Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 20 July 2009

KITASAL BOLÍVARCI HAREKETİN KURULUŞ KONGRESİNE ÇAĞRI

Enternasyonal Ayacucho kahramanlık destanında olduğu gibi, bizim Amerika'mızın halkları bir kez daha, bu sefer daha fazla birlik, daha koordineli bir mücadele, dönüştürücü güçlerin daha fazla entegrasyonunu ve bunların hepsini kapsayan ortak bir devrimci stratejiyi yaratmayı zorunlu kılan ikinci bağımsızlıklarına ve sosyal kurtuluşlarına doğru giden süreci başlattılar.
Neo-liberalizme, vahşi yoksullaştırma süreçlerini ve devlet yolsuzluğunu genelleştiren sahte demokrasilere karşı değişim için ilerici bir saldırıya dönüşen büyük özgürleştirici direniş, kıtanın politik haritasında henüz sınırlı ancak hissedilir değişiklikleri harekete geçirdi.
Farklı başarılar, derinlikler ve tempoyla birlikte gelişen sola doğru dönüş, günümüz Latin-Karayip bölgesinin şüphe taşımaz gerçekliğidir. Henüz bütün ışıkları yetersiz olsa da cesaretlendirici bir olgu olarak karşımızda durmaktadır.
Bölgemizin az sayılmayacak ülkesinde halklarımız, artık hepsi yeni-sömürgecilikle uyumlaşmış ve tarihimizdeki önderlerin, kahramanların bağımsızlık, adalet ve özgürlük ideallerine ihanetin sorumluları olan egemen sınıf ve hükümetlerin sosyal ve ruhsal kamçısı altında daha fazla yaşamamaya karar vererek mücadele için ayağa kalkmışlardır.
Özgürlük mücadeleleri zorlu, karışık ve işkence verici olagelmiştir, çünkü değişim isteği her zaman onu derinliğine ve gereken yaygınlıkta gerçekleştirebilme olanaklarının daha üzerinde olmuştur. Ufuk netliği, krizin doğası ve onun etkileri üzerine bilinç, yeni tehditlerle başa çıkabilecek birleşik ve bunlara karşı bütünlüklü olarak hazırlığı olan organize güçler yoktu; özellikle de, ulusal ve kıtasal düzlemde bir birlik ve süreklilik arzeden alternatif öneriler eksikti kıtamızda.
Kıtasal Bolívarcı Koordinasyon (CCB), 6 yıllık varlığı boyunca, bu taleplere yanıt verebilmek için ısrarlı bir şekilde çaba harcadı ve bu noktada, sağın ve Washington'daki hamilerinin şiddetli saldırılarına rağmen bölgenin önemli bir bölümüne nüfuz ederek, koordinasyon eksikliğini gidermeye çalıştı, bundan dolayı gururluyuz.
Elde edilen gelişmeler, yine de, sürecin açığa çıkmayan devrimci potansiyelleri nedeniyle ve devrimci mücadelelerin kıtasallaşması ihtiyacının aciliyeti tarafından karakterize olan bir durumun güçlü talepleri karşısında etkisiz kalmaktadır; gerçek şu ki, bu talebe karşılık bulamazsak, kapitalist sistemin güncel dünyasal krizi ve bölgemizde, gezegenimizde onun büyüyen içler acısı etkilerinin altında kıtamız dramatik bir hale dönüşür.
Bizim Amerikamız'ın emperyalist merkezlere bağımlı ve onların gayri-meşru çıkarlarına endekslenmiş bir geleceği olamaz. Bizim Bolívarcı-Guevarist özgür Büyük Vatan (tüm Latin Amerika) projemiz, onun ulusal bileşenleri karanlık kapitalist-emperyalist gelecekten tam olarak kopuşmazlarsa, kendi yollarını bütünlüğün toplam bağımsızlığına giden ve derinlikli bir adalete, kendini tayin etme ve dayanışmaya dayalı büyük bir çok-uluslu ve çok-ırklı Libertador (Simón Bolívar)'un dediği gibi “mümkün olan en yüksek derecede mutluluk, sosyal güvenlik ve politik istikrar“a sahip bir topluma doğru geliştirmezlerse, kaosun ve barbarlığın içinde çöker gider. Kapitalizmin büyük krizleri, halkları daha fazla sömürme ve yoksullaştırmaya neden olan felaketlerin ötesinde, aynı zamanda büyük değişiklikler için büyük imkanlar da sunmaktadır.
Bu noktada, nitelik ve nicelik açısından önemli bir sıçramaya ihtiyaç duyduğumuzdan dolayı, CCB, Kıtasal Bolívarcı Hareketin Kuruluş Kongresinin aktif örgütleyicisi ve öncüsü bir konuma dönüşmeye karar vermiş; birlik, alternatif bütünleşme ve kıtasal büyük bir organizasyon yaratma sorusuna birlikte yanıt verme, özgül yanlarına saygı duyan ama ortak önerileri paylaşacak ve kıta çapında dönüştürücü eylemi yaratacak devrimci çeşitlilik temelinde bir birliği oluşturabilmek için; bu 6 yıllık mücadele ve inşa sürecinin deneyimlerini, tüm nüfuzunu ve kendisine duyulan sempatiyi değerlendirmeyi, kendi çevresinden öteye solcu devrimci politik, sosyal, kültürel güçleri, tutarlı tüm anti-emperyalist, anti-kapitalist kesimleri harekete geçirmeyi önüne koymaktadır.
İçinden geçtiğimiz günlerde dünya kapitalist sisteminin tarihinde yaşadığı en derin krizi, kapitalizmin güncel modeli olan neo-liberalizmin bozguna uğramasıyla sonuçlanacak ve yeni tip sosyalizmlere geçişe imkan sağlayacak uygun bir donemi açmaya meyillidir. Sağcı hükümetler ve onları ayakta tutan kurumlar, çok şiddetli politik ve sosyal sarsıntılara, derin yönetebilme krizlerine gebeler.
Solcu ve ilerici hükümetlerse sahip oldukları kazanım ve mevzileri korumaya, dünyasal krizin etkilerini tersine çevirebilmek için yapısal değişiklikleri derinleştirmeye, ekonomileri, mülkiyetleri, gelirleri ve iktidarları sosyalleştirmeye zorunludurlar yoksa, sağın, oligarşinin ve emperyalizmin faşist saldırıları karşısında bozguna uğrama riskini yaşamaları kaçınılmaz olacaktır.
Küba'nın bağımsızlık lideri José Martí'nin dediği gibi halklar yaşam ve ölüm kavşağında bulunmaktadırlar.
Vahşi kapitalizm altında halklarımıza acı çektiren bu dramatik varoluşu yaratan nedenleri açığa çıkartan, sosyalizmin özgürleştirici önerilerinin ortak öğelerini tanımlayan, herkesin kabul ettiği umut dolu sözleri özgürleştirici eyleme dönüştürme noktasında önemli bir katkı sunmaya yükümlü olacak Kıtasal Bolívarcı Hareketin kurumları ve mekanizmalarıyla birlikte birleştirici örgütsel çizgisini kapsayan bir Manifesto ile kriz içindeki kapitalizme bu koşullarda bir alternatif oluşturmaya çalışmak kaçınılmazdır.
Buradan yola çıkarak, önümüzdeki kongrede Büyük Vatan ve Sosyalizm için Bolívarcı Manifestonun içeriğini ve CCB'nin değerli programatik mirasını da baz alarak bu yeni stratejik enternasyonalist birlik zemininin temel kurumları ve çalışma normlarını tartışmayı öneriyoruz. Bunu yenilikçi bir ruh, açık bir mantıkla, yeni zamanların ve dünyamızın, Latin-Karayip bölgesinin karşı karşıya bulunduğu güncel büyük zorlukların bizden talep ettiği tüm devrimci hassasiyetimizi göstererek gerçekleştirmeyi öneriyoruz.
Üstünden atlanmaması gereken önemli bir nokta var: Rosa Luxemburg tarafından ta geçen yüzyılının başında tanımlanan, planlandığından daha dramatik bir şekilde kendi varoluşunun tartışmalı olacağı, tarihinde tekil bir döneme giriyor insanlık: “Sosyalizm ya da Barbarlık!“
Bir önceki yüzyılda, Bolívar'ın ve Amerika'mızın büyük liderlerinin özgürleştirici kampanyaları ve Karl Marx ve Friedric Engels'in son derece bilimsel nitelik ve insancıl hassasiyetle dolu hayaleti ısrarcı bir şekilde içeri alınmayı umut ederek bu ezilen kıtanın kapılarını çalıyor.
Söz verilmiş bu topraklarda bunun güncellik ve gelecek bulması için önümüzdeki 7, 8, 9 Aralık 2009 tarihlerinde, Venezüella, Caracas'ta gerçekleşecek Kıtasal Bolívarcı Hareket Kuruluş Kongresine coşku ve bilinç dolu bir şekilde katılmayı kaçınılmaz bir adım olarak görüyoruz.
Hepimiz Bolívar'da buluşuyoruz, Büyük Vatan ve Sosyalizm için
Bolívar Yaşıyor, Kavga Sürüyor!
Sosyalizm, Bağımsızlık, Özgürlük ve XXI. yy'ın yeni Devrimci Efsanesi için hepinizi kucaklıyoruz
ZAFERE KADAR DAİMA!

Kıtasal Bolívarcı Harekete doğru
Kıtasal Bolívarcı Koordinasyon
Genel Yönetimi ve Kolektif Başkanlığı

Mayıs 2009

Çeviren: Canan Ateş

CORREA: FARC'IN SÖZDE VİDEOSU, BÖLGEYİ İSTİKRARSIZLAŞTIRMAYA YÖNELİK Ekvator devlet başkanı Rafael Correa, Associated Press tarafından yayınlanan, FARC Sekretaryası'ndan bir komutanın sözde ’kendisini iktidara taşıyan kampanyayı finanse ettiklerini' söylediği bir videonun varlığını ciddiye almadığını; bu olayın, Honduras'taki darbeyle ve ABD tarafından beslenen uluslararası sağcı oluşumların bölgede değişim sürecini geliştiren hükümetlere karşı başlattıkları saldırıyla bağlantısı olduğunu söyledi: “Şimdi buradan diyorum ki, komisyon sadece 2008, 1 Mart'ındaki saldırıyı değil, Ekvator hükümeti, Alianza Pais (Correa'nın partisi), sadece FARC'tan değil herhangi bir yabancı gruptan bu zamana kadar 20 Cent dahi almış mı? Geçmişte de seçim kampanyası sırasında, Venezüella Devlet Başkanı Chávez'den, paramiliterlerden ve FARC'tan maddi destek aldığımızı iddia ettiler. Ne diyeceklerini bilemiyorlar. Bunlara inanıp inanmamak size kalmış: her zaman aynı şeyleri diyenlere mi yoksa ülkesini değiştirmek için hayatını ortaya koyanlara mı inanacaksınız?“ dedi ve halkı sadece Ekvator'da değil tüm kıtada sandık başlarında bozguna uğrayan, ancak her türlü silah ve aracı harekete geçirmiş durumdaki sağcı güç odakları tarafından geliştirilen büyük saldırılara karşı tetikte olmaya çağırdı. Bu noktada Honduras'taki darbenin tekil bir olay olmadığını, darbeci hükümetin dış destek olmadan iktidarda bir gün bile kalma şansının olamayacağını, bu desteğin de ABD'deki güçlü gruplar ve kıtadaki oligarşilerden geldiğini sözlerine ekledi. “Uyanık olmalıyız. Bir yy. önce Eloy Alfaro'yu öldürenler, şimdi de bizim “Revolución Ciudadana“mızı (Yurttaş Devrimi: Correa'nın önderliğindeki sürece verilen isim) öldürmeye çalışıyorlar, ancak endişelenmem: köpekler havlıyorsa, doğru yolda ilerliyoruz demektir,“ diyerek sözlerini tamamladı. 1 Mart 2008'de Kolombiya ordusu ve ABD askeri güçlerinin ortak bir operasyonuyla Ekvator topraklarındaki bir FARC-EP kampına yapılan saldırıda aralarında FARC Sekretarya üyesi Raul Reyes'in ve bir Ekvator vatandaşının da olduğu 26 kişinin ölümüyle sonuçlanan saldırı sonrası artan Ekvator-Kolombiya-ABD gerginliği, bu saldırının sorumlusu olarak Uluslararası Mahkemede yargılanan ve iki hafta önce Interpol'e yakalama emri için dilekçe verilen ve Ekvatorlu yetkililerce Ekvator'a resmen iadesi istenen Kolombiya eski Savunma Bakanı Santos meselesi ve Ekvator toprağındaki ABD üssünün boşaltılmaya başlanması gerilimi yükseltmişti. Haber: Canan Ateş

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.