Ana içeriğe atla
Submitted by Anonymous (doğrulanmadı) on 26 August 2009

Aşağıda imzaları olan Kürt aydınları olarak bugünlerde içinden geçtiğimiz dönemin hassasiyetini göz önüne alarak, „Kürt açılımına“ ilişkin tartışmalarda görüşlerimizi kamuoyu ile paylaşmayı uygun gördük.

Bizler Kürt ulusal mücadelesinin ve örgütlenmesinin sivil zeminde şeffaf, açık ve demokratik biçimde sürdürülmesinin sonuç alıcı olacağına inanıyoruz. Buna denk düşen mücadeleyi yürütürken batı dünyasının evrensel hukuk normlarını ve uluslararası topluluğun ortak değer yargılarını referans alıyoruz. AB sürecini ve Türkiye'nin demokratikleşmesini önemsiyoruz.

İçinde bulunduğumuz süreçte „Kürt açılımının“ ne olduğu veya ne yapılmak istendiği somut olarak açıklanmadı. Yapılan tartışmalar ve sızan bilgilerden PKK'nin statüsüne endekslenen bir çalışmadan söz ediliyor.

Silahların susması, siyasetin doğal mecrasına yönelmesi, olumlu bir süreci başlatabilir; ancak bu Kürt sorununun çözüldüğü anlamına gelmez. Aynı şekilde demokratikleşmenin uluslararası normlara kavuşması, AB sürecinin hızlandırılıması, kısaca Kopenhag Kriterlerinin yaşam bulması ve eksiksiz uygulanmasıda, Kürt sorununun çözümünü tek başına sağlayamaz. Kürt realitesi (sorunu), hak eşitliği meselesidir ve Kürt'lerin kendi kaderleri ile ilgili söz ve karar hakkına sahip olma meselesidir. Demokratik ve çağdaş adımların atılması ile, Kürt sorununun çözümünün önü açılır. Çözüme yönelik sivil, demokratik ve özgür bir zeminde tartışma imkanı yaratılabilir. Çözüme ilişkin görüşlerimizi zaman içinde açıklayacağız. Ancak başlatılan sürecin başarısı ucunun açık olmasına ve hiçbir sınırlama getirilmemesine bağlıdır. Bu anlamda Kürt halkının geleceğini, iradesini ipotek altına almak hiç kimsenin hakkı olamaz. Bizim için neyin daha uygun olduğunu devletçi refleks ile önerme yerine, Kürt'lerin ne istediğine kulak verilmesi daha doğrudur.

Cumhuriyetin 85 yıllık deneyiminde yaşadığımız acı ve zulüm, biz Kürt'lere temkinli olmayı öğretti. Devletin, geçmişle yüzleşmeden ve hiçbir özeleştiri yapmadan, sorunu „çözme“ girişimi temkinli olmamızdaki haklılığımızı ortaya koymaktadır. Red ve inkar politikası mahkum edilmeden, Kürt halkının varlığı tanınıp yasal güvenceye alınmadan, Kürt sorununun çözümünde ilerleme sağlanamaz.

Süreç, hak eşitliğini hedefleyip, adım adım güven artırıcı adımlar ile beslenir, uluslararası normlar Türkiye'lileştirilmezse(!) geleceğe umut ile bakılabilir.

Diyarbakır, 26. Ağustos 2009

RAYA GİŞTÎRE

Li ser pêvajoya “Vebûna Kurd“ daxuyaniya hevbeş

Em kesên ronakbîrên kurd ku navên wan li jêr hatine nivîsandin li ser munaqeşeyên “vebûna kurd“ û hessasiyeta pêvajoyê dîtinên xwe ji raya giştî re parve dikin

Bi baweriya me têkoşîna gelê kurd û rêxistinîbûna wê bi şêweyekê demokratîk û di zemîneka sivîl, şefaf û vekirî de dê bigihîje encamekê. Em dê vê têkoşînê de normên gerdûnî yên hiqûqî û nirxên hevbeş yên civata navneteweyî refernas digrin. Pêvajoya YEyê û demokratîkbûna Tirkiyeyê girîng dibînin.

Di vê pêvajoyê de vebûna kurd çiye ya jî dixwazin çi bên kirin, konkret nehatiye diyarkirin. Ji munaqeşe û agahiyên belav dibin tê fehmkirin ku xebetekê bi statuya PKKê ve endekskirî ye.

Bi bêdengkirina çekan û di mecreya xwe de meşandina siyasetê dê pêvajoyeka erênî vebike, lê ev nahê wê wateyê ku dê pirsa kurd çareser bibe. Herweha berzkirina demokratîkbûnê ya asta normên navneteweyî, bilezpêşvebirina pêvajoya YEyê û bêkêmasî tetbîqkirina pîvanên Kopenhangê di jiyanê de jî, bi serê xwe pirsa kurd çareser nake. Pirsa kurd pirseka wekheviyamaf e û li ser pêşeroja xwe biryara tayinkirina mafê çarenûsî ye. Pêşveçûna demokratîk û hevdem dê rê li ber pirsa kurd vebike û di zemîneka sivîl, demokratîk û azad de îmkanên munaqeşeyê munasîbtir bike.

Emê ji bona çereseriyê dîtinên xwe di pêşerojê de eşkere bikin. Lê ji bona pêvajoya destpêkirî biserbikeve divê ew neyê sînorkirin. Di vê mahnê de divê heqê tu kesî tunebe ew pêşeroja gelê kurd û viyana wî têxê bin îpotekê. Di warî ji bona kurdan çi munasîptirê de, divê ne bi refleksê dewletwarî pêşniyar bên kirin, li gor me rastirin ew e ku guh bidin gelê kurd da ew çi dixwaze.

Di tercubeya 85 salên cumhuriyetê de êş û zilma ku me kişandiye em kurd fêrbûn ku divê em bi temkîn bin. Bêyî ku dewlet bi dîroka xwe ve rûbirû bibe û xwerexne bike, hewildana wê ya “çareseriya“ pirsê, di temkînbûna me de, me biheq derdixîne. Heta siyaseta red û înkarê neyê mahkûmkirin, hebûna gelê kurd neyê naskirin û bi yasayî neyê misogerkirin di çareserkirina pirsa kurd de pêşketin nabe.

Eger di pêvajoyê de wekhevîmaf bê hedefkirin û ew gav bi gav bi baweriyê bê xemilandin û normên navneteweyî nexin Tirkiyeyeyî wê gavê mirov dikare bi hêvî li pêşerojê binêre.

Diyarbekir, 26 Tebax 2009

İlk İmzacılar:

Sertaç Bucak (Yüksek Mühendis), Hemid Kılıçaslan (Kürt Dili Uzmanı), Tahsin Sever (Eğitimci),A.Halim İpek (Eğitimci), Dr. Rıfat Yiksekkaya

**************************************

Sertaç BUCAK (Yüksek Mühendis)

Hemid KILIÇASLAN (Kürt Dili Uzmanı)

A.Halim İPEK (Eğitimci)

Tahsin SEVER (Eğitimci)

Dr.Rıfat YÜKSEKKAYA (Doktor)

Osman AYTAR (Sosoyolog)

Mehmet VURAL (Mali Müşavir)

Av.M.Celal BAYKARA (Avukat)

Şahismail BEDİRHANOĞLU (İşadamı)

Behlül YAVUZ (Mali Müşavir)

Dr.Salih ÖZGÖKÇE (Op.Doktor)

Av.Fahri KARAKOYUNLU (Avukat)

Zinaré XAMO (Yazar)

Berzan BOTİ (Yazar)

Aziz ALIŞ (Biolog)

Mamoste NUJEN (Eğitimci-Karikatürst)

Mustafa KALPAK

Necdet GÜNDEM (Eğitimci-İskandinav Dillerinde Terc. ve Rhb.)

Ali Fikri IŞIK (Yazar)

Şakir EPÖZDEMİR (Araştırmacı-Yazar)

İmam TAŞÇIER (Eğitimci)

Nuran YILMAZ (CiwanKurd Gnl.Başkanı)

Av.Baran VURAL (Avukat)

Turan SEYFİ (Eğitimci-Yazar)

Mehmet TANRIKULU (Eğitimci)

Paşa YILMAZ (Eğitimci)

Fırat KAYA

Faris M.MARŞİL (Gazeteci-Editör)

Siraç KIRLI (Serbest)

Nimet AYDIN (İşveren)

Faruk SANLI (Mühendis)

M.Emin EREN (Serbest)

Köroğlu KARAASLAN (Yayıncı)

Ali Rıza VURAL (Yayıncı)

Azad BİŞENG (Socio Therepeut)

Tuba ZEYREK (Bilişim Uzm.)

Feyyaz EKMEN (Öğretmen)

Mehmet ECE (Serbest)

Kasım ERGÜN (Eğitimci)

Ali BURAN (Mühendis)

Kutbettin YILDIZ (Emlakçı)

Murat KARAKURT (Esnaf)

Fettah KARAGÖZ (İktisatçı-Yayıncı)

Yılmaz ELÇİ (Eğitimci)

Bahattin AYAZ (Serbest)

Hüsamettin ACAR (Eğitimci)

Yusuf BATU (Serbest)

Fahrettin TÜTÜNCÜ

Sait BATU

Eşref ENGİN

M.Nuri ASLAN (Serbest)

Diyar BUDAK (Londra)

Abdurrahman ASLAN (Eğitimci)

Kemal COŞKUN (Eğitimci)

Enver YÜZEN (Eğitimci)

Fırat ACAR (Kürt Dili Uzmanı)

Ahmet Mirza EYYUBOĞLU (Eğitimci)

Mustafa RENÇBER (Mali Müşavir)

Adnan ÖZBİNGÖL (Serbest)

Aziz Yaşa TUNCA (Esnaf)

Mehmet AYDIN (Eğitimci)

Faiz Eşin (Eğitimci)

Süleyman ALIŞ (Sağlıkçı)

E.İlhan ZEYREK (Tekniker)

Giyasettin ÖZBEY (Eğitimci)

Hanifi AMAÇ (Serbest)

Necat ÖZBEY (serbest)

Av.Sedat ÇINAR (Avukat)

Cabir YOLDAŞ (Serbest)

Naşit BAKKAYA (Eğitimci)

Dağıstan TOPRAK

Gazi DAŞ

Cevher CENGİZ

Nezir DEMİR

Ercan ILGIN

Fuat KUMRUASLAN

Tarık EKMEKÇİ

Hüseyin AYTEKİN

Atilla ARI (Serbest)

Feyat BAKAY (Serbest)

Vahit ABA (Serbest)

Hatip YAPIŞTIRAN (Çiftçi)

Serhat KALHAN (Öğrenci)

Paşa ELALTUNBAY (Serbest)

Ramazan GÜLERCE (İşçi)

Ramazan BULUT (İşçi)

Halis NEZAN (Eğitimci)

Hilmi ISI (Akademisyen)

Rociwan YEŞİL (Sosyolog)

İzettin SEVGİN (Serbest)

Cebbar BİLİR (Serbest)

Mele Arif SÜMERKAN (İmam)

Süleyman BADILLI (Eğitimci)

Kurtlerin temsilden yana tek boyutluluga indirgenemeyecegi,Kurt halkinin insiyatif kullanma hakkini ne devlete nede devlet kontrollu yapilara teslim etmeyecegi gercegini sizler bu yaklasimininzla dosta dusmana deklare ederken ölu bir topragi ters yuz etmis bulunuyorsunuz,bu acilimi baslatan ve destekleyen herkese sonsuz sevgi ve saygilar. Kurt halkinin Ulus olmaktan dogan haklarinin,mesru ve tek kabul edilebilir hak oldugu gercegi Kurd sorununun cözumunde olmazsa olmazidir. Sömurge-Sömurgecilik iliskilerinin devami anlamina gelen hic bir cözum Kurt sorununda cözum olmadigi gibi 200 yillik bir mucadelenin kökune kibrit suyu sikmaktir. Kurt halkina ragmen soruna mesayi harcamaya calisan hic bir yaklasim masum degildir. Tek ulus uniter,devlet saplantisinin tartisilmadigi hic bir acilimda demokratik olma sansina sahip degildir. sevi ve Selamlar.

İmzaladığım bu metinle birlikte, farklı kesimlerin hazırlamış olduğu, düzenlenişinde farklılıklar arzeden üç ayrı metni imzalamış oluyorum. İmzalama nedenim, kamuoyuna sunulan metinlerin esasta PKK-TC işbirliğinin Kürdistan inkarı temelinde işbirliği geliştiriyor olmalarına tavır alıyor olmalarıdır. Kürdistan hepimizin ülkesidir. Kürdistan Pazarlamacılığına tavır alan her girişimi destekliyorum. Başarı dileklerimle.

Yeni Yorum yaz

Düz metin

CAPTCHA This question is for testing whether or not you are a human visitor and to prevent automated spam submissions.