uzun yürüyüş
Bilgi dağarcığımızda iki uzun yürüyüş vardır. Biri Mao'nun ki, diğeri Molla Mustafa Barzani'nin ki.. Birde içinde olup da farkında olmadığımız uzun bir yürüyüş vardır. Kürt milli hareketi örgütlenişini 1898 Kürdistan Gazetesi ile başlatırsak Kürt Milli Harektinin 112 yıllık bir zaman gibi uzun yürüyüşü görünür. Dünyamızda bu kadar yıllara yada bir asra mal olmuş hala kendi ayakları üzerine oturmamış milli sorunu hala orta yerde duran böylesi bir uzun bir yürüyüşe devam eden başka bir milli hareket var mı dır? Bilmiyorum. Kısmende olsa farkında olduğum tedricen bir yerlere vardığımız, lakin bu yürüyüşün bitmediği.Bitmeyen diğer şeyin kendimizi sürekli sorgulayışımız. Uzun yürüyüş uzadıkça bu sorgulamaların bilinç alanında bizlere yada milli harekete kazandırdığı yada kaybettirliklerinin neler olduğunu hala çözmeye çalıştığımızda diğer bir gerçeğimiz. Bu bilinç sorgulamalarını yaparken ne kadar duygusal ne kadar gerçekçiyiz. Öfkelerimiz, kinimiz, kıskançlıklarımız, kariyerlerimiz bu uzun yürüyüşte şüphesiz tikel ve toplumsal karekterine uygun olarak tarihsel rolünü oynuyor. Bu duygusal alanın ötesinde en önemli olanın bizi kuşatan ve üzerinde yaşadığımız coğrafyanın kendi politik dayatmalarının tanımı noktasındaki tezlerimiz; sürece müdahil olan fikirlerimiz.Milli mücadele içindeki yerimizi! tayin ettiğimizde, hala bu alandaki fikirlerimizin sorgulanması kaçınılmaz görülüyor. İnandığımız ideolojiler, tarihsel bakış açımız, siyasal savunularımız tek tek sorgulanması gerekmiyor mu? Gerekiyor. Tabi bu sorgulama düşüncelerimizden başka bir şey olamaz. Kişiliklerimizin ötesinde bu uzun yürüyüşü soluklandıracak yeni fikirler sunulmalı."Laf salatası olduk, artık icra görelim" diyenleri görür ve duyar gibi oluyorum. "-Buyrun, bizler birer lafazanık, yolunuzu kesen yok." diye sesleniyorum onlara.. Bir de tersinden "Amerikayı yeniden keşfetmeye gerek yok!" diyen var. Elin fikri ile yarin fikri aynı yarayı açmaz derler. Ortodoksluktan fayda gelmez. Hayat boyu kırmızı kaşkol takanlar olur. Se sinor'da yemin içenler vardır! Onlara bu aşkı yüreğinde taşı, aklı es geçme, derim bütün sevgimle..Bu laf dolaşmalarının ötesinde uzun yürüyüş devam ediyor.. Kuşağımız dünyanın her yerinde emekliliği önüne konmuş yönetici bir sınıf. Şunun şurasında ne kalmış ki, birşeyler yapmak için. "Gençler bilseydi, yaşlılar yapabilseydi" Fransız atasözünde olduğu gibi, tecrübelerimizin ışığında bilgilerimizi yeni kuşaklara sunmalıyız derim. Yaşanan süreci yeniden tanımlamalayız. Yürüyüş coğrafayasında yeni gördüğümüz ve değişen görüntüleri yeniden adlandırmak zorundayız.Tüm değişime rağmen bizler önce insanız. Kimliklerimiz ise tarihsel bir argüman. Değişime açık. Her Arap, her Türk, her Farslı ve her kimlik ile şimdi olduğu gibi gelecektede bu coğrafyada birlikte olacağız inancı ile yorumlamalıyız. Teorilerimizde komşusu özgür olmadıkça kendisinin özgür olamayacağı bir acıyı hiç bir milletin yaşamaması gerekir. Düşüncelerimizde eger halkların kardeşliğini kendi milletimizin özgürlüğü ile pekiştirebileceğimiz bir yol olursa ve bu güven halklar arasında tesis edilirse gelinen bu nokta bölge halklarının en büyük kazancı olacaktır. Yani biz ve bölge halklarının tamamı milliyetçilikten uzaklaştıkça Kürt milli hareketinin uzun yürüyüşü de sona yaklaşacaktır. *Daha ileri de bu konuyu derinlemesine alt başlıklar halinde ele alacağım. Sorgulamalarımı siz okuyucular ile paylaşacağım. Newroz com'un bu tartışma forumu misyonunu yerine getirmesi geleneğimizin demokratik bir zenginliğidir. Bu nedenle forum yöneticilerini
Re: uzun yürüyüş