[url=http://www.newroz.com/modules.php?name=News&file=article&sid=6134]
Aristakes de Lastivert adı geçen eserinde „ bu yıl içinde bir Pers Ordusu Sultan adına Ermenistan'a girdi. Fakat deniliyor ki ordusuyla giren Ermenistan Kralı Aşot'un eniştesi Dvin ve Gence'nin sahibi Apusuar( Abul Uswar)dır.“( Aristakes de Lastivert , Recit de malheur de la nation armenienne sayfa 69, Edition de Byzantion, 1973, Bruxelles)
Burada da açık bir şekilde anlaşılıyor ki, Abusuwar Kral Aşot'un kızı ile evlenmiş.
Bilindiği gibi Bizans İmparatorluğu var olan Ermeni Kralıklarına son vermeye ve hepsini merkezi otoritesi altına almaya karar vermişti. Bizans Kralı Constantin Monomaque bir çok defa Bizans ordularını Anı üzerine gönderiyor, fakat başarılı olamıyor. Fakat II. Gagik Bizanslara karşı direniyor. Bu arada Bizans Kralı Constantin Monomaque(1042 – 1054) Ermeni Kralı II.Gagik'e karşı 1044 giriştiği savaşta Şeddadi Kürd Devleti ile askeri bir ittifaka giriyor.
Sözü bu konuda tarihçilere bırakalım
Bizans İmparatoru Şeddadileri ciddi bir güç olarak görüyor ve onlarla devlet bazında ilişki kuruyor. Bizans Kralı Constantin Monomaque'ın Şeddadi Mîr'i Mîr Abusuwar ile yaptığı antlaşma bütün pro Ermeni tarihçiler tarafından “ihanet“ olarak görülüyor.
René Grousset şöyle diyor:
 “Constantin Monomaque Şeddadi Hanedanlığının zalim Emiri olan Abu Uswar bir mektup yazarak Anı'yı işgal etmesini ve 2. Gagik'e verebildiği kadar zarar vermesini istiyor.. Constantin Monomaque'ın komutanı Nikolaos bu mektuba ek olarak ona bir dizi servet ve onurlandırma konusunda da söz veriyor“... (
René  Grousset,   Histoire  de  L'Armenie,  sayfa   574,    Payot,  Paris )
Abu Uswar kendisine yapılan öneriyi kabul ediyor, ama İstanbul sarayına şartlarını ileri sürüyor... Abu Uswar;
 „Anı yönetiminde koparacağım tüm topraklar bana ait olacaktır“ diye şartını ileri sürüyor..İmparator Constantin Monomaque;
“Devlet başkanlarına mahsus olan damgalı bir mektupla bu antlaşmayı kabul ediyor“ (Schlumberger, Epopé Byzantine III. 482-83)
Şeddadi Kürd Hanedanlığı, bu durumdan yararlanarak bir çok  bölgeye    ve kaleye el koydu... Bizans ordularıda Anı üzerine yürüdüler.. Kürdler ve Bizanslar arasında kalan 2. Gagik Kürdlerle anlaşmaya çalıştı.. Bazı kaynaklara göre kısmi antlaşma sağlanmıştı...
Fakat  yukarıda da vurguladığım  gibi   Bizanslar Ermeni Kralı  2.Gagik'ı kandırarak İstanbul'a götürdüler.. Ermenilerin ileri gelenlerinden bazıları şehri Bizanslardan ziyade Şeddadi'lere teslim etmek istiyorlardı.. Çünkü Şeddadi kralı Abu Uswar bir Ermeni prensesiyle evliydi.. Ama,  Ermenilerin  dini  otoritesi     Petros   Samsat'ta bulunan  Bizans komutanlığı ile  görüşerek şehri  Bizanslara  vermeyi tercih etti. Bizanslar,  Michel  İasitesi   bölgeye  yetkili kıldı ve şehri aldı.Bizanslar  Şeddadilerle yaptıkları antlaşmaya uymadılar, Ermeni ve Gürcülerin de içinde bulunduğu ordularını Abu Uswar'ın üzerine, yani  başkent  Dvin'in  üzerine  gönderdiler.
Abu Uswar; “Bir savaş adamı olarak saldırılara karşı koyamayacağını anlayarak Dwin'e çekilip, tuzak kurmaya başladı“ (age)..
Şehrin bir çok alanında yoğun bir şekilde su setleri oluşturulmuştu.. Bizanslar tam şehre girmek üzere olduğu bir anda bırakılan sular ve oluşan çamur ortamında korkunç bir yenilgi aldılar.
Aristakes de Lastivert, Michel İasites Abusuwar'ın üzerine gönderdiği ordular ve savaş hakkında şöyle diyor: „sonra Michel İasitesi büyük bir ordu ile Dvin şehri üzerine yürüdü. Fakat Dvin sahibi Apusuar ona karşı savaşa girişti ve Dvin surlarının önünde kanlı bir savaş oldu. Bu savaş esnasında Ermenistan'ın büyük İşxan'ı Vahram ve oğlu yaşamalarını yitirdiler. Ermeniler büyük bir üzüntü içine düştüler“ (Aristakes de Lastivert , Recit de malheur de la nation armenienne sayfa 56, Edition de Byzantion, 1973, Bruxelles)
Yine  bu savaşa  ilişkin,  yani  Şeddadi  Kürd  devleti  ile  Bizans  imparatorluğu   arasında  meydana  gelen  ve  Bizansların  ağır  yenilgisi ile  sonuçlanan     savaşa   dair       Urfalı Mateos, Vekayiname'sinde   “ aynı yılın  sonbahar  mevsiminde,  Roma askerleri  Dovin   üzerine  yürüdüler.   Muharebenin   başlangıcı  sırasında   Roma askerleri, Allahın hiddetine  uğrayıp müslümanlara  mağlup oldular ve  firar ettiler.  Hıristiyan askerleri  şiddetli bir  katliama uğradılar, bir çokları da  esir edildi.  Bu  şiddetli  muharebede,  büyük  Ermeni Başkumandanı ve  oğlu Grigor ile birlikte  Dovin  şehrinde   maktul  düştü“  diyor (Urfalı Mateos, Vekayiname, sayfa 82)
Bu  konuda     Vekayiname'yi   Fransızca'ya  çeviren   E. Dulaurier'in  ilginç bir  notu   var.   Tarihçi    Cetrenus'a    dayandırılan  bu notta  E. Dulaurier   şöyle  yazıyor: “ İmparator   Monomah   kral  Gahik'in   topraklarının taksimi iş yüzünden,   Abu  Sevar (Aplesphares)  ile bozuşmuştu. Grekler,  İastas ve  Magistros   Kostantin   kumandaları altında    Dovini  muhasara  altına ladılar, fakat    kati    bir mağlubiyete  uğradılar.  Bunun  üzerine   imparator  İastas'ı ve   Nikola'yı azletti.   İastas yerine  ’Catakalon   le Brule' yi İberya  Kontu  tayin etti  ve Nikola'nın yerine    aslen   bir Arap(Sarasin) olan  Hademağası   Kostantin'i   başkumandan   mevkine getirdi.   Bunların her ikisi, Abu Sevar'a ait  bir çok  müstahkem  mevkileri zaptettiler.  Bu arada    Garp'ta   Leon Thorning'in isyanı   zuhur  etmiş olup, imparator, Kostantin'i  acilen  geri çağırdı,  O da  Emir ile(Abu Sevar)    barış  aktettikten sonra  gitti“  diye  yazıyor.(age,  82)
Devam edecek
Aso Zagrosi
[/url]