Skip to main content
Submitted by Rojgar Merdoxi on 25 March 2011

Güney Kürdistan'ın Suleymaniye merkezli bir aydan beri düzenli bir şekilde gerçekleşen yürüyüş ve gösteriler tüm dünya Kürdlerinin dikkatlerini üzerine topluyor.
Güney Kürdistan kadar olmasa dahi Kürdistan'ın diğer parçalarında da bu yürüyüş ve gösteriler üzerine tartışmalar var.
Kürdistan'ın diğer parçalarını bir kenara bırakırsak, Kuzey Kürdistan'da Güney'de yaşanan olaylara sağlıklı bir şekilde yaklaşım gösterilmiyor.
Çünkü gelişmeler hakkında tek taraflı bilgilenme var.
Bilindiği gibi Güney Kürdistan'da 17şubat tarihinde "Berdergay Sera" da gösteriler başladığı zaman iktidar partileri olan KDP ve YNK Gorran Hareketini ve özellikle de bu hareketin lideri olan Nawşirwan Mustafa'yi suçlamaya başladılar.
Yaşanan olaylardan Gorran Hareketi'ni sorumlu tutmak yada tutmamak meseleleri tartışılabilinir. Bu konuda iktidar partilerinin ve Gorran'ın beyan ettikleri kendi "gerçekleri" var. Yeri geldiğinde üzerine durmaya çalışacağım.
Fakat, bugün Kürdistan'da yaşanan yürüyüş ve gösterilerin önü açılmasında Gorran Hareketinin rolü var.
Yıllardan beri Kürdistan'daki idarelere ilişkin farklı eleştiriler vardı.
Gorran'ın yayınladığı beyannamedeki 7 madde ve göstericilerin 26 talebi tam da olmasa da, büyük bir kesimi daha önce farklı şekillerde bazı Kürd çevreleri tarafından ifade ediliyordu. Fakat, kitleleri sokaklara dökerek iktidara doğrudan dayatma yoktu.
Gorran Hareketinin ortaya çıkışı, yayınladığı 7 maddelik talepleri ve Gorran'ın Suleymaniye'deki etkisi aylara sarkan bu gösteri ve yürüyüşlerin zeminini hazırladı.
Yoksa "Ber Dergay Sera" merkezli göstericilerle Duhok ve özellikle Hewlêrli bir çok kesimin paylaştıkları bir çok ortak talep var.
Fakat, Duhok ve özellikle Hewlêr'de yasal hiç bir gösteri ve yürüyüşe izin verilmiyor. Bu amaçla bir çok başvuru oldu ve hepsi sonuçsuz kaldı. Yasal olmayan yürüyüş ve gösterilerde polisiye yöntemlerle engelleniyor. Hatta Eğitim Bakanı ve Selahadin üniversitesinin rektörünün haberi olmadan KDP'ye bağlı öğrenci birliği 1 Nisan'a kadar öğrencileri evlerine gönderdi. Amaç üniversite endeksli yürüyüş ve göstericilerin önüne geçmekti.
Yoksa bazı kesimlerinin iddia ettikleri gibi Güney Kürdistan'da iktidara yönelik rahatsızlıklar Suleymaniye ile sınırlı değildir. Gorran Hareketi ve diğer muhalefet güçleri gelinen aşamada açık açık göstericileri destekliyorlar. Gorran ve diğer muhalefet partileri Hewlêr'de yüzbinlerce seçmene sahipler. Bugüne kadar hiç bir yürüyüşün olmayışı mantığa sığmıyor.
YNK'nin de imkanı olsaydı bu yürüyüş ve gösterileri engellerdi. Zaten bir çok alanda denemeler yapıldı, fakat, ters tepti..
Nawşirwan Mustafa'nın Güney Kürdistan iktidar elitinden kopması ve muhalefete geçmesi diğer muhalif kesimleri cesaretlendirdi. Bu anlamda Nawşirwan Mustafa'nın başını çektiği Gorran Güney Kürdistan'da çeşitli muhalif kesimlere şemsiye oldu.
Güney Kürdistan'daki gelişmeleri değerlendiren bazı Kuzeyli Kürdlerin yazılarını okuduğum zaman hayretler içinde kalıyorum. Bazılarına göre "Gorran'ın Güney Kürdistan için hiç bir programı yok, sadece ve sadece Kürd kazanımlarını karalayan girişimleri var" deniliyor. Bazılarıda Gorran'ı "yıkıcı", "bozguncu", "KDP ve YNK'nin barışını içlerine sindirmeyen iç savaş taraftarları" olarak değerlendiriyorlar.
Bir başka kesimde kendilerine göre Güney Kürdistan'daki olumsuzluklar sıralıyorlar, Gorran'ın hükümet ve parlamento'nun fesh meselesine katılmıyorlar. Fakat ilginç olan saydıkları olumsuzluklara bakıldığı zaman hükümet ve parlamento içi boş kavramlar ve işlevsiz yapılar olarak ortada kalıyorlar.
Bazı çevrelerde ülkede ve yurtdışında yapılan bazı gösterilerde atılan"bazı sloganları" yada "olumsuz pratikleri" sebep göstererek göstericileri ve Gorran'ı mahkum ediyorlar.
Kuzey Kürdistanlı bu çevrelerin bir çoğu Güney Kürdistan'daki iktidar partilerinin finanse ettikleri basın ve yayın kuruluşlarına dayanarak Gorran Hareketinin " Kürdistan iç meselelerini Bağdat'ta taşıdığını...... Gorran'ın Kürdistan Parlamentosu, Hükümeti ve anayasasını tasfiye etmek istediğini, Gorran'ın Kürd düşmanları tarafından desteklendiğini vs vs" yazıp/çiziyorlar.
Acaba Gorran çevresi bu tip iddialara karşı ne diyor? Bu hareketin önderi konumunda olan Nawşirwan Mustafa ne diyor?
Kuzey Kürdistan basın ve yayın çevrelerine bakıldığı zaman fazla bir şeyler söyledikleri yok.
Eğer gerçekten bağımsız, vicdanlı ve basın ahlakına sahip kurumlarımız olsaydı, Güney Kürdistan'daki gelişmelere ilişkin tüm tarafların söylediklerini gündeme taşırlardı. Var olan tarafların düşünce ve iddialarına bakılarak daha sağlıklı değerlendirmeler yapılabilinirdi.
Fakat, böyle bir ortam yok.
Acaba Gorran Hareketi'nin lideri Nawşirwan Mustafa genel olarak Güney Kürdistan'ın durumunu ve özel olarak son gelişmeleri değerlendirmiyormu?
Elbette değerlendiriyor.
Fakat, onun yazdıkları ve söyledikleri Kuzey Kürdistan'a yansımıyor.
Nawşirwan Mustafa'nın geçmişte yaşanan "Kurdkuji" savaşlarında aldığı rol, KDP ve YNK ile yaşadığı sorunlar hakkında bir çoğumuzun kendisine has düşünceleri olmabilir. Nawşirwan'ı "Kurdkuji savaşlarının mimarı" olarak değerlendirenler olacağı gibi, onu daha farklı bir şekilde değerlendirenler de olur.
Yarın Güney Kürdistan'daki ulusal kurtuluş hareketini değerlendirecek olan bağımsız tarihçiler daha objektif soruçlara varabilirler. Ortada da bir dizi belge var.
Genel olarak Kürdistan ve özel olarak Güney Kürdistan siyasal elitine bakıldığı zaman, Nawşirwan Mustafa teorik olarak en üretici bir kaç kadrodan biridir. Onun ciltlerce anılarını, Kürd ve Acem Tarihini, Demokratik Kürdistan Cumhuriyetini( Mehabad) Cumhuriyetin basınından itibaren inceleyen çalışmaları okunduğu zaman yukarıda söylediklerimden abartı olmayacağı görülecektir. Nawşirwan Mustafa'nın Kürd iç savaşında oynadığı role ilişkin yazıları okuduğum zaman onun bu teorik çalışmaları ve özellikle "Kürd-Acem Tarihini" nasıl başardığına hayret ettim. Sonuçta Almanca, İngilizce, Arapça, Farsça ve Kürdçe gibi dilleri bilen bir politikacıdır.
Nawşirwan Mustafa Güney Kürdistan'da son 40 yıl boyunca yürülen mücadelenin eksi ve artılarıyla sorumluluk derecesinde görev yapan 3 yada 5 kişiden biridir.
Nawşirwan Mustafa YNK içinde muhalefette geçtiği dönemden başlayarak ve Gorran Hareketinin oluşumundan bu yana sürekli takip etmeye çalıştım. Bu süreçte Nawşirwan ile yapılan 40 yada 50 söyleşiyi ve yüzlerce makalesini okudum. Yine bu süreçte Güney Kürdistan'ın tüm temel sorunlarına, Peşmerge, asayiş, istihabarat, maliye, parlamento, özgürlükler, üniversiteler, siyasal partiler, anayasa, Kerkük ve diğer işgal altındaki bölgelere iilşkin, komşu devletlerle ilişkiler meselesine kadar Nawşirwan'ın kaleminden çıkan ve Gorran'ın programatik düşüncelerini okumaya çalıştım.
Nawşirwan Mustafa son 4 yada 5 yıl boyunca Güney Kürdistan'a ilişkin en çok yazan ve konuşan Kürd şahsiyeti olduğunu söylersem abartma olmayacaktır.
Fakat bu gerçeğe rağmen hâlâ Kuzey Kürdistan'da "Gorran'ın Güney'in sorunlarına ilişkin programı ve projeleri yoktur" denilerek yazılar kaleme alanlar var.
Eğer "ben Gorran'ın düşüncelerine katılmıyorum" denilse mesele yok. Fakat, "projeleri yoktur" demek başka bir şey ve realiteye denk düşmüyor.
Devam edecek

Add new comment

Plain text

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.