Ana içeriğe atla

Güney Kürdistan’da Kadın Sünneti rezaleti üzerine...

  10 Mart günü bana gelen e-mail’leri kontrol ettiĝim zaman sevgili Oya’nın „Güney Kürdistan’da kızların sünnet“ olayına karşı bir kampanya ilişkin notuna rasladım.. Ama, çok geç kalmıştım.. Çünkü, Oya benden Güney Kürdistan’da basınında 8 Mart günü yayınlanması planlanan ingilizce, fransızca, almanca ve kürdçe(soranca) yayınlanan açıklamanın türkçe çevirisini istiyordu.. Oya’nın bu notunu vesile ederek Güney Kürdistan’da genç kızların sünnet ettirilmesi üzerine bir şeyler yazmak istiyorum.Aslında Güney Kürdlerin „Xetene“ yada „Xeteneyî Jin-Afret“ dedikleri „Sünnet“ yada „kadınların sünneti“ sorunu ben daha önce bir çok, çeşitli vesilelerle gündeme getirmeye çalıştım.Ama, hep bizlerin çok önemli „gündemlerimiz“ olduĝundan dolayi „ bu da nerede çıktı?“ denilerek ciddiye alınmadı ve es geçildi. Ama, ortada Kürd kadınlarına karşı din adına, islam adına korkunç bir suç işleniyor... Yıllardan beri Güney Kürdistan kadın kuruluşları, akademisyen, yazar, şair ve gazeteci Kürd kadınları bu çaĝ dışı geleneĝe karşı kampanyalar yürütüyor ve mücadele ediyorlar... Ama ne yazık ki bu „xetene“ denilen vahşette karşı hâlâ ciddi bir adım atılmış deĝildir.. Bugün bu sorun yada kadınlara karşı vahşet Güney Kürdistan sınırlarını aşarak dünyanın demokratik güçlerin ve dünya kadın hareketinin gündemine de girmiş bulunmaktadır.Bu sorunun bu boyutlara taşınmasının elbette öncüleri ve mimarları Kürd kadınlarıdır.. Onların sayesindedir ki bugün bu sorun tartışılmakta ve uluslararası gündeme taşınmış bulunmaktadır. Aslında Kürdlerde millet olarak böyle bir ulusal gelenek yoktur. Kuzey Kürdistan’da böyle bir şeye, yani kadınların sünnet olayına hiç rastlamadım ve duymadım.. Güney Kürdistan’ın Behdinan bölgesinde de böyle bir olay yok.. Ama Güney Kürdistan’ın Aşaĝı Kurmancasını konuşan ve özellikle Araplarla sınır teşkil eden Germiyan mıntakasında çok yaygın bir olay. Genç kızları „sünnet“ yada „xetene“ eden çevreler, bu olayı islama baĝlıyor ve „dinsel bir emir“ olarak lanse ediyorlar.. Buna gerekçe olarak Hz. Muhamed’ın kızı „Fatma’nın da sünnet“ edildiĝini gösteriyorlar. Bilindiĝi gibi böyle bir gelenek islam öncesi Arap kabileleri arasında yaygındı... Islam nasıl Arapların bir çok geleneklerini farklı biçimlerde kendi bünyesine almışsa, bu „kadınların sünnet“ olayınıda almıştır.. Ama, islam öncesi Arap kabilelerine has olan bu gelenek, islamı kabul eden halklar üzerine aynı biçimde etki yapmamıştır. Her halk şu veya bu biçimde kendi ulusal motiflerini de dine katmış, Arapların bazı geleneklerini dıştalamıslardır.. Mesala „kadınların sünnet“ sorunu Afrika’da çok yaygınlık gösterirken, başka alanlarda aynı etkiyi gösteremiyor ve hatta hiç yoktur.. Ülkemizin Güney parçasının yukarıda sözünü ettiĝimiz bazı bölgelerinde bu uygulanış biçimi korkutucu boyutlardadır.. 21 Şubat 2007 tarihli „Hawlatî“ gazetesinde yayınlanan bir haberi okuduĝum zaman, „kızların sünnet“ olayına ilişkin verilen rakamlar insanın aklını durduracak nitelikteydi. Habere göre bir sivil toplum kuruluşu tarafından Güney Kürdistan’ın farklı bölgelerinde 116 köyde yapılan araştırma sonucunda 10 yaşının altında 2320 kız çocuĝu „biçak, jilet ve makasla“ sünnet ettirilmiş.. Wadi adlı sivil toplum kuruluşunun temsilcisi Felah Muradxan’ın verdiĝi bilgilere göre „2005 yılında Germiyan mıntıkasının 40 köyünde 1534 kadınla yaptıkları görüşmelerde 902 kadının sünnet ettirildiĝini“ söylüyor Herkesin bu güne kadar üzerine durduĝu Afrika ülkeleriyle kiyaslandıĝında „bu oranın çok yüksek olduĝunu“ söylüyor sayin Muradxan... Yine sayın Muradxan’ın verdiĝi bilgilere göre „2007 yılında 55 köyde görüşülen 1691 kadından 1029 tanesi sünnet edilmişti.. Ayrıca tecrübeli bir tim tarafından Hewlêr’in farklı 21 köyünde görüşülen 440 kadından 389‘u sünnet ettirilmişti“ diyor.. Bugün bir çok Kürd kadını açık bir şekilde bu „sünnet olayının“ sebep olduĝu tahribatlar üzerine konuşuyorlar.. 28 yaşında olan Arezu „Hawlati“ gazetesine yaptıĝı açıklamada „ 9 yaşında olduĝu zaman 3 kız arkadaşıyla sokakta oynuyorduk.. Annelerimiz bizi alıp Suleymaniye’nin Serçinar mahalesinde bir ‚Koca karıya‘ götürdüler. Biz tuvalete kaçmaya başladık ve kapıyı üzerimize kapatık.. Kız arkadaşlarım korkudan aĝlıyorlardı.. Daha sonra bizi zorla götürdüler ve tıraş biçaĝıyla sünnet ettiler“ diyor. Arezu bu „sünnet olayının“ yan etkilerinden söz ederken „ aybaşı olduĝum zaman acı çekiyorum ve çok iltihaba neden oluyor“ diyor. Şirin 30 yaşlarında bir Kürd kadını, evlenmiş ve bir çocuĝu var. Şirin’de „Sünnet“in yan etkilerinden söz ederken „ cinsel birleşmeden hiç bir zevk alamıyorum..Çünkü, sünnet ettirildim ve benim üzerine çok kötü etki yaptı.“ diyor.  Çinûr, 36 yaşında bir Kürd kadınıdır.. 13 yaşındayken sünnet ettirilmiş.. Cinûr’un annesi onu sünnet ettirmek için çok uĝraşmış, ama o hep kaçmıştır.. sonuçta annesi kendisine „ eĝer sen sünnet olmasan elin deĝdiĝi ekmek haram olacak“ diyor.. Sonuç olarak o da bu felaketten kurtulmuyor. Cinûr’da sünnet’in yan etkilerinden söz ederken „ çok ender cinsel birleşmeyi arzu ediyorum.. Cinsel birleşme esnasında eşime karşı çok soĝuk kalıyorum.. Bu durum ise kocamı başka kadınlara yöneltiyor ve o da ‚eĝer böyle devam ederse başka kadınla evlenirim“ diyor.. Evet bir makale çerçevesinde daha fazla bu „sünnet felaketine“ uĝrayan ve ömürlerini çile içinde geçiren kadınların dramına örnekler vermek boyutları aşıyor.. Bir çok genç kadın kocalarını tatmin etmeyecekleri korkusuyla evlenemiyor.. Bir çok kadın „kızlık zarları“ bozulmuş korkusuyla ömürlerini korku içinde geçiriyorlar. Yukarıdan verdiĝim bir kaç örnek her şeyi özetliyor.. Genç kızların küçük yaşlarda klitoris ve labialarını keserek, cinsel isteklerini öldürerek, psikolojik ve fiziki doĝal dengelerini bozan çaĝdışı ve insanlık dışı bir uygulama ile karşı karşıyayız. Şimdi benim önümde Kürd kadınına yapılan bu felaketin durdurulması, yasaklanması için gereken yasal düzenlemelerin yapılması amacıyla „Kürdistan Başkanına“, „Kürdistan Parlamento Başkanlıĝına“ ve „Kürdistan Bölgesi Bakanlar Kuruluna“ nisan ayında verilmek üzere bir imza kampanyasının metni var.. Bu tekstin içeriĝine katılmamak elde deĝil. ( Imza kampanyasına katılmak için http://www.stopfgmkurdistan.org/ adresine giriniz yada [email protected] adresine bir E-Mail yazınız) Uluslararası Saĝlık Örgütüne göre (Kürdistannet.org--- Wadi) Afrika ülkelerinden sonra Güney Kürdistan %60 sünnet edilen kadınlar oranıyla ikinci sıradan yer alıyor.. Bu durum biz Kürdler için millet olarak tam bir felaket, trajedi ve yüzkızartıcı bir olaydır.. Cinsel birleşmeden zevk alamayan kadınlarla girilen ilişkiler, tecavuzdur... Bir toplumun ciddi bir kesiminin böyle bir ortama sürüklenmesinin kabul edilir bir tarafı yok. Güney Kürdistan’da bu hususta ciddi tepkiler var.. Bu günlerde bazı Kürd sanatçıları „kadınların sünnetine“ başka bir deyişle „XETENE“ ye ilişkin bir dokumenter film yaparak Hewler, Suleymaniye ve Kerkük’te gösterime sokuyorlar..  Hawlati gazetesi Cami imamı Lokman Ismail’ın „ Kızların sünnet ettirilmesi sevaptır, ama yapmasalarda günah deĝildir“ dediĝini yazıyor.. Cami imamız orta bir yol bulmaya çalışıyor.. Bu noktada Kürdistan ulusal kurumlarına, yani Kürdistan Başkanına, Parlamentosuna ve Kürdistan Hükümetine büyük görevler düşüyor. Bu hususta yapılacak tek şey „Kadın Sünnetinin kadınlara karşı uygulanan şiddetin bir parçası ve suç olduĝunu ilan etmektir“.... „Kız sünnetine“ karışan veya teşvik eden tüm kesimlere karşı yasal yaptırımlar için yasal ortam hazırlanmalıdır... Bugün Güney Kürdistan’da her gün iki kadın namus meselesinden dolayi ya öldürülüyor veya intihara zorlanıyor.. Bu yetmiyormuş gibi en insani ve doĝal cinsel duyguları yokediliyor.. Kadınların bu sünnet olayının doĝrudan karşılıĝı erkeklerin cinsel organlarını kesmektir. Hangi erkek, hangi imam yada molla bunu kaldırır yada kabul eder?Bu rezalete, bu trajediye ve felakete son vermek Güney Kürdistan Ulusal Kurumlarının görevidir. Kürd halkıda bu konuda sessizliĝini bozmalıdır. [email protected]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.