Güney Kürdistan Yürüyüşleri üzerine
Son yıllarda Güney Kürdistan’da halkımız, ulusal kazanımlar bakımından hepsi olmasa dahi çok büyük adımlar atabildiler..Zora dayalı kurulan Irak devleti yıkıldıĝı andan itibaren de fakto 3 devlet yada iktidar odaĝı ortaya çıkmaya başladı... ABD ve Ingiltere çıkarları ve istemleri farklı olan Sünni, Şii Araplar ve Kürdleri aynı devlet çatısı altında tutmaya çalıştılar.. Amerika’nın 2003 yılından günümüze kadar uygulamaya çalıştıĝı bu politika başarılı olamadı...Bir çok siyasal gözlemci ve bölgeyi tanıyan uzmanlar „bugünden sonra Irak’ın birliĝini karumanın zor olduĝu“ söylüyorlar.. Bu tutum hem Amerika ve hemde Britanya’nın bölgede çalışan kadroları tarafından da paylaşılmaktadır..Ama Amerika son dönemlerde Baĝdat’ta yeni askeri güç yıĝarak merkezde güvenli bir ortam oluşturuyor... Bu politikanın nereye varacaĝı gizemini korurken, Güney Kürdistan’ın baĝımsız bir devlet olarak ortaya çıkma şansları her gün daha artmaktadır.Irak Şiilerinin açık Hisbullah ve Hamas taraftarlıĝı ve Sünni ve Şiilerin Irak’taki çatışmaları da Kürdlerin kendi baĝımsız devletlerini kurma umutlarını dahada yeşeriyor..Kürd milli davasında bu gelişmeler yaşanırken Kürdistan’ın iç toplumsal sorunlarıda daha açık bir şekilde gündeme gelmeye başladı..Daha önceleri, Qaladiza, Akre, Çemçemal, Kifrî ve Helebçede yaşanan olaylar bu son dönemlerde Kifrî, Çemçemal, Şoreş ve Derbendixan’da da gündeme gelmeye başladı..Bir kaç günden beri yapılan izinli ve izinsiz yürüyüşlerde „bir insan öldü, 20 yaralı ve 96 kişi“(Awêne) tutuklandı..Yapılan tüm yürüyüş ve gösterilerde karşı çıkılan husus „yolsuzluklar“ meselesi „elektrik“ ve „yakıt“ sorunlarının çözulmesine ilişkindir..Kürdistan’da yapılan yürüyüş ve gösterilerin büyük bir kesimi kontroldan çıkıyor ve çok acı olaylara neden oluyor..Her zaman Kürdistan Hükümet yetkilileri çıĝırdan çıkan yürüyüşleri „dışardan manipüle edilen kişiler“ e baĝlamaya çalışıyor.. Evet biliyoruz Kürd halkının düşmanları Kürdistan’da istikrarsızlık yaratmak için çeşitli kişi ve çevreleri kullanıyorlar...Ama, bu gerçekliĝi görmek ev kabul etmek tüm yürüyüşler boyunca gündeme gelen kronikleşmiş yolsuzluklar, elektrik ve yakıt sorununu varlıĝını ortadan kaldırmaz..Tüm Kürdistan hükümetleri bu sorunlar üzerine gideceklerini beyan etmelerine raĝmen, bu konularda bugüne kadar ciddi adımlar atılamadı...Elektrik ve yakıt meselelerinde ayrılan bütçelere raĝmen çözüm bulunamadı.. Ama bu konularda kamuoyu bilgilendirilmedi... Ayrılan bütçelerin durumu anlatılmadı.. Bu konuların çözülmeyişinin iç ve dış koşullarınında etkisi var..Ama, tüm Kürd yöneticilerinin de kabul ettiĝi Kürdistan Hükümeti ve Kürdistan partilerini saran bir yolsuzluk var..Yolsuzlara karşı mücadele için kararlarda alınıyor..Ama, sonuçta hiç bir şey deĝişmiyor..Yolsuzluklar devam ediyor..Yolsuzluk yapanlar mahkemelere sevkedilmiyor veya tutuklanmıyor..Böyle bir ortamda seçimlerde „yolsuzluklara karşı mücadele edeceĝiz“ gibi sözler ve çeşitli parti politbürolarının yolsuzluklara karşı aldıkları „kararlarda“ halkın gözünde tüm deĝerini yitiriyor.„Karar almak“ başlangıç için iyi bir girişim... Ama en önemlisi alınan kararı pratiĝe aktarmaktır... Yolsuzluk yapanların yolunu kesmek, bu suçu işliyenleri adalete teslim etmek için siyasi irade gerekir. Güney Kürdistan kazanımlarını yaşatmak, geliştirmek ve daha üst boyutlara tırmandırmak için , asgari ölçüde adeletli, eşitlikçi bir düzenin yerleştirilmesi gerekir.. Hukukun üstünlüĝü güvence altına alınmalıdır.. Bunun için Kürdistan’da var olan siyasal kurumlar yerli yerine oturtulmalıdır. Hükümet, Parlamento ve siyasal partiler vs...Ama, her ne hikmet ise seçime dahi giremeyen partilerimizin politbüro üyeleri, Parlamento’dan önce Anayasa taslaĝı üzerine anlaşmaya çalışırlar, Kürdistan halkının en temel sorunları hakkında ilk düşünceyi verenler yine onlar..Umut ederim ki, Kürdistan Anayasası hazırlanıp yürürlüĝe girdikten sonra, partiler kanunu işlemeye başladıĝı zaman taşlar yerine oturtulur..Güney Kürdleri, tercihlerini demokratik ve liberal bir sistemden yana koydular.... „Yatırımları teşvik yasası“ bunun uç noktasiydi. Yürüyüş, gösteriler ve grevler bu sistemde hak arama yollarından bir kaç tanesidir.Bunun için bu oynun kurallarını koymak gerekir..Yolsuzluklar devam ettiĝi sürece, halkın tepkisi de olur... Elektrik ve yakıtta bir toplumu oluşturan bireyler asgari adelet bazında yararlanmıyorsa tepkiler de olur..Bu tepkiler büyüdükçe Kürdistan kazanımlarının düşmanları da harekette geçer ve manipüle etmeye başlarlar..Düşmanlarımızın faaliyetlerini boşa çıkarmak elimizdedir... Bunun için Kürd halkına imkânlar sunarak demokratik hak arama konularında bilinçli davranmaya teşvik etmek gerekir...Yürüyüş ve gösterilere karşı tutum meselesinde Kürdistan güvenlik güçlerinin ciddi bir şekilde eĝitilmesi ve hazırlanması gerekir...Bu konuda Kürdistan hükümetine büyük görevler düşüyor.