Kuzey Kürd  siyasi çevreleri    Güney Kürdistan  seçimleri  konusunda   tam  bir çaresizlik ve   iki  yüzlü  tavır  içindeler.
Siyasi  ve  inandırıcı  bir duruşları yok.
Bu internet  çağında    hâlâ   herkesi dünyadan bihaber ve   aptal   koyuyorlar.
Bugün   Avrupa'da    haftalık olarak çıkan  "Rûdaw Gazetesi"    Murat  Karayılan'ın     bir açıklamasını  "Em di  hilbijartinan de  bê alî ne"  açıklamasını  ana  manşetten  vermiş.
Yani  Murat  Karayılan    Güney Kürdistan'da    yapılan seçimlerde      hiç bir  listeyi  desteklemediklerini  söylüyor.  Yine  aynı açıklamada  Karayılan   "Barzani    Başkanlık   gücüne  sahiptir"  diyor.
Realite  ise  başka.
PKK'nin    Güney Kürdistan  kanadı  "Hiwa Listesi" ile  seçimlere  girmek istedi.
Irak   Yüksek Seçim  Kurulu     bu seçimlere   girmesini  istemedi.
Nedeni  ne  olursa  olsun.  Bizler  bu kararın  doğruluğu  ve  yanlışlığını  tartışabilir.
Bu kararda  kimlerin  etkili   olduğunu açık bir şekilde  tartışmalıyız.
Fakat,   "Hiwa"  çevresinin    açıklamaları ve çağrıları  ortada  duruyor.
Kürdlerin    karnaval    havasına  dönüştürdüğü  seçimleri    PKK'nin  Güney Kürdistan'daki yanlıları  boykot  ediyor.
Bu  boykotun  tutmayacağı açık, ama   Murat  Karayılan'ın      tüm bu  çağrılara  rağmen   tarafsız  oldukları  söylemeleri  tam  bir çaresizlik   örneği..
Sorun    sadece   PKK ve Karayılan'ın   tavrıyla  mı sınırlı?
Hayır..
Kürdistan'ın    dört  parçasından gelen ve  Avrupa'da  yaşıyan   çeşitli   örgütlerin   temsilcileri    tarafından  oluşturulan    "Hevkarî"  adlı  bir   oluşum var.
Bu  oluşum    yıllardan beri  var.
Bu  oluşum     daha çok    Kürdistan'a  ilişkin    arasıra    yaptığı  açıklamalar  biliniyor.
Güney Kürdistan  seçimlerine  karar verildikten  ve seçim   kampanyaları  başladıktan  sonra   "İsveç  Hevkarî"si  27  siyasi  oluşum  adına  bir açıklama yaparak   Kürdleri  seçimlere  katılmaya çağırdı ve  seçimleri desteklediklerini duyurdular.
"Seçimleri desteklemek"  kötü  bir şey  değil.
Zaten   Hevkarî'nin  içinde olan   tüm Güney Kürdistanlı   güçler  seçimlere  katılıyorlar.
Onlar  seçimin destekleyicileri  değil, seçimlerin  doğrudan   aktörleridir.
Bu açıklamada   ilginç olan   şey   "İsveç Hevkari"si     hiç bir listeyi   desteklemek için   çağrı  yapmıyor.
Bu  arada  PSK   Genel  Sekreteri  Mesud Tek , Güney  Kürdistan  seçimlerine  ilişkin    partisinin  tutumunu   Kürd  kamuoyuna  açıkladı.
Açıklamasında    özet  olarak " PSK'nin   Kuzey Kürdistanlı  bir hareket  olduğunu ve diğer parçaların   içişlerine   hiç bir zaman   karışmadığını ve karışmayacağını, seçimlerde  herkese  aynı mesafede   durduklarını"  söylüyor.
Mesud  Tek'in  bu açıklamasının   ardından   PSK'ninde  içinde    yer aldığı   Holanda  Hevkarî'si  bir   açıklama  yaparak  "Kürdistan  Listesini  ve  Kek Mesud  Barzaniyi  desteklediklerini" açıkladılar.
Şimdi  Mesut  Tek'in  "biz kimsenin  içişlerine karışmıyoruz"  yönündeki açıklamasının   ayakları havada kaldı.
Murat Karayılan ve Mesut Tek  bir  şeyler söylüyorlar.
Taraftarları  başka  bir şey.
Ya  bu sekreter ve  liderlerin  kitlelerinin üzerinde etkileri  yok  olmuş.
Yada   Kürd  kamuoyunu  aptal  yerine  koyuyorlar.
Baylar    bir  duruş  sergileyin  Kürdlerde   ne  düşündüğünüzü  bilsinler.
Ben şahsen   Güney  Kürdistan'ın "içişlerine"  karışıyorum.
Benim  ülkemdir.
Oradaki  sorunları    Kuzey  Kürdistan'daki sorunlar kadar  beni ilgilendiriyor.
Kürdistan Başkanı  Mesud Barzani'ye karşı   4  tane  aday var.
Bunlar arasında  hangisini  tercih ediyorum?
Elbette  Kek Mesud'u.
Diğer  dört adayın    hiç bir şansları yok.
Seçilme şansları  olsaydı  dahi  Kürdlerin  Kek Mesud'a karşı  bu kimlikleriyle/mazileriyle/Kürdistan mücadelesindeki yerleriyle  onlardan birini seçmesi  felaket olurdu.
O zamanda  Kürdlerin aklına şaşardım.
Şimdi  Güney Kürdlerin   "içişine"  karıştım.
Çünkü benim hakkım.
Kürdler artık  beyinlerindeki   yapay sınırları  kaldırmalılar.
Deve kuşu  politikalardan vaz geçmeliler.
Kajin
 
        
     
       
       
       
       
       
       
      
Kuzey Kurdleri Neden Iki Yuzlu Davraniyor???