Ana içeriğe atla

GENELKURMAY ARABASI VE SECIM SISTEMI !

M.Kobal Aryali 25 05 2007GENELKURMAY ARABASI VE SECIM SISTEMI !Sanki Tanri, TC yöneticilerini akildan yoksun birakip Kürtleri inkâr ve öldürmekle, Kürdlere-de yapilanlari unutma ve katilleriyle birlikte yasamaya mahkum ederek cezalandirmistir. Genelkurmay ve sömürgeci partilerin entirika ve daleverelerine yenik düsen kürdler, yenilgilerinden ders çikarmamak için ugrastiklari izlenimini veriyorlar. Geleceklerini kin, siddet, savas ve gerginliklerde garantileyen insanlar, ülke yöneticileri az degildir. Nedenler farkli olsada davranislar aynidir. Sözkonusu ortak davranislara sahip olmalarinin ana unsuru sefil, paranoyak bir psikolojiye sahip olmalaridir. Bu tipler hangi makamda ve nerde olurlarsa olsunlar, hertürlü zihinsel, toplumsal gelismeleri minacik dar dünyalarina uygun satolara göre açiklayarak kendilerine uydurma gayreti içinde olurlar.Türk Genelkurmay, generallerinin yönetim anlayislari özellikle Kürd sorununa bakislari her dönem ayni sefil ruh halini yansitmistir.Türk yöneticileri, bütün etnik gelismelere, toplumsal baskaldirilara bu dengesiz ruh haliyle yaklasmistir. Kürdistan Milleti kürek mahkumu gibi türk inkâr,söven sistemi ve askeri isgal zoruyla yasamak zorunda birakilmistir. Bütün türk hükümetlerin, Kürd meselesini siddetle çözme veya erteletme retorikleri, sagci ve solcusuyla bikinlik veren nakaratlari tekrarlamalari büyük bir patlamaya gebe gbi. Sürekli ayni yöntemin izlenmesi türk yönetim sisteminde bagisiklik kazanarak bir kültür, gelenek haline getirilimstir. Mevcut gelenegin kaniksanmasi toplumun belli kesimlerince sahiplenilip süreklilik kazanmasi için de araçlar olusturulmustur. Sözkonusu araçlar türkiye disinda bir benzeri bulunmayan ve irkçiligin sembolu olan Atatürk, Bayrak, ve bölünmez vatan hikayeleridir.Türk basbakan'i Erdogan bu retorigi son olarak 18 Mayis 2007'de Kürd sehri Van'da tekrarlayip Genelkurmay nezdinde Baykal'dan daha çok güvenilir ve Kürdleri daha kolay kandirabileceginden hereketle Kürdleri tehdit edip güven tazelemistir.Stoac'u filozoflar, iradesiz insanlari kafasina tasma geçirilmis köpeklere benzetir. Bir köpek arabaya baglandigi zaman eger arabanin pesinde gitmek isterse zaten tasmasi onu çekecektir. Ancak köpek arabanin pesinde gitmek istemezse bile her durumda bunu yapmaya mecbur kalacaktir. Stoaci filozoflardan Zenon ve khrysippos'un toplumsal hayvanlasmayi anlatan imgeleri sanki türk toplumu, anayasasi ve seçim sistemi için söylenmis.Türk seçim sistemi, kemalist anayasa tasmasi bütün parti, basin yayin yöneticilerinin basina geçirilmis ve ipin diger bir ucuda Türk Genelkurmay'in arabasina baglanmis gibi, Genelkurmay arabayi hangi tarafa çekiyorsa o yöne dogru sürükleniyorlar. CHP gibi kemalist fasist partilerin disinda kalan diger statökocu partilerin itirazlari, itiraz etmeyenlerden farki tasmalari sikilarak yerlerden sürünmeleri olmustur. AKP üçyüz elliyi askin milletvekiliyle kürtlerden baska kimseye horozlanmamistir, insiyatifi korkakça Baykal'a kaptirarak gelecek seçimlerde koalisyon hazirliklarina girismistir. AKP yalniz basina daha fazla yönetmeye nefesi yetmedigini ispatlamistir. Erdogan'da kendi sahipleri gibi sadece Kürdleri tehdit etti ve dis geçiremediklerine koyrugunu indirmistir. Siyaset; akil ve cesaretle yapilir, AKP bu iradeyi gösterememis ve firsati kaçirmistir. Adam gibi adam sloganiyla Demirelin atina binen Mehmet Agar, legal siyasetin adam öldürmekten daha kolay olmadigini anlayarak dag, ova siyasetinde, çark etmis ve yeterince anlasilmadigindan hareketle asil amacinin Güney Kürdistan'in Musul, Kerkuk sehirlerini almak oldugunu belirterek Kürd düsmanligi sahsinda dengesizligini tekrarlamistir.Itihat teraki'nin irkçi, katliamci gelenegi, fasist kemalist cumhuriyet yönetimi altinda devam etmektedir. TC'nin Komünist sistemi tehlikeli buldugu 1960 li yillar sonrasi Perinçek gibilerini devrimcilerin içine illegal cephede görevlendirip kontrololünü saglarken, CHP gibi sol etiketli partilerle demokratlari, legal solculari ve özellikle Kürd kizilbas kitlesinin kontrolünü hedeflemistir. Diger gerici fasist partilerle'de sunni kürdleri hedefleyen TC, halkimizin inançlari üzerinde oynayarak güçlerini bölmüs,birbiriyle çatistirmis ve hertülü ulusal, hak, hukuktan yoksun birakarak inançlari üzerinde istedigi gibi oynayarak bir iktidar basamagi haline getirmistir. Kürdistan kizilbas kitlesi CHP'nin nasyonal fasist özünü fark ederek basamak olmaktan çikmis, fakat geçmiste AP, MSP ve bugünde AKP tarafinda kullanilan Kürd sunni kesimi sömürgeci partilere basamak olmaktan kurtulamamistir.Görünürde seçimle isbasina gelen bütün hükümetlerin ipi daima genel kurmayin elinde olmustur. Genelkurmay belirledigi ana siyasetin disina çikan bütün hükümet baslarinin bogazini sikarak kendisine bagladigi bir sir degildir. AKP gibi ideolojik,türkçü islamci bir hükümetin ezici bir çogunlukla iktidar olmasi ve AB, ABD'nin ekonomik, siyasi, askeri ve manevi destegine ragmen kilit sorun olan kürd meselesine iliskin hiç bir olumlu icraatti olmamistir. Kuzey Kürdistan bölge halkinin oylarini alan AKP Kürd meselesinde tam bir duygu tüccarligina soyunmustur. AKP kendisine destek veren kürdleri hüsrana urgratti, onurlariyla oynadi, tabii onurlarini bir kas olarak tasimiyorlarsa. Milletvekilli olma ugruna sömürgeci partilere ön ayak olan kürt kökenli siyasetçiler bu sömürgeci partilerden aldiklari maddi manevi destekle halkimizi vicdansizca kandirmaya araç olmuslardir. Halkimizi türk siyasal sömürge sistemin kaziklarina alistiran bir ulusal hain gürühü olusturularak tüm partilerde görevlendirilmis gibi bir tablo mevcuttur. Türk siyasal sistemin köklerine elestirel yaklasan hiç bir partiye iktidar imkani tanimayan Genelkurmay, Kürt meselesinde AKP ile ortak bir politika izlemenin tadini çikarmistir. Kürt meselesinin taalli plana ve hasir alti edilmesi için sûni gündemlerin olusmasi kendiliginden degil, önceden planlanan bir stratejinin uyarlanmasidir.Laik, anti laik biçiminde dort büçük yillik iktidar süreci Kürdün tasfiyesini hedeflemistir.Türk generalleriyle sivil partileri ve bürokratlari arasinda gerçek anlamda dinci, anti dinci çatismasi büyük bir yalandir. Imam hatip okullarin en yogun yapildigi dönemler, CHP li ve cunta generaller dönemidir.Elbette AKP ile Genelkurmay ve diger muhalefet partileri arasinda ayriliklar,çatismalar mevcuttur, ancak mevcut çeliskiler Kürt meselesinde degil, iktidar rantini kapisma amaçlidir.Türk cumhuriyeti Kürdistan millet sorununda hareketle bütün toplumsal sorunlari kanla bastirmada ender devletlerden biri oldugunu artik herkes tarafindan görülmüs ve bilinmektedir. Laik anti laik tartismasinin tek hedefi Kürdlerin hak ve devlet sahibi olmasinin engellenmesidir.TC tarihi boyunca en büyük kriz-i Kürdlerin devlet sahibi olma korkusudur.Türk ordu ve partilerin çeliskisi Kürdler sözkonusu oldugunda ortada kalktiginin en canli örnegini AKP döneminde yasadik.Türkiyenin temel sorunu, bas çeliskisi Kürt sorunu oldugu türk yöneticileride hemfikirdir. Ancak çözümsüzlük konusundanda birbirlerinden farkli degiller. AKP karsisinda son derece marjinal kalan Genelkurmay eksenli kemalist muhalefet, AKP'yi yenilgiye ugratmis, meclisi islemez hale getirerek cumhurbaskanini seçtirememenin samatasini herkese yansitmanin karsiliginda Kürd meselesini istedigi biçime sokmustur. Kaldi ki türk yasa yapicilari ve kurucularinin kendi kanunlarinin irzina geçmeleri yeni degildir. Geçmiste klasik cuntalarla darbe yapan türk genelkurmay'i keskinlesen ve Özgür Kürdistan bazinda merkezilesen kürdistan ulusal devletlesmesi ve uluslararasi müdahale kaygisiyla riske girmeyi göze alamiyorlar. Dolayisiyla A.Gül'ün cumhurbaskanligina aday olma olayinda oldugu gibi anayasa darbelerle birbirlerini alasagi etme sürecine yeniden ihtiyaç duyabilirler. Kürtler, ulusal güçlerini bunlardan birinden yana degil, ulusal özgürlükleri için firsatlari degerlendirmeliler. Türk anayasasinin mayasi askeri zorla, hukuksuzluk ve Kürd inkâri üzerine sekillenmis oldugunda genelkurmaysiz siyaset yapilamiyor. AKP'nin türk islam hükümeti Genelkurmay'in ekstremist kemalistligine teslim olmasi veya kazanmasi kürdler için bir sey ifade etmeyecektir. Kürd milletine yapilan zulum, linç ve ulusal direnisimize, büyüklerimize yapilan hakareti sineye çekmemeliyiz. Asil oyun Kürdler üzerinde oynaniyor.Kürdistan ulusal demokratik haklarindan yana olan Kürdistan'i parti ve olusumlarin kanatlari budanmis, takatan düsürülmüs ve kafadan sakatlanarak parçalanip yeterince hirpalannmis olduklarindan Kürdistan toplumu için çekim merkezi olmaktan çikarilmistir. Bu daginik dönemlerimiz TC'nin provokasiyon, saldiri ve katliamlariyla karsilik buldugunu unutmusa benziyoruz. ! Malatya'da oldugu gibi türk olmayanlar biçakla dograniyor. Gün geçmiyor Kürd direnisçilerin cenazesi kaldirilmasin. Kim bu direnisçiler ? kardeslerimiz, akrabalarimiz ve Ulusumuzun çocuklari. Açik ki bu manzarayi bir ümür boyu izleyemeyiz.Otuz milyona varan küzey Kürdistan toplumu bu seçimde'de kendisi için belirsiz, sömürgeci sistemin partileri için iktidar nimetleri olarak kullanilip harcanmak istenmektedir. Parlamento'da gizli gündemli, Genelkurmay insiyatifli ve Erdogan'inda katildigi toplanti sonrasi yasananlara bakilirsa herkes rolünü gayet iyi oynuyor. Kürd sorunu degil, laik anti laik sarkisi birinci gündem maddesi yapilmis ve seçim sonrasi bu sûni gündemi kürd sorunun bölgesel ve uluslararasi dozuna göre biçimleyerek kizistiracaklardir. Dünya'da dinsel inançlar insanin sagduyusuyla uyumlu bir hale getirildi. Ortadogu toplumlarinda özellikle türkiye'de Kürdleri kandirma iktidar olma ve iktidarda düsürülmenin aracina dönüstürülmüstür.Sömürgeci sistemin seçim rüzgârina, dinci anti dinci tuzagina akilsizca kapilan kürtlerin sayisi gittikçe çogaliyor ve AKP'yi magdur gösteren, akil magduru Kürtlerin yazilarindan geçilmiyor. Dini inanci ne olursa olsun, vicdan ve onur sahibi her kürd sömürgeci partilere karsi halkimizi uyarmali, yürtsever kurum ve bagimsiz Kürd adaylarini desteklemek için çalismalilar. Türk isgalcilerin tek karin agrisi Kürd meselesidir, bu meseleyi akil, adalet ölçüleri içinde çözebilecek olgunluga ve plana sahip türkiye yöneticileri partileri mevcut degildir. Bir asira yaklasan kürdistan isgalinin insanca çözümünde yana olan bir tek türk yöneticisine raslanilmamistir. Kürdistan'i özgürlestirecek güç; kürdçü demokratik, yürtsever bir karizmanin, cephenin olusturulmasiyla mümkün olur. Birbirimize karsi güvensiz yaklasimimizin nedeni kendi özgüven eksikligimizden kaynaklaniyor. Ulusal gelecegimize karsi sorumlu ve yurtsever bir düsünceyle hareket edersek, arzuladigimiz cephe dogal olarak olusturulacaktir. [email protected]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.