Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 5 May 2009

KUŞKU TOPLUMU?

Egemen devletler ve egemen anlayışlar sürekli toplumda kuşku yaratarak kendi hakimiyetlerini sürdürüyor, toplumun yan yana gelmesi onları rahatsız ediyor, kimisine solcu, kimisine sağcı, kimisine dinci, kimisine dinsiz diyerek sürekli çatıştırmayı kendi egemen hakiyetlerinin geleceği için yaptılar yapıyorlar.
Mesele T.C Devleti geçmişte bir çok katliamı birilerine yaptırdı ama günü geldiğinde onlarada aynı zülmü ve katliamı yaptı yapıyorda.
Bu gün devlet içerisinde Cumhuriyettin kuruluşunda bu güne kadar çeşitli isimlerle örgütlenmiş olan çeteleşmeyi güyah teşhir etmektedir ama bunu yaparkende topluma güvensizliği örgütlemektedir, falancamı ergenekoncu, filanmı ergenekoncu, basınmı onada bulaşmış, ordumu onada bulaşmış, dini örgütlenmelerimi onada bulaşmış devrimci sol örgütlermi onları zaten ergenekon kurmuş, kürt özgürlük hareketimi onun mayası zaten ergenekonca atılmış gibi yaygaralarla sadece ve sadece devleti aklayarak günahı birilerine çıkartmak istemektedir bunu yaparkende toplumda kuşku ve panik yaratarak yan yana gelmelerini engelleyerek kendisine buradanda pay çıkartmak istemektedir.
Kuşkusuz bu yukarıda belirtmeye çalıştığım kurumlarda, kuruluşlarda bu karanlık ergenekon çete içerisine girmiş olanlar olabilir, mutlaka bu devlet güdümlü karanlık örgütlenme buralarada kancayı atmış olabilir bunun olmaması anormal olur çünkü çıkar çevreleri her yerde ve her düşüncede mevcuttur olacaklarda ama devlet tamamen bir kuşku yaratarak hiç bir kuruma güvenilmeyeceğini ilan ediyor bunu yaparkende sadece güvenli olan bir güç varsa oda devlet olduğunun üstüne basa basa yapıyor.
Mesela PKK, DHKP.C, MLKP, TKP/ML, DEVRİMCİ KARARGAH gibi sol ve kürt örgütlerinin tamamen ergenekon bağlantılı olduğunu hata bazı islami örgütlerinde tamamen bu bağlantılarla kurulduğunu idia ederek düzen karşıtı yapılanmaların tamamen kuşkulu olduklarını söylemekte ve bunları söylerkende tamamen devleti ve gerçek karanlık derin devletin örgütlenmesi olan ergenekonu aklamaya çalışmaktadır?

Devletin bu yönlü propagandası anlaşılırdır toplumu böl parçala yönet mantığıdır?
Kuşkusuz bu yapılanmaların içerisindende aynı zihniyet sahipleride vardır ama bizlerin tamamını aynı kefeye koymak yada öyle değerlendirmemiz doğru bir yaklaşım olmaz, doğru bir yaklaşımda değildir?
Bu yapılanmaların ve farklı yapılanmalarında devletin yaklaşımına benzer yaklaşımları sürekli vardır kendilerinde ayrılan yada farklı düşünenlere mutlaka bir kulp takarlar dönektir, ajandır, yok subjektif ajandır, yok objektif ajandır, yok satılmıştır, yok haindir vs vs ayrılanların hiç birisinin haklı bir gerekçesi yoktur olamazda çünkü egemen kültür buradanda hakimdir, ayrılanlar mutlaka yok edilmeliler, öldürülmeliler yada seslerini kesmeliler, sesleri kesilmeli mutlak suratle? hele hele ayrı bir örgütlenmelerine girmelerine asla izin verilmemeli, onlar düşünmemeli düşüncelerini kitlelere taşımamalı bu en sakıncalı durum olur nedenmi bu cephedende kendilerine göre iktidar sahipleri vardır kendilerinin saltanatlarına helal gelmesini istemezler!
Bir çok konuda olduğu gibi buradanda resmi ideoloji kendisine benzetmeyi yaşatmış, yaşatıyor!
Bu baskı ve saldırgan tutum gene devletin işine yaramış yarıyor örneğin kürt hareketi PKK en çok bu mantıkla ayrılanlara yaklaşmış, saldırmış ve en çok tetikçi ve itirafçı yaratmıştır mütavazi bir şekilde kendi yaşamlarını sürdürmeye çalışanlarında başına gelmedik bir şey kalmamıştır, saldırılar tehditler hainlikleri ajanlıkları hele helede ergenekonculukları?

Bu kuşku yaratma politikası devletin kirli bir oyunu olmasına ramen bizdende tüm kirliliğiyle devam etmektedir ve öyle bir hal aldı ki muhalifler bir birine güvenmeyecek bir duruma geldi, örgütlüler örgütsüzlere, örgütsüzler örgütlülere güvenmeyecek bir duruma geldi kısacası güvensizlik ve kuşku yayarak birileri kendilerini yaşatmaya devam ediyor devam edeceklerde belli bir zaman daha, bu güvensizlik ve kuşkuculuk mutlaka aşılmalı bu aşılmasa beyler bizim boynumuzda daha çok boza pişireceğe benziyor.

Bostancıda yaşanan şidetli çatışmadan sonra infaz edilen Orhan Yılmazkaya ve örgüttü hakkında çok detaylı bilgilere sahip değiliz ve ortalıkta dolaşan bir çok kuşku yaratacak dedikodu dolaşmaktadır sanırım bunlarda bu kuşku politikasının bir ürünüdür gerçek olan bir durum varki Orhan Yılmazkaya,nın inandığı idialleri uğruna savaşarak can verdiğidir!
Bu kuşkudanda en az devlet kadar örgütlerde pay sahibidir! çünkü kitlelerin güvenini sarstılar ve kitlelerden örgütlere karşı bir güvensizlik ve kuşku hakim kılındı bunu devlet yaptı örgütlerde tuz biber serptiler!
Orhan Yılmazkaya şahsında 6 mayıs vesilesiyle Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan, Hüseyin İnan ve tüm direnerek toprağa düşen devrimcileri saygıyla anıyorum.
Ölümü yenenlere bin selam.
Kalender Şahin
[email protected]
www.kayiplar.com

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.