Niçin İslami Güçler bu seçimde çıkış yaptılar? İslamiler Gorran'ın yerine iktidara alternatif oluyor(2. Ve son bölüm)
Stevan Şemzinani
1) Ne muhalefet ve ne de iktidar siyaseti: 2005 seçimlerinin resmi sonuçları yayınlandıktan sonra her iki İslami Parti 15 sandalye kazanarak Kürdistan Parlamentosuna girdiler. Sonra bu iki parti Kürdistan Hükümetinin 5.kabinesine katıldılar ve hiç biri önemli olmayan bazı bakanlıkları aldılar. Bu de facto durumda İslami partileri öyle bir duruma soktu ki, ne fiili olarak karar verici hükümetin bir parçası oldular ve ne de hükümetin programını eleştiren gerçek bir muhalefet olabildiler. Kürdlerin dediği gibi iki bayramda da yer almışlardı. Onların hükümete katılmaları onları karar sahibi ve kendi özel kararlarının sahibi yapmadığı gibi halk kitlelerinin muhalif cephesinde de değillerdi. Bundan dolayı iki parti birlikte hem kendi içlerinde ve hem de halk kitleleri içinde büyük bir kriz ile karşı karşıya kaldılar. Her iki parti 4 yıllık siyasetlerinin faturasını 2009 Temmuz ayın da yapılan seçimlerde ödediler ve var olan tavırlarından dolayı beklenmeyen bir yenilgi aldılar.
2) Dört Partinin İttifakı ve Listesi: Yekgirtu ve Komela geçen yıl siyasi nedenlerden dolayı laik güçlerle ittifak yapmak istediler. Onlar bu girişimleriyle İslami ve laik güçler arasındaki ilişkilere yeni bir örnek ve yeni bir model sunmak istediler. Böylelikle laik kesimler içinde ortaya çıkan tepki oylarını kendilerine çekmek istiyorlardı. Fakat çok kısa bir süre içinde anlaşıldı ki bu siyaset doğru değildir ve islami seçmenleri büyük bir kesimi bu siyasetten yana değildi. Çünkü iki laik parti olan „Sosyalistler ve Zehmetkeşanlar kitle açısından zayıf partilerdi. İslami seçmenler laik güçlere oy vererek Kürdistan Parlamentosuna göndermeye hazır değillerdi. İslami partilerin laik saflardaki tepki oylarını toplama girişimi başarısızlığa uğradığı gibi, kendi kitlelerinin de tepkisini kazandılar. Bundan dolayı bu partiler kendi seçmenleri tarafından cezalandırıldılar ve 25 temmuz 2009 seçimlerinde yenilgi aldılar.
3) Alternatif  olarak Gorran:  2009  temmuz  seçimlerinde   Kürdistan sahasında     aktif, derli toplu  bir önderliğe sahip,  kitle sahibi   ve Kürdistan ulusal kurtuluş hareketinde  uzun  bir geçmişi olan   yeni bir  güç  ortaya  çıktı.  Bu  hareket,  Gorran  hareketiydi.  Bu hareket,    bir kaç  içinde  sahip  olduğu  güçlü diskurs  ve   kapılarını  ulusalcılardan     sol ve komunistlere,  islamilerden   laik ve ateislere  kadar   farklı  siyasal  eğilim  ve akımlara  açması   sebebiyle durumu   tümden  değiştirdi.  İslami seçmenlerin  istikametini    Gorran'a   kanalize etti.   Bundan  dolayı  kısa  bir zaman içinde   yüzbinlerce  insan  Gorran'ın çevresinde ve Gorran'ın   siyasal  şiarları  çevresinde  toplandı. Bunun iki  İslami  Partinin  kitlesi üzerine büyük bir etkisi oldu.  Çünkü  yukarıda da  vurguladığım gibi  bu iki partinin  kitleleri bu  partilerin  siyasetinden    rahatsızdılar.    Sadece   kendi partilerini  cezalandırmak  içinde olsa
Gorran'a   oy verdiler.   Hatta    Kürdistan  İslamilerinin   tanınan   önderlerinden   „Mella  Karker“   dahi  açık bir şekilde  ve gizlemeden     Gorran  Listesine  oy vermeleri  için  Kürdistan İslamilerine  çağrı  yaptı.  Ona   göre  Gorran  daha fazla   iş   yapabilirdi.    Mella  Karker'in söylemiyle    Yekgirtu'nun  kendi  bürolarını  dahi  koruma  gücü  yok.  Bundan  dolayı  diyebiliriz ki   o ortamda  Gorran   hareketinin çok aktif     bir  şekilde   çıkması   İslami seçmenleri  etkiledi ve  İslami  partilerin  yenilgisine neden oldu.
4) İslami  Hareket  Listesi:   2009 temmuz  seçimlerinde    İslami Hareket Listesi   kendi  çıkarları için ve  gücüne güç katmak  için  altın derecede  önemli  bir an yakaladı.  Çünkü,  onlar  seçim propagandalarında  açık bir  şekilde kendilerinin   Kürdistan'da   tek  İslami Liste  olduğunu   söylüyorlardı.   Seçim propagandalarında    kulanılan  bu  diskursun     psikolojik  olarak   İslami  kitlelerinin  üzerinde    ciddi bir etkisi  oldu.    İki  İslami Partinin    laik güçlerle olan  ittifakdan  dolayı    bu partilere  ait seçmenlerin bir kesimi      başka  bir  İslami alternatife      yöneldiler.   Fakat   geçen  mart seçimlerinde    iki   islami parti    farklı  ve  kendi  listeleriyle  seçime  katıldıklarından dolayı   İslami  Hareket   büyük bir yenilgi  aldı.  Hatta  İslami   hareket    Temmuz 2009  seçimlerinde aldığı  oyların  çeyreğini dahi  alamadı.
Şimdi  raporumuzdaki       niçin   İslami  güçler  bu  seçimlerde  çıkış yaptılar ve  ciddi bir güç  olarak  ortaya çıktılar? Sorusuna  cevap verebiliriz.  Cevabı  şudur:    Bu sefer   Yekgirtu ve Komela   muhalefet  gibi  hareket ettiler ve   hükümete  katılmadılar.  Ayrıca  2010  yılında   Kürdistan Parlamentosunda    bütçe yasasına dair   proje  ile ilgili tartışmalarda   Gorran  ile birlikte hareket ettiler ve  red oyu verdiler.  Daha sonra   ittifak siyasetlerini  gözden geçirdiler  ve hatta kendi aralarında  dahi   seçim ittifakına  gitmediler.  Çünkü,   Yekgirtu ve Komela'nın taraftarları, farklı  iki partinin taraftarları olarak   farklı düşünceleri ve  ilişki tarzları var.  İslami  seçmenler  için  ortaya  çıktı ki, kendi partileri de    Gorran'ın     yürütüğü  siyaseti   yapabiliyorlar.   Gorran karşıda  bir  çeşit  soğuma  oldu.    İslami  Harekete    oy vermemelerinin  nedeni ise    onun  Irak  Kürdistan İslami   hareketi içinde  en zayıf   ve  kopyacı   kanat  olduğudur.  İslami güçler   son  yıllarda    yaptıkları yanlışlıklardan ve eksikliklerden   dersler  çıkardılar. İslami güçler  kendilerini gözden geçirerek    Kürdistan   siyasal  alanında  var olan  denklemde   başlıca  bir  güç olarak     ortaya çıktılar.
İslami Güçler iktidara alternatif oldular
Bilindiği gibi uzun yıllardan beri ve özellikle KDP ve YNK arasında mayıs 1994 yılında çıkan iç savaş ile birlikte İslami Güçler kısa bir süre için güçlendiler ve o dönemdeki Kürdistan'ın iki idaresine başlıca alternatif oldular. İki idarenin birleşmesinden sonra da yine İslami Güçler Kürdistan'da ikinci güç ve iktidar olan iki partiye alternatif konumundaydılar. KDP ve YNK stratejik İttifak ile birbirlerine yakınlaştıkları zaman, İslami güçlerin başlıca alternatif olma şansları daha da artı. KDP ve YNK sürekli olarak İslami Güçlerin gelişmesinden korkuyorlardı. Bu iki parti İslami güçlerin gelişim dalgasına karşı koymak için tüm yol ve araçları kullanıyorlardı. Hatta bazı dönemler iş şiddete ve çatışmalara kadar vardı. YNK ve İslamilerin bir çok çatışmaları ve KDP'nin Behdinan'da Yekgirtu'ya karşı uyguladığı baskı ve Yekgirtu'nun behdinan'daki bürolarının yakılması bunlardan bir kaçı... Bir çok belge KDP ve YNK'nin İslami güçlerden duydukları korkuyu açık bir şekilde ortaya koymaktadır. KDP ve YNK tüm araçları kullanarak onları zayıflatmaya ve alternatif olarak ne kendi taraftarları ve nede halk kitlelerinde onlara karşı güven ortamının oluşmamasını istiyorlardı.
KDP ve YNK, İslami güçleri hükümete katılmaya razı ederek amançlarının ve rüyalarının bir kesimini gerçekleştirmişlerdi. Fakat, Gorran Hareketinin ortaya çıkışı ve Kürdistan siyasi sisteminin değiştirilmesi bazında yükselen şiar, Kürdistan'da var olan idare modelinin sonunu getirdi. İslamiler alternatif olarak kenara itildiler ve toplumun tümü Gorran'a kilitlenmişti. Değişim siyaseti Kürdistan için dönüm noktasıydı. İslami güçler tümüyle gerilemeye başladılar.
Fakat, Gorran'ın yaptığı hatalar, İslami güçlerin uyanık ve cesaretli oluşları bu son çıkışa neden oldu. Bu gelişmeler öyle yaptık ki, İslami Güçler yeniden Güney Kürdistan'daki siyasal iktidara karşı esas alternatif haline geldiler. Gorran mevcut olan aşamada zayıflanma ve küçülme aşamasındadır. Gorran ne kadar zayıflarsa, İslamilerin gelişme şansları o kadar artar. Mevcut olan aşamada Gorran ile İslami güçler arasında hangisinin iktidara karşı esas alternatif olacağı konusunda sert rekabete tanık oluyoruz. Herkesce biliniyor eğer İslami güçler var olan tempo ile gelişmelerini sürdürürlerse, iktidara karşı alternatifsiz bir muhalefet olurlar.
Son
Çev: Aso Zagrosi
 
        
     
       
       
       
       
       
      