Kürd milli güçler cephesinde dökülen döküleye.

Türk egemenlik sistemin kontra “Kürtçü”süne biat eden edene.

Türk egemenlik sistemin Kürdistan'daki odağın kapısından ikbal arayan arayana.

Sahi ne oluyor?

Bayram değil seyran değil şu kimi Kürd aydın ve siyasi çevrelerin Türk egemenlik sistemin İmralı uçbeyi A. Öcalan'ın kapısında kuyruğa girmelerinin hikmeti ne olaki?

Gayeleri “ulusal birlik” mi?

Elbette değil.

Ulusal birlik; ulusal güçlerle olur.

İmralı uçbeyinin literatorunda Kürd milli hedefleri olmadığı gibi, Kürd milli potansiyelini tasviye vardır. Amacı Kürdleri “Türkiye uluslaşması” içinde eritmektir. Kuruluşundan bugüne teori-pratiği bu olmuştur.

Bunu görmek çok mu zor?

İmralı güdümlü oluşumlar ulusal güç olmadığına göre nasıl oluyorda İmralı kapısında şelte sermenin ismi ulusal birlik oluyor akıl karı değil.

Hani “PKK bir devlet projesi”ydi!

Yaptıkları ahmaklıklarına gerekçeleride var.

Neymiş efendim “değişmişler”!

Hayır efendim İmralı endeksli oluşumlar değişmemişler. Değişen onlar değil, onların kapılarında yeni kapıkulu olmak için baş vuranlardır.

Sahi İmralı endeksli oluşumlar nasıl değişltiler? Devletin kurduğu ve Kürd milli potansiyelini tasviye ile görevlendirdiği bir güç nasıl değişti?

İmralı uçbeyinin -ve siz bunu Türk Genelkurmayın emir eri olarakta okuyabilirsiniz- tespit ettiği adayları seçimlerde desteklemek neyin nesi?

Bu atanmışlar bir kısmı seçilecekler. Kürd milli egemenliğini gasp eden Türk medclisine gidip Atatürk ilkelerine bağlılığını deklere edecekler. Türkiye denilen hata ülkenin bölünmez bütünlüğünü koruyacaklarına kendilerinden olmayan namus ve şerefleri üzerine ant içecekler. Bu düşürülmüşler desteklenerek mi ulusal birlik kurulacak? Şaşarım bunu diyenlere.

Hani şunu söyleseler onları anlamak mümkün.

“Ülkede yaşayabilmek için onların dümen suyuna gitmek zorundayız. Bu nedenle eski düşüncelerimizden vazgeçtik. Nihayetinde güç onlarda. İşin uçunda bir köye muhtar olmakta var. Niye bu kısmeti tepelim.”

İşin gerçeği bu. Fakat bunu söyleme cesaretini gösteremiyorlar.

Olabilir!

Bir yerde bunada amena denilebilinir. Tercih sorunudur denilip geçilebilinir.

Fakat bu değilde, İmralı endeksli güçlerin değiştiğini iddia ederek sistemin tetikçilerini milli bir güç olarak Kürd milletinin önüne servis etmeleri ahlaki olmamanın çok ötesinde milli kaygılarının olmayışlarına delalettir.

Bu kişi ve kesimlerin bu tutumlarıyla hizmet ettikleri Türk egemenlik sistemin Kemalist kanadının icra etmeye çalıştığı planın kendisidir.

Bu kesim pusulayı şaşırmıştır. Birkaç ay önce de Türk ırk anayasasındaki kısmi değişiklik için yapılan referandumda da cami kanadının kuyruğuna takılmıştı.

Demek ki, Kürdlerin millet olmaktan doğan haklarının savunucusu olmadın mı sistemin şu veya bu kanadının yedeğine düşmenin pek bir nitel farkı yok. Referandum sürecinde camicilerin, seçim döneminde de kışlacıların yedekleri olunur. Birgün camici, ertesi gün kışlacı olunuyormuş. Bu da Türkiyeci olduklarının sonucudur. Fakat bu kesimler bir türlü Kürdistan'i olamiyorlar.

Bir seçim süreci yaşanıyor. Türk egemenlik sistemin ik farklı kanadı -cami ve kışla- arasında kıyasıya bir mücadeleye sahne oluyor.

Bu mücadele aranasında Kemalist kanat kendi “Kürtçü” odağına bir görev biçmiştir. Cami kanadını geriletmek için “Kürtçü”süne ihtiyaç duymuştur. Önünü açtığı gibi dönemsel olarak nasıl hareket edeceğinide önüne koymuştur.

Cami kanadının en aşağı Kürdistan'da önü kesilmesi için kendine Kürd diyen geniş çevrelerin birlikte hareket etmelerinin sağlanması söylenmiştir.

Türk Kemalist kanat merkezinden aldığı emir üzerine İmralı uçbeyi kendi mankurtlarını harekete geçirdi. Mankurtlar aldığı emir gereği birgün önce onun bunun ajanı ilan ettiklerine gülücükler yollamaya başladı.

Gülücüğü alanların haritaları değişti. Kurulan tuzağa cumburlup takıldılar. Ayıp olmasın diye de değişenlerin kendileri değil, İmralı endekslilerin olduğunu söylemeyi kurtuluş bildiler.

Bu gerekçe onları paklar mı, paklamaz mı göreceğiz ama bu tutumlarıyla Türk Kemalist kanadın ve onun Kürdistan'daki uzantılarının destekleyicileri konumuna düştüler.

Bu tutumlariyla iradelerini İmralı uçbeyine teslim ettiler.

Kimse celelenmesin. İmralı uçbeyinin atanmışlarını destekleyenler onlardır. Atanmışlar İmralıyı iradeleri biliyorlar. Bunu açıkçada söylüyorlar. Bu iradesizleri vekilleri olarak destekleyenler doğal olarak iradelerini İmralı uçbeyine teslim ediyorlar.

Dedim ya. Kimse celelenmesin. Dediklerimden bir yanlışlık yok. Bana kızacaklarına nasıl bir rezalete bulaştıklarına kafa yorsunlar. Ki çoğu tanıdığım kişiler. Daha düne kadar “PKK bir devlet projesidir. A. Öcalan Türk Genelkurmayın bir emir eridir” diyenlerdir.

Değişti diyorlarsa nasıl? Bunu açıklamak zorundadırlar. Bunu yapamiyorlar, yapamazlar. Çünkü İmralı uç beyinin değişmesi eşyanın doğasına aykırı.

Geriye orta da kabak çiçeği gibi açmış yeni İmrucular kalıyor. Biraz utangaç takılsalarda süreçte alışırlar. Bu vesileyle Türk egemenlik sistemi Kürd milletini biraz daha denetim altına almak için önemli bir mevzi daha kazanmış olur.

İmralı uç beyine üslendirilen görev zaten bu.

Bugünden sonra onun atanmışlarını destekliyoruz diyenlerin bu işin neresinde yer aldıklarını sormanın artık bir kiymeti kalmamıştır.

13 Mayıs 2011