İran İslam Cumhuriyeti
Tarih: 12 Ocak 2010 Salı Humeyni sonrası Dönem Rejimin yapısı Humeyni’nin miras bıraktığı sistemin tepesinde Velayet-i Fakih (Yüce Lider) bulunmakta ve halk tarafından 8 yıllığına seçilen 86 din adamının oluşturduğu uzmanlar konseyi tarafından seçilmekte ve hayat boyu görev yapmaktadır. İslam Cumhuriyet’in dini karakterini belirleyen Velayet-i Fakih’in anayasaya göre görev ve yetkileri aşağıdaki gibidir.“1. Nizamın maslahatını belirleme kurumu ile istişarede bulunduktan sonra İran İslam cumhuriyetinin genel politikalarını belirlemek,2. Nizamın genel politikalarının iyi bir şekilde uygulanmasını gözetlemek,3. Referandum kararı vermek,4. Silahlı kuvvetlerin başkomutanlığını üstlenmek,5. Savaş ve barış ilanı etmek ve güçleri seferber etmek,6. Aşağıda belirlenen görevlere atama yapmak, azletmek ve istifalarını kabul etmek:a. Anayasayı kollama ve koruma konseyinin fakih üyeleri,b. Yargı erkinin en yüksek yetkilisi,c. İran İslam cumhuriyeti radyo televizyon kurumu başkanı,d. Genelkurmay başkanı,e. İslam inkılâbı muhafızlar ordusu başkomutanı,f. Askeri ve güvenlik güçlerinin üst düzey komutanları,7. Üçlü erkin ihtilaflarını gidermek ve ilişkilerini düzenlemek8. Normal şekilde çözümlenemeyen nizamın sorunlarını nizamın maslahatını belirleme kurumu aracılığı ile çözümlemek,9. Halkın seçmesinden sonra, cumhurbaşkanlığı görevini onaylamak. Cumhurbaşkanlığı adaylarının bu yasada belirtilen şartlara sahip olma bakımından salahiyetleri seçimlerden önce anayasayı kollama ve koruma konseyi ve ilk dönemde rehberce onaylanması gerekir.10. Cumhurbaşkanını ülkenin maslahatını gözeterek ve Yargıtay’ın cumhurbaşkanının yasal görevinden saptığına dair kararı veya İslami şura meclisinin 89. maddeye göre kifayetsizliğine karar vermesini dikkate alarak azletmek.11. Yargı erki başkanının önerisi ve İslami ilkeler çerçevesinde mahkûmları affetmek veya cezalarını hafifletmek”.Anayasaya göre, rehber bazı görev ve yetkililerini başkalarına devredebilir.Bu denli geniş yetkilerle donatılan Velayet-i Fakih’in görev süresinin ömür boyu olması ona diktatör olma olanağı sağlamaktadır. Tahran’da yapılan son protesto gösterileri sırasında Hamaney’e ölüm sloganları atılması rejimin diktatoryal karakterinin halkların bilincine çıktığını göstermektedir.İslam Cumhuriyetinin hiyerşideki ikinci kişisi halk oyu ile 4 yıllık görev süresi için seçilen Cumhurbaşkanıdır. Yasama organı olarak görev yapan 290 üyeli İslam Şura Meclisi’nin milletvekilleri de 4 yılda bir halk oyu ile seçilmektedir. Humeyni’nin ölümünden sonra İran’da Cumhurbaşkanlığı ve Meclis seçimleri düzenli olarak zamanında yapılmıştır. Meclis tarafından yapılan kanunların islama uygunluğunu ise Anayasayı kollama ve koruma konseyi kontrol etmektedir. 12 üyesi olan bu konseyin, üyelerinin 6’sı Velayet-i Fakih tarafından atanan din adamları iken, 6 meclis tarafından atanan hakimlerden oluşmaktadır. Meclis ile Anayasayı kollama ve koruma konseyi arasında anlaşmazlık olduğu durumlarda, Nizamın maslahatını belirleme konseyi rehberin talepte bulunduğu durumlarda istişare vermek ve bu yasada belirlenen diğer görevlerini yerine getirmek durumundadır. İran islam Cumhuriyeti anayası ve sistemiyle isminden de anlaşılacağı üzere bir din devleti olup Velayet-i Fakih’in (ruhani yüce lider) mutlak üstünlüğüne dayanmaktadır. Rejimin koruması ise doğrudan Velayet-i Faklih’e bağlı Devrim muhafızları tarafından sağlamaktadır. Rejime Cumhuriyet karakteri halk oyu ile seçilen Cumhurbaşkanı ve Meclis tarafından verilmektedir. Humeyni’nin ölümü ve yerine Ali Hamaney’in seçilmesinden sonra girilen yeni dönem Rafsancani’nin Cumhurbaşkanı seçilmesiyle daha derinleşerek İslam Cumhuriyetinde ikinci döneme geçişi sağlamıştır. Zaten, Humeyni ölmeden 2 ay önce, Rafsancani’in yönlendirmesiyle 1979 anayasasını değiştirilerek Ayetullah Montezari tasfiye edilmiştir. Böylece, şii hiyerşinde ikinci sınıf bir din adamı olan Hamaney’in Velayet-i Fakih olmasının yolu açılmıştı. Bu değişiklik, aynı zamanda Başbakanlık kurumunu ortadan kaldırarak, halk oyu ile seçilen Cumhurbaşkanını rejimin Cumhuriyet boyutunun merkezine almıştı. Revize edilen anayasayla rejimin reforme edilebilmesinin yasal yolları kapatılmak istenmiştir. Humeyni sonrası dönemHumeyni döneminde izole olan İran, Irak’la savaş döneminde büyük bir yıkım yaşamıştır. 1989 – 1997 arasında Cumhurbaşkanı olan Rafsancani İran’ın Dünya sistemine entegre olması ve yeniden inşa edilmesini sağlamıştır. Entegrasyon ve yeniden inşayı organize eden Rafsancani İran’ın en zengin adamı olmasını sağlayan olanakları bu dönemde elde etmiştir. Bu dönemde, İran KDP liderleri Asvusturya ve Almanya’da İran’la görüşmeler sırasında katl edilmişlerdir. 1989’da Viyana’da katl edilen Kasımlo ve arkadaşlarını katl eden ekibi bugünkü Cumhurbaşkanı Ahmedinejat yönetmiştir. Ayrıca, 1 milyondan fazla ölüme ve 500 milyar dolar kayba neden olan Irak savaşı dosyası 20 ağustos 1990’da Saddam’la yapılan anlaşmayla bu dönemde kapatılmıştır. Göreli olarak stable geçen 1989 – 1997 arasında mollalar rejiminin gerçek yüzü ortaya çıkmaya başlamıştır. Özellikle baskı ve rüşvetlerden rahatsız olan halklar mayıs 1997’de yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde göreli olarak reformcu ve muhalif imajı veren Hatemi’yi Cumhurbaşkanlığına getirmiştir. 1997 – 2005 arasında Cumhurbaşkanlığı yapan Hatemi’nin kısmi reform amaçlayan tüm girişimleri Velayet-i Fakih tarafından bloke edilmiştir. Bu dönem İran’da molla rejiminin reformlara kapalı olduğunun göstergesi olmuştur. Hatemi’nin ikinci (2001 – 2005) görev süresinde, ABD Afganistan ve Irak’a müdahale ederek İran’ı Talibanlar ile Saddam gibi iki düşmandan kurtarmıştır. Haziran 2005’te yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimlerini eski Devrim muhafızı Velayet-i Fakih (Hamaney) tarafından desteklenen Ahmedinejat kazanmıştır. Ahmedinejat Cumhurbaşkanlığa iki yerel düşmanla komşuluk yerine ABD ile komşu olarak başlamış ve bu durum ona Devrim muhafızlarının rejim içindeki rollerini artırmaları için gereken olanakları sağlamıştır. Bir taraftan ABD aleyhine radikal demeçler veren Molla oligarşisi diğer taraftan Irak ve Afganistan’da ABD’yi rahatlatan politikalar uygulamıştır. Bu dönemde, gündem esas olarak Nükleer tesisler etrafında oluşmuş ve 4 yıllık sürede halklar bu sorun kullanılarak pasifize edilerek rejim konsolide edilmiştir. Yani, dış tehditler abartılarak rejime nefes aldırılarak, rejimde Velayet-i Fakih ve devrim muhafızlarının konumları iyice sağlamlaştırılmıştır.Hamaney – Ahmedinejat yönetimindeki ; Molla oligarşisi İran’ın devasa boyutlardaki doğal kaynaklarıyla, başlıca ekonomik sektörlerini bazı kesimler arasında paylaştırmış ve bu paylaşımı daha çok Devrim muhafızları lehine geliştirmiştir. Kapitalist-mafya bir devlete dönüşen İran’da Rafsancani ailesi esas olarak petrol, silah ve fıstık ticaretini, Jannati ailesi şeker tekelini Devrim muhafızları ise inşaat, kozmetik ve uyuşturucu pazarlarını kontrol etmektedir. 2009 Haziran ayında yapılan seçimlere Devrim muhafızlarının ekonomi, politika ve sosyal yaşamı kontrol ettikleri koşullarda girilmiştir.Devam edecek.... Ahmet Alim[email protected]