Ana içeriğe atla

2010 Yılında, Kurdistan' ı Kuzeyinde Umutsuzluk, Güneyinde Umut Gelişecek Tarih: 1 January, 2010 21:51 2010 Yılında, Kurdistan' ı Kuzeyinde Umutsuzluk, Güneyinde Umut Gelişecek Rojhat Badikî 2009 yılını, geleceğimizi de yönlendirecek bir dizi olayların ardında geride bıraktık. 2009 yılında heyecanlandığımız, umud diye baktığımız bir takım gelişmelerin yanısıra, irademiz dışında gelişen olumsuzlukları da yaşadık. Yaşam ve mücadele de budur. Bazen iradi olarak olayları etkileme, yönlendirme ve bazen de olayların gerisinde, bizim pozisyonumuz ise, hep geri olmak oldu. Kurdistan ulusal müacedelesinin seyri, ulusal değer ve kavramları yok etmek için kullanılan argumanlar, 2009 yılı için bir handikap olarak hafızalarda yerini alacak. 2009 yılı ve öncesi yaşanılan handikaplar, bir ulusun davasının sorumluluğunu üstlenmedeki geriliğimiz, profesyonneliğin ötesinde amatör bile olamadığımız, bütün çıplaklığı ile gözler önüne seriliyor. Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinin genel bir değerlendirmesi, sorunları; iç ve dış etkenlerle ele alınıp değerlendirildiğinde, Kurdistan' ı, Kuzeyi, Doğusu, Batısı ve Güneyi ile birlikte, bir bütünlük içinde değerlendirmek zorundasınız. Kurdistan' nın bir parçasını, diğer parçalardan kopuk ve soyut olarak ele alıp değerlendirmenin boyutu kısır ve kendi içinde eksik kalacaktır. Kurdistan' ın hergangi bir parçasını ele aldığınızda onu diğer parçalarla olan etkileşimini, bu etkileşmenin, Sömürgeci devletler boyutu ile ele almak kaçınılmazdır. 2003 yılında Saddam rejiminin yıkılmasının ardında gelişen olaylar, bu olayların Kurdistan diğer parçaları ve diaspora da yaşayan Kürt' ler üzerindeki siyasal-politik, psikolojik ruhsal boyutları bilinmektedir. 2003 yıllı ve 2005 referandumu Kurdistan ulusal mücadelesi açısında, en parlak dönemdi. Saddam rejimi, yıkılmış, Irak devletini oluşturan bütün kurumlar dağıtılmış, Yeniden yazılan Irak anayasasında, önemli oranda ulusal haklar kabul ettirilmiş, 2005 genel seçimlerine pararlel yapılan refendumla, Kürt halkı % 98 oranı ile Bağımsız bir Kurdistan için oy kullanması, Kurdistan politik önderliğinin ellini her alanda güçlendirmesine, önemli kozlar kazanılmasına rağmen kullanılamama zaafiyeti...vs Kurdistan' ın 2003-2009 arasında yaşanılan gelişmeler-tıkanıklar, hakkında Anayasa Prf. M. Talabani yaptığı bir açıklama ile önemli ipuçları veriyor. Sayın Talabani, 2003 yılında Saddam rejiminin yıkılmasının ardında bir grup hukukçu-anayasa uzmanı olarak Kurdistan önderliğine Kerkuk ve diğer işgal altındaki ’'İhtilaflı'' bölgeler için danışmanlık yapmak için öneri götürdüklerini ama ciddiye alınmadıklarını belirti. Sayın Talabani, Kerkuk ve diğer işgal altındaki Kurdistan topraklarının sorunun çözümü için uluslararası alanda uzman bilirkişilerden oluşacak bir danışmanlara ihtiyaç olduğunu belirtiyor, Kerkuk ve diğer sorunların çözümsüz ve gün gittikçe Kürt' lerin aleyhine dönmesinin, Kürt önderliğinin plansız-programsiz hedef belirlemeden, kendi ve partilerine bağlı bilgisiz insanlarla çalışmalarından kaynaklandığını belirtiyor. 2009 yılı, Güney Kurdistan önderliği ve ulusal kazanımlar açısında taviz ve gerilemenin olduğu bir yıl oldu. 2009 yılının olumsuzluğu içersinde Nowşirvan Mustafa' nın başını çektiği bir muhalefetin Kurdistan' ın güneyinde ortaya çıkması, Kurdistan' ın Güneyi açısında olduğu kadar diğer parçalar açısında önemli bir şans ve kazanımdır. Güney Kurdistan önderliğinin eski doğu bloku önderliğinin pozisyonlarında olmaları ve Kurdistan' ın kuzeyindeki karamsar tabloya rağmen, muhalefet ve kısmi özgür basının olması 2009 yılı ve 2010 yılının başlangıcı için iyimser bir tablodur. Çünkü güney Kurdistan önderliği, ulusal sorunlar karşısında tavizkar ve iç sorunda da şefaf ve açık olmayan, diktatörlüğe giden bir yoldadırlar. Muhalefet ve özgür basın, Güney Kurdistan önderliğini bu konuda zorlayacağı aşikardır. Bunun için umutluyum. Kurdistan' ın Güneyinde var olan olumsuzluklara pararlel 2009 yılı içersinde muhalafet ve özgür basının gördüğü işlevden dolayı, gelecek için iyimserim. Kurdistan' ın Kuzeyinde yaşanılanlar malum, ’'Açılım, 17 cm ve Akıntı'' bütün gündemimizi belirledi. Bir ulusal dava, bir halkın ulusal davası, bu çapta küçültülüp ve bu cendere içinde sıkıştırıldı. Ezilen ve sömürgeleştirilen bir halkın, ulusal değer ve ulusal sembollerinin sıradanlaştırılıp hiçleştirilmesi, bunun yerine egemen ve sömürgeci devlet ve ulusun sembollerinin yüceltilmesi, sıradan günlük rutin bir iş oldu. Kurdistan' ın kuzeyi için, ulusal kavram ve değerlerin, Kurdistan halkını ayakta tutan ve onun köleleşmesini, kişiliksizleşmesine önünde bend olan sembollerin yaşatılması için yeni bir ruh, yeni bir dinamizme, yeni bir politik perspektife ihtiyaç vardır. Eski anlayış, ’' Türkiyelilik'' sınırları içersinde cebelleşen bir anlayışın kurtuluş olmadığı, olamayacağı ortadadır. Kurdistan' ın Kuzeyinde gelişen ulusal mücadele, gerek Kurdistan' ın diğer parçalarınden ve gerekse dünyadaki diğer ulusal bağımsızlik mücadelelerinden farklı bir seyir izlediğinden dolayı, büyük zorluklarla karşı karşıyayız. Sömürge ülkelerdeki ulusal bağımsızlik mücadelelerinin varlık ve mücadele zemini, düşünüş, örgütlenme, mücadele perspektifinin yoğunlaştığı tarz, nasıl bağımsız ve özgür olabilirim. Sömürge, statüsünü nasıl kırabilirim, sömürgeci devletin bütün kurum ve kuruluşlarını hangi yol ve yöntemlerle ülkemden kovarım, kendi topraklarımda ulusal egemenliğimi sağlarım ...vs iken. Bizim ülkemizde, özellikle Kuzey parçasında ise tersi bir rota izlemektedir. Kurdistan' ın Kuzeyinde, Kurdistan ulusal bağımsızlık mücadelesinde yer alan kimi parti, aydın, örgüt....vs Türkiyeliliği esas alarak Kurdistan ulusal sorununu çözmeyi esas almışlardır. Yani, bu kesimler ki, bu gün Kuzey Kurdistan ulusal mücadelesinin belirleyicileri! Konumundadırlar, Kurdistan' ın sömürgeleştiren ve onun sembolleri olan hiç bir kurum ve kuruluşu hedef olmamaktadırlar, onların Kurdistan' daki varlığından rahatsızlık duymamaktadırlar. Kuzey Kurdistan parçasının Osmanlılarla başlayan TC ile devam eden, Türkiyeliliği esas alan anlayış 2009 yılında doruğa çıkmıştır. TC bu alanda başarılı olmuştur. Kurdistan ulusal mücadelesini üstlenme iddiasında olanların., Ankara ve Türkiyeliliği esas almaları, ulusal egemenlik, bağımsızlık ve özgürlük ruhuna ters düşmektedir. Ama görünen o ki, durumun bir kaç yıl daha süreceğidır. TC' nin, Kurdistan' ı sömürgeci sisteme entegre etme, kendi ulusal değer ve sembollerini kutsatma girişimleri Kürt' lerin çeşitli kesimleri içersinde kabul görecektir. Ulusal bağımsızlık mücadelesinin karekterine, onun özüne göre niteleme yapıldığında bu kesimlere ’' İşbirlikçi'' kesim demek, Sömürgeciliğin Kurdistan' daki ’' Cahşları'' demek daha doğru olacaktır. Bu kesimlerin rol ve görevleri 2009 yılında doruğa çıktığı yıl, belirlemesi yapmak yanlış olmayacaktır. Çözülüş ve çöküşün olabilmesi, yada bu sürecin hızlanması için, Sömürgeci devletten, Türkiyeciliği red eden bir anlayışın gelişmesi ile mümkündür. Ama görünen o ki bu anlayışın yeniden filizlenip gelişmesi için zamana ihtiyaç olduğudur. 2010 yılında bunu başamarmak mümkün değildır ama bu düşünce anlayışının yeniden maddileşebilmesi için, bu inançta olanların daha fedakar, kararlı ve inatçi olması lazım. Kısacası, önümüzdeki temel görev, umutsuzluğa düşmeden kararlı bir şekilde, Bağımsız Birleşik Kurdistan şiarının savunucu olmak ve bu düşüncenin yeniden maddi bir güç olması için, değişim temelinde, yeni bir örgütlenme perspektifi geliştirmek gerekir. O halde kıblemiz Türkiyecilik olamaz, Kıblemiz Bağımsız Birleşik Demokratik Kurdistan' dır. Sersala Gelê Kurd u hemu Gelê Bindest Pîroz be...... Rojhat Badikî

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.