Ana içeriğe atla

Saddam Hüseyin’nin Yükselişi, Düşüşü ve Yargılanması(4)

 22 Ocak 1946 tarihinde Muhabad Kürd Cumhuriyeti ilan edildi. 16 Aralık 1947 tarihinde de yıkıldı. Mahabad Kürd Cumhurriyeti Cumhurbaşkanı Kadı Muhammed İran yetkililerine teslim olurken, Cumhurriyetin Geneykurmay Başkanı Mustafa Barzani, bunun doğru olmadığını izah etsede Kadı Muhammed´i ikna edemedi. Arkadaşlariyla beraber SSCB´ne gitmeye karar verdi. 52 gün uzun bir yürüyüşten sonra 16 Haziran 1947 tarihinde SSCB topraklarına girmeyi başardı.SSCB yetkilileri, Barzaniyi kötü karşıladı. Arkadaşlarını dağıttı. Kendisi tecrite alındı. Kötü muamaleye tabi kılındı. Kötü işlerde çalışmaya zorlandı.Birgün bir yolunu bularak Moskova’ya gitmeyi başardı. SSCB Devlet Başkanı Stalin ile görüşme fırsatını yakaladı. Stalin, kendisine SSCB Askeri Akademi’inde okuma olanaklarını sağladı. Eğitimini bittiren Mustafa Barzani’ye General rütbesi verildi.Stalin sonrası Kruşcev döneminde Barzani’ye daha da kıymet verildi. Kendisine bir ev ve Rusça öğrenmesi için özel kurs imkanı sağlandı.1958 tarihinde Abdulkerim Kasım, Irak’da askeri bir darbe yaparak kral Faysal’ı devirdi. Barzani’ya bir heyet gönderdi. Irak’a geri dönmesi istendi. Kurulacak devletin Arap ve Kürdlerin ortak devleti olduğuna dair yasa çıkarttı. KDP’yi yasak olmaktan çıkardı. Bu gelişmeler üzerine Barzani, Irak’a döndü ve milli bir kahraman olarak karşılandı.Barzani, geldi gelmesine, ama Arapların sözüne güvenilemezdi. Gelişmeler hiçte olumlu değildi. Günden güne olumsuzluklar  daha da artıyordu. Arap nasyonalizminin kalesi Irak’da Arapların Kürdleri hazmedemeyecekleri çok kısa bir zaman diliminde ortaya çıkmıştı. Kuşkusuz bu beklenen bir gelişmeydi. Bunu kavramak için Irak devletinin kuruluş tarihinde ogüne kadar olap bittene bakmak yeterliydi.Abdulkerim Kasım’ım davetiyle SSCB’nden Irak’a geri dönen Barzani, önce Bağdat’a ikamet etti. Fakat Irak yönetimiyle anlaşmazlıklar başgösterince 1959 yılında Güney Kürdistan dağlarının yolunu yeniden tuttu.Irak’da Abdülsalim Arif önderliğinde 1963 Kasım ayında karşı bir darbe gerçekleşti.  Kürd önderliği ile barışmak istediğini ilan etti. İkili görüşmeler başladı. Tüm görüşmelerde Kürd Heyetinin Başkanlığını Celal Talabani yaptı. Abdülsalim Arif cuntasıda Kürdleri oyalamaktan başka bir şey yapmadı. Ki bu cuntanın ömrü pek uzun sürmedi.17 Temmuz 1968 tarihinde Hasan El-Bekr ve Saddam Hüseyin önderliğinde askeri bir darbe gerçekleştirildi. 11 Mart 1970 tarihinde KDP ile Irak devleti arasında “Otonomi Anlaşması” imzalandı. İrak devletini temsil eden heyetin başında Irak devlet Başkan yardımcısı Saddam Hüseyin bulunuyordu. Fakat kısa süre sonra Irak bu anlaşmaya uymadı. Çatışmalar yeniden başladı.Kürdleri, ABD, İsrail ve İran desteklerken, Irak devletini başta SSCB olmak üzere kendilerine sosyalist diyen devletler ve bunların protipleriydi.1972 yılında SSCB ile Irak arasında “Dostluk Anlaşması” yapıldı. SSCB, Irak’a önemli derecede silah verdi. SSCB’nin Irak’a verdiği silahların kime karşı kullanılacağını Mustafa Barzani, şöyle izah ediyordu.“Irak-Sovyetler Birliği yakınlaşması bizim alehimizedir. Zira, Sovyetler Irak’a büyük miktarda silah satarak ve İran’a karşı kullanmama şartı getirecektir. Çünkü İran’la iyi ilişki içerisindeler. Iraklılar bu silahları İsrail’e karşı da kullanmayacaktır. Çünkü Iraklılar, İsrail karşıtı açıklamalarına rağmen bunu hiçbir zaman başaramayacaklardır. Geriye biz kalıyoruz ki, bu silahların hepsi bize karşı kullanılacaktır.”Gerçektende öyle oldu. SSCB’nin Irak’a verdikleri silahların hepsi Kürdlere karşı kullanıldı. Hani çokça söylenen “Dünyanın ezilen halklarının dostu ve destekleyicisi SSCB” mazlum Kürd milletine karşın sömürgeci faşist Irak devletini desteklemişti.Dr. Mahmut Osman, Amerikan PBS televizyonuna verdiği bir mulakata şunları söylüyordu.“Sovyetler Birliği, 1972 Anlaşmasından sonra Irak’a büyük miktarda modern silah ve cephane yardımı yapıyordu. 1973’te son Sovyet heyeti bizi görmeye geldiğinde, Irak’la savaşırsak Moskova’nın Bağdat’ı sonuna kadar destekleyeceğini bildirdi.”SSCB, dediklerinin gereğinide yaptı. Sömürgeci faşist Irak devletini Kürdlere karşı her alanda destekledi.1975 yılı Güney Kürd hareketin hem yükseliş ve hemde tasviye yılıdır. Baas iktidarına karşı Güney Kürdistan hareketi İran, İsrail ve ABD desteği ile önemli başarılara imza atmıştı. Fakat bu yükseliş uzun sürmedi. 1975 yılında İran ve Irak’ın Cezayir anlaşması yapmalarıyla İran ve ABD, Kürd hareketinden desteğini çekti. Güney Kürdistan halkı büyük bir katliamla karşı karşıya kaldı. Bunu önlemek için Barzani, hareketi tasviye ederek ABD’ye yerleşti. 1979 yılında da ABD’de vefat etti.Hareketin tasviyesiyle birlikte Baas iktidarı Kürdlere karşı katliamlara başladı.Büyük bir Kürd nüfus Güney Irak’ta mecburi iskana tabi kılındı. Boşalan yerlere Araplar yerleştirildi. İddiaya göre Güney Kürdistan’da 4-5 bin arasında yerleşim birimi yakılıp yıkıldı. Kürdler toplu olarak Saddam iktidarı tarafından kurulan yeni yerleşim birimlerine zorla yerleştirildi. Yanıbaşınada askeri ordugahlar yerleştirdi.Saddam iktidarı, Müşteşarlık sistemini kurdu. Aşiret şeflerini müşteşarlıkla rütbelendirdi. Aşiretlerin eli silah tutan her bireyin eline birer silah tutuşturuldu. Saddam, bu politıka ve yaptırımlarla Kürdistan’da tartışılmaz hakimiyetini yeniden tesis etmeyi başardı.Devam edecek...08 Eylül 2006[email protected]

Yeni Yorum yaz

Bu alanın içeriği gizlenecek, genel görünümde yer almayacaktır.

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.