بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Aso Zagrosi on 23 January 2015

Çev: Aso Zagrosi

Hawlatî gazetesi 27 yıl boyunca Birleşmiş Milletlere bağlı “Gıda ve Tarım Örgütünde” danışman olarak çalışan ve 5 yıldan beri Kürdistan Hükümetine aynı alan da “danışmanlık” yapan sayın Dr. Talîp Murad ile yaptığı röportajı çevirerek yayınlıyoruz.

Hawlatî: İlk önce şu soruyla başlayalım. Kürdistan Hükümeti Başbakanlığına danışman olarak çalıştığından beri Kürdistan Bölgesinin tarım sektörünü nasıl değerlendiriyorsunuz?

Dr.Talîp Murad: İç tarımın durumu çok kötüdür. Tarım ürünleri ihtiyacını karşılamak için büyük oranda ithale bel bağlanılıyor. Hayvan ve tarım ürünleri dışardan geliyor. Var olan iç ürünler ise piasada görülmüyor… Çarşı ve pazarlara gidildiği zamanı geçmiş soğan vb. gibi şeyler hariç yeşillikler dahi dışardan geliyor. Tarım alanlarının korunmasına hiç bir önem verilmiyor. Bazı verimli ve suya yakın arazilere bina ve vilalar yapmış ve yerleşim alanları haline getirmişler. Eğer böyle giderse tarım alanları tehlikeli bir boyutta azalacaktır.

Hawlatî: Gıda güvenliğinin durumunu nasıl görüyorsunuz?

Dr. Talîp Murad: Gıda güvenliği çok kötü durumdadır. Buna rağmen tarım alanında sorumlular gazete ve dergilere verdikleri demeçlerde Kürdistan bölgesinde üretilen şu yada bu ürünün iç pazarın ihtiyaçlarını karşıladığını söylüyorlar. Bu söylenenler doğru değil, üretilen ürünler ihtiyaçların çok az bir kesimini karşılıyor. Bunun en iyi belgesi de Kürdistan çarşı ve pazarlarına gidildiği zaman nelerin Kürdistan’da üretildiği ve nelerin dışardan getirildiği açık bir şekilde görülüyor. Tarım Bakanlığının bir araştırması bende var. Kürdistan yapılan hayvancılık ancak iç pazarının et ihiyaçlarının %20’sini karşılıyor, geriye kalanı ithal yoluyla dışardan İran ve Türkiye’den geliyor. Bazı hayvanlarda kaçak yollardan getiriliyor ve burada satılıyor.

Hawlatî: Sözünü ettiğiniz eksiklikler hangi kötü sonuçları doğurabilir?

Dr. Talîp Murad: Bu eksiklikler Kürdistan bölge gıda güvenliğini bölge devletlerinin eline geçmesine neden olabilir. Eğer bu devletler bir hafta sınırları kapatsalar pazarlarda hiç bir şey kalmaz ve büyük bir gıda krizi olur. Kürdistan Hükümeti bunu düşünmüyor yada buna buna kulak vermiyor, ne yazık ki bilemiyorum. Eğer bu gidişat devam ederse ve hükümet böyle ise gıda güvenliği sağlanamaz.

Hawlatî: Fakat Kürdistan Hükümeti Gıda Güvenliğini sağlamak için bazı adımlar attı. Bunun en açık örneği tarım alanında 5 yıllık kalkınma planıydı.. Niçin bu çabalar sonuçsuz kaldı?

Dr. Talîp Murad: 2009 yılında yapılan Tarım Planı için 10 yada 11 milyar dolara ihtiyaç vardı. O dönem Maliye Bakanı olan Bayiz Talabani ile geniş katılımlı bir toplantıda birlikteydik.. B. Talabani bana “bu plan için bir dinar dahi ayırmamışız” dedi. Fakat ara sıra Tarım Bakanlığı yetkilileri yaptıkları açıklamalarda “bir milyar dolara yakın paranın harcandığını” söylüyorlar. Bana tuhaf gelen bazı tarım yetkililerinin planın %80’nine yakının tamamlandığını söylemeleridir. Kürdistan Bölgesinin yaptığı bugün ve yarın için gıda maddelerinin temin edilmesidir. Gelecek kuşakları düşünen etkili bir gıda güvenliği çalışması yok.

Hawlatî: Tarım ve gıda asayişine ilişkin eksiklikler nereden kaynaklanıyor ve niçin çözülmüyor?

Dr.Talîp Murad: Hükümet ve Parlamento tarımsal durumun iyileşmesini istiyorlar. İyileştirmek tek başına istemekle olmaz, iyileştirmek için Pratik çabalar gerekir. Gıda Güvenliğine dair Birleşmiş Milletlerin tavsiye ve yasalarına göre en azından ulusal bütçenin %10’nunu tarım sektörüne ayırmak gerekiyor. Fakat Kürdistan’da bu oran % 1,8’i aşamadı. Bu tam bir felakettir. Büyük sanayi ürünlerine sahip olan Avrupa’nın yada başka bazı bölgelerdeki sanayi ülkelerinin bazıları bütçelerinin %10 ve hatta %50’sini tarıma ve gıda asayışına ayırıyorlar, kendi ihtiyaçlarını kendileri karşılıyorlar.

Hawlatî: Peş peşe kurulan Kürdistan Bölge Hükümetlerinin kabinelerinde Tarım Bakanı olarak görev yapan şahsiyetlerin bir kesimi tarım alanında uzman değildi... Sizce buda tarım alanında ilerlemelerin olmayışının başka bir nedeni değil mi?

Dr.Talîp Murad: 1992 yılından bu yana 18 Tarım Bakanımız oldu. Bunlardan sadece bir tanesi tarım alanında uzmandı. Hiç bir şekilde hükümet temel bakanlıkları, tarım, eğitim, sağlık vb. bakanlıkları paylaşmaya ve partilerin dar çıkarlarına bağlamaya çalışmamalıdır. Hükümetin oluşumu sırasında Tarım Bakanlığına getirelecek şahsiyetin tarım alanın genelinde uzmanlığı tam olmalıdır. Tarım bakanlığı sağlam bir zemine oturtulmalı ve uzun vadeli plana sahip olmalıdır. Her dört yılda bir gelen her bakan kendi düşüncelerine göre yeni stratejileri denememelidir. Böyle uzun vadeli bir planı da Yüksek Tarım Komisyonu gibi kurum tarafından oluşturulabilinir. Ben 5 yıl ve bir aydan beri Kürdistan Hükümeti Başbakanlığının danışmanıyım. Kürdistan Hükümetinin iki kabinesini gördüm. Bu zaman dilimi içinde Kürdistan Bölge Hükümeti başkanlığına Tarım ve Gıda Güvenliğine ilişkin bir kaç proje sundum. Fakat sunduğum plan ve projeler üzerine çalışmadılar ve bana da cevap vermediler. Bir toplantıda daha önceki kabinenin Başbakanı Berhem Salih’I gördüm ve bana “Bizim petrolumuz var, tarımı ne yapacağız” dedi.

Kürdistan Hükümeti Başkanlığının danışmanı olduğum bu 5 yıl içinde Berhem Salih sonrasında Neçirvan Barzani’yi de görmedim. Onların danışmanı olmama rağmen sadece bir kaç dakikalığına Başbakan yardımcısı İmad Ahmedi görmüştüm…

Hawlatî: Siz daha önce işten ayrılmaya yada emekliğe sevk edilmeyi istemediniz mi? Böyle bir istemde bulunmuşsanız sonucu ne oldu?

Dr. Talîp Murad: Benim hazırladığım projeler üzerine çalışılmıyordu.. Hükümet Başkanlığı hiç bir şekilde bana danışmıyordu. Bu kadar zaman birilerini danışmanı olacaksın ve kendisini görmeyeceksin… Bu makul bir şey değildir. Bundan dolayı işten ayrılmak istedim, fakat istemim kabul edilmedi.

Hawlatî: siz uzun bir süre Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünde çalıştınız. İş konusunda bu kurum ile Kürdistan Hükümeti ve kurumları arasındaki fark ne ?

Dr. Talîp Murad: Ben 27 yıl boyunca Birleşmiş Milletlere bağlı FAO’da (Food and Agriculture Organization of the United Nations) danışman olarak çalıştım. Bu süre içinde söz konusu olan kurum adına 37 ülkede faaliyet yürütüm. Bu ülkelerin hangisine bir proje sundumsa sunduğum projenin büyük bir kesimini tatbik ettiler. Fakat Kürdistan’da olduğum süre içinde ne bana danışılıyor ve ne de projelerimi uyguluyorlar…

Hawlatî: Bu haftanın başında Gıda Güvenliği konusunda uluslararası bir uzman olarak Kürdistan Parlamentosuna davet edildiniz. Neleri konuştunuz? Kürdistan Parlamentosunun Tarım Komisyonun çalışmaları nasıl?

Dr. Talîp Murad: Gıda ve Tarım Güvenliği konusunda görüşmek amacıyla beni davet ettiler. Gördüğüm kadarıyla Komisyonun üyeleri samimiler ve bir şeyler yapmak istiyorlar. Fakat, tarım alanında uzman değiller. Parlamento üyeleri olarak tarım konusunda bilgileri var. Kürdistan’da bir grup tarım uzmanı var. Komisyon hazırlayacağı projeler için onları çağırıp bilgilerinden yararlanabilirler. Ben daha önce hükümete verdiğim “Tarım ve Gıda Güvenliği Yüksek Komisyonun Kuruluşu” ile ilgili projemi onlara da verdim.

Hawlatî’den

Çev: Aso Zagrosi

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.