunu Kürdistan halkinin destegini aldi.Son dönemler de cesitli basin ve yayin organlarinda yayinlanan, resmi olmayan secim sonuclarina göre YNK ve KDP’nin basini cektileri Kürdistan Ittifaki Listesi Kürdistan secimlerinde oylarin ezici cogunlugu alarak Yekgirtuyi Islami’yi marjinal bir duruma sokabildiler.. Yekgirtuyi Islami, ayri bir liste olarak secimlere katilma nedenlerini aciklamaya calisirken, ileri sürdügü nedenlerden biride Kürdistan idarelerindeki yolsuzluklardi.. Söz konusu partinin Kürdistan Ittifaki Listesi disinda secimlere katilmasi bir cok Kürd cevresi tarafindan „ihanet“, „düsmanlarin oyuncagi“ vs vs... degerlendirilmis ve bir cok alanda saldirilarla karsi karsiya kalmisti... Zaten bu partinin baskanida „ böyle tepkilerle karsi karsiya kalacaklarini hesaplamdaiklari“ söylüyor.Sonuc olarak Güney Kürdistanlilar tüm elestirilerine ragmen, kendi ulusal davalari icin, Anayasa’da yer alan haklarini korumak ve pratige aktarmak icin Kürdistan Ittifaki Listesi cevresinde kilitlendiler.Sünnilerin bu son secimlere yogun bir sekilde katilmalarindan dolayi, hem Sii Lisesi ve hemde Kürdistan Listesi eski gücünden kayip edecek, Iyad Allawi ve Sünnilerin en büyük iki listesi de Parlamentoya girecekir..Kisacasi; Irak Parlamentosu yeni bir kompozisyona ve yeni dengelere sahne olacaktir..Genel olarak bu önümüzdeki 4 yil ve özel olarakta 2007 yilinin sonuna kadar olan sürec Irak ve Kürdistan’in gelecegi üzerine ve birlikte kalip kalamayacaklari konusunda belirleyici bir rol oynayacaktir.Cünkü bugün Irak diye dayatilan bu topraklarda de facto 3 ayri iktidar, 3 ayri yapilanma ve 3 ayri devlet ortaya cikmis ve her biri kendi cikarlarini, hakimiyetini güvence altina almak istiyor.Bölgesel ve uluslararasi gücler, Kürdler, Sii ve Sünni Araplardan olusan bu gücleri tek bir cati altinda toplamak , zorla da olsa tutmaya calisiyorlar... Cünkü, tüm bölge gücleri kendileride birinci dünya savasi sonrasi olusan cikar oraminin yapay ürünleri olduklarindan, Irak’in dogal dagilma sürecine girmesinden ve rüzgarin kendilerine de ulasacagindan korkuyorlar.Bu 3 farkli cikar grubu, farkli umutlari, farkli dünyalari modus vivendi diyebilecegimiz bir Anayasa cevresinde tutmaya calisiyorlar. Bu Anayasa uygulamaya konulmadigi sürece sadece ve sadece bir bos ve ishe yaramayan bir kagit parcasi olarak kalir.Ortadogu’da var olan tüm Anayasalarin ortak kaderidir. Demokratik bir Anayasa’nin pratige aktarilmasi icin demokratlara ve güclü sivil toplumlarina ihtiyac vardir.Ama, Irak’ta böyle bir zemin ve yapilanmalar yok... Siiler, kendi dini devletlerini kurmak istiyor ve hakimiyetlerini tüm Irak’a yaymak istiyorlar..Sünniler, var gücleriyle Irak’i yine eski Saddam yönetimi dönemine, merkezi iktidarin güclü oldugu terör rejimine götürmek istiyorlar..Kürdler ise, kendi ulusal taleplerine kavusmak, sartlari yakaladiklari taktirde kendi bagimsiz devletlerini kurmak istiyorlar..Bu ciplak realitelerin disinda söylenen her sey, güzel sözlerden, mesajlardan ibarettir.Bundan dolayi bu önümüzdeki 4 yil Federal Irak’i olusturan, bu kompozantlarin kendi geleceklerini belirleyecekleri bir sürec olacak..Bugün hâlâ bu gücler bir arada kaliyorlarsa, biricik nedeni Amerikalilarin askeri ve siyasi olarak alanda olmasindan dolayidir.Yoksa, simdiye kadar Irak diye adlandirilan bu topraklar, daha büyük kiyimlara sahne olacakti ve var olan gücler arasinda belkide en kücük bir bag kalmayacakti.Zaten Irak ve Kürdistan dört bir taraftan farkli cikar gruplari, farkli istemlere sahip devletler tarafindan kusatilmis durumdadir.Böyle bir ortamda Kürdlerin, Kürdistan Ittifaki Listesi cevresinde toplanmalari, Bagdat ve Kürdistani kusatan tüm sömürgeci güclere karsi tek irade ve tek güc olarak cikmalari önemliydi. Güney Kürdleri bu gercegi basardilar. Güney Kürdistan yönetimi, Bagdat Parlamentosunda bulunan Kürdistan Parlamenterlerin ve halkinin önünde duran en önemli görevleri söyle siralayabiliriz:1) Görünen odurki, Irak ve Kürdistan’in icinde gectigi bu sürecte, olusacak hükümet bir koalisyon hükümeti olacaktir... Federal Irak’i olusturan Kürdler, Siiler ve Sünni Araplar bu Hükümete ortak olacaklar.. Cünkü, böyle hassas bir ortamda taraflarin birinin distalanmasi durumunda, yeni baska sorunlarida beraberinde getirecektir. Zaten ABD bir cok güclüklüklerle Sünnilerin yeni kesimini politik sürece katabildi. Böyle bir ortamda Kürdler yine Cumhurbaskani ve bugüne kadar sahip olduklari bakanliklari almalidir.. Cünkü, Federal Irak’i olusturmaya calisan iki millet var: Kürdler ve Araplar...2)Yeni Hükümetin olusumundan hemen sonra, Kerkük ve diger isgal edilen Kürdistan bölgelerin sorunlarini cözmek ve 58. Maddeyi uygulamak icin , daha önce Allawi hükümetince IKP Sekreteri baskanligindaki komisyon harekete gecirilmelidir, gereken parasal sorunlari cözülmelidir.. Ayrica Anayasa’da bilirtildigi gibi Kerkük meselesi 2007 yilinin sonuna kadar cözülmelidir. Kürdler, girecekleri her ittifakin olmazsa olmaz sarti olarak bu meseleyi gündeme getirmeliler. Bugün dahi, bu secimlerde de görüldügü gibi, Kerkük’ün bir cok kazasi Kerkük’e baglanmamasina,, Arap kolonlari oy kullanmasina ve bir dizi Kerküklü Kürd awarelerin kendi sehirlerine dönmemelerine ragmen, resmi olmayan verilere göre Kürdistan Ittifaki Listesi oylarin % 65‘ini aldi.. Bu durumda Kerkük’ün Kürdistani kimliginin ne kadar derinlerde oldugunu ve Kürdlerin her zaman bir sehirde cogunlugu teskil ettigini gösteriyor.3) Anayasa’da belirlenen ve 50 civarinda olugu sanilan cikarilmasi gereken yasalarin Kürd halkinin zararina olmamasi icin cok ciddi bir hukuksal savas gerekiyor. Federal Irak bayragindan, ulusal marsina, Bölge ve Vilayetlerin temsil edelicegi Meclise kadar bir dizi temel sorunlara iliskin yasalar cikarilacaktir.4) Secim öncesi ABD, Kürdler ve Siilerin, Sünnileri sürece katmak icin Kahire, Bagdat ve Ankara’da Anayasa’nin bazi maddelerinin degistirilmesi icin verdigi sözler bazinda, Parlamentonun toplanmasindan sonra 4 ay icinde söz konusu degisiklikler yapilacaktir.. Bu degisiklikler var olan Kürd kazanimlarini kusa cevirebilir.. Cünkü, söz konusu olan degisikler, federasyon, zenginlik kaynaklari, Irak’in kimligi gibi Kürdler icin temel ve hayati önemde olan alanlara iliskindir. Bundan dolayi, hem Kürdistan siyasal önderligi ve hemde Bagdat Kürdistan delegasyonu bu süreci ciddi bir sekilde kontrol altinda tutmalidir vs. vs..Kürdler bir yandan bu girisimleri yaparken, diger taraftan „kendi evini“ düzenlemelidir.1)Kürdistan Anayasasi mutlaka en kisa zamanda olusturulmalidir. Cünkü 15 yildir, siyasal partilerimiz bu sorunu cözemediler. Kürd halkini Anayasasiz biraktilar. Irak iki yil önce Saddam’in denetiminde kurtuldu.. Bugün bir Anayasasi var.. 3 secim yapabildi.. 2) Kürdistan idareleri mutlaka birlesilmelidir.. Yoksa Kerkük’ün gelecegi tehlikeye sokulur, Kürdistan’in gelecegi tehlike sokulur. Kerkük halki Hewlêrle mi yoksa Suleymaniye idaresiyle mi birlesir? Ayrica baska bir sorun daha var, zaten son yillarda iki idare cevresinde cikar gruplari olusmustur.. Ayrica bu dogal bir sürectirde.. Ama biz bu cikar gruplari tek bir Kürdistan Hükümeti cevresinde birlestirmedigimiz taktirde, Güney Kürdistan’da herkesin kolayca yutabilecegi ve celiskiler yaratabilecekleri istikrasiz bir ortam olusur. Bu iki baslilik, yürütmeyi tümden Parlamentonun konrolunden cikarmis durumdadir... Parlamento’da islevsiz bir duruma düsmüstür. Cünkü, Parlamento tek bir bakani cagirip bir seye soramiyor.. Eger Suleymaniye idaresinden bir Bakani cagirip ve herhangi bir yolsuzluk hakkinda soru sormak isterse, niye Hewlêr idaresinden birini cagirmiyorsunuz diye itiraz edebiliyorlar... Yada tam tersi...

  1. Caksazi ve paksazi“ kampanyalari her tarafta yürütülmelidir.. Temiz bir toplum icin gereken adimlar atilmalidir.

Yani kisacasi Kürdistan’da demokratik bir toplumun temellerini atmadigimiz sürece, biz Bagdat karsinda da zayif düseriz. Yarin Bagdat yönetimi YNK ve KDP’ye shu soruyu sorabilir: Sizin günlük ve haftalik gazeteleriniz, mahalli ve uluslararasi yayin yapan televizyonlariniz var.. Bu paralari nereden getiriyorsunuz? Onun icin Kürdler gereken adimlari atmalidir.Kürd Evinin yeniden düzenlenmesi her seyden daha önemlidir. Bizim Kürd liderlerinin en cok sevdikleri „egerle“ baslayan cümleleriyle ifade etmek gerekirse, eger Bagdat’ta isler yürümüyorsa, Kürdlerin üzerine yeniden sulta kurmak istiyorlarsa, Anayasa cigneniyorsa, Sünniler Siiler ic savasa giriyorlarsa ve biz ayrilmak istersek bize saglam ve hazir bir zemin gerekir. Partilerimizin esas görevide bu zemini hazirlamaktir.Sonuc olarak Kürd halki ve aydinlari elistiri haklarini sakli tutarak Kürdistan Ittifaki Listesi cevrsinde kenetlendi ve büyük bir ulusal sorumluluk gösterdi..Simdi sira Kürd siyasal partilerinde..

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.