بازبدە بۆ ناوەڕۆکی سەرەکی
Submitted by Anonymous (Pesend ne kirin) on 22 March 2009

“Mankurt“laşanlar!

“Mankurt“ ortaasya'da yaşanıldığına inanılan konkunç bir olayın kahramanı. Rivayete göre eşkiyanın biri bir çocuk kaçırır. Saçını kazıtır. Başına deri geçirir. Kızgın güneşin altına bırakır. Deri korudukça çocuğun başı sıkışmaya başlar. Saçlar dışarıya doğru değil, beynine doğru uzamaya başlar. Beyni tahrip eder. Çocuk aklını yitirir. Eski çocuk gider yeni bir çocuk gelir. Eşkiya çocuğu istediği kalıba sokar. Çocuk sahibinin dediklerini emir telaki eder hale gelir. Eşkiyanın kölesi olur. Yani “Mankurt“laşır. Hatta kendisini bulan annesini eşkiyanın emriyle öldürdüğü rivayet edilir.
Eşkiyalık ve Mankurtlaşma Türk toplumunun yaşam tarzı olmuş. Türk egemenlik sisteminde yönetim geleneği halini almış. Devşirmecilik bu anlayışın sonucudur. Her devşirilen artık Türk egemenlik sistemin emrinde çalışan birer “Mankurt“ur.
İmralı'daki Genelkurmay kapatması bunun sonut örneğidir. Onunda Mankurtlaştırdıkları var. Kürd milletinin yakasına bırakılmışlardır.
“Mankurt“lar milletimizin üzerine bir kâbus gibi çökmüşlerdir. Kürd milletini habis bir ur gibi kemirip durmaktadırlar. Milletimizin toplumsal dokusunda onarılmaz yaralar açmaktadırlar. Bu sürecin devamı halinde milletimiz korkunç zararlara uğrayacağı kaçınılmazdır.
Bu vahim durum karşısında Kürd-Kürdistan yurtseverim diyenlerin hep birlikte ayağa kalkıp ihanet karşısında siper olma zamanıdır. Bugün herkesin üzerine düşeni yapma zorunluluğu kendisini dayatmıştır. Yapılacaksa bugün yapılmalıdır. Yarın geç olabilir.
Burada herkes rengini açığa vuracaktır. Bu konu da orta bir yol olmayacaktır. Orta yolculuk düşmanın değirmenine su taşımaktır.
Ya Kürd milletinden yana olunacak, ya da Türk egemenlik sistemin
“Mankurt“ları olunacaktır. Ya onurlu yurtsever bir duruş gösterilecek, ya da ihanetin batağında onursuzlaşılacaktır.
Onurlu yurtsever duruş ihanet çeteleriyle varolan tüm ilişkilerin kesilmesi demektir. Onlara karşı cepheden tavır almaktır.
Onları Türk Genelkurmayıyla başbaşa bırakmaktır.
Bu konu da herkesin yapabileceği bir şeyler vardır.
Önümüzdeki seçimlerde bu Mankurtlara oy vermemek onurlu yurtsever bir duruştur.
İmralı'daki Mankurt ve onun Mankurtlaştırdıkları Kürd tarafı değildir. Onları Kürd tarafı olarak lanse eden aklıevel Kürd aydın ve siyesetcilerin neye hizmet ettikleri ortadadır. Bu çevreler, kontra artığın şu dediklerini okumuyorlar mı?
“Kürtlerin bugün arkasında ABD ve İsrail de vardır. Ayrıca Kürtlerin kendilerini savunacak güçleri vardır. İşte Türkiye'yi bekleyen asıl tuzak budur.“
Burada soru şudur.
Bu Mankurt kimin adına konuşuyor? “Türkiye'yi bekleyen asıl tuzak“ bu Mankurt'u niye bu kadar rahatsız ediyor? Bu ve benzer soruları bu zevat kendilerine sormazlar mı?
Eğer sorup daha hala “serok taktik yapıyor“ diyorlarsa bu zevatın beynini “serok“ dedikleri Türk Genelkurmay Mankurt'una rehin bıraktıklarını, kendilerininde Mankurtlaştıklarını söylemek hakaret sayılır mı? Sanmıyorum.
Çünkü onlar, bulundukları yerde memnundurlar. Mankurtlaşmayı yaşam biçimi seçmişler.
Ya rant, ya paye peşindedirler; ya da kendi egolarını tatmin ediyorlar.
Eğer hakaret olarak algılıyorlarsa o zaman bu hakkımı kullanıyorum.
Benim yaptığım sadece doğruları söylemektir. Gerçekleri dile getirmektir. Bunu kim üzerine alır, kim kızar benim değil, onların sorunu.
Ama inancın odur ki, Kürd milleti üzerine oynanan oyunlar bütün çıplaklığıyla eninde sonunda açığa çıkacaktır; oyunun aktör ve figüranlarından bunun hesabı sorulacaktır.
Milletimizin yakasına bırakılmış bu Mankurtlar sürüsü hak ettikleri cezaya çarptırılacaklardır.

***

Kimi çevre ve bireylerde Türk Genelkurmay-PKK'nin ortaklaşa Kürd milletine dayatıkları danışıklı döğüşlü kirli savaşın piyonlarıdırlar. Bunlarda bu savaşın suç ortaklarıdırlar.
Bunlar geniş bir yelpazeyi oluşturmaktadır.
Bu yelpaze içinde Kürd milletine karşı oynanan oynu kavramayan halkımızın bir kesimide var. Onların yaklaşımı duygusal. Onları anlamak mümkün. Onları söylediklerimin dışında tutuyorum.
Sözüm mürekep yalamışlaradır. Aydın ve siyasetci geçinipte bunca ihanete rağmen PKK ve dümen suyunda yüzen çevrelere destek sunanlaradır. Onlara sempati duyanlaradır.
PKK düşman bir güçtür. PKK Kürd tarafı değildir. Türk Genelkurmayın özel bir alayıdır.
PKK'nin kurmayı Türk Genelkurmay subaylarıdır. Dağlarda yaşamaları, Peşmerge elbisesi giymeleri bu gerçeği değiştirmiyor. Sadece maskeliler.
Dediklerim beynini PKK'ye rehin bırakmış çoğu çevre ve birey tarafından komplo teorisi olarak algılanacağınıda biliyorum. Ama kim ne derse desin bu gerçeği değiştirmiyor.
Dediklerim gerçek.
Gerçek olmadığını iddia edenler varsa beriye gelsin.
İmralı'daki Genelkurmay Mankurt'unu ve onun bir Mankurt'u olan pincelili Aysel Tuğluk'un söylediklerine karşı çıksın.
Karşı çıkmayanlar bu Mankurtların dediklerini onaylıyorlar demektir.
Mankurtların dediklerini onaylamak demek Kürd milletine ihanet demektir.
Bu dediklerim yanlış mı? Yanlışsa yanlış değin. Ama kimsenin bunu diyecek mecali yok.
Onları iyi tanıyorum. Beyinleri rehinli! Çünkü onlar Mankurturlar.

***

Kıl, Kaşıma, Akıntı, Avukat, Bin umut, Mersin, Şemdinli, Ankara-Ulus ve saymakla bitmeyen senaryo ve çeteler aynı merkez tarafından yazılmakta ve yönlendirilmektedir.
Çetelerin icra ettikleri eylemler açığa çıkmadıkça PKK'nin hanesine yazılmaktadır. Açığa çıktığında da her halükarda kılıfına uydurulmaktadır.
Kürdlerin bu konu gibi olayları tanımlamakta güzel bir atasözü var.
“Din ezım, nedin dızım.“ (Görürlerse benim, görmezlerse hırsızım)
Genelkurmay-PKK arasındaki ilişkide budur.
Kimin tarafından icra edilirse edinsin eylem PKK tarafından üslenilir. Bu konu da Genelkurmay-PKK arasında bir konsensüs vardır.
Eylem icra edilir. PKK üslenir. Genelkurmay yönlendirmesinde basın harekete geçirilir. PKK'nin ne kadar tehlikeli “bölücü örgüt“ olduğu propagandası yaptırılır.
Arkasında PKK devreye girer. Devlete karşı nasıl “mücadele“ ettiğini Kürdlere şırınga edilir.
Bunlar olup bitterken kimi çevreler oynanan oyunu çözemezler. Kendilerine vazife çıkarırlar. PKK'nin avukatlığına soyunurlar. PKK ve dolayısıyla Genelkurmayın değirmenine su taşırlar.
Ama bazen evdeki hesap çarşıya uymaz. Şemdinli'de olduğu gibi eylem yapanlar suçüstü yakalanır. O zamanda sahip devreye girer “iyi çocuklardır.“, “Vatan, millet ve devlet adına kurşun atanda yiyende kahramandır“ der.
Bazen bunun tersi de olur. Ankara-Ulus'taki eylem gibi tüm boyutlarıyla açığa çıkar.
O zaman da eylem yapan psıkopat olur.
Bu arada Türk Genelkurmayı ve PKK'de amaçlarına ulaşmış olurlar.

***
Genelkurmay, İmralı'daki Mankurtla elele vererek halkımıza karşı danışıklı döğüşlü kirli bir savaş sürdürmektedirler.
Kürd milletini “Türkiye uluslaşması“ içinde eritmek istemektedirler. Eritemediklerini katletmeye çalışmaktadırlar. Bu konu da “büyük ve muazam“ çalışıyorlar. Ama nafile.
Türk egemenlik sistemi ve Mankurtları Kürd milletine büyük zararlar verselerde emellerine ulaşamazlar.
İhanet odağının maskesi düşürülecektir. Bugüne kadar yarattığı tüm tahribatlar telafi edilecektir.
Halkımıza güveniyoruz. Halkımız bir çok badireyi aştığı gibi bu felaketide başında defedecektir.
Kürd milletini “misak-ı milli“ dedikleri Türk hapishanesinde bundan böyle zorla tutamazlar. Kürd milleti eninde sonunda bağımsız bir devlet olarak tarih sahnesine çıkacaktır.

1 Temmuz 2007

Şîroveyeke nû binivisêne

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.